Açıköğretim Ders Notları

Osmanlı Türkçesi Metinleri 1 Dersi 1. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Osmanlı Türkçesi Metinleri 1 Dersi 1. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Metin Okuma Ve Anlama: Matbu Metinler-I

Giriş

Bu ünitede matbaa yazısı okumanızı geliştirmeniz için matbu metinlere yer verilmiştir. Öte yandan, 15-16. yüzyılın dil özelliklerini de tanıyabilmeniz için metinler bu dönemde kaleme alınmış eserlerden seçilmiştir. Bu matbu metinler, 15-16. yüzyılda yazılmış olmakla birlikte 20. yüzyıl başlarında matbaada basılmışlardır. XV. ve XVI. yüzyıl Osmanlı tarihi metinlerinin birçoğu, kullanılan dil bakımından, oldukça sade, anlaşılabilir bir Türkçe ile kaleme alınmıştır. Özellikle Osmanlı Devletinin kuruluş dönemini anlatan “Tevarih-i Al-i Osman”lar her turlu edebi kaygıdan uzak, halkın günlük kullandığı Türkçeyi yansıtmaktadır.

I. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

Ve bu tarafdan Rum ta’ifesi tekurı oğlını bir nice bin kâfir ile ehl-i İslam üzerine gönderdi. Sultan Alaeddin’e haber oldı, her tarafa nameler perakende kıldı. Hukmi irduği yerlere ta Sivas kapusına değin çeriler cem‘ itmeğe ademler gönderdi. Bunda çeri cem‘ itmekde [iken] bu tarafdan Osman Gazi bin mikdar er ile gaza-yı ekberdur deyup bu gelen kâfir leşkerinun üzerine bin kişi uç böluk eyledi. Bir gice üç yerden şebhun idup Rum çerisine girdiler. Kâfir gafil serhoş yaturken kılıç koydılar. Sabaha değin kılıçdan geçurup tarumar itdiler. Nice mal-ı ganayimle dönüp mekanlarına geldiler. Malın öşrin cıkarup Sultan Alaeddin’e gönderdiler.

Örnek Metnin Kelimeleri

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Bu taraftan, Rumların tekfuru, oğlunu birkaç bin kâfir ile Müslümanların üzerine gönderdi. Sultan Alaeddin haber alınca, her tarafa fermanlar yolladı. Ta Sivas kapısına kadar hükmettiği yerlerden asker toplamaya adamlar gönderdi. Burada asker toplanırken, diğer taraftan, Osman Gazi bin kadar askerle büyük gazadır diyerek bu gelen kâfir askerinin üzerine bin kişiyi üç bölük yaptı. Bir gece üç yerden baskın yaparak Rum askerine girdiler. Kâfir sarhoş bir halde yatarken kılıç koydular, sabaha kadar kılıçtan geçirip darmadağın ettiler. Nice ganimet mallarıyla donup makamlarına geldiler. Malın onda birini çıkarıp Sultan Alaeddin’e gönderdiler.

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

A-Arapca Yapılar
Sülâsî mücerred masdarlar ve vezinleri:

ganimet fa‘îlet
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri

kafir (kufran)
fâ‘il vezninde
Cem‘-i mükesser:
gana’im (fe‘â’il vezni ile)

B-Farsca Yapılar:
İsim Tamlaması:
ehl-i İslam (İslama mensup olanlar)
Birleşik Kelimeler [izâfet kesresi (-i) kaldırılarak yapılan sıfatlar]:
Şebhun, serhoş

II. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

Bab anı beyân ider kim, Sultan Mehemmed kim ol Sultan Murad oğlıdır, Edrene’de tahta geçdi, ne suretle geçdi ve nice geldi, ve kanda idi. Sultan Murad bir gün Ada’ya seyre çıkdı. Seyrden döndi. Gelürken Ada köprisinun başında bir derviş durur. Eydur: “Hay padişah! Va‘den yakin geldi. Tevbe it” dir. Hemandem hünkar Saruca Paşa’ya eydur: “Sen tanık ol. Ben cemi‘ günahuma tevbe itdum” dir. Ve bir yanında “İshak Paşa” dahi giderdi. Ana dahi öyle didi. Hünkar, İshak’a eyidur: “Şol dervişi bilur misinuz kimdur?”. “Sultanum! Burusa’da Emir Sultan muridlerindendür” dir. Heman ki saraya girdi. “Başım ağrur” didi. Vasiyyetnamesin yazmışdı. Halil’i nazır itmişdi.

Örnek Metnin Kelimeleri

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Bölüm – Sultan Murad oğlu olan Sultan Mehmed Edirne’de tahta geçti, nasıl geçti, nasıl geldi, neredeydi? Onu bildirir. Sultan Murad bir gün Ada’ya gezmeye gitti. Gezmeden dondu. Gelirken Ada Köprüsü’nün başında bir derviş duruyordu. Derviş dedi ki: “Hey padişah! Ecelin yaklaştı. Tövbe et”. O anda hünkâr Saruca Paşa’ya: “Sen tanık ol. Ben bütün günahıma tövbe ettim” dedi. Diğer yanında İshak Paşa vardı. Aynısını ona da söyledi. Hünkâr İshak’a dedi ki: “Şu dervişi bilir misiniz kimdir? “Sultanım! Bursa’da Emir Sultan müritlerindendir” dedi. Hemen saraya girdi. “Başım ağrıyor” dedi. Vasiyetnamesini yazmıştı. Halil’i nazır etmiş.

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

A-Arapca Yapılar
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri

nazır (nazar) fâ‘il vezninde

B-Farsca Yapılar:
Birleşik Kelimeler [izâfet kesresi (-i) kaldırılarak yapılan sıfatlar]:

vasiyet-name

III: Metin Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

El-Hamdu li’lllahi Rabbi’l-alemin ve’s-salatu ve’s-selamu ala nebiyyi Muhammed ve alihi ve ecma‘in. Ve ba‘dema. Diledim ki, merhum ve mağfur Sultan Cem –tâbe serâhü ve ca‘ale’l-cenneti misvâhü – hazretinin sergüzeştin muhtasar ve vazıh müsvedde idem ta ki, okuyanlara rıkkat galebe itdükde merhumı hayr du‘a ile anup ruhunı şad eyleyeler. Ve fesahatden ari olduğı adem-i buza‘atden değildir. Mahza memalik-i Osmani’nin ekser halayıkı ummi olup kasdımız anlanmayup, fayide üuterettib olmaya deyu tevehhüm olunduğı ba‘isden oldı. Ve ihtisarı ma‘-vak‘adan tecavuz olunup du‘a-i kizb mukabelesinde vakı‘ adem-i icabet havfından oldı.

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun ve nebî olan Muhammed’e, onun âilesine ve cümlesine salât ve selâm olsun. İsterdim ki, rahmet ve mağfirete kavuşmuş Sultan Cem –kabri temiz, iyi olsun ve mekânı cennet olsunhazretlerinin başından geçenleri öz ve açık olarak karalayayım. Ta ki okuyanlarda acıma duygusu ustun gelsin ve merhumu hayır dua ile anıp, ruhunu bahtiyar etsinler. Acık ve güzel sözlerle yazılmaktan uzak olması bilgisizlikten değildir. Sırf Osmanlı memleketlerinin çoğu halkı tahsil görmemiş olup, ne dediğimiz anlanmayıp, bundan da yarar ortaya çıkmayacağının zannolunması sebebiyledir. Kısaltılması ise, gerçekleşenin dışına çıkılınca, gönülden yapılmayan duanın kabul olunmaması gibi, kabul edilmeme durumuna düşmek korkusundan oldu.

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

Arapca Yapılar
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri

Vazıh fâ‘il vezninde
Sülâsî mücerred masdar ism-i mef‘ûller
Merhum mef‘ûl vezninde

Giriş

Bu ünitede matbaa yazısı okumanızı geliştirmeniz için matbu metinlere yer verilmiştir. Öte yandan, 15-16. yüzyılın dil özelliklerini de tanıyabilmeniz için metinler bu dönemde kaleme alınmış eserlerden seçilmiştir. Bu matbu metinler, 15-16. yüzyılda yazılmış olmakla birlikte 20. yüzyıl başlarında matbaada basılmışlardır. XV. ve XVI. yüzyıl Osmanlı tarihi metinlerinin birçoğu, kullanılan dil bakımından, oldukça sade, anlaşılabilir bir Türkçe ile kaleme alınmıştır. Özellikle Osmanlı Devletinin kuruluş dönemini anlatan “Tevarih-i Al-i Osman”lar her turlu edebi kaygıdan uzak, halkın günlük kullandığı Türkçeyi yansıtmaktadır.

I. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

Ve bu tarafdan Rum ta’ifesi tekurı oğlını bir nice bin kâfir ile ehl-i İslam üzerine gönderdi. Sultan Alaeddin’e haber oldı, her tarafa nameler perakende kıldı. Hukmi irduği yerlere ta Sivas kapusına değin çeriler cem‘ itmeğe ademler gönderdi. Bunda çeri cem‘ itmekde [iken] bu tarafdan Osman Gazi bin mikdar er ile gaza-yı ekberdur deyup bu gelen kâfir leşkerinun üzerine bin kişi uç böluk eyledi. Bir gice üç yerden şebhun idup Rum çerisine girdiler. Kâfir gafil serhoş yaturken kılıç koydılar. Sabaha değin kılıçdan geçurup tarumar itdiler. Nice mal-ı ganayimle dönüp mekanlarına geldiler. Malın öşrin cıkarup Sultan Alaeddin’e gönderdiler.

Örnek Metnin Kelimeleri

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Bu taraftan, Rumların tekfuru, oğlunu birkaç bin kâfir ile Müslümanların üzerine gönderdi. Sultan Alaeddin haber alınca, her tarafa fermanlar yolladı. Ta Sivas kapısına kadar hükmettiği yerlerden asker toplamaya adamlar gönderdi. Burada asker toplanırken, diğer taraftan, Osman Gazi bin kadar askerle büyük gazadır diyerek bu gelen kâfir askerinin üzerine bin kişiyi üç bölük yaptı. Bir gece üç yerden baskın yaparak Rum askerine girdiler. Kâfir sarhoş bir halde yatarken kılıç koydular, sabaha kadar kılıçtan geçirip darmadağın ettiler. Nice ganimet mallarıyla donup makamlarına geldiler. Malın onda birini çıkarıp Sultan Alaeddin’e gönderdiler.

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

A-Arapca Yapılar
Sülâsî mücerred masdarlar ve vezinleri:

ganimet fa‘îlet
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri

kafir (kufran)
fâ‘il vezninde
Cem‘-i mükesser:
gana’im (fe‘â’il vezni ile)

B-Farsca Yapılar:
İsim Tamlaması:
ehl-i İslam (İslama mensup olanlar)
Birleşik Kelimeler [izâfet kesresi (-i) kaldırılarak yapılan sıfatlar]:
Şebhun, serhoş

II. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

Bab anı beyân ider kim, Sultan Mehemmed kim ol Sultan Murad oğlıdır, Edrene’de tahta geçdi, ne suretle geçdi ve nice geldi, ve kanda idi. Sultan Murad bir gün Ada’ya seyre çıkdı. Seyrden döndi. Gelürken Ada köprisinun başında bir derviş durur. Eydur: “Hay padişah! Va‘den yakin geldi. Tevbe it” dir. Hemandem hünkar Saruca Paşa’ya eydur: “Sen tanık ol. Ben cemi‘ günahuma tevbe itdum” dir. Ve bir yanında “İshak Paşa” dahi giderdi. Ana dahi öyle didi. Hünkar, İshak’a eyidur: “Şol dervişi bilur misinuz kimdur?”. “Sultanum! Burusa’da Emir Sultan muridlerindendür” dir. Heman ki saraya girdi. “Başım ağrur” didi. Vasiyyetnamesin yazmışdı. Halil’i nazır itmişdi.

Örnek Metnin Kelimeleri

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Bölüm – Sultan Murad oğlu olan Sultan Mehmed Edirne’de tahta geçti, nasıl geçti, nasıl geldi, neredeydi? Onu bildirir. Sultan Murad bir gün Ada’ya gezmeye gitti. Gezmeden dondu. Gelirken Ada Köprüsü’nün başında bir derviş duruyordu. Derviş dedi ki: “Hey padişah! Ecelin yaklaştı. Tövbe et”. O anda hünkâr Saruca Paşa’ya: “Sen tanık ol. Ben bütün günahıma tövbe ettim” dedi. Diğer yanında İshak Paşa vardı. Aynısını ona da söyledi. Hünkâr İshak’a dedi ki: “Şu dervişi bilir misiniz kimdir? “Sultanım! Bursa’da Emir Sultan müritlerindendir” dedi. Hemen saraya girdi. “Başım ağrıyor” dedi. Vasiyetnamesini yazmıştı. Halil’i nazır etmiş.

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

A-Arapca Yapılar
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri

nazır (nazar) fâ‘il vezninde

B-Farsca Yapılar:
Birleşik Kelimeler [izâfet kesresi (-i) kaldırılarak yapılan sıfatlar]:

vasiyet-name

III: Metin Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

El-Hamdu li’lllahi Rabbi’l-alemin ve’s-salatu ve’s-selamu ala nebiyyi Muhammed ve alihi ve ecma‘in. Ve ba‘dema. Diledim ki, merhum ve mağfur Sultan Cem –tâbe serâhü ve ca‘ale’l-cenneti misvâhü – hazretinin sergüzeştin muhtasar ve vazıh müsvedde idem ta ki, okuyanlara rıkkat galebe itdükde merhumı hayr du‘a ile anup ruhunı şad eyleyeler. Ve fesahatden ari olduğı adem-i buza‘atden değildir. Mahza memalik-i Osmani’nin ekser halayıkı ummi olup kasdımız anlanmayup, fayide üuterettib olmaya deyu tevehhüm olunduğı ba‘isden oldı. Ve ihtisarı ma‘-vak‘adan tecavuz olunup du‘a-i kizb mukabelesinde vakı‘ adem-i icabet havfından oldı.

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun ve nebî olan Muhammed’e, onun âilesine ve cümlesine salât ve selâm olsun. İsterdim ki, rahmet ve mağfirete kavuşmuş Sultan Cem –kabri temiz, iyi olsun ve mekânı cennet olsunhazretlerinin başından geçenleri öz ve açık olarak karalayayım. Ta ki okuyanlarda acıma duygusu ustun gelsin ve merhumu hayır dua ile anıp, ruhunu bahtiyar etsinler. Acık ve güzel sözlerle yazılmaktan uzak olması bilgisizlikten değildir. Sırf Osmanlı memleketlerinin çoğu halkı tahsil görmemiş olup, ne dediğimiz anlanmayıp, bundan da yarar ortaya çıkmayacağının zannolunması sebebiyledir. Kısaltılması ise, gerçekleşenin dışına çıkılınca, gönülden yapılmayan duanın kabul olunmaması gibi, kabul edilmeme durumuna düşmek korkusundan oldu.

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

Arapca Yapılar
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri

Vazıh fâ‘il vezninde
Sülâsî mücerred masdar ism-i mef‘ûller
Merhum mef‘ûl vezninde

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.