Açıköğretim Ders Notları

Osmanlı Türkçesi Metinleri 1 Dersi 4. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Osmanlı Türkçesi Metinleri 1 Dersi 4. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Metin Okuma Ve Anlama: Matbu Metinler-Iv

Giriş

Bu ünitede matbaa yazısını okumayı geliştirmeniz için Osmanlı resmî tarihçilerinin yani vak‘anüvislerin eserlerinden seçilmiş matbu metinlere yer verilmiştir. Öte yandan, XVIII- XIX. yüzyıl dil özelliklerini tanıyabilmeniz için bu matbu metinler, anılan dönemde kale- me alınmış ve basılmış eserlerden seçilmiştir. XVIIIXIX. yüzyıl Osmanlı tarihî metinlerinin birçoğu, kullanılan dil bakımından gündelik olayları anlatırken genelde sade ve anlaşılabilir bir Türkçe ile kaleme alınmışlardır. Ancak resmi konu ve önemli şahıslar devreye girdiğinde hem edebi kaygı ile zaman zaman ağdalı ve tumturaklı hem de ima ve işaretlerle yoğrulmuş cümleler kullanılmıştır. Özellikle giriş bölümleri ve dönemin padişahını anlatan kısımları Arapça-Farsça ibarelerle süslü ve ciddi bir edebî kaygı ile yazılmış, dönemin kültür ve sanat zevkini, ayrıntılara kadar satırlara aktarmışlardır.

I. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

Donanma-yı Hümâyûn Kancabaşları Kapudanlarından Hasan Kapudanın Takrîr-i Garîbidir Elli senesi hılâlinde Bahr-i Siyâh’a me’mûr olan Donanma-yı Hümâyûn ile Akkirman’a vusûlümüzde, Hotin tarafından vürûd iden Murtazâ Ağa’yı, iki nefer hidmetkârı ile celâdetlü Kırım Hânı cânibine îsâle bu kulları me’mûr olmakdan nâşî, rûzı Kāsım’a otuz dört gün kala mahall-i merkūmdan ref‘-i mersâ-yı ikāmet ve havâ-yı muvâfık ile cânib-i mezbûra şırâ‘-güşâ-yı azîmet olup, Akmescid’e vusûl ve ağa-yı mezbûr hân-ı müşârün- ileyh taraflarına ba‘de’l-mülâkāt iktizâ iden cevâb ve kâğıdları ahz ve ma‘iyyetine ta‘yîn ü terfîk olunan Hasan Gāzî nâm yedi nefer hidmetkâr sâhibi bir mirzâ ile avd u kufûl eylediğine binâ’en tekrâr kancabaşımıza süvâr

Örnek Metnin Kelimeler

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

A-Arapça Yapılar
Sülâsî mücerred masdarlar ve vezinleri:

vürûd fu‘ûl
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri

nâşî fâ‘il
Sülâsî mücerred masdar ism-i mef ‘ûller

Merkum mef ‘ûl
İsim Tamlaması:

Bahr-i Siyâh [Karadeniz]; Rûz-ı Kāsım (Kasım günleriayı)

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Donanma-yı Hümâyûn Kancabaşları Kaptanlarından Hasan Kaptanın Anlattığı İlginç Hikaye Elli senesi başlarında (hicrî 1150- milâdî 1737 yılı ortaları) Karadeniz’de görevli olan Osmanlı Donanması ile Akkirman’a vardığımızda, Hotin tarafından gelen Murtaza Ağa’yı iki hizmetkarı ile yiğit ve bahadır Kırım Hanı tarafına ulaştırma görevi bana verildi. Kasım ayına otuz dört gün kala adı geçen yerden ayrılıp, uygun havada zikredilen tarafa doğru yelken açıp Akmescid’e vardık. Anılan Ağa zikrettiğimiz Han ile görüşüp gereken cevap ve kağıtları alarak döndükten sonra kendisinin yanına tayin ve arkadaş kılınan Hasan Gazi adında yedi hizmetçi sahibi bir Mirza ile tekrar kancabaşımıza binip

II. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

İrsâl-i Mekâtîb-i Hazret-i Âsafî be-Düvel-i Nasârâ Bundan akdem Nemçe çâsârı bilâ-evlâd-ı zükûr vefât ittikde, Nemçe devletinin erkân ü ricâli ittifâklarıyla müteveffânın velîahdı olan kızını çâsâriçe olmak üzre ihtiyâr ü i‛tibâr itmişler idi. Lakin Nemçe memâliki fî’l-asl yedi ve hâlâ dokuz aded hükûmetten ibâret olup, bu dokuz aded hükûmetlerin her birine birer Hersek mâlik ve mutasarrıf olmağla beynlerinde çâsâr ta‛bîr eyledikleri imparator olmağın, zikr olunan herseklerin cümlesine hâkim ve zâbit olduğu cihetten çâsârlık ile imparatorluk keyfiyeti evlâd-ı zükûra münhasır ve bu âdet ancak Nemçe devletine mahsûs bir keyfiyet olup, sâ’ir düvel-i Nasârâ’da olduğu gibi evlâd-ı inâsa intikāl itmek muhâlif-i âdet-i

Örnek Metnin Kelimeleri

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Bundan önce Nemçe (Avusturya) çâsârı erkek evlad bırakmadan vefât ettiğinde, Nemçe devletinin önde gelen devlet adamları ittifâk ile müteveffânın veliahdı olan kızını çâsâriçe olarak seçmiş ve tanımışlardı. Lâkin Nemçe ülkesi aslen yedi ve hâlâ dokuz aded hükûmetten meydana gelmekte idi. Bu dokuz aded hükûmetlere Hersek adı verilen idareciler sahip çıkıyor ve yönetiyorlardı. Aralarında çâsâr ta‛bîr eyledikleri kişi imparator olmakla, belirtilen herseklerin hepsinin üzerine hâkim ve idareci oluyordu. Çâsârlık ve im-paratorluk keyfiyeti ise erkek evlâda ait bir özellik olarak kabul ediliyordu. Bu âdet sadece Nemçe devletine mahsûs bir özellik olup, diğer hristiyan devletlerde olduğu gibi kız evladın çasariçe olarak kabul edilmesi gelenek ve göreneklere ters düşüyordu.

III. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlam

Örnek Metnin Transkripsiyonu

Mukaddeme Târîh-i Cevdet’in mebde’i olan bin iki yüz seksen sekiz sene-i hicriyyesi Devlet-i Aliyye’ce bir haddi fâsıl gibi olup andan sonra vukū‛âtın rengi tagayyür etmişdir. Bir asrın vukū‛âtı ise a‛sâr-ı sâbıkanın i‛dâd ve tehyi’e ettiği ilel ve esbâb-ı müteselsilenin netâyic ve müsebbebâtı idüğünden yazılacak vekāyi‛-i târîhiyye ne makūle esbâbın âsârı idüğü bilinmek lâzım gelür. Binâ’enalâ zâlik, maksûda şürû‛dan mukaddem düvel-i sâlifenin ve ale’l-husûs Devlet-i Aliyye’nin vekāyi‛-i külliyye ve ahvâl-i umûmiyye-i mâziyesi ve Mısır ve Kırım gibi kıta‛ât-i mühimmesinin vekāyi‛-i meşhûresi ile târîh mutâla‛a idenlere lâzım olan ba‛z-ı ma‛lûmât-ı mühimme ber-vech-i âtî icmâlen fasıl fasıl beyân olunmak münâsib görülmüştür.

Örnek Metnin Kelimeleri

​​​​​​​

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

A-Arapça Yapılar
Sülâsî mücerred masdarlar ve vezinleri
Şürû‛ Fu‛ûl
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâ‛illeri
Fâsıl (fasl), Fâ’il
Sülâsî mücerred masdar ism-i mef‛ûlleri

Maksûd (kasd) Mef‛ûl
Ca‛lî masdarlar
Cem’iyyet, hazariyyet, zevciyyet
Sülâsî mezîdün-fîh masdarlar
Tagayyür Tefa‛ul

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Cevdet Tarihinin başlangıcı olan 1288 hicri senesi Osmanlı Devleti için bir dönüm noktası olup bundan sonra olayların rengi başkalaşmıştır. Bir asrın olayları ise geçmiş asırların hazırlamış oldukları sebepler zincirinin sonuçları ve etkileri olduğundan yazılacak tarihi hadiselerin ne gibi sebeplerin eserleri olduğunun da bilinmesi lazımdır. Bundan dolayı, asıl söylemek istediğimize başlamadan önce geçmiş devletlerin ve özellikle yüce Osmanlı Devleti’nin büyük olaylarını ve geçmişteki umumi durumunu ve Mısır ve Kırım gibi önemli memleketlerinin bilinen hadiseleri ile tarih okuyucularına gereken bazı önemli bilgileri aşağıda kısaca ve bölüm bölüm beyan etmek uygun görülmüştür.​​​​​​​

Giriş

Bu ünitede matbaa yazısını okumayı geliştirmeniz için Osmanlı resmî tarihçilerinin yani vak‘anüvislerin eserlerinden seçilmiş matbu metinlere yer verilmiştir. Öte yandan, XVIII- XIX. yüzyıl dil özelliklerini tanıyabilmeniz için bu matbu metinler, anılan dönemde kale- me alınmış ve basılmış eserlerden seçilmiştir. XVIIIXIX. yüzyıl Osmanlı tarihî metinlerinin birçoğu, kullanılan dil bakımından gündelik olayları anlatırken genelde sade ve anlaşılabilir bir Türkçe ile kaleme alınmışlardır. Ancak resmi konu ve önemli şahıslar devreye girdiğinde hem edebi kaygı ile zaman zaman ağdalı ve tumturaklı hem de ima ve işaretlerle yoğrulmuş cümleler kullanılmıştır. Özellikle giriş bölümleri ve dönemin padişahını anlatan kısımları Arapça-Farsça ibarelerle süslü ve ciddi bir edebî kaygı ile yazılmış, dönemin kültür ve sanat zevkini, ayrıntılara kadar satırlara aktarmışlardır.

I. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

Donanma-yı Hümâyûn Kancabaşları Kapudanlarından Hasan Kapudanın Takrîr-i Garîbidir Elli senesi hılâlinde Bahr-i Siyâh’a me’mûr olan Donanma-yı Hümâyûn ile Akkirman’a vusûlümüzde, Hotin tarafından vürûd iden Murtazâ Ağa’yı, iki nefer hidmetkârı ile celâdetlü Kırım Hânı cânibine îsâle bu kulları me’mûr olmakdan nâşî, rûzı Kāsım’a otuz dört gün kala mahall-i merkūmdan ref‘-i mersâ-yı ikāmet ve havâ-yı muvâfık ile cânib-i mezbûra şırâ‘-güşâ-yı azîmet olup, Akmescid’e vusûl ve ağa-yı mezbûr hân-ı müşârün- ileyh taraflarına ba‘de’l-mülâkāt iktizâ iden cevâb ve kâğıdları ahz ve ma‘iyyetine ta‘yîn ü terfîk olunan Hasan Gāzî nâm yedi nefer hidmetkâr sâhibi bir mirzâ ile avd u kufûl eylediğine binâ’en tekrâr kancabaşımıza süvâr

Örnek Metnin Kelimeler

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

A-Arapça Yapılar
Sülâsî mücerred masdarlar ve vezinleri:

vürûd fu‘ûl
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâilleri

nâşî fâ‘il
Sülâsî mücerred masdar ism-i mef ‘ûller

Merkum mef ‘ûl
İsim Tamlaması:

Bahr-i Siyâh [Karadeniz]; Rûz-ı Kāsım (Kasım günleriayı)

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Donanma-yı Hümâyûn Kancabaşları Kaptanlarından Hasan Kaptanın Anlattığı İlginç Hikaye Elli senesi başlarında (hicrî 1150- milâdî 1737 yılı ortaları) Karadeniz’de görevli olan Osmanlı Donanması ile Akkirman’a vardığımızda, Hotin tarafından gelen Murtaza Ağa’yı iki hizmetkarı ile yiğit ve bahadır Kırım Hanı tarafına ulaştırma görevi bana verildi. Kasım ayına otuz dört gün kala adı geçen yerden ayrılıp, uygun havada zikredilen tarafa doğru yelken açıp Akmescid’e vardık. Anılan Ağa zikrettiğimiz Han ile görüşüp gereken cevap ve kağıtları alarak döndükten sonra kendisinin yanına tayin ve arkadaş kılınan Hasan Gazi adında yedi hizmetçi sahibi bir Mirza ile tekrar kancabaşımıza binip

II. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlama

Örnek Metnin Transkripsiyonu

İrsâl-i Mekâtîb-i Hazret-i Âsafî be-Düvel-i Nasârâ Bundan akdem Nemçe çâsârı bilâ-evlâd-ı zükûr vefât ittikde, Nemçe devletinin erkân ü ricâli ittifâklarıyla müteveffânın velîahdı olan kızını çâsâriçe olmak üzre ihtiyâr ü i‛tibâr itmişler idi. Lakin Nemçe memâliki fî’l-asl yedi ve hâlâ dokuz aded hükûmetten ibâret olup, bu dokuz aded hükûmetlerin her birine birer Hersek mâlik ve mutasarrıf olmağla beynlerinde çâsâr ta‛bîr eyledikleri imparator olmağın, zikr olunan herseklerin cümlesine hâkim ve zâbit olduğu cihetten çâsârlık ile imparatorluk keyfiyeti evlâd-ı zükûra münhasır ve bu âdet ancak Nemçe devletine mahsûs bir keyfiyet olup, sâ’ir düvel-i Nasârâ’da olduğu gibi evlâd-ı inâsa intikāl itmek muhâlif-i âdet-i

Örnek Metnin Kelimeleri

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Bundan önce Nemçe (Avusturya) çâsârı erkek evlad bırakmadan vefât ettiğinde, Nemçe devletinin önde gelen devlet adamları ittifâk ile müteveffânın veliahdı olan kızını çâsâriçe olarak seçmiş ve tanımışlardı. Lâkin Nemçe ülkesi aslen yedi ve hâlâ dokuz aded hükûmetten meydana gelmekte idi. Bu dokuz aded hükûmetlere Hersek adı verilen idareciler sahip çıkıyor ve yönetiyorlardı. Aralarında çâsâr ta‛bîr eyledikleri kişi imparator olmakla, belirtilen herseklerin hepsinin üzerine hâkim ve idareci oluyordu. Çâsârlık ve im-paratorluk keyfiyeti ise erkek evlâda ait bir özellik olarak kabul ediliyordu. Bu âdet sadece Nemçe devletine mahsûs bir özellik olup, diğer hristiyan devletlerde olduğu gibi kız evladın çasariçe olarak kabul edilmesi gelenek ve göreneklere ters düşüyordu.

III. Metin: Okunuş, Çeviri ve Anlam

Örnek Metnin Transkripsiyonu

Mukaddeme Târîh-i Cevdet’in mebde’i olan bin iki yüz seksen sekiz sene-i hicriyyesi Devlet-i Aliyye’ce bir haddi fâsıl gibi olup andan sonra vukū‛âtın rengi tagayyür etmişdir. Bir asrın vukū‛âtı ise a‛sâr-ı sâbıkanın i‛dâd ve tehyi’e ettiği ilel ve esbâb-ı müteselsilenin netâyic ve müsebbebâtı idüğünden yazılacak vekāyi‛-i târîhiyye ne makūle esbâbın âsârı idüğü bilinmek lâzım gelür. Binâ’enalâ zâlik, maksûda şürû‛dan mukaddem düvel-i sâlifenin ve ale’l-husûs Devlet-i Aliyye’nin vekāyi‛-i külliyye ve ahvâl-i umûmiyye-i mâziyesi ve Mısır ve Kırım gibi kıta‛ât-i mühimmesinin vekāyi‛-i meşhûresi ile târîh mutâla‛a idenlere lâzım olan ba‛z-ı ma‛lûmât-ı mühimme ber-vech-i âtî icmâlen fasıl fasıl beyân olunmak münâsib görülmüştür.

Örnek Metnin Kelimeleri

​​​​​​​

Metinde Geçen Bazı Dilbilgisi Unsurları

A-Arapça Yapılar
Sülâsî mücerred masdarlar ve vezinleri
Şürû‛ Fu‛ûl
Sülâsî mücerred masdar ism-i fâ‛illeri
Fâsıl (fasl), Fâ’il
Sülâsî mücerred masdar ism-i mef‛ûlleri

Maksûd (kasd) Mef‛ûl
Ca‛lî masdarlar
Cem’iyyet, hazariyyet, zevciyyet
Sülâsî mezîdün-fîh masdarlar
Tagayyür Tefa‛ul

Örnek Metnin Sadeleştirilmiş Hali

Cevdet Tarihinin başlangıcı olan 1288 hicri senesi Osmanlı Devleti için bir dönüm noktası olup bundan sonra olayların rengi başkalaşmıştır. Bir asrın olayları ise geçmiş asırların hazırlamış oldukları sebepler zincirinin sonuçları ve etkileri olduğundan yazılacak tarihi hadiselerin ne gibi sebeplerin eserleri olduğunun da bilinmesi lazımdır. Bundan dolayı, asıl söylemek istediğimize başlamadan önce geçmiş devletlerin ve özellikle yüce Osmanlı Devleti’nin büyük olaylarını ve geçmişteki umumi durumunu ve Mısır ve Kırım gibi önemli memleketlerinin bilinen hadiseleri ile tarih okuyucularına gereken bazı önemli bilgileri aşağıda kısaca ve bölüm bölüm beyan etmek uygun görülmüştür.​​​​​​​

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.