Açıköğretim Ders Notları

Özel Gereksinimli Bireyler İçin Afet ve Acil Durum Yönetimi Dersi 7. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Özel Gereksinimli Bireyler İçin Afet ve Acil Durum Yönetimi Dersi 7. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Özel Gereksinimli Bireylerin Acil Durum Ve Afet Hallerinde Rehabilitasyonu

Özel Gereksinimli Bireylerin Acil Durum Ve Afet Hallerinde Rehabilitasyonunu Konusunun Önem, Kapsam, Dayanak Ve Zorlukları

Özel Gereksinimli Bireylere Acil Durum ve Afet Hallerinde Sunulan Rehabilitasyon Hizmetlerinin Önem ve Kapsamı

Dünya Sağlık Örgütüne göre, kısıtlı altyapı ve sağlık imkânlarına sahip ülkelerde doğal veya insan kaynaklı nedenlere dayalı olarak oluşması fark etmeksizin, acil durum ve afet halleri özel gereksinimli bireyler için çok daha yıkıcı sonuçlar doğurabilmektedir. Bu durum, acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylere yönelik rehabilitasyon hizmetlerine verilmesi gereken öneme işaret etmektedir.

Acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylere yönelik rehabilitasyon hizmetlerinin önemini ortaya koyan diğer bir faktör, acil durum ve afet hallerinden sonra bireylerin yaşamlarında oluşan güçlük ve gereksinimlerin uzun süreli olmasıdır.

Acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyonuna verilmesi gereken önemi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından aşağıda sıralanan durumlardan yola çıkarak anlamak mümkün olabilir. Dünya Sağlık Örgütüne göre acil durum ve afet hallerinin ardından:

  • Özel gereksinimli bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayacak kaynaklara ve sağlık hizmetlerine ulaşımı, diğer bireylerinkinden çok daha güç olmaktadır.
  • Tedavi edilmemiş ya da yanlış tedavi edilmiş yaralanma ve kırıklar normal şartlarda önlenebilmesi mümkün olan ölümlere ve çeşitli işlev ve yeti yitimi durumlarına yol açmaktadır.
  • Ampütasyon, omurilik zedelenmesi, beyin travması, kırık ve çıkıklar ile akıl ve ruh sağlığı ile ilgili sorunlar gibi durumlar özel gereksinimli hale gelmiş yeni grupların oluşmasına yol açmaktadır.
  • Uygun rehabilitasyon servisleri, özel gereksinimli bireylerin afet ve acil durumlarla daha iyi baş etmelerine ve bu durumlar sonrasında topluma tekrar uyum sağlamalarına yardımcı olmaktadır.

Yukarıda sıralanan durumlardan anlaşılabileceği üzere, acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyonu; özel gereksinimli bireylerin acil durum ve afet halleri sırasında ve sonrasında yaşamaları olası zorlukların belirlenmesi, önlenmesi ve/veya en aza indirgenmesi doğrultusundaki çalışmaları kapsar.

Özel Gereksinimli Bireylere Acil Durum ve Afet Hallerinde Sunulan Rehabilitasyon Hizmetlerinin Dayanakları

Türkiye 2009 yılında imzalamış olduğu Özel Gereksinimli Bireylerin İnsan Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile engelli bireylerin hakları konusuna göstermiş olduğu özen ve önemi yazıya döken ülkeler arasındaki yerini almıştır. Bu sözleşme; engelli bireylerin eğitimi, topluma entegrasyonu, okul, hastane, iletişim ve benzeri alanlarda tüm hizmetlere ulaşım hakları gibi konuları içermektedir.

Son yıllarda, özel gereksinimliliğe yol açan durumların en az vücutta oluşan işlev bozukluğu kadar çevreden kaynaklanan engellere de dayalı olduğunu savunan bir model olan sosyal model genel olarak kabul görmeye başladı. Bu modele dayalı olarak özel gereksinimli bireylere sağlanan sağlık hizmetlerinde hasta/birey merkezlilik ve disiplinler arası iş birliğinin gerekliliği anlayışı benimsendi.

Birleşmiş Milletlerin disiplinler arası çalışan ekipler oluşturulmasının önemi üzerinde özellikle durmasının nedeni, acil durum müdahale ekibinin yaralı ve hastaların ihtiyaçlarına daha kapsamlı bir şekilde yaklaşabilmesini sağlamaktır.

Acil Durum ve Afet Hallerinde Özel Gereksinimli Bireylerin Rehabilitasyonu Konusundaki Zorluklar

Acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyonu ile ilgili yaşanan zorlukların ilki ve belki de en temeli; genel olarak özel gereksinimli bireylerin yaşadıkları fiziksel, çevresel, sosyal ve psikolojik güçlük ve bariyerlere ilişkin bilgi ve farkındalık eksikliğidir.

Dünya Sağlık Örgütüne göre, dünya genelinde herhangi bir özel gereksinimi bulunan 1 trilyon birey yaşamaktadır. Öte yandan, afet ve acil durum hallerindeki ihtiyaçları başta olmak üzere, özel gereksinimli bireylerle ilgili konulara ilişkin yeterince verinin toplanmadığı görülmektedir. Mevcut veriler, genel olarak özel gereksinimli bireylerin afet ve acil durum risk yönetimi ve hazırlığı için yürütülen planlama ve karar verme mekanizmalarında yeterince temsil edilmediklerini göstermektedir.

Özel Gereksinimli Bireylerin Acil Durum ve Afetlere Hazırlanması

Müdahale ekipleri ve diğer görevliler acil durum ve afet hallerinin hemen ardından olay yerine ulaşsa da bu ekiplerin acil durum ve afet hallerinden etkilenmiş bireylere hemen ulaşmalarını sağlamak her zaman mümkün olamamaktadır. Bu durum, özel gereksinimli bireylerin güvenliklerinin planlamasında kendilerinin de aktif bir rol üstlenmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle, özel gereksinimli bireylerin, acil durum ve afet halleriyle baş etme konusunda aileleri, yakınları ve varsa bakımlarıyla ilgilenen diğer bireylerle iş birliği yaparak ortak bir hazırlık planı oluşturmaları önerilmektedir.

Planlama Aşaması

Özel gereksinimli bireylerin afet ve acil durumlara hazırlığının planlama aşaması iki boyutludur. Bunlardan ilki bireysel destek ağı diğeri ise öz değerlendirme dir.

Bireysel destek ağı (öz-yardım ekibi), acil durum ve afet hallerine hazırlık sürecinde gerekli kaynakları tespit ve tedarik etmesinde özel gereksinimli bireye destek olabilecek ve her hangi bir acil durum ve afet hali yaşandığında ise bireyin yardıma ihtiyacı olup olmadığını kontrol edebilecek kişilerden oluşan gruptur.

Eğer özel gereksinim türü bireysel destek ağını kendisinin oluşturmasına engel teşkil ediyor ise özel gereksinimli bireyin ailesinin ve/veya bakımından sorumlu bireylerin bu konuda aktif rol alması gerekmektedir.

Öz-değerlendirme, özel gereksinimli bireyin olası bir acil durum ve afet hali sırasında ve sonrasında ortaya koyabileceği işlevsel kapasiteyi ve ihtiyaç duyması muhtemel desteğin biçim ve boyutunu acil durum ve afet hali yaşanmadan önce değerlendirmesi sürecidir.

Öz değerlendirmenin günlük yaşam, tahliye ve hareketliliğin sağlanması olmak üzere üç boyutu vardır.

Hazırlık Basamakları

Özel gereksinimli bireylerin acil durum ve afetlere hazırlanmasında dört basamaklı bir hazırlık planının takip edilmesi önerilmektedir. Bunlar; acil durum ve afet halleri ile ilgili bilinçlenme, afet ve acil durum planının oluşturulması, acil durum ve afet halleri çantasının hazırlanması ve acil durum ve afet halleri planının sürdürülmesidir.

Acil Durum ve Afet Halleri ile İlgili Bilinçlenme

Acil durum ve afetlere hazırlığın ilk basamağını bu durumlarla ilgili bilinçlenme oluşturur. Bu bağlamda, ulusal ve yerel kurum ve kuruluşların bilinmesi ve takip edilmesi önemlidir. Başbakanlığa bağlı olarak 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı yasa ile kurulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), ülkemizde acil durum ve afetlerle ilgili görev yapan temel ulusal kuruluş olması itibariyle bilinmelidir.

Öncelikli görevi; afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek ve afet ve acil durum önleme ve müdahale il planlarını, mahalli idareler ile kamu kurum ve kuruşlarıyla iş birliği içerisinde uygulamak olan İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri; bölge için tehdit oluşturan durumlar hakkında bilgi alınabilecek kurumlardır.

Acil Durum ve Afet Hali Planının Oluşturulması

Bu anlamda önerilerden ilki özel gereksinimli bireyin aile üyeleri, bakımıyla ilgilenen yakınları, bireysel destek ağındaki bireyler ve apartman yöneticisi gibi bireylerle biraya gelerek bölgedeki acil durum tehlikeleri ve bunlara yönelik hazırlıkların neler olabileceğine dair konuşmasıdır.

Afet ve acil durum planının diğer bir boyutu, il dışında yaşayan bir arkadaş veya yakının belirlenmesi ve telefon numarasının hem bireyin kendisi hem de tüm aile bireylerince bilinmesidir.

Afet ve acil durum planında yer verilmesi gereken diğer önemli bir nokta da özel gereksinimli bireye müdahalede bu bireyin kullandığı ilaçlar ve alerjik duyarlılık gibi faktörlerin dikkate alınmasıdır.

Acil Durum ve Afet Halleri Çantası Hazırlama

Yaşanan evin çok hızlı bir biçimde tahliye edilmesini gerektiren acil bir durumun yaşanması durumunda aile üyelerinin; günlük yaşamlarına devam etmek için ihtiyaç duydukları malzemeleri arayıp bulmaları veya satın almaları çok mümkün olamadığından, her ailenin bir acil durum çantası hazırlaması gereklidir.

Acil Durum ve Afet Halleri Planının Sürdürülmesi

Acil durum planının altı ayda bir gözden geçirilmesi planın güvenli bir şekilde devam ettirilmesini sağlar. Bu bağlamda, altı ayda bir acil durum paketinde yer alan yiyeceklerin son kullanma tarihlerinin kontrol edilmesi ve suyun yenilenmesi önerilir.

Acil Durum ve Afet Hallerinde Özel Gereksinimli Bireylere Müdahale ve Aşamaları

Acil durum ve afet hallerinin bireyler üzerinde hem fiziksel hem de akıl ve ruh sağlığı açısından birçok hasar yaratabildiği bilinmektedir. Afet ve acil durum halleri sonrasında özel gereksinimli bireylere yapılan müdahale akut aşama ve yeniden yapılandırma aşaması olarak ikiye ayrılabilir:

Akut Aşama (Genellikle 6 ila 12 Hafta İçerisinde)

Afet ve acil durum hallerini takip eden ilk 6 ila 12 hafta içerisinde yapılan öncelikli müdahale şunları içerir (WHO, 2005):

  • Hayat kurtarmak ve özel gereksinimliliğe yol açabilecek durumların önüne geçmek için yaralıların tespiti ve uygun tıbbi müdahale
  • Kamp ve geçici barınaklardaki özel gereksinimli bireylerin tespiti
  • Afet ve acil durum öncesinde de özel gereksinimi bulunan bireylerle ilgilenilmesi ve bu bireyler arasında ikamet ettikleri yerden uzaklaşmak durumunda kalmış olan ve/veya aile ve yakınlarını kaybetmiş olanların tespiti
  • Özel gereksinimlilik durumuna yol açabilen yaralanmaların takibi ve bunların şiddetini azaltıcı tedavi ve müdahalelerin uygulanması,
  • Ülkenin hali hazırda sahip olduğu tıbbı, cerrahi ve rehabilitasyon kaynaklarının ve koşullarının kullanılması
  • Yaşanılan afet ve acil durum halinde özel gereksinimli hale gelmiş olan bireylerin (mevcutsa) rehabilitasyon merkezlerine havale edilmesi

Yeniden Yapılandırma Aşaması (Uzun Dönem)

Acil durum ve afet hallerini takip eden ilk 4 ayın sonrasından itibaren başlayan yeniden yapılandırma aşaması şu müdahaleleri içerir:

  • Uzun ve/veya kısa süreli işlevsel ve fiziksel yetersizlik yaşaması olası bireylerin belirlenmesi
  • Özel gereksinimli bireylere yönelik ihtiyaç analizi yapılması ve belirlenen ihtiyaçların karşılanmasında kullanılabilecek mevcut kaynak ve imkânların değerlendirilmesi
  • Özellikle psikolojik yardım ve yardımcı donanım ve cihazların sağlanabilmesine olanak veren tıbbi rehabilitasyon programlarının başlatılması için gerekli altyapının düzenlenmesi ve geliştirilmesi
  • Özel gereksinimli bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak kaynaklara ulaşımları konusunda toplumun diğer üyeleri ile eşit haklara sahip olmaları ve toplumun eşit birer bireyi olarak algılanmaları için gerekli olan toplum temelli rehabilitasyon hizmetlerinin başlatılması.

Yukarıda sıralanan açıklamalardan anlaşılabileceği üzere, yeniden yapılandırma aşaması biri tıbbi (kurum temelli) rehabilitasyon ve diğeri toplum temelli rehabilitasyon olmak üzere iki çeşit rehabilitasyon hizmetini ve bunların kombinasyonunu içermektedir.

Tıbbi rehabilitasyon, travma ve yaralanmaların ardından bireylerin fiziksel ve işlevsel kapasite ve becerilerinin geri kazandırılmasına odaklı olarak sunulan tedavi ve bakım hizmetlerini kapsar.

Toplum temelli rehabilitasyon, toplumun eşit birer bireyi olabilmelerini sağlamak için özel gereksinimli bireylere yönelik tıbbi rehabilitasyonun ötesindeki fırsatların yaratılması ve bunların özel gereksinimli bireyler tarafından kullanılabilmesini kolaylaştırıcı bir destek sisteminin oluşturulması şeklinde tanımlanabilir. Bu bağlamda yapılabilecek düzenlemelerden bazıları özel gereksinimli bireylere yönelik istihdam olanaklarının artırılması sağlık, rehabilitasyon, eğitim ve destek hizmetlerinin daha erişilebilir hale getirilmesi ve binaların ve ulaşım araçlarının özel gereksinimli bireylerin kolaylıkla erişebileceği şekilde tasarlanmasıdır.

Toplum temelli rehabilitasyon hizmetlerinin doğasına uygun bir diğer hizmet ise Uluslararası Kulüp Evi Birliğinin (Clubhouse International) ilkelerine uygun olarak çeşitli Avrupa ülkelerinde, Çin’de ve ABD’de açılmış olan Kulüp evleridir.

Sonuç olarak özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyonu konusunda uzun dönemli bir vizyon geliştirmek çok önemlidir. Bu kapsamda hem tıbbi hem de toplum temelli rehabilitasyon hizmetlerinin kombinasyonunu içeren bir servis altyapısının oluşturulmasına ihtiyaç vardır; zira tıbbi rehabilitasyon ve toplum temelli rehabilitasyon hizmetleri birbirlerini tamamlayan iki hizmet türüdür.

Özel Gereksinimli Bireylerin Acil Durum Ve Afet Hallerinde Rehabilitasyonunu Konusunun Önem, Kapsam, Dayanak Ve Zorlukları

Özel Gereksinimli Bireylere Acil Durum ve Afet Hallerinde Sunulan Rehabilitasyon Hizmetlerinin Önem ve Kapsamı

Dünya Sağlık Örgütüne göre, kısıtlı altyapı ve sağlık imkânlarına sahip ülkelerde doğal veya insan kaynaklı nedenlere dayalı olarak oluşması fark etmeksizin, acil durum ve afet halleri özel gereksinimli bireyler için çok daha yıkıcı sonuçlar doğurabilmektedir. Bu durum, acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylere yönelik rehabilitasyon hizmetlerine verilmesi gereken öneme işaret etmektedir.

Acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylere yönelik rehabilitasyon hizmetlerinin önemini ortaya koyan diğer bir faktör, acil durum ve afet hallerinden sonra bireylerin yaşamlarında oluşan güçlük ve gereksinimlerin uzun süreli olmasıdır.

Acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyonuna verilmesi gereken önemi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından aşağıda sıralanan durumlardan yola çıkarak anlamak mümkün olabilir. Dünya Sağlık Örgütüne göre acil durum ve afet hallerinin ardından:

  • Özel gereksinimli bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayacak kaynaklara ve sağlık hizmetlerine ulaşımı, diğer bireylerinkinden çok daha güç olmaktadır.
  • Tedavi edilmemiş ya da yanlış tedavi edilmiş yaralanma ve kırıklar normal şartlarda önlenebilmesi mümkün olan ölümlere ve çeşitli işlev ve yeti yitimi durumlarına yol açmaktadır.
  • Ampütasyon, omurilik zedelenmesi, beyin travması, kırık ve çıkıklar ile akıl ve ruh sağlığı ile ilgili sorunlar gibi durumlar özel gereksinimli hale gelmiş yeni grupların oluşmasına yol açmaktadır.
  • Uygun rehabilitasyon servisleri, özel gereksinimli bireylerin afet ve acil durumlarla daha iyi baş etmelerine ve bu durumlar sonrasında topluma tekrar uyum sağlamalarına yardımcı olmaktadır.

Yukarıda sıralanan durumlardan anlaşılabileceği üzere, acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyonu; özel gereksinimli bireylerin acil durum ve afet halleri sırasında ve sonrasında yaşamaları olası zorlukların belirlenmesi, önlenmesi ve/veya en aza indirgenmesi doğrultusundaki çalışmaları kapsar.

Özel Gereksinimli Bireylere Acil Durum ve Afet Hallerinde Sunulan Rehabilitasyon Hizmetlerinin Dayanakları

Türkiye 2009 yılında imzalamış olduğu Özel Gereksinimli Bireylerin İnsan Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile engelli bireylerin hakları konusuna göstermiş olduğu özen ve önemi yazıya döken ülkeler arasındaki yerini almıştır. Bu sözleşme; engelli bireylerin eğitimi, topluma entegrasyonu, okul, hastane, iletişim ve benzeri alanlarda tüm hizmetlere ulaşım hakları gibi konuları içermektedir.

Son yıllarda, özel gereksinimliliğe yol açan durumların en az vücutta oluşan işlev bozukluğu kadar çevreden kaynaklanan engellere de dayalı olduğunu savunan bir model olan sosyal model genel olarak kabul görmeye başladı. Bu modele dayalı olarak özel gereksinimli bireylere sağlanan sağlık hizmetlerinde hasta/birey merkezlilik ve disiplinler arası iş birliğinin gerekliliği anlayışı benimsendi.

Birleşmiş Milletlerin disiplinler arası çalışan ekipler oluşturulmasının önemi üzerinde özellikle durmasının nedeni, acil durum müdahale ekibinin yaralı ve hastaların ihtiyaçlarına daha kapsamlı bir şekilde yaklaşabilmesini sağlamaktır.

Acil Durum ve Afet Hallerinde Özel Gereksinimli Bireylerin Rehabilitasyonu Konusundaki Zorluklar

Acil durum ve afet hallerinde özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyonu ile ilgili yaşanan zorlukların ilki ve belki de en temeli; genel olarak özel gereksinimli bireylerin yaşadıkları fiziksel, çevresel, sosyal ve psikolojik güçlük ve bariyerlere ilişkin bilgi ve farkındalık eksikliğidir.

Dünya Sağlık Örgütüne göre, dünya genelinde herhangi bir özel gereksinimi bulunan 1 trilyon birey yaşamaktadır. Öte yandan, afet ve acil durum hallerindeki ihtiyaçları başta olmak üzere, özel gereksinimli bireylerle ilgili konulara ilişkin yeterince verinin toplanmadığı görülmektedir. Mevcut veriler, genel olarak özel gereksinimli bireylerin afet ve acil durum risk yönetimi ve hazırlığı için yürütülen planlama ve karar verme mekanizmalarında yeterince temsil edilmediklerini göstermektedir.

Özel Gereksinimli Bireylerin Acil Durum ve Afetlere Hazırlanması

Müdahale ekipleri ve diğer görevliler acil durum ve afet hallerinin hemen ardından olay yerine ulaşsa da bu ekiplerin acil durum ve afet hallerinden etkilenmiş bireylere hemen ulaşmalarını sağlamak her zaman mümkün olamamaktadır. Bu durum, özel gereksinimli bireylerin güvenliklerinin planlamasında kendilerinin de aktif bir rol üstlenmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle, özel gereksinimli bireylerin, acil durum ve afet halleriyle baş etme konusunda aileleri, yakınları ve varsa bakımlarıyla ilgilenen diğer bireylerle iş birliği yaparak ortak bir hazırlık planı oluşturmaları önerilmektedir.

Planlama Aşaması

Özel gereksinimli bireylerin afet ve acil durumlara hazırlığının planlama aşaması iki boyutludur. Bunlardan ilki bireysel destek ağı diğeri ise öz değerlendirme dir.

Bireysel destek ağı (öz-yardım ekibi), acil durum ve afet hallerine hazırlık sürecinde gerekli kaynakları tespit ve tedarik etmesinde özel gereksinimli bireye destek olabilecek ve her hangi bir acil durum ve afet hali yaşandığında ise bireyin yardıma ihtiyacı olup olmadığını kontrol edebilecek kişilerden oluşan gruptur.

Eğer özel gereksinim türü bireysel destek ağını kendisinin oluşturmasına engel teşkil ediyor ise özel gereksinimli bireyin ailesinin ve/veya bakımından sorumlu bireylerin bu konuda aktif rol alması gerekmektedir.

Öz-değerlendirme, özel gereksinimli bireyin olası bir acil durum ve afet hali sırasında ve sonrasında ortaya koyabileceği işlevsel kapasiteyi ve ihtiyaç duyması muhtemel desteğin biçim ve boyutunu acil durum ve afet hali yaşanmadan önce değerlendirmesi sürecidir.

Öz değerlendirmenin günlük yaşam, tahliye ve hareketliliğin sağlanması olmak üzere üç boyutu vardır.

Hazırlık Basamakları

Özel gereksinimli bireylerin acil durum ve afetlere hazırlanmasında dört basamaklı bir hazırlık planının takip edilmesi önerilmektedir. Bunlar; acil durum ve afet halleri ile ilgili bilinçlenme, afet ve acil durum planının oluşturulması, acil durum ve afet halleri çantasının hazırlanması ve acil durum ve afet halleri planının sürdürülmesidir.

Acil Durum ve Afet Halleri ile İlgili Bilinçlenme

Acil durum ve afetlere hazırlığın ilk basamağını bu durumlarla ilgili bilinçlenme oluşturur. Bu bağlamda, ulusal ve yerel kurum ve kuruluşların bilinmesi ve takip edilmesi önemlidir. Başbakanlığa bağlı olarak 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı yasa ile kurulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), ülkemizde acil durum ve afetlerle ilgili görev yapan temel ulusal kuruluş olması itibariyle bilinmelidir.

Öncelikli görevi; afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek ve afet ve acil durum önleme ve müdahale il planlarını, mahalli idareler ile kamu kurum ve kuruşlarıyla iş birliği içerisinde uygulamak olan İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri; bölge için tehdit oluşturan durumlar hakkında bilgi alınabilecek kurumlardır.

Acil Durum ve Afet Hali Planının Oluşturulması

Bu anlamda önerilerden ilki özel gereksinimli bireyin aile üyeleri, bakımıyla ilgilenen yakınları, bireysel destek ağındaki bireyler ve apartman yöneticisi gibi bireylerle biraya gelerek bölgedeki acil durum tehlikeleri ve bunlara yönelik hazırlıkların neler olabileceğine dair konuşmasıdır.

Afet ve acil durum planının diğer bir boyutu, il dışında yaşayan bir arkadaş veya yakının belirlenmesi ve telefon numarasının hem bireyin kendisi hem de tüm aile bireylerince bilinmesidir.

Afet ve acil durum planında yer verilmesi gereken diğer önemli bir nokta da özel gereksinimli bireye müdahalede bu bireyin kullandığı ilaçlar ve alerjik duyarlılık gibi faktörlerin dikkate alınmasıdır.

Acil Durum ve Afet Halleri Çantası Hazırlama

Yaşanan evin çok hızlı bir biçimde tahliye edilmesini gerektiren acil bir durumun yaşanması durumunda aile üyelerinin; günlük yaşamlarına devam etmek için ihtiyaç duydukları malzemeleri arayıp bulmaları veya satın almaları çok mümkün olamadığından, her ailenin bir acil durum çantası hazırlaması gereklidir.

Acil Durum ve Afet Halleri Planının Sürdürülmesi

Acil durum planının altı ayda bir gözden geçirilmesi planın güvenli bir şekilde devam ettirilmesini sağlar. Bu bağlamda, altı ayda bir acil durum paketinde yer alan yiyeceklerin son kullanma tarihlerinin kontrol edilmesi ve suyun yenilenmesi önerilir.

Acil Durum ve Afet Hallerinde Özel Gereksinimli Bireylere Müdahale ve Aşamaları

Acil durum ve afet hallerinin bireyler üzerinde hem fiziksel hem de akıl ve ruh sağlığı açısından birçok hasar yaratabildiği bilinmektedir. Afet ve acil durum halleri sonrasında özel gereksinimli bireylere yapılan müdahale akut aşama ve yeniden yapılandırma aşaması olarak ikiye ayrılabilir:

Akut Aşama (Genellikle 6 ila 12 Hafta İçerisinde)

Afet ve acil durum hallerini takip eden ilk 6 ila 12 hafta içerisinde yapılan öncelikli müdahale şunları içerir (WHO, 2005):

  • Hayat kurtarmak ve özel gereksinimliliğe yol açabilecek durumların önüne geçmek için yaralıların tespiti ve uygun tıbbi müdahale
  • Kamp ve geçici barınaklardaki özel gereksinimli bireylerin tespiti
  • Afet ve acil durum öncesinde de özel gereksinimi bulunan bireylerle ilgilenilmesi ve bu bireyler arasında ikamet ettikleri yerden uzaklaşmak durumunda kalmış olan ve/veya aile ve yakınlarını kaybetmiş olanların tespiti
  • Özel gereksinimlilik durumuna yol açabilen yaralanmaların takibi ve bunların şiddetini azaltıcı tedavi ve müdahalelerin uygulanması,
  • Ülkenin hali hazırda sahip olduğu tıbbı, cerrahi ve rehabilitasyon kaynaklarının ve koşullarının kullanılması
  • Yaşanılan afet ve acil durum halinde özel gereksinimli hale gelmiş olan bireylerin (mevcutsa) rehabilitasyon merkezlerine havale edilmesi

Yeniden Yapılandırma Aşaması (Uzun Dönem)

Acil durum ve afet hallerini takip eden ilk 4 ayın sonrasından itibaren başlayan yeniden yapılandırma aşaması şu müdahaleleri içerir:

  • Uzun ve/veya kısa süreli işlevsel ve fiziksel yetersizlik yaşaması olası bireylerin belirlenmesi
  • Özel gereksinimli bireylere yönelik ihtiyaç analizi yapılması ve belirlenen ihtiyaçların karşılanmasında kullanılabilecek mevcut kaynak ve imkânların değerlendirilmesi
  • Özellikle psikolojik yardım ve yardımcı donanım ve cihazların sağlanabilmesine olanak veren tıbbi rehabilitasyon programlarının başlatılması için gerekli altyapının düzenlenmesi ve geliştirilmesi
  • Özel gereksinimli bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak kaynaklara ulaşımları konusunda toplumun diğer üyeleri ile eşit haklara sahip olmaları ve toplumun eşit birer bireyi olarak algılanmaları için gerekli olan toplum temelli rehabilitasyon hizmetlerinin başlatılması.

Yukarıda sıralanan açıklamalardan anlaşılabileceği üzere, yeniden yapılandırma aşaması biri tıbbi (kurum temelli) rehabilitasyon ve diğeri toplum temelli rehabilitasyon olmak üzere iki çeşit rehabilitasyon hizmetini ve bunların kombinasyonunu içermektedir.

Tıbbi rehabilitasyon, travma ve yaralanmaların ardından bireylerin fiziksel ve işlevsel kapasite ve becerilerinin geri kazandırılmasına odaklı olarak sunulan tedavi ve bakım hizmetlerini kapsar.

Toplum temelli rehabilitasyon, toplumun eşit birer bireyi olabilmelerini sağlamak için özel gereksinimli bireylere yönelik tıbbi rehabilitasyonun ötesindeki fırsatların yaratılması ve bunların özel gereksinimli bireyler tarafından kullanılabilmesini kolaylaştırıcı bir destek sisteminin oluşturulması şeklinde tanımlanabilir. Bu bağlamda yapılabilecek düzenlemelerden bazıları özel gereksinimli bireylere yönelik istihdam olanaklarının artırılması sağlık, rehabilitasyon, eğitim ve destek hizmetlerinin daha erişilebilir hale getirilmesi ve binaların ve ulaşım araçlarının özel gereksinimli bireylerin kolaylıkla erişebileceği şekilde tasarlanmasıdır.

Toplum temelli rehabilitasyon hizmetlerinin doğasına uygun bir diğer hizmet ise Uluslararası Kulüp Evi Birliğinin (Clubhouse International) ilkelerine uygun olarak çeşitli Avrupa ülkelerinde, Çin’de ve ABD’de açılmış olan Kulüp evleridir.

Sonuç olarak özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyonu konusunda uzun dönemli bir vizyon geliştirmek çok önemlidir. Bu kapsamda hem tıbbi hem de toplum temelli rehabilitasyon hizmetlerinin kombinasyonunu içeren bir servis altyapısının oluşturulmasına ihtiyaç vardır; zira tıbbi rehabilitasyon ve toplum temelli rehabilitasyon hizmetleri birbirlerini tamamlayan iki hizmet türüdür.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.