Psiko-Sosyal Rehabilitasyon Dersi 2. Ünite Özet
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Psiko-Sosyal Rehabilitasyon Dersi 2. Ünite Özet için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Yaşam Boyu Sağlığın Geliştirilmesi Ve Sağlıklı Yaşlanma
Yaşlılık ve Sağlığın Geliştirilmesi İle İlgili Temel Tanımlar
Sağlığı geliştirme; bireyin var olan sağlık durumunu koruması için kendisinin sağlığını kontrol altında tutması ve yaşamı boyunca bu amaca yönelik davranışlar göstermesidir. Psiko-sosyal rehabilitasyondan önceki aşama, sağlığın korunması ve geliştirilmesidir.
Yaşlılık kalıtsal yapının ve dış faktörlerin etkisiyle, hücredeki biyokimyasal tepkimelerden başlayarak, hücre, doku, organ ve vücut düzeyindeki işlevlerin azalması olarak tanımlanabilir. Yaslanmayı;
- Primer
- Sekonder yaşlanma olarak ikiye ayırabiliriz.
Primer yaşlanma; yaşlanma sürecine bağlı olarak yapı ve fonksiyonlardaki bozulmadır. Sekonder yaslanma ise; hastalıklar ve çevresel faktörlerin (eksoz dumanı, sigara dumanı, ultraviyole, radyasyon gibi etkenler) etkisiyle ortaya çıkan yaslanmadır. Yaşlanma tanımları yapılırken bir takım kavramların ne olduğunu anlamak önemlidir. Bu kavramlar şöyle tanımlanabilir;
Kronolojik yaşlanma; bireyin doğumundan sonra yasadığı yılları kapsar. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların yaşlılığın başlangıç yasına ilişkin kabulleri 60 ya da 65 yaş olarak belirtilmiştir.
Biyolojik yaşlanma; yaslanmaya bağlı olarak insan vücudunun yapı ve fonksiyonlarında meydana gelen değişikliklerdir.
Fizyolojik yaşlanma; biyolojik değişikliklere bağlı olarak organlarda ortaya çıkan değişikliklerdir.
Fonksiyonel yaşlanma; aynı yasta olan bireylerle karşılaştırıldığında toplum içinde fonksiyonların devam ettirilememesidir.
Psikolojik yaslanma; bireyin algılama, öğrenme, sorun çözme gibi bellek gücü ile kişilik kazanma alanlarına uyum sağlama kapasitesinin değişmesi, yaşa bağlı olarak davranışsal uyum yeteneğinin bozulmasıdır.
Sosyolojik yaşlanma; yaşlının toplumdaki statüsü, toplumun yaşlıdan beklediği rol ve davranışlar, toplumdan topluma değişiklik gösteren göreceli yaşlanmadır.
Sağlığı geliştirme, kişilerin kemdi sağlıklarını iyileştirmek ve sağlıkları üzerinde kontrolü almak için insanlara olanak sağlama sürecidir ve amacı bireylerin, ailelerin, toplumların ve toplulukların sağlık düzeylerini yükseltmektir. Toplum sağlığı faaliyetlerinin sağlığı geliştirme açısından amaçları;
- Tüm vatandaşlar için sağlıklı yaşam süresini artırmak,
- Toplumdaki gruplar arasında sağlık eşitsizliklerini azaltmak,
- Herkes için önleyici hizmetlere erişimi sağlamaktır.
Sağlıklı yaşam biçiminin benimsenmesiyle kişinin kendi bakımına aktif olarak katılması yaşamın bütün evrelerinde önemlidir. Kalıplaşmış düşüncelerin aksine yaşlılık döneminde de sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemek mümkündür. Sağlık davranışı, kişinin sağlık inançlarını yansıtmaktadır. Bazı örnek sağlık davranışları dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve gerekli aşıların yapılmasıdır. Sağlığı geliştirmeye katkısı olan olumlu sağlık davranışlarını söyle sıralayabiliriz:
- Dengeli ve yeterli beslenme, kilo kontrolü
- Düzenli uyku
- Ağız ve vücut hijyenini sürdürme
- Fiziksel aktivite
- Sigara, alkol ve benzeri kullanmama
- Stresle etkin baş etme
- Güvenli çevrede yaşama ve kazalardan korunma
- Bağışıklama
- Güvenli cinsel yaşam
- Olumlu iletişim ve sosyal ilişkilerin sürdürülmesi
- Düzenli kontrolleri yaptırma.
Sağlık davranışlarını gerçekleştirmediğimizde ise yaşanabileceklere örnek vermek gerekirse;
- Dengeli ve yeterli beslenme, kilo kontrolü
- Düzenli uyku
- Ağız ve vücut hijyenini sürdürme
- Fiziksel aktivite
- Stresle etkin bas etme
- Güvenli çevrede yasama ve kazalardan korunma:
- Bağışıklama
- Güvenli cinsel yaşam
- Olumlu iletişim ve sosyal ilişkilerin sürdürülmesi
- Düzenli kontroller yaptırma
Sağlıkta Önleme Düzeyleri
Hastalıkları önleme özellikle bireylerin yasına özgü yaygın bulaşıcı olmayan hastalıklar ve yaralanmalar gibi durumların önlenmesi ve yönetimini içermektedir. Önlemenin düzeyleri;
- Primer önleme
- Sekonder önleme
- Tersiyer önleme
Primer önleme; hastalıklar ortaya çıkmadan ve hastalıkları önlemeye yönelik yapılan girişimlerdir. Birincil önleme faaliyetleri;
- Beslenme-ağız sağlığı gereksinimleri,
- Uygun fiziksel aktivite, egzersiz gereksinimleri,
- Sağlıklı uyku,
- Ekonomik güvence gereksinimleri, yoksulluğun önlenmesi,
- Psiko-sosyal gereksinimler,
- Manevi gereksinimler (çoklu kayıplarla baş etme, bakım ve bağımsızlığı sürdürme, dinî ve yaşam inançlarını, değerlerini gerçekleştirebilme, etkileşim ve arkadaşlık),
- Güvenlik gereksinimleri (bağışıklama, düşmeyi önleme, ilaçların kullanımı, toplum içinde güvenlik) gibi faaliyetleri kapsar.
Sekonder (ikincil) önleme yaşlılarda yaygın olarak görülen hastalıkların erken tanı ve ilk tedavisinin yapılarak sağlığın sürdürülmesini sağlamaktır. Tersiyer (üçüncül) önleme ise, herhangi bir hastalık ya da sağlıkta bozulma oluştuktan, tanısı konduktan ya da ilk tedavisi başladıktan sonra takip, rehabilitasyonu ve tedaviden kaynaklanan komplikasyonları önlemek anlamına gelir.
Sağlıklı Yaşlanmayı Etkileyen Faktörler
Yaşlı insanların sağlıklarındaki değişimlerin bazıları genetik olmasına rağmen, birçoğu insanların fiziksel ve sosyal çevreler nedeniyledir. Yaşlılarda sağlığın korunması ve geliştirilmesinde etkili olan durumlar ise; yaşlı bireyin dinî inançları, kültürel değerler, bilgi ve güdülenmesi, fiziksel hareket/yeterliliği, yaşlılığı algılayışı, bilişsel ve duyusal değişiklikler, hizmetlere ulaşılabilirlik/yararlanma, ekonomik durum olarak sıralanabilir.
Yaşlılıkta Değişimler ve Sağlığı Geliştirme Uygulamaları
Yaşlılık döneminin başlamasıyla birlikte vücudumuzda organlar, sistemler düzeyinde birtakım fiziksel değişimler, psikolojik ve sosyal farklılaşmalar yaşanır. Bu değişimlerin hem yaslı, hem de ona bakım veren kişiler tarafından bilinmesi sağlığı koruma ve geliştirmeyi, hastalıkları ve istenmeyen durumları önlemeyi, hastalıkların erken tespit ve tedavisini beraberinde getirecektir. Fiziksel değişimlerin görüldüğü bazı organlar şöyle sıralanabilir: deri, tırnaklar, denge ve hareketlerin uyumu, dokunma, tat ve koku alma, görmede azalma, kalp-damar sistemi, solunum sistemi, bağışıklık sistemi, böbrek, sindirim sistemi, kas-iskelet sistemi. Psiko-sosyal değişimler ise şöyle sıralanabilir;
- Yaşlılıkla yüzleşme
- Eşin ölümü, eşten ayrılma/boşanma
- Sevdiği insanların kaybı
- Yalnızlık ve sosyal izolasyon
- Emeklilik
- Rol kaybı (çocukların evlenmesiyle annelik rolünün anlamını değiştirmesi) ya da yeni roller üstlenme (örneğin babaanne, dede olma)
- Ekonomik sorunlar
- Kronik hastalıklar ve fonksiyon kayıplarının psikolojik ve sosyal sorunlara neden olması
- Kendi evinden ya da mahallesinden taşınmak zorunda kalması (çocuklarının yanına taşınma ya da bakım evine taşınma)
- Ölüm korkusu
Yaşlılarda Sağlığı Geliştirme ve Koruma
Yaşlılarda sağlığı geliştirme ve korumasında bağışıklama, güvenliğin sürdürülmesi ve kazaların önlenmesi ile yaşlılık dönemine özgü taramalar, erken tanı konuları ele alınmalıdır.
Aşılar hastalığa neden olan bakterilerin ölü ya da zayıf formlarını (örneğin; kızamık asısı kızamık virüsünü veya menenjit aşısı menenjite neden olan bakteriler) içerir. Bazı asılar hastalık mikrobunun sadece bir kısmını içerir. Vücudumuz hastalığa maruz kaldığında olduğu gibi, aşı vücutta savunma hücrelerini üretmek için bağışıklık sistemimizi uyarır. Aşı sayesinde, ası yapılan hastalığa yakalanmadan bağışıklık gelişir ve hastalıklar önlenir.
Yaşlıların yaşadıkları iç ve dış çevrelerde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması kazaları ve düşmeleri önleme açısından çok önemlidir. Güvenliğin sürdürülmesi ve kazaların önlenmesi için alınabilecek tedbirleri şöyle sıralayabiliriz;
- Eskimiş eşyaların (fırın, şofben, kombi gibi) bakımı ve tamiri yapılmalı, bakımı yapılamayacak durumdaysa yenisiyle değiştirilmelidir.
- Ortamın havalandırması yeterli olmalı, genellikle mutfak penceresinde bulunan gaz emniyet havalandırması açık tutulmalıdır.
- Zeminde ayağın takılmasına neden olacak kablolar gizli halde tutulmalıdır.
- Evde oyuncak gibi küçük parçalı, fark edilmeyecek cisimler düşmeye neden olacağından dikkat edilmelidir.
- Koridor, merdiven kenarlıkları, banyo, tuvalet ve klozet kenarlarına tutamaklar yerleştirilmelidir.
- Mutfak dolapları ocağın üstünde ya da yakınında olmamalıdır.
- Yaşlının sık kullandığı eşyalar uzanmasını ya da yüksek bir yere çıkıp almasını gerektirmeyecek şekilde kolay alabileceği yerde olmalıdır.
- Paspas, halı gibi eşyalar kaymayan türden, az tüylü olmalı, kayıyorsa çift yönlü yapışkan bantlarla sabitlenmelidir.
- Yaşlının kullandığı tekerlekli sandalye, yatak, komidin gibi eşyaların tekerleri lastik ve sabitlenebilir şekilde olmalıdır.
- Islak temizlik yapıldığı sırada ortam kuruyana dek yaşlının yürümesi engellenmelidir.
- Elektrikli battaniye, oksijen tüpü gibi araçlara yangın riski açısından dikkat edilmelidir.
- Yaşlıya yataktan ya da oturduğu yerden kalkma sırasında acele etmemesi söylenmelidir.
- Yaşlının gözlük, işitme cihazı, baston gibi yardımcı cihazlarını düzenli kullanması ve bu cihazların yanında olması sağlanmalıdır.
- Yaşlının ayakkabı ve terlikleri kayma ve düşmeleri önleyecek şekilde; tabanı kaygan olmayan, ayak büyüklüğüne uygun olmalıdır.
- Duş sırasında düşmeleri önlemek için küvet ya da zemine kaymayan ve emici paspaslar yerleştirilmelidir.
- Yaşlının fiziksel olarak olabildiğince aktif olması, düzenli egzersiz yapması sağlanmalıdır. Egzersiz düşmeleri önlemektedir.
- Evde elektrik, gaz, su, oksijen gibi bütün göstergeli araçların kadranlarının (gösterge düğmeleri) açık ve kapalı olduğu durumlar net bir şekilde görülmelidir.
Yaşlılık döneminde sık görülen kronik hastalıkların erken tespit ve tanı konduktan sonra belirli aralıklarla izlenmesi kronik hastalıklardan kaynaklanan komplikasyonları ve ölümleri önlemektedir.
Yaşlılık Döneminde Sağlığı Geliştirme Üzerine Ailenin Etkisi
Yaşlıların sağlığını geliştirmesinde ailenin etkisi çok önemlidir. Yaşlının fonksiyonel kapasitesinde gerilemeleri azaltmak için yaşlılık döneminde sağlanan bakımda, aile üyeleri sadece yaşlının iyi beslenmesini sağlayan değil, daha aktif olmaları için yaşlıları cesaretlendiren davranışlar sergilemelidir. Ailenin yaşlılık konusunda algı ve tutumları, yaşlının sağlığını geliştirmesini kolaylaştırabilir ya da zorlaştırabilir.
Yaşlılık ve Sağlığın Geliştirilmesi İle İlgili Temel Tanımlar
Sağlığı geliştirme; bireyin var olan sağlık durumunu koruması için kendisinin sağlığını kontrol altında tutması ve yaşamı boyunca bu amaca yönelik davranışlar göstermesidir. Psiko-sosyal rehabilitasyondan önceki aşama, sağlığın korunması ve geliştirilmesidir.
Yaşlılık kalıtsal yapının ve dış faktörlerin etkisiyle, hücredeki biyokimyasal tepkimelerden başlayarak, hücre, doku, organ ve vücut düzeyindeki işlevlerin azalması olarak tanımlanabilir. Yaslanmayı;
- Primer
- Sekonder yaşlanma olarak ikiye ayırabiliriz.
Primer yaşlanma; yaşlanma sürecine bağlı olarak yapı ve fonksiyonlardaki bozulmadır. Sekonder yaslanma ise; hastalıklar ve çevresel faktörlerin (eksoz dumanı, sigara dumanı, ultraviyole, radyasyon gibi etkenler) etkisiyle ortaya çıkan yaslanmadır. Yaşlanma tanımları yapılırken bir takım kavramların ne olduğunu anlamak önemlidir. Bu kavramlar şöyle tanımlanabilir;
Kronolojik yaşlanma; bireyin doğumundan sonra yasadığı yılları kapsar. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların yaşlılığın başlangıç yasına ilişkin kabulleri 60 ya da 65 yaş olarak belirtilmiştir.
Biyolojik yaşlanma; yaslanmaya bağlı olarak insan vücudunun yapı ve fonksiyonlarında meydana gelen değişikliklerdir.
Fizyolojik yaşlanma; biyolojik değişikliklere bağlı olarak organlarda ortaya çıkan değişikliklerdir.
Fonksiyonel yaşlanma; aynı yasta olan bireylerle karşılaştırıldığında toplum içinde fonksiyonların devam ettirilememesidir.
Psikolojik yaslanma; bireyin algılama, öğrenme, sorun çözme gibi bellek gücü ile kişilik kazanma alanlarına uyum sağlama kapasitesinin değişmesi, yaşa bağlı olarak davranışsal uyum yeteneğinin bozulmasıdır.
Sosyolojik yaşlanma; yaşlının toplumdaki statüsü, toplumun yaşlıdan beklediği rol ve davranışlar, toplumdan topluma değişiklik gösteren göreceli yaşlanmadır.
Sağlığı geliştirme, kişilerin kemdi sağlıklarını iyileştirmek ve sağlıkları üzerinde kontrolü almak için insanlara olanak sağlama sürecidir ve amacı bireylerin, ailelerin, toplumların ve toplulukların sağlık düzeylerini yükseltmektir. Toplum sağlığı faaliyetlerinin sağlığı geliştirme açısından amaçları;
- Tüm vatandaşlar için sağlıklı yaşam süresini artırmak,
- Toplumdaki gruplar arasında sağlık eşitsizliklerini azaltmak,
- Herkes için önleyici hizmetlere erişimi sağlamaktır.
Sağlıklı yaşam biçiminin benimsenmesiyle kişinin kendi bakımına aktif olarak katılması yaşamın bütün evrelerinde önemlidir. Kalıplaşmış düşüncelerin aksine yaşlılık döneminde de sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemek mümkündür. Sağlık davranışı, kişinin sağlık inançlarını yansıtmaktadır. Bazı örnek sağlık davranışları dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve gerekli aşıların yapılmasıdır. Sağlığı geliştirmeye katkısı olan olumlu sağlık davranışlarını söyle sıralayabiliriz:
- Dengeli ve yeterli beslenme, kilo kontrolü
- Düzenli uyku
- Ağız ve vücut hijyenini sürdürme
- Fiziksel aktivite
- Sigara, alkol ve benzeri kullanmama
- Stresle etkin baş etme
- Güvenli çevrede yaşama ve kazalardan korunma
- Bağışıklama
- Güvenli cinsel yaşam
- Olumlu iletişim ve sosyal ilişkilerin sürdürülmesi
- Düzenli kontrolleri yaptırma.
Sağlık davranışlarını gerçekleştirmediğimizde ise yaşanabileceklere örnek vermek gerekirse;
- Dengeli ve yeterli beslenme, kilo kontrolü
- Düzenli uyku
- Ağız ve vücut hijyenini sürdürme
- Fiziksel aktivite
- Stresle etkin bas etme
- Güvenli çevrede yasama ve kazalardan korunma:
- Bağışıklama
- Güvenli cinsel yaşam
- Olumlu iletişim ve sosyal ilişkilerin sürdürülmesi
- Düzenli kontroller yaptırma
Sağlıkta Önleme Düzeyleri
Hastalıkları önleme özellikle bireylerin yasına özgü yaygın bulaşıcı olmayan hastalıklar ve yaralanmalar gibi durumların önlenmesi ve yönetimini içermektedir. Önlemenin düzeyleri;
- Primer önleme
- Sekonder önleme
- Tersiyer önleme
Primer önleme; hastalıklar ortaya çıkmadan ve hastalıkları önlemeye yönelik yapılan girişimlerdir. Birincil önleme faaliyetleri;
- Beslenme-ağız sağlığı gereksinimleri,
- Uygun fiziksel aktivite, egzersiz gereksinimleri,
- Sağlıklı uyku,
- Ekonomik güvence gereksinimleri, yoksulluğun önlenmesi,
- Psiko-sosyal gereksinimler,
- Manevi gereksinimler (çoklu kayıplarla baş etme, bakım ve bağımsızlığı sürdürme, dinî ve yaşam inançlarını, değerlerini gerçekleştirebilme, etkileşim ve arkadaşlık),
- Güvenlik gereksinimleri (bağışıklama, düşmeyi önleme, ilaçların kullanımı, toplum içinde güvenlik) gibi faaliyetleri kapsar.
Sekonder (ikincil) önleme yaşlılarda yaygın olarak görülen hastalıkların erken tanı ve ilk tedavisinin yapılarak sağlığın sürdürülmesini sağlamaktır. Tersiyer (üçüncül) önleme ise, herhangi bir hastalık ya da sağlıkta bozulma oluştuktan, tanısı konduktan ya da ilk tedavisi başladıktan sonra takip, rehabilitasyonu ve tedaviden kaynaklanan komplikasyonları önlemek anlamına gelir.
Sağlıklı Yaşlanmayı Etkileyen Faktörler
Yaşlı insanların sağlıklarındaki değişimlerin bazıları genetik olmasına rağmen, birçoğu insanların fiziksel ve sosyal çevreler nedeniyledir. Yaşlılarda sağlığın korunması ve geliştirilmesinde etkili olan durumlar ise; yaşlı bireyin dinî inançları, kültürel değerler, bilgi ve güdülenmesi, fiziksel hareket/yeterliliği, yaşlılığı algılayışı, bilişsel ve duyusal değişiklikler, hizmetlere ulaşılabilirlik/yararlanma, ekonomik durum olarak sıralanabilir.
Yaşlılıkta Değişimler ve Sağlığı Geliştirme Uygulamaları
Yaşlılık döneminin başlamasıyla birlikte vücudumuzda organlar, sistemler düzeyinde birtakım fiziksel değişimler, psikolojik ve sosyal farklılaşmalar yaşanır. Bu değişimlerin hem yaslı, hem de ona bakım veren kişiler tarafından bilinmesi sağlığı koruma ve geliştirmeyi, hastalıkları ve istenmeyen durumları önlemeyi, hastalıkların erken tespit ve tedavisini beraberinde getirecektir. Fiziksel değişimlerin görüldüğü bazı organlar şöyle sıralanabilir: deri, tırnaklar, denge ve hareketlerin uyumu, dokunma, tat ve koku alma, görmede azalma, kalp-damar sistemi, solunum sistemi, bağışıklık sistemi, böbrek, sindirim sistemi, kas-iskelet sistemi. Psiko-sosyal değişimler ise şöyle sıralanabilir;
- Yaşlılıkla yüzleşme
- Eşin ölümü, eşten ayrılma/boşanma
- Sevdiği insanların kaybı
- Yalnızlık ve sosyal izolasyon
- Emeklilik
- Rol kaybı (çocukların evlenmesiyle annelik rolünün anlamını değiştirmesi) ya da yeni roller üstlenme (örneğin babaanne, dede olma)
- Ekonomik sorunlar
- Kronik hastalıklar ve fonksiyon kayıplarının psikolojik ve sosyal sorunlara neden olması
- Kendi evinden ya da mahallesinden taşınmak zorunda kalması (çocuklarının yanına taşınma ya da bakım evine taşınma)
- Ölüm korkusu
Yaşlılarda Sağlığı Geliştirme ve Koruma
Yaşlılarda sağlığı geliştirme ve korumasında bağışıklama, güvenliğin sürdürülmesi ve kazaların önlenmesi ile yaşlılık dönemine özgü taramalar, erken tanı konuları ele alınmalıdır.
Aşılar hastalığa neden olan bakterilerin ölü ya da zayıf formlarını (örneğin; kızamık asısı kızamık virüsünü veya menenjit aşısı menenjite neden olan bakteriler) içerir. Bazı asılar hastalık mikrobunun sadece bir kısmını içerir. Vücudumuz hastalığa maruz kaldığında olduğu gibi, aşı vücutta savunma hücrelerini üretmek için bağışıklık sistemimizi uyarır. Aşı sayesinde, ası yapılan hastalığa yakalanmadan bağışıklık gelişir ve hastalıklar önlenir.
Yaşlıların yaşadıkları iç ve dış çevrelerde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması kazaları ve düşmeleri önleme açısından çok önemlidir. Güvenliğin sürdürülmesi ve kazaların önlenmesi için alınabilecek tedbirleri şöyle sıralayabiliriz;
- Eskimiş eşyaların (fırın, şofben, kombi gibi) bakımı ve tamiri yapılmalı, bakımı yapılamayacak durumdaysa yenisiyle değiştirilmelidir.
- Ortamın havalandırması yeterli olmalı, genellikle mutfak penceresinde bulunan gaz emniyet havalandırması açık tutulmalıdır.
- Zeminde ayağın takılmasına neden olacak kablolar gizli halde tutulmalıdır.
- Evde oyuncak gibi küçük parçalı, fark edilmeyecek cisimler düşmeye neden olacağından dikkat edilmelidir.
- Koridor, merdiven kenarlıkları, banyo, tuvalet ve klozet kenarlarına tutamaklar yerleştirilmelidir.
- Mutfak dolapları ocağın üstünde ya da yakınında olmamalıdır.
- Yaşlının sık kullandığı eşyalar uzanmasını ya da yüksek bir yere çıkıp almasını gerektirmeyecek şekilde kolay alabileceği yerde olmalıdır.
- Paspas, halı gibi eşyalar kaymayan türden, az tüylü olmalı, kayıyorsa çift yönlü yapışkan bantlarla sabitlenmelidir.
- Yaşlının kullandığı tekerlekli sandalye, yatak, komidin gibi eşyaların tekerleri lastik ve sabitlenebilir şekilde olmalıdır.
- Islak temizlik yapıldığı sırada ortam kuruyana dek yaşlının yürümesi engellenmelidir.
- Elektrikli battaniye, oksijen tüpü gibi araçlara yangın riski açısından dikkat edilmelidir.
- Yaşlıya yataktan ya da oturduğu yerden kalkma sırasında acele etmemesi söylenmelidir.
- Yaşlının gözlük, işitme cihazı, baston gibi yardımcı cihazlarını düzenli kullanması ve bu cihazların yanında olması sağlanmalıdır.
- Yaşlının ayakkabı ve terlikleri kayma ve düşmeleri önleyecek şekilde; tabanı kaygan olmayan, ayak büyüklüğüne uygun olmalıdır.
- Duş sırasında düşmeleri önlemek için küvet ya da zemine kaymayan ve emici paspaslar yerleştirilmelidir.
- Yaşlının fiziksel olarak olabildiğince aktif olması, düzenli egzersiz yapması sağlanmalıdır. Egzersiz düşmeleri önlemektedir.
- Evde elektrik, gaz, su, oksijen gibi bütün göstergeli araçların kadranlarının (gösterge düğmeleri) açık ve kapalı olduğu durumlar net bir şekilde görülmelidir.
Yaşlılık döneminde sık görülen kronik hastalıkların erken tespit ve tanı konduktan sonra belirli aralıklarla izlenmesi kronik hastalıklardan kaynaklanan komplikasyonları ve ölümleri önlemektedir.
Yaşlılık Döneminde Sağlığı Geliştirme Üzerine Ailenin Etkisi
Yaşlıların sağlığını geliştirmesinde ailenin etkisi çok önemlidir. Yaşlının fonksiyonel kapasitesinde gerilemeleri azaltmak için yaşlılık döneminde sağlanan bakımda, aile üyeleri sadece yaşlının iyi beslenmesini sağlayan değil, daha aktif olmaları için yaşlıları cesaretlendiren davranışlar sergilemelidir. Ailenin yaşlılık konusunda algı ve tutumları, yaşlının sağlığını geliştirmesini kolaylaştırabilir ya da zorlaştırabilir.