Açıköğretim Ders Notları

Psikoloji Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Psikoloji Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Sosyal Psikoloji

1. Soru

Sosyal psikologlara göre eylemlerimizin psikolojik kökenlerinde hangi üç güdü yer almaktadır? 

Cevap

1) Hayatımız üzerinde hâkimiyet sahibi olmak

2) Sevmek, sevilmek, ait olmak

3) Benliğimizi değerli görmek


2. Soru

Sosyal biliş nedir? Kısaca açıklayınız. 

Cevap

Sosyal biliş, sosyal psikolojinin “insanları nasıl anlarız, onlar hakkında izlenimlere ve yargılara nasıl varırız” gibi sorulara cevap vermeye çalışan alt dalıdır.


3. Soru

Şema nedir? Açıklayınız. 

Cevap

Bilişsel psikolojinin temel prensiplerinden biri, dünyayı şemalar yardımıyla algıladığımızdır. Şemalar hayatın değişik öğeleri hakkında zihnimizde var olan basite indirgenmiş, genelleştirilmiş resimlerdir.


4. Soru

Sosyal psikologlar tarafından ele alınan iki atıf türü hangileridir?

Cevap

1) İçsel atıf

2) Dışsal atıf


5. Soru

İçsel atıf nedir? Örnek vererek açıklayınız. 

Cevap

İçsel atıfta bulunmak, bir davranışı davranışta bulunan insanın tabiatına, niyetlerine, arzularına, kısacası o insanın içsel özelliklerine bağlamaktır. Örneğin düşen birini gördüğünüzde “sakarın teki, düz yolda bile yürüyemiyor” derseniz, bu içsel bir atıftır.


6. Soru

Dışsal atıf nedir? Örnek vererek açıklayınız.

Cevap

Dışsal atıfta bulunmak, bir davranışı çevresel koşullara, davranışta bulunan kişinin dışında yer alan birtakım sebeplere bağlamaktır. Örneğin, düşen birini gördüğünüzde “yerler yeni silinmiş, çok kaygan, kim olsa düşerdi” derseniz, bu dışsal bir atıftır.


7. Soru

Temel atıf hatası nedir? Örneklendirerek açıklayınız. 

Cevap

İnsanların davranışlarını dışsaldan çok içsel sebeplere bağlama, durumsal ve çevresel faktörlerin rolünü dikkate almayı ihmal etme eğilimimiz literatürde “temel atıf hatası” (fundamental attribution error) diye geçer. Örneğin, asık suratlı ve soğuk bir tezgahtarla karşılaştığımızda bunu hemen onun nemrut karakterine bağlıyorsak, aklımıza zor bir gün geçiriyor olduğu ya da yakın zamanda başına çok sarsıcı bir olay gelmiş olabileceği ihtimali gelmiyorsa temel atıf hatasını işliyoruzdur. 


8. Soru

Normatif sosyal etki nedir? Örnek vererek açıklayınız.

Cevap

Duygu, düşünce ve davranışlarımızı sevilme, kabul görme, dışlanmama gibi arzularla değiştiriyor, başkalarına uyduruyorsak, burada normatif sosyal etki söz konusudur. Normatif sosyal etki toplumsal hayatın en temel gerçeklerinden biridir. Hepimiz normlara (toplumun kurallarına, beklentilerine) az çok uyarız, hepimizin hayatında kaba tabiriyle “el alem ne der” kaygısı bir rol oynar, hepimizin kendimizi birine ya da birilerine beğendirmek için–bilinçli ya da bilinçsizce–davranışlarımızı değiştirdiği olmuştur.    Bu durumlar normatif sosyal etkiye örnektir. 


9. Soru

Normatif sosyal etkinin olumlu ve olumsuz ne tür katkılarının olabileceğini örnekler vererek açıklayınız. 

Cevap

Normatif sosyal etki çoğu zaman insanların birbirleriyle geçinmesine, toplumun bir arada uyum içinde yaşamasına katkıda bulunur. Ancak bazen birey için bir baskı kaynağı olabilir ya da onu kendisi ya da toplumun geneli için zararlı davranışlarda bulunmaya yöneltebilir. Örneğin eşcinsel bir genç, toplum içinde kabul görmeme ya da ailesi tarafından reddedilme korkusuyla gerçek cinsel kimliğini saklama yoluna gidebilir. Ya da bir genç sigaraya arkadaş grubu içinde, arkadaşlarına “cool” gözükmek ya da onlardan kabul görmek, farklı düşmemek adına başlayabilir.


10. Soru

İtaat kavramını tanımlayınız.

Cevap

İtaat, bireyin kendine bir otorite figürü tarafından yöneltilmiş bir talebe ya da buyruğa uymasına denir.


11. Soru

Kitlelerin bilgeliği kavramını açıklayınız. 

Cevap

Ortaklaşa grup aklının sıklıkla tek tek uzmanların verdiği cevapların ya da yaptığı tahminlerin önüne geçmesi durumuna  “kitlelerin bilgeliği” denir. 


12. Soru

Saldırganlık ve şiddet kavramlarını açıklayınız. 

Cevap

Bir başkasına zarar verme niyetiyle yapılmış davranışa saldırganlık denir. Saldırganlık, yüksek dozda zor kullanımı ve fiziksel zarar da içeriyorsa buna şiddet deriz.


13. Soru

Önyargı nedir?

Cevap

Önyargı, sosyal psikolojinin üzerinde en çok çalışılmış konularından biridir. Bi- reyler hakkında yalnızca grup üyeliklerine (cinsiyet, din, milliyet gibi) bakılarak oluşturulmuş ve genellikle olumsuz tutumlara önyargı denir. Buradaki kritik unsur, önyargının hedefi olan kişinin kendine yönelen tepkiyi belirleyecek şahsi bir şey yapmamış olması, yalnızca belli bir gruba mensup bulunmasıdır.


14. Soru

Ön yargı ve gruplar arası düşmanlığı körükleyen unsurlar hangileridir?

Cevap

Önyargı ve gruplararası düşmanlığı körükleyen unsurlardan biri rekabet, bir diğeri de cehalettir.


15. Soru

Gruplararası ilişkilerimizi sürdürdüğümüz kimliğimizi tanımlayan  küçük ve büyük gruplar nelerdir? 

Cevap

Hayatlarımızı birbirinin içine geçmiş küçük ve büyük gruplar içinde sürdürürüz. Aile, arkadaş çevresi, doğduğumuz şehir, doğduğumuz ülke, cinsiyetimiz, ait olduğumuz din, gittiğimiz okul, tuttuğumuz takım, desteklediğimiz siyasi parti, mesleğimiz, üyesi olduğumuz dernek, hep kimliğimizi tanımlayan gruplardandır.


16. Soru

Asgari grup etkisi kavramını açıklayınız. 

Cevap

Kendi ait olduğumuz grupları diğer gruplara üstün görme ihtiya- cımız o derece kuvvetli ve hatta otomatiktir ki, araştırmacılar birbirini tanımayan denekleri yazı tura yardımıyla iki gruba ayırdıklarında dahi, deneklerin kendi gruplarının üyelerine daha olumlu özellikler atfettikleri ve onları dış gruba tercih ettiklerini bulmuşlardır. Buna “asgari grup etkisi” (minimal group effect) denir.


17. Soru

Dış grubun homojenliği yanılgısı ne demektir? Açıklayınız.

Cevap

Biz” ve “onlar” algısının beraberinde getirdiği bir başka yaygın eğilim de, dış grup üyelerinin kendi içlerindeki benzerliklerini abartmaktır. Kendi ait olduğumuz grupların üyelerini birbirinden çok farklı, çok renkli, zengin bir çeşitlilik arz eder görürüz de, konu başka gruplara gelince “X değil mi, hepsi birbirinin aynı”, “birini gördün mü hepsini gördün say kendini” gibi genellemelere gitmekten çekinmeyiz. Bu, literatürde “dış grubun homojenliği yanılgısı” (outgroup homogeneity bias) şeklinde geçer.


18. Soru

Saldırganlığı belirlemede sosyokültürel faktörlerin rolünü örneklendirerek açıklayınız. 

Cevap

Sosyokültürel faktörlerin de saldırganlığı belirlemedeki rolü azım- sanamaz. Saldırganlık içeren bir davranışın (örneğin aile içi şiddet) toplum bazında ve yasalar tarafından “kabul edilebilir” görülmesi, bireyin o davranışta bulunma ihtimalini net bir şekilde arttırmaktadır. Keza “namus cinayeti” tabir edilen şiddet türü de yalnızca belli kültürlerin bir parçasıdır.


19. Soru

Grup kutuplaşması nedir? Açıklayınız.

Cevap

Gruplar bazen daha sağlıksız kararlara ulaşıyorlarsa bunun bir sebebi de “grup kutuplaşması” (group polarization) olgusudur. Grup kutuplaşması bir grubun bir konu hakkında başlangıçtaki eğilimi neyse, grup içi etkileşimlerin o eğilimi daha aşırı hâle getirmesine denir.


20. Soru

Kendine yontan atıf hatası nedir? Açıklayınız.

Cevap

İnsanların başarılarını içsel ve kalıcı, başarısızlıklarını ise dışsal ve geçici sebeplere bağlama eğilimine “kendine yontan atıf hatası” (self-serving bias) denir. Örneğin iyi not aldığınızda bunu parlak zekânıza, kötü not aldığınızda ise sınavın aşırı zor olmasına ya da “hoca bana taktı”ya bağlıyorsanız, bu hatayı işliyor olabilirsiniz.


1. Soru

Sosyal psikologlara göre eylemlerimizin psikolojik kökenlerinde hangi üç güdü yer almaktadır? 

Sosyal psikologlara göre eylemlerimizin psikolojik kökenlerinde hangi üç güdü yer almaktadır? 

Sosyal psikologlara göre eylemlerimizin psikolojik kökenlerinde hangi üç güdü yer almaktadır? 

Sosyal psikologlara göre eylemlerimizin psikolojik kökenlerinde hangi üç güdü yer almaktadır? 

Cevap

1) Hayatımız üzerinde hâkimiyet sahibi olmak

2) Sevmek, sevilmek, ait olmak

3) Benliğimizi değerli görmek

1) Hayatımız üzerinde hâkimiyet sahibi olmak

2) Sevmek, sevilmek, ait olmak

3) Benliğimizi değerli görmek

1) Hayatımız üzerinde hâkimiyet sahibi olmak

2) Sevmek, sevilmek, ait olmak

3) Benliğimizi değerli görmek

1) Hayatımız üzerinde hâkimiyet sahibi olmak

2) Sevmek, sevilmek, ait olmak

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

3) Benliğimizi değerli görmek

2. Soru

Sosyal biliş nedir? Kısaca açıklayınız. 

Sosyal biliş nedir? Kısaca açıklayınız. 

Sosyal biliş nedir? Kısaca açıklayınız. 

Sosyal biliş nedir? Kısaca açıklayınız. 

Cevap

Sosyal biliş, sosyal psikolojinin “insanları nasıl anlarız, onlar hakkında izlenimlere ve yargılara nasıl varırız” gibi sorulara cevap vermeye çalışan alt dalıdır.

Sosyal biliş, sosyal psikolojinin “insanları nasıl anlarız, onlar hakkında izlenimlere ve yargılara nasıl varırız” gibi sorulara cevap vermeye çalışan alt dalıdır.

Sosyal biliş, sosyal psikolojinin “insanları nasıl anlarız, onlar hakkında izlenimlere ve yargılara nasıl varırız” gibi sorulara cevap vermeye çalışan alt dalıdır.

Sosyal biliş, sosyal psikolojinin “insanları nasıl anlarız, onlar hakkında izlenimlere ve yargılara nasıl varırız” gibi sorulara cevap vermeye çalışan alt dalıdır.

3. Soru

Şema nedir? Açıklayınız. 

Şema nedir? Açıklayınız. 

Şema nedir? Açıklayınız. 

Şema nedir? Açıklayınız. 

Cevap

Bilişsel psikolojinin temel prensiplerinden biri, dünyayı şemalar yardımıyla algıladığımızdır. Şemalar hayatın değişik öğeleri hakkında zihnimizde var olan basite indirgenmiş, genelleştirilmiş resimlerdir.

Bilişsel psikolojinin temel prensiplerinden biri, dünyayı şemalar yardımıyla algıladığımızdır. Şemalar hayatın değişik öğeleri hakkında zihnimizde var olan basite indirgenmiş, genelleştirilmiş resimlerdir.

Bilişsel psikolojinin temel prensiplerinden biri, dünyayı şemalar yardımıyla algıladığımızdır. Şemalar hayatın değişik öğeleri hakkında zihnimizde var olan basite indirgenmiş, genelleştirilmiş resimlerdir.

Bilişsel psikolojinin temel prensiplerinden biri, dünyayı şemalar yardımıyla algıladığımızdır. Şemalar hayatın değişik öğeleri hakkında zihnimizde var olan basite indirgenmiş, genelleştirilmiş resimlerdir.

4. Soru

Sosyal psikologlar tarafından ele alınan iki atıf türü hangileridir?

Cevap

1) İçsel atıf

2) Dışsal atıf

5. Soru

İçsel atıf nedir? Örnek vererek açıklayınız. 

Cevap

İçsel atıfta bulunmak, bir davranışı davranışta bulunan insanın tabiatına, niyetlerine, arzularına, kısacası o insanın içsel özelliklerine bağlamaktır. Örneğin düşen birini gördüğünüzde “sakarın teki, düz yolda bile yürüyemiyor” derseniz, bu içsel bir atıftır.

İçsel atıfta bulunmak, bir davranışı davranışta bulunan insanın tabiatına, niyetlerine, arzularına, kısacası o insanın içsel özelliklerine bağlamaktır. Örneğin düşen birini gördüğünüzde “sakarın teki, düz yolda bile yürüyemiyor” derseniz, bu içsel bir atıftır.

İçsel atıfta bulunmak, bir davranışı davranışta bulunan insanın tabiatına, niyetlerine, arzularına, kısacası o insanın içsel özelliklerine bağlamaktır. Örneğin düşen birini gördüğünüzde “sakarın teki, düz yolda bile yürüyemiyor” derseniz, bu içsel bir atıftır.

İçsel atıfta bulunmak, bir davranışı davranışta bulunan insanın tabiatına, niyetlerine, arzularına, kısacası o insanın içsel özelliklerine bağlamaktır. Örneğin düşen birini gördüğünüzde “sakarın teki, düz yolda bile yürüyemiyor” derseniz, bu içsel bir atıftır.

6. Soru

Dışsal atıf nedir? Örnek vererek açıklayınız.

Cevap

Dışsal atıfta bulunmak, bir davranışı çevresel koşullara, davranışta bulunan kişinin dışında yer alan birtakım sebeplere bağlamaktır. Örneğin, düşen birini gördüğünüzde “yerler yeni silinmiş, çok kaygan, kim olsa düşerdi” derseniz, bu dışsal bir atıftır.

Dışsal atıfta bulunmak, bir davranışı çevresel koşullara, davranışta bulunan kişinin dışında yer alan birtakım sebeplere bağlamaktır. Örneğin, düşen birini gördüğünüzde “yerler yeni silinmiş, çok kaygan, kim olsa düşerdi” derseniz, bu dışsal bir atıftır.

Dışsal atıfta bulunmak, bir davranışı çevresel koşullara, davranışta bulunan kişinin dışında yer alan birtakım sebeplere bağlamaktır. Örneğin, düşen birini gördüğünüzde “yerler yeni silinmiş, çok kaygan, kim olsa düşerdi” derseniz, bu dışsal bir atıftır.

Dışsal atıfta bulunmak, bir davranışı çevresel koşullara, davranışta bulunan kişinin dışında yer alan birtakım sebeplere bağlamaktır. Örneğin, düşen birini gördüğünüzde “yerler yeni silinmiş, çok kaygan, kim olsa düşerdi” derseniz, bu dışsal bir atıftır.

7. Soru

Temel atıf hatası nedir? Örneklendirerek açıklayınız. 

Temel atıf hatası nedir? Örneklendirerek açıklayınız. 

Temel atıf hatası nedir? Örneklendirerek açıklayınız. 

Temel atıf hatası nedir? Örneklendirerek açıklayınız. 

Cevap

İnsanların davranışlarını dışsaldan çok içsel sebeplere bağlama, durumsal ve çevresel faktörlerin rolünü dikkate almayı ihmal etme eğilimimiz literatürde “temel atıf hatası” (fundamental attribution error) diye geçer. Örneğin, asık suratlı ve soğuk bir tezgahtarla karşılaştığımızda bunu hemen onun nemrut karakterine bağlıyorsak, aklımıza zor bir gün geçiriyor olduğu ya da yakın zamanda başına çok sarsıcı bir olay gelmiş olabileceği ihtimali gelmiyorsa temel atıf hatasını işliyoruzdur. 

İnsanların davranışlarını dışsaldan çok içsel sebeplere bağlama, durumsal ve çevresel faktörlerin rolünü dikkate almayı ihmal etme eğilimimiz literatürde “temel atıf hatası” (fundamental attribution error) diye geçer. Örneğin, asık suratlı ve soğuk bir tezgahtarla karşılaştığımızda bunu hemen onun nemrut karakterine bağlıyorsak, aklımıza zor bir gün geçiriyor olduğu ya da yakın zamanda başına çok sarsıcı bir olay gelmiş olabileceği ihtimali gelmiyorsa temel atıf hatasını işliyoruzdur. 

İnsanların davranışlarını dışsaldan çok içsel sebeplere bağlama, durumsal ve çevresel faktörlerin rolünü dikkate almayı ihmal etme eğilimimiz literatürde “temel atıf hatası” (fundamental attribution error) diye geçer. Örneğin, asık suratlı ve soğuk bir tezgahtarla karşılaştığımızda bunu hemen onun nemrut karakterine bağlıyorsak, aklımıza zor bir gün geçiriyor olduğu ya da yakın zamanda başına çok sarsıcı bir olay gelmiş olabileceği ihtimali gelmiyorsa temel atıf hatasını işliyoruzdur. 

İnsanların davranışlarını dışsaldan çok içsel sebeplere bağlama, durumsal ve çevresel faktörlerin rolünü dikkate almayı ihmal etme eğilimimiz literatürde “temel atıf hatası” (fundamental attribution error) diye geçer. Örneğin, asık suratlı ve soğuk bir tezgahtarla karşılaştığımızda bunu hemen onun nemrut karakterine bağlıyorsak, aklımıza zor bir gün geçiriyor olduğu ya da yakın zamanda başına çok sarsıcı bir olay gelmiş olabileceği ihtimali gelmiyorsa temel atıf hatasını işliyoruzdur. 

8. Soru

Normatif sosyal etki nedir? Örnek vererek açıklayınız.

Cevap

Duygu, düşünce ve davranışlarımızı sevilme, kabul görme, dışlanmama gibi arzularla değiştiriyor, başkalarına uyduruyorsak, burada normatif sosyal etki söz konusudur. Normatif sosyal etki toplumsal hayatın en temel gerçeklerinden biridir. Hepimiz normlara (toplumun kurallarına, beklentilerine) az çok uyarız, hepimizin hayatında kaba tabiriyle “el alem ne der” kaygısı bir rol oynar, hepimizin kendimizi birine ya da birilerine beğendirmek için–bilinçli ya da bilinçsizce–davranışlarımızı değiştirdiği olmuştur.    Bu durumlar normatif sosyal etkiye örnektir. 

Duygu, düşünce ve davranışlarımızı sevilme, kabul görme, dışlanmama gibi arzularla değiştiriyor, başkalarına uyduruyorsak, burada normatif sosyal etki söz konusudur. Normatif sosyal etki toplumsal hayatın en temel gerçeklerinden biridir. Hepimiz normlara (toplumun kurallarına, beklentilerine) az çok uyarız, hepimizin hayatında kaba tabiriyle “el alem ne der” kaygısı bir rol oynar, hepimizin kendimizi birine ya da birilerine beğendirmek için–bilinçli ya da bilinçsizce–davranışlarımızı değiştirdiği olmuştur.    Bu durumlar normatif sosyal etkiye örnektir. 

Duygu, düşünce ve davranışlarımızı sevilme, kabul görme, dışlanmama gibi arzularla değiştiriyor, başkalarına uyduruyorsak, burada normatif sosyal etki söz konusudur. Normatif sosyal etki toplumsal hayatın en temel gerçeklerinden biridir. Hepimiz normlara (toplumun kurallarına, beklentilerine) az çok uyarız, hepimizin hayatında kaba tabiriyle “el alem ne der” kaygısı bir rol oynar, hepimizin kendimizi birine ya da birilerine beğendirmek için–bilinçli ya da bilinçsizce–davranışlarımızı değiştirdiği olmuştur.    Bu durumlar normatif sosyal etkiye örnektir. 

Duygu, düşünce ve davranışlarımızı sevilme, kabul görme, dışlanmama gibi arzularla değiştiriyor, başkalarına uyduruyorsak, burada normatif sosyal etki söz konusudur. Normatif sosyal etki toplumsal hayatın en temel gerçeklerinden biridir. Hepimiz normlara (toplumun kurallarına, beklentilerine) az çok uyarız, hepimizin hayatında kaba tabiriyle “el alem ne der” kaygısı bir rol oynar, hepimizin kendimizi birine ya da birilerine beğendirmek için–bilinçli ya da bilinçsizce–davranışlarımızı değiştirdiği olmuştur.    Bu durumlar normatif sosyal etkiye örnektir. 

9. Soru

Normatif sosyal etkinin olumlu ve olumsuz ne tür katkılarının olabileceğini örnekler vererek açıklayınız. 

Cevap

Normatif sosyal etki çoğu zaman insanların birbirleriyle geçinmesine, toplumun bir arada uyum içinde yaşamasına katkıda bulunur. Ancak bazen birey için bir baskı kaynağı olabilir ya da onu kendisi ya da toplumun geneli için zararlı davranışlarda bulunmaya yöneltebilir. Örneğin eşcinsel bir genç, toplum içinde kabul görmeme ya da ailesi tarafından reddedilme korkusuyla gerçek cinsel kimliğini saklama yoluna gidebilir. Ya da bir genç sigaraya arkadaş grubu içinde, arkadaşlarına “cool” gözükmek ya da onlardan kabul görmek, farklı düşmemek adına başlayabilir.

Normatif sosyal etki çoğu zaman insanların birbirleriyle geçinmesine, toplumun bir arada uyum içinde yaşamasına katkıda bulunur. Ancak bazen birey için bir baskı kaynağı olabilir ya da onu kendisi ya da toplumun geneli için zararlı davranışlarda bulunmaya yöneltebilir. Örneğin eşcinsel bir genç, toplum içinde kabul görmeme ya da ailesi tarafından reddedilme korkusuyla gerçek cinsel kimliğini saklama yoluna gidebilir. Ya da bir genç sigaraya arkadaş grubu içinde, arkadaşlarına “cool” gözükmek ya da onlardan kabul görmek, farklı düşmemek adına başlayabilir.

Normatif sosyal etki çoğu zaman insanların birbirleriyle geçinmesine, toplumun bir arada uyum içinde yaşamasına katkıda bulunur. Ancak bazen birey için bir baskı kaynağı olabilir ya da onu kendisi ya da toplumun geneli için zararlı davranışlarda bulunmaya yöneltebilir. Örneğin eşcinsel bir genç, toplum içinde kabul görmeme ya da ailesi tarafından reddedilme korkusuyla gerçek cinsel kimliğini saklama yoluna gidebilir. Ya da bir genç sigaraya arkadaş grubu içinde, arkadaşlarına “cool” gözükmek ya da onlardan kabul görmek, farklı düşmemek adına başlayabilir.

Normatif sosyal etki çoğu zaman insanların birbirleriyle geçinmesine, toplumun bir arada uyum içinde yaşamasına katkıda bulunur. Ancak bazen birey için bir baskı kaynağı olabilir ya da onu kendisi ya da toplumun geneli için zararlı davranışlarda bulunmaya yöneltebilir. Örneğin eşcinsel bir genç, toplum içinde kabul görmeme ya da ailesi tarafından reddedilme korkusuyla gerçek cinsel kimliğini saklama yoluna gidebilir. Ya da bir genç sigaraya arkadaş grubu içinde, arkadaşlarına “cool” gözükmek ya da onlardan kabul görmek, farklı düşmemek adına başlayabilir.

10. Soru

İtaat kavramını tanımlayınız.

Cevap

İtaat, bireyin kendine bir otorite figürü tarafından yöneltilmiş bir talebe ya da buyruğa uymasına denir.

İtaat, bireyin kendine bir otorite figürü tarafından yöneltilmiş bir talebe ya da buyruğa uymasına denir.

İtaat, bireyin kendine bir otorite figürü tarafından yöneltilmiş bir talebe ya da buyruğa uymasına denir.

İtaat, bireyin kendine bir otorite figürü tarafından yöneltilmiş bir talebe ya da buyruğa uymasına denir.

11. Soru

Kitlelerin bilgeliği kavramını açıklayınız. 

Cevap

Ortaklaşa grup aklının sıklıkla tek tek uzmanların verdiği cevapların ya da yaptığı tahminlerin önüne geçmesi durumuna  “kitlelerin bilgeliği” denir. 

Ortaklaşa grup aklının sıklıkla tek tek uzmanların verdiği cevapların ya da yaptığı tahminlerin önüne geçmesi durumuna  “kitlelerin bilgeliği” denir. 

Ortaklaşa grup aklının sıklıkla tek tek uzmanların verdiği cevapların ya da yaptığı tahminlerin önüne geçmesi durumuna  “kitlelerin bilgeliği” denir. 

Ortaklaşa grup aklının sıklıkla tek tek uzmanların verdiği cevapların ya da yaptığı tahminlerin önüne geçmesi durumuna  “kitlelerin bilgeliği” denir. 

12. Soru

Saldırganlık ve şiddet kavramlarını açıklayınız. 

Cevap

Bir başkasına zarar verme niyetiyle yapılmış davranışa saldırganlık denir. Saldırganlık, yüksek dozda zor kullanımı ve fiziksel zarar da içeriyorsa buna şiddet deriz.

Bir başkasına zarar verme niyetiyle yapılmış davranışa saldırganlık denir. Saldırganlık, yüksek dozda zor kullanımı ve fiziksel zarar da içeriyorsa buna şiddet deriz.

Bir başkasına zarar verme niyetiyle yapılmış davranışa saldırganlık denir. Saldırganlık, yüksek dozda zor kullanımı ve fiziksel zarar da içeriyorsa buna şiddet deriz.

Bir başkasına zarar verme niyetiyle yapılmış davranışa saldırganlık denir. Saldırganlık, yüksek dozda zor kullanımı ve fiziksel zarar da içeriyorsa buna şiddet deriz.

13. Soru

Önyargı nedir?

Cevap

Önyargı, sosyal psikolojinin üzerinde en çok çalışılmış konularından biridir. Bi- reyler hakkında yalnızca grup üyeliklerine (cinsiyet, din, milliyet gibi) bakılarak oluşturulmuş ve genellikle olumsuz tutumlara önyargı denir. Buradaki kritik unsur, önyargının hedefi olan kişinin kendine yönelen tepkiyi belirleyecek şahsi bir şey yapmamış olması, yalnızca belli bir gruba mensup bulunmasıdır.

Önyargı, sosyal psikolojinin üzerinde en çok çalışılmış konularından biridir. Bi- reyler hakkında yalnızca grup üyeliklerine (cinsiyet, din, milliyet gibi) bakılarak oluşturulmuş ve genellikle olumsuz tutumlara önyargı denir. Buradaki kritik unsur, önyargının hedefi olan kişinin kendine yönelen tepkiyi belirleyecek şahsi bir şey yapmamış olması, yalnızca belli bir gruba mensup bulunmasıdır.

Önyargı, sosyal psikolojinin üzerinde en çok çalışılmış konularından biridir. Bi- reyler hakkında yalnızca grup üyeliklerine (cinsiyet, din, milliyet gibi) bakılarak oluşturulmuş ve genellikle olumsuz tutumlara önyargı denir. Buradaki kritik unsur, önyargının hedefi olan kişinin kendine yönelen tepkiyi belirleyecek şahsi bir şey yapmamış olması, yalnızca belli bir gruba mensup bulunmasıdır.

Önyargı, sosyal psikolojinin üzerinde en çok çalışılmış konularından biridir. Bi- reyler hakkında yalnızca grup üyeliklerine (cinsiyet, din, milliyet gibi) bakılarak oluşturulmuş ve genellikle olumsuz tutumlara önyargı denir. Buradaki kritik unsur, önyargının hedefi olan kişinin kendine yönelen tepkiyi belirleyecek şahsi bir şey yapmamış olması, yalnızca belli bir gruba mensup bulunmasıdır.

14. Soru

Ön yargı ve gruplar arası düşmanlığı körükleyen unsurlar hangileridir?

Cevap

Önyargı ve gruplararası düşmanlığı körükleyen unsurlardan biri rekabet, bir diğeri de cehalettir.

Önyargı ve gruplararası düşmanlığı körükleyen unsurlardan biri rekabet, bir diğeri de cehalettir.

Önyargı ve gruplararası düşmanlığı körükleyen unsurlardan biri rekabet, bir diğeri de cehalettir.

Önyargı ve gruplararası düşmanlığı körükleyen unsurlardan biri rekabet, bir diğeri de cehalettir.

15. Soru

Gruplararası ilişkilerimizi sürdürdüğümüz kimliğimizi tanımlayan  küçük ve büyük gruplar nelerdir? 

Cevap

Hayatlarımızı birbirinin içine geçmiş küçük ve büyük gruplar içinde sürdürürüz. Aile, arkadaş çevresi, doğduğumuz şehir, doğduğumuz ülke, cinsiyetimiz, ait olduğumuz din, gittiğimiz okul, tuttuğumuz takım, desteklediğimiz siyasi parti, mesleğimiz, üyesi olduğumuz dernek, hep kimliğimizi tanımlayan gruplardandır.

Hayatlarımızı birbirinin içine geçmiş küçük ve büyük gruplar içinde sürdürürüz. Aile, arkadaş çevresi, doğduğumuz şehir, doğduğumuz ülke, cinsiyetimiz, ait olduğumuz din, gittiğimiz okul, tuttuğumuz takım, desteklediğimiz siyasi parti, mesleğimiz, üyesi olduğumuz dernek, hep kimliğimizi tanımlayan gruplardandır.

Hayatlarımızı birbirinin içine geçmiş küçük ve büyük gruplar içinde sürdürürüz. Aile, arkadaş çevresi, doğduğumuz şehir, doğduğumuz ülke, cinsiyetimiz, ait olduğumuz din, gittiğimiz okul, tuttuğumuz takım, desteklediğimiz siyasi parti, mesleğimiz, üyesi olduğumuz dernek, hep kimliğimizi tanımlayan gruplardandır.

Hayatlarımızı birbirinin içine geçmiş küçük ve büyük gruplar içinde sürdürürüz. Aile, arkadaş çevresi, doğduğumuz şehir, doğduğumuz ülke, cinsiyetimiz, ait olduğumuz din, gittiğimiz okul, tuttuğumuz takım, desteklediğimiz siyasi parti, mesleğimiz, üyesi olduğumuz dernek, hep kimliğimizi tanımlayan gruplardandır.

16. Soru

Asgari grup etkisi kavramını açıklayınız. 

Cevap

Kendi ait olduğumuz grupları diğer gruplara üstün görme ihtiya- cımız o derece kuvvetli ve hatta otomatiktir ki, araştırmacılar birbirini tanımayan denekleri yazı tura yardımıyla iki gruba ayırdıklarında dahi, deneklerin kendi gruplarının üyelerine daha olumlu özellikler atfettikleri ve onları dış gruba tercih ettiklerini bulmuşlardır. Buna “asgari grup etkisi” (minimal group effect) denir.

Kendi ait olduğumuz grupları diğer gruplara üstün görme ihtiya- cımız o derece kuvvetli ve hatta otomatiktir ki, araştırmacılar birbirini tanımayan denekleri yazı tura yardımıyla iki gruba ayırdıklarında dahi, deneklerin kendi gruplarının üyelerine daha olumlu özellikler atfettikleri ve onları dış gruba tercih ettiklerini bulmuşlardır. Buna “asgari grup etkisi” (minimal group effect) denir.

Kendi ait olduğumuz grupları diğer gruplara üstün görme ihtiya- cımız o derece kuvvetli ve hatta otomatiktir ki, araştırmacılar birbirini tanımayan denekleri yazı tura yardımıyla iki gruba ayırdıklarında dahi, deneklerin kendi gruplarının üyelerine daha olumlu özellikler atfettikleri ve onları dış gruba tercih ettiklerini bulmuşlardır. Buna “asgari grup etkisi” (minimal group effect) denir.

Kendi ait olduğumuz grupları diğer gruplara üstün görme ihtiya- cımız o derece kuvvetli ve hatta otomatiktir ki, araştırmacılar birbirini tanımayan denekleri yazı tura yardımıyla iki gruba ayırdıklarında dahi, deneklerin kendi gruplarının üyelerine daha olumlu özellikler atfettikleri ve onları dış gruba tercih ettiklerini bulmuşlardır. Buna “asgari grup etkisi” (minimal group effect) denir.

17. Soru

Dış grubun homojenliği yanılgısı ne demektir? Açıklayınız.

Dış grubun homojenliği yanılgısı ne demektir? Açıklayınız.

Dış grubun homojenliği yanılgısı ne demektir? Açıklayınız.

Dış grubun homojenliği yanılgısı ne demektir? Açıklayınız.

Cevap

Biz” ve “onlar” algısının beraberinde getirdiği bir başka yaygın eğilim de, dış grup üyelerinin kendi içlerindeki benzerliklerini abartmaktır. Kendi ait olduğumuz grupların üyelerini birbirinden çok farklı, çok renkli, zengin bir çeşitlilik arz eder görürüz de, konu başka gruplara gelince “X değil mi, hepsi birbirinin aynı”, “birini gördün mü hepsini gördün say kendini” gibi genellemelere gitmekten çekinmeyiz. Bu, literatürde “dış grubun homojenliği yanılgısı” (outgroup homogeneity bias) şeklinde geçer.

Biz” ve “onlar” algısının beraberinde getirdiği bir başka yaygın eğilim de, dış grup üyelerinin kendi içlerindeki benzerliklerini abartmaktır. Kendi ait olduğumuz grupların üyelerini birbirinden çok farklı, çok renkli, zengin bir çeşitlilik arz eder görürüz de, konu başka gruplara gelince “X değil mi, hepsi birbirinin aynı”, “birini gördün mü hepsini gördün say kendini” gibi genellemelere gitmekten çekinmeyiz. Bu, literatürde “dış grubun homojenliği yanılgısı” (outgroup homogeneity bias) şeklinde geçer.

Biz” ve “onlar” algısının beraberinde getirdiği bir başka yaygın eğilim de, dış grup üyelerinin kendi içlerindeki benzerliklerini abartmaktır. Kendi ait olduğumuz grupların üyelerini birbirinden çok farklı, çok renkli, zengin bir çeşitlilik arz eder görürüz de, konu başka gruplara gelince “X değil mi, hepsi birbirinin aynı”, “birini gördün mü hepsini gördün say kendini” gibi genellemelere gitmekten çekinmeyiz. Bu, literatürde “dış grubun homojenliği yanılgısı” (outgroup homogeneity bias) şeklinde geçer.

Biz” ve “onlar” algısının beraberinde getirdiği bir başka yaygın eğilim de, dış grup üyelerinin kendi içlerindeki benzerliklerini abartmaktır. Kendi ait olduğumuz grupların üyelerini birbirinden çok farklı, çok renkli, zengin bir çeşitlilik arz eder görürüz de, konu başka gruplara gelince “X değil mi, hepsi birbirinin aynı”, “birini gördün mü hepsini gördün say kendini” gibi genellemelere gitmekten çekinmeyiz. Bu, literatürde “dış grubun homojenliği yanılgısı” (outgroup homogeneity bias) şeklinde geçer.

18. Soru

Saldırganlığı belirlemede sosyokültürel faktörlerin rolünü örneklendirerek açıklayınız. 

Saldırganlığı belirlemede sosyokültürel faktörlerin rolünü örneklendirerek açıklayınız. 

Saldırganlığı belirlemede sosyokültürel faktörlerin rolünü örneklendirerek açıklayınız. 

Saldırganlığı belirlemede sosyokültürel faktörlerin rolünü örneklendirerek açıklayınız. 

Cevap

Sosyokültürel faktörlerin de saldırganlığı belirlemedeki rolü azım- sanamaz. Saldırganlık içeren bir davranışın (örneğin aile içi şiddet) toplum bazında ve yasalar tarafından “kabul edilebilir” görülmesi, bireyin o davranışta bulunma ihtimalini net bir şekilde arttırmaktadır. Keza “namus cinayeti” tabir edilen şiddet türü de yalnızca belli kültürlerin bir parçasıdır.

Sosyokültürel faktörlerin de saldırganlığı belirlemedeki rolü azım- sanamaz. Saldırganlık içeren bir davranışın (örneğin aile içi şiddet) toplum bazında ve yasalar tarafından “kabul edilebilir” görülmesi, bireyin o davranışta bulunma ihtimalini net bir şekilde arttırmaktadır. Keza “namus cinayeti” tabir edilen şiddet türü de yalnızca belli kültürlerin bir parçasıdır.

Sosyokültürel faktörlerin de saldırganlığı belirlemedeki rolü azım- sanamaz. Saldırganlık içeren bir davranışın (örneğin aile içi şiddet) toplum bazında ve yasalar tarafından “kabul edilebilir” görülmesi, bireyin o davranışta bulunma ihtimalini net bir şekilde arttırmaktadır. Keza “namus cinayeti” tabir edilen şiddet türü de yalnızca belli kültürlerin bir parçasıdır.

Sosyokültürel faktörlerin de saldırganlığı belirlemedeki rolü azım- sanamaz. Saldırganlık içeren bir davranışın (örneğin aile içi şiddet) toplum bazında ve yasalar tarafından “kabul edilebilir” görülmesi, bireyin o davranışta bulunma ihtimalini net bir şekilde arttırmaktadır. Keza “namus cinayeti” tabir edilen şiddet türü de yalnızca belli kültürlerin bir parçasıdır.

19. Soru

Grup kutuplaşması nedir? Açıklayınız.

Cevap

Gruplar bazen daha sağlıksız kararlara ulaşıyorlarsa bunun bir sebebi de “grup kutuplaşması” (group polarization) olgusudur. Grup kutuplaşması bir grubun bir konu hakkında başlangıçtaki eğilimi neyse, grup içi etkileşimlerin o eğilimi daha aşırı hâle getirmesine denir.

Gruplar bazen daha sağlıksız kararlara ulaşıyorlarsa bunun bir sebebi de “grup kutuplaşması” (group polarization) olgusudur. Grup kutuplaşması bir grubun bir konu hakkında başlangıçtaki eğilimi neyse, grup içi etkileşimlerin o eğilimi daha aşırı hâle getirmesine denir.

Gruplar bazen daha sağlıksız kararlara ulaşıyorlarsa bunun bir sebebi de “grup kutuplaşması” (group polarization) olgusudur. Grup kutuplaşması bir grubun bir konu hakkında başlangıçtaki eğilimi neyse, grup içi etkileşimlerin o eğilimi daha aşırı hâle getirmesine denir.

Gruplar bazen daha sağlıksız kararlara ulaşıyorlarsa bunun bir sebebi de “grup kutuplaşması” (group polarization) olgusudur. Grup kutuplaşması bir grubun bir konu hakkında başlangıçtaki eğilimi neyse, grup içi etkileşimlerin o eğilimi daha aşırı hâle getirmesine denir.

20. Soru

Kendine yontan atıf hatası nedir? Açıklayınız.

Cevap

İnsanların başarılarını içsel ve kalıcı, başarısızlıklarını ise dışsal ve geçici sebeplere bağlama eğilimine “kendine yontan atıf hatası” (self-serving bias) denir. Örneğin iyi not aldığınızda bunu parlak zekânıza, kötü not aldığınızda ise sınavın aşırı zor olmasına ya da “hoca bana taktı”ya bağlıyorsanız, bu hatayı işliyor olabilirsiniz.

İnsanların başarılarını içsel ve kalıcı, başarısızlıklarını ise dışsal ve geçici sebeplere bağlama eğilimine “kendine yontan atıf hatası” (self-serving bias) denir. Örneğin iyi not aldığınızda bunu parlak zekânıza, kötü not aldığınızda ise sınavın aşırı zor olmasına ya da “hoca bana taktı”ya bağlıyorsanız, bu hatayı işliyor olabilirsiniz.

İnsanların başarılarını içsel ve kalıcı, başarısızlıklarını ise dışsal ve geçici sebeplere bağlama eğilimine “kendine yontan atıf hatası” (self-serving bias) denir. Örneğin iyi not aldığınızda bunu parlak zekânıza, kötü not aldığınızda ise sınavın aşırı zor olmasına ya da “hoca bana taktı”ya bağlıyorsanız, bu hatayı işliyor olabilirsiniz.

İnsanların başarılarını içsel ve kalıcı, başarısızlıklarını ise dışsal ve geçici sebeplere bağlama eğilimine “kendine yontan atıf hatası” (self-serving bias) denir. Örneğin iyi not aldığınızda bunu parlak zekânıza, kötü not aldığınızda ise sınavın aşırı zor olmasına ya da “hoca bana taktı”ya bağlıyorsanız, bu hatayı işliyor olabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.