Sosyal Hizmet Kuramları 1 Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Sosyal Hizmet Kuramları 1 Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Sosyal Hizmet Uygulaması-I: Temel Yaklaşımlar
Sistem yaklaşımı nedir? Açıklayınız.
Sistem yaklaşımı, psikodinamik yaklaşımın yetersizliği ile gündeme gelmiştir ve “sosyal’’ e vurgu yapmaktadır (Payne, 1997).
Sistem yaklaşımı esasında biyolojik bir yaklaşımdır ve organizmaların birer sistem olduğuna, alt sistemlerden oluştuklarına vurgu yapmaktadır. Sistem teorisi, insan veya toplum davranışlarının parçalarıyla ilgilenmekten ziyade “bütün’’ ile ilgilenmektedir. “Bütün’’, kendisini oluşturan parçaların toplamından fazlasıdır. Bir sistem, birbiriyle ilişkili parçaların oluşturduğu bir bütündür. Parçalar denge durumunda bulunurlar ve eğer bir tanesi içinde değişimler olursa diğerleri içinde de tamamlayıcı bir değişim olur.
Van Bertalanffy’nin genel sistemler teorisine göre sistem nedir?
Van Bertalanffy’nin genel sistemler teorisine göre sistem, alt sistemlerden oluşan ve daha büyük sistemin parçası olan bir bütündür.
Pincus ve Pinahan’ın Sistem yaklaşımı hangi konuları içermektedir?
• Bireyin yaşamında sistemlerin fark edilmesi, • Bireylerin iyilik hâlini sağlayan üç tür sistemin tanımlanması.• Sosyal hizmet uygulamalarındaki dört sistemin kavramsallaştırılması• Açık bir şekilde tanımlanmış aşamalar ve sistematik uygulama yöntemler.
Sosyal hizmet uygulamalarındaki dört sistem nedir? Açıklayınız.
• Değişim ajanı sistemi, sosyal hizmet uzmanlarının içinde bulunduğu sistemdir ve sosyal hizmet uzmanlarının mesleki davranışlarını etkiler. • Müracaatçı sistemi, hizmet arayan ya da hizmeti kabul eden bireylerdir. • Hedef sistem, değiştirme ya da etkileme ihtiyacı bulunan sistemdir. • Eylem sistemi, sosyal hizmet uzmanlarının birlikte eylemde bulundukları grup, aile, komşu, yardım grupları veya disiplinlerarası ekiplerdir.
Sistem yaklaşımının temel kavramları nelerdir?
Sistem yaklaşımının temel kavramları, bütüncüllük, ilişki ve dengedir. Bu kavramlar birbirleriyle ilişkilidir. Bütüncüllük kavramı, sistemi meydana getiren ögelerin bütüncül katkısının her bir ögenin ayrı ayrı katkısından daha fazla olduğunu açıklayan bir kavramdır. İlişki kavramı, bir sistemin içindeki ögelerin birbirleriyle olan ilişkisidir. Sistem yaklaşımı bir soruna açıklık getirmede tüm değişkenlerin göz önünde bulundurulmasını öngörür. Denge kavramı, yaşayan çoğu sistemin varlığını sürdürebilmesi için denge arayı- şı içinde olduğunu belirtmek amacıyla kullanılan bir terimdir (Zastrow, 2013).
Odak sistem nedir? Açıklayınız.
Odak sistem, müracaatçı ve sosyal hizmet uzmanlarını ilgisini çeken düzeylerdir. İlgilenilecek olan sistem veya alt sistemlerin belirlenmesine yardımcı olur. Sistem düzeylerden oluşur ve düzey bireyin içinden başlayarak durumun en genel katmanlarına kadar genişler. Odak sistem birden fazla düzey ile ilgili olabilir.
Sınır kavramını açıklayınız.
Sınır, bir sistem ya da alt sistemin sonlandığı ve başka bir sistem ya da alt sistemin başladığı yeri tanımlamak için kullanı- lan bir kavramdır. Sistemler arasındaki enerji, bilgi ve kaynak akışını kontrol etmek için sınırlar açılabilir veya kapatılabilir. Sınırlar, bireyler ve alt sistemleri çevreler ve ilişki miktarını düzenler. Örneğin ebeveynler ve çocuklar aile sisteminin sınırları içinde yer alırken ailenin yakın arkadaşları bu sınırlar içinde yer almaz.
Rol kavramını açıklayınız.
Roller, bir sosyal sistemde diğer bir ilişkiyi tanımlayan ve bir statüyle bağlantılı düşünce setidir. Rol, sosyal sistem içerisinde bireylerin işgal ettikleri konumdur. Rol, bir sosyal sistemin temelidir. Sistemler, statü ve rollerden oluşan ilişki ağıdır.
Güç kavramını açıklayınız.
Güç, yaşamın her yanının bir parçasıdır ve gücün incelenmesi sosyal sistemlerde ana süreçtir. Farklı güç türleri vardır. Otorite gücü, yasal ya da sosyal statünün yanı sıra, olayları ve insanları kontrol etme veya etkileme hakkına işaret etmektedir. Uzmanlık ya da yetkinlik gücü, belirli eylemleri veya etkiyi yapabilmek için bilgi, beceri ve yetenek ile ilgilidir.
Güç, çeşitli büyüklükteki sistemler arasındaki ilişkiyi analiz etmek için anahtar bir kavramdır. Sosyal hizmet uzmanları güç, güçsüzlük ve insan gelişimi ve büyümesi süreci arasındaki ilişkiyi dikkate almak zorundadır.
Girdi ve çıktı kavramlarını açıklayınız.
Girdi, diğer sistemlerden alınan enerji, bilgi ya da iletişim akışıdır ve sisteme etki eden herhangi bir dışsal olaya, bilgiye ve enerjiye karşılık gelmektedir. İnsanlar için yiyecek, su ve havanın yanı sıra sosyal temas ve uyaranlar da birer girdidir. Otomobil fabrikaları için çelik, plastik ve diğer materyaller girdidir.
Çıktı ise bir sistemden çevreye ya da diğer sistemlere yayılan enerji, bilgi ya da iletişimdir. Çıktı, içinde bulunulan bir çevrede bir sistemin diğer sistemler üzerindeki etkisidir. Çıktı ile ilgili olarak göz önünde bulundurulması gereken en önemli şey, çıktının girdi ile ilişkili olmasıdır.
Sistem teorisiyle ilgili kavramları özetleyiniz.
Sistem teorisiyle ilgili kavramlar şu şekilde özetlenebilir (Maguire, 2002): • Çevreleriyle iletişim içinde olan ve o sürecin sonucu olarak değişen açık sistemler. • Geçirimsiz sınırları olan ve dışarıyla iletişim içinde olmayan kapalı sistemler. • Sınırlar, bir sistemin sınırlarına atıfta bulunmakta ve spesifik bir sistemin içeride veya dışarıda tesis edilmesi için bir temel olarak hizmet etmektedir. • Enerji, dış dünya ile veya iç kaynaklardan değişim aracılığıyla faaliyet döngüsünü sürdüren sürece atıfta bulunmaktadır. • Entropi ve negatif entropi, ayni sürecin zıtlarıdır. Entropi, bir sistemin ithal ettiğinden daha fazla enerji ihraç ettiği durumları tanımlamaktadır (giderek çürümeyle son bulur) ve negatif entropi, tükettiklerinden daha fazla enerji ithal eden sistemler için daha fazla büyüme-odaklı bir terimdir. • Homeostazi (denge), “kendini düzeltme”ye veya rahat bir denge durumuna dönmeye ihtiyacı olan herhangi bir sistem için denge ve eğilime atıfta bulunmaktadır. • Geri bildirim; tipik olarak, açık sistemlerde sistemin, değişim için bilgiyi kullandı- ğı ve kabul ettiği yerde bulunan süreçtir.
Ekolojik sistem yaklaşımını açıklayınız.
Germain ve Gitterman’ın sosyal hizmet uygulaması olan “yaşam modeli” ekolojik sistem yaklaşımının formülüdür. Ekolojik sistem yaklaşımı, genel sistem kuramının bir parçası- dır. Ekolojik yaklaşım, bireyler ve çevreleri arasındaki etkileşimin doğasını anlamayı vurgular. Bu yaklaşıma göre bireyler, içinde bulunduğu çevrenin değişen özelliklerine ayak uyduran yapılardır. Bireyler çevre tarafından etkilenir ve değiştirilirler ve çevreyi değiştirirler (Barker, 1999).
Ekolojik sistem yaklaşımına göre birey kavramını açıklayınız.
Ekolojik yaklaşım, bireyi, içinde bulunduğu çevre ile birlikte değerlendiren ve ele alan bir yaklaşımdır. Bireyler ve onların çevreleri arasında işlevsel olmayan etkileşimleri kavramsallaştırmak için tedavi ve reform yaklaşımını bütünleştirmektedir. Ekolojik yaklaşım birey ve çevresi arasında daha iyi bir uyum sağlanabilmesi için bireylerin başetme mekanizmalarını geliştirmeye çalışmaktadır. Ekolojik yaklaşım çevresi içinde birey vurgusu yapmaktadır. Çevresi içinde birey vurgusuna göre, bireyler çok sayıda sistemle etkileşim içerisindedirler. Bu bağlamda sosyal hizmet mesleği birey ve onun sorunlarına odaklanır ve bireyin bu sorunlarla başa çıkabilme becerisi kazanabilmelerine yardımcı olur. Bununla birlikte bireyin etkileşim içerisinde bulunduğu sistemlerle olan ilişkisine odaklanarak bireylerin gereksinimleri doğrultusunda bireyleri ve kaynaklar ve hizmetlerle bağlantılandırır (Zastrow, 1999).
Ekolojik sistem kuramına göre bireylere ilişkin değerlendirilecek konular nelerdir?
Bireylere ilişkin değerlendirilecek konular şu şekilde ele alınabilir: • Bireyin gelişim dönemleri, ego işlevleri, kişilik özellikleri, sorun çözme biçimi ve başarılı olduğu durumlar, • Aile yaşamında yer alan gelişim dönemleri, karşılaşılan güçlükler, sorun çözme biçimi, başarılan ve başarılamayan hususlar, • Ana-babanın kişilik özellikleri, evlilik ilişkileri, çocuklarıyla ilişkileri ile bu konudaki görevlerini yerine getirme biçimleri, • Aile sistemindeki iletişim biçimleri, roller, yetki paylaşımı, aile içi kurallar, sınırlar, gereksinimleri karşılama ve sorun çözme biçimi, • Bireyin dahil olduğu diğer sistemlerin özellikleri, • Bireyin ve ailenin yaşadığı sosyal çevrenin özellikleri, sosyal değerler, rol beklentileri ve çevrede mevcut olan hizmet ve kaynakların değerlendirilmesi gerekir (Turan, 2009).
Sosyal hizmet uzmanlarının ekolojik değerlendirmede göz önünde bulundurması gereken düzeyler nelerdir?
Sosyal hizmet uzmanlarının ekolojik değerlendirmede göz önünde bulundurması gereken düzeyler şu şekilde belirtilmektedir (Derezotes, 2000): • Biogenetik faktörler: Bireyin kalıtsal ve diğer fiziksel özelliklerini içermektedir. • Ailevi faktörler: Bireyin yakın ve geniş ailesinin özelliklerini içermektedir. • Kültürel faktörler: Kültürel faktörler, bireylerin psiko-sosyal çevresini içerir. Psikososyal çevre bireylerin aile üyelerinin dışında, ilişkide olduğu diğerlerini içerir. • Çevresel faktörler: Bireyin yaşam kalitesini etkileyen ve onun yaşam alanına karşı- lık gelen özellikleri içerir. • Kaynaklar ve fırsatlar: Kaynaklar ve fırsatlar, güvenlik, özgürlük, kabul, zenginlik, güç ve hizmetleri içerir. • Öz bakım kalıpları: Öz bakım kalıpları, bireylerin kişisel gelişimini geliştiren çabalardır. Bireyin içsel motivasyonu, enerji düzeyi ve bilinç düzeyi gibi içsel faktörlerle ilgilidir. • Gelişim ve sağlığın güncel göstergeleri: Gelişim ve sağlığın güncel göstergeleri, bireylerin, ailelerin ve toplumun gelişimsel büyüme ve refah durumunun ölçülebilir işaretlerini içermektedir.
Sistem ve ekolojik sistem yaklaşımı arasındaki benzerlikler nelerdir?
Sistem ve Ekolojik Sistem Yaklaşımı Arasındaki Benzerlikler • Sistem ve ekolojik sistem yaklaşımları sistemleri vurgular ve sistemler arasındaki etkileşimlere odaklanır, • Girdi ve çıktı gibi birtakım terimleri benzerlik gösterir, • Her iki yaklaşım da sosyal hizmet uzmanlarının dünyaya bakışında onlara bakış açısı sağlar, • Her iki yaklaşım da insanlar ve diğer sistemler arasındaki etkileşimin gelişmesine yardımcı olurlar, • Genelci uygulama için yararlı bir çerçeve sağlar (Baykara Acar ve Acar, 2002).
Sistem ve ekolojik sistem yaklaşımı arasındaki farklılıklar nelerdir?
Sistem ve Ekolojik Sistem Yaklaşımı Arasındaki Farklılıklar • Ekolojik yaklaşım, yaşayan dinamik etkileşimlerle ilgilidir; vurgu aktif katılımdadır. Bununla birlikte sistem kuramı ise daha geniş bir perspektife sahiptir; cansız varlıkları da kapsar. • Her iki yaklaşım arasındaki bir diğer fark ise terimlerdeki vurgudur. Ekolojik yaklaşım birey ve çevrenin buluştuğu noktaya odaklanır. Sistem yaklaşımı ise bir sistemdeki alt sistemlerin sınırlarını ve bir sistemdeki dengenin sürekliliğini vurgular (Baykara Acar ve Acar, 2002).
Güçlendirme yaklaşımını açıklayınız.
Güçlendirme yaklaşımı Solomon öncülüğünde ortaya çıkan bir yaklaşımdır. Uzunca bir süre sosyal hizmet mesleği müracaatçıların işlevsel olmayan yönlerine odaklanmıştır. Güçlendirme yaklaşımı, problemlerden ziyade bireyin güçlerine ve güçlü yönlerine odaklanmaktadır. Güçlendirme, bireylerin kendi yaşamları üzerinde karar verme ve harekete geçme gücünü kazanmaları için bireylere yardım etmeyi öngören bir yaklaşımdır.
Saleebey (1997)’e göre güçler perspektifinin beş temel özelliği nedir?
Saleebey (1997) güçler perspektifinin beş temel özelliğini şu şekilde açıklamıştır: • Her bireyin, ailenin, grubun ve toplumun güçleri vardır, • Travma, hastalık ve diğer olumsuzluklar yıkıcı olabilir ancak bunlar aynı zamanda mücadele ve fırsatların kaynağı da olabilir. Mağdur durumdaki müracaatçılar, aktif ve gelişmekte olan bireyler olarak görülürler, • Değişme ve gelişme kapasitesinin üst sınırlarını bilmediğinizi varsayın ve bireyin, grubun ve toplumun isteklerini dikkate alın, • Sosyal hizmet uzmanları müracaatçıya en iyi onlarla iş birliği yaparak yardımcı olurlar, • Tüm sosyal çevreler kaynaklarla doludur.
Rojek sosyal hizmetin Marksist bakış açısını kaça ayırır? Açıklayınız.
Rojek sosyal hizmetin Marksist bakış açısını ilerici, üretken ve çatışan pozisyon olarak üçe ayırmaktadır: • İlerici pozisyon: Sosyal hizmet uzmanı aynı zamanda değişim ajanıdır ve toplumda değişim yaratmak ve bilinç yükseltmek gibi rolleri vardır. • Üretken pozisyon: Sosyal hizmet bir sınıf kontrolü aracıdır. • Çatışan pozisyon: Sosyal hizmet uzmanı hem bir toplum ajanı hem de çatışan sınıfa bilgi aktaran konumundadır (akt. Payne, 1997).
Marx ve Dahrendorf ’un topluma dair temel yaklaşımları nelerdir?
Marx ve Dahrendorf ’un topluma dair bazı temel yaklaşımları şunlardır (Netting ve diğerlerinden aktaran Gökçearslan Çifci, 2011): 1. Sosyal sistemler çatışma ortaya çıkarır ve bu nedenle çatışma toplumun geleceğini etkiler. 2. Çatışma toplumun sosyal yapısının kaçınılmaz bir parçası olan çatışan menfaatler sonucu ortaya çıkar. 3. Çatışan menfaatler, eşit dağılamayan sınırlı kaynaklar ve gruplar arası güç dengesizliklerinden ortaya çıkar. 4. Farklı menfaatler insanları çatışan iki uç grup hâline getirir. 5. Çatışma diyalektiktir ve bu nedenle bir çatışmanın çözümü farklı menfaatleri ortaya çıkarır ve farklı menfaatler de başka çatışmalara neden olur.
Sistem yaklaşımı nedir? Açıklayınız.
Sistem yaklaşımı, psikodinamik yaklaşımın yetersizliği ile gündeme gelmiştir ve “sosyal’’ e vurgu yapmaktadır (Payne, 1997).
Sistem yaklaşımı esasında biyolojik bir yaklaşımdır ve organizmaların birer sistem olduğuna, alt sistemlerden oluştuklarına vurgu yapmaktadır. Sistem teorisi, insan veya toplum davranışlarının parçalarıyla ilgilenmekten ziyade “bütün’’ ile ilgilenmektedir. “Bütün’’, kendisini oluşturan parçaların toplamından fazlasıdır. Bir sistem, birbiriyle ilişkili parçaların oluşturduğu bir bütündür. Parçalar denge durumunda bulunurlar ve eğer bir tanesi içinde değişimler olursa diğerleri içinde de tamamlayıcı bir değişim olur.
Van Bertalanffy’nin genel sistemler teorisine göre sistem nedir?
Van Bertalanffy’nin genel sistemler teorisine göre sistem, alt sistemlerden oluşan ve daha büyük sistemin parçası olan bir bütündür.
Pincus ve Pinahan’ın Sistem yaklaşımı hangi konuları içermektedir?
• Bireyin yaşamında sistemlerin fark edilmesi, • Bireylerin iyilik hâlini sağlayan üç tür sistemin tanımlanması.• Sosyal hizmet uygulamalarındaki dört sistemin kavramsallaştırılması• Açık bir şekilde tanımlanmış aşamalar ve sistematik uygulama yöntemler.
Sosyal hizmet uygulamalarındaki dört sistem nedir? Açıklayınız.
• Değişim ajanı sistemi, sosyal hizmet uzmanlarının içinde bulunduğu sistemdir ve sosyal hizmet uzmanlarının mesleki davranışlarını etkiler. • Müracaatçı sistemi, hizmet arayan ya da hizmeti kabul eden bireylerdir. • Hedef sistem, değiştirme ya da etkileme ihtiyacı bulunan sistemdir. • Eylem sistemi, sosyal hizmet uzmanlarının birlikte eylemde bulundukları grup, aile, komşu, yardım grupları veya disiplinlerarası ekiplerdir.
Sistem yaklaşımının temel kavramları nelerdir?
Sistem yaklaşımının temel kavramları, bütüncüllük, ilişki ve dengedir. Bu kavramlar birbirleriyle ilişkilidir. Bütüncüllük kavramı, sistemi meydana getiren ögelerin bütüncül katkısının her bir ögenin ayrı ayrı katkısından daha fazla olduğunu açıklayan bir kavramdır. İlişki kavramı, bir sistemin içindeki ögelerin birbirleriyle olan ilişkisidir. Sistem yaklaşımı bir soruna açıklık getirmede tüm değişkenlerin göz önünde bulundurulmasını öngörür. Denge kavramı, yaşayan çoğu sistemin varlığını sürdürebilmesi için denge arayı- şı içinde olduğunu belirtmek amacıyla kullanılan bir terimdir (Zastrow, 2013).
Odak sistem nedir? Açıklayınız.
Odak sistem, müracaatçı ve sosyal hizmet uzmanlarını ilgisini çeken düzeylerdir. İlgilenilecek olan sistem veya alt sistemlerin belirlenmesine yardımcı olur. Sistem düzeylerden oluşur ve düzey bireyin içinden başlayarak durumun en genel katmanlarına kadar genişler. Odak sistem birden fazla düzey ile ilgili olabilir.
Sınır kavramını açıklayınız.
Sınır, bir sistem ya da alt sistemin sonlandığı ve başka bir sistem ya da alt sistemin başladığı yeri tanımlamak için kullanı- lan bir kavramdır. Sistemler arasındaki enerji, bilgi ve kaynak akışını kontrol etmek için sınırlar açılabilir veya kapatılabilir. Sınırlar, bireyler ve alt sistemleri çevreler ve ilişki miktarını düzenler. Örneğin ebeveynler ve çocuklar aile sisteminin sınırları içinde yer alırken ailenin yakın arkadaşları bu sınırlar içinde yer almaz.
Rol kavramını açıklayınız.
Roller, bir sosyal sistemde diğer bir ilişkiyi tanımlayan ve bir statüyle bağlantılı düşünce setidir. Rol, sosyal sistem içerisinde bireylerin işgal ettikleri konumdur. Rol, bir sosyal sistemin temelidir. Sistemler, statü ve rollerden oluşan ilişki ağıdır.
Güç kavramını açıklayınız.
Güç, yaşamın her yanının bir parçasıdır ve gücün incelenmesi sosyal sistemlerde ana süreçtir. Farklı güç türleri vardır. Otorite gücü, yasal ya da sosyal statünün yanı sıra, olayları ve insanları kontrol etme veya etkileme hakkına işaret etmektedir. Uzmanlık ya da yetkinlik gücü, belirli eylemleri veya etkiyi yapabilmek için bilgi, beceri ve yetenek ile ilgilidir.
Güç, çeşitli büyüklükteki sistemler arasındaki ilişkiyi analiz etmek için anahtar bir kavramdır. Sosyal hizmet uzmanları güç, güçsüzlük ve insan gelişimi ve büyümesi süreci arasındaki ilişkiyi dikkate almak zorundadır.
Girdi ve çıktı kavramlarını açıklayınız.
Girdi, diğer sistemlerden alınan enerji, bilgi ya da iletişim akışıdır ve sisteme etki eden herhangi bir dışsal olaya, bilgiye ve enerjiye karşılık gelmektedir. İnsanlar için yiyecek, su ve havanın yanı sıra sosyal temas ve uyaranlar da birer girdidir. Otomobil fabrikaları için çelik, plastik ve diğer materyaller girdidir.
Çıktı ise bir sistemden çevreye ya da diğer sistemlere yayılan enerji, bilgi ya da iletişimdir. Çıktı, içinde bulunulan bir çevrede bir sistemin diğer sistemler üzerindeki etkisidir. Çıktı ile ilgili olarak göz önünde bulundurulması gereken en önemli şey, çıktının girdi ile ilişkili olmasıdır.
Sistem teorisiyle ilgili kavramları özetleyiniz.
Sistem teorisiyle ilgili kavramlar şu şekilde özetlenebilir (Maguire, 2002): • Çevreleriyle iletişim içinde olan ve o sürecin sonucu olarak değişen açık sistemler. • Geçirimsiz sınırları olan ve dışarıyla iletişim içinde olmayan kapalı sistemler. • Sınırlar, bir sistemin sınırlarına atıfta bulunmakta ve spesifik bir sistemin içeride veya dışarıda tesis edilmesi için bir temel olarak hizmet etmektedir. • Enerji, dış dünya ile veya iç kaynaklardan değişim aracılığıyla faaliyet döngüsünü sürdüren sürece atıfta bulunmaktadır. • Entropi ve negatif entropi, ayni sürecin zıtlarıdır. Entropi, bir sistemin ithal ettiğinden daha fazla enerji ihraç ettiği durumları tanımlamaktadır (giderek çürümeyle son bulur) ve negatif entropi, tükettiklerinden daha fazla enerji ithal eden sistemler için daha fazla büyüme-odaklı bir terimdir. • Homeostazi (denge), “kendini düzeltme”ye veya rahat bir denge durumuna dönmeye ihtiyacı olan herhangi bir sistem için denge ve eğilime atıfta bulunmaktadır. • Geri bildirim; tipik olarak, açık sistemlerde sistemin, değişim için bilgiyi kullandı- ğı ve kabul ettiği yerde bulunan süreçtir.
Ekolojik sistem yaklaşımını açıklayınız.
Germain ve Gitterman’ın sosyal hizmet uygulaması olan “yaşam modeli” ekolojik sistem yaklaşımının formülüdür. Ekolojik sistem yaklaşımı, genel sistem kuramının bir parçası- dır. Ekolojik yaklaşım, bireyler ve çevreleri arasındaki etkileşimin doğasını anlamayı vurgular. Bu yaklaşıma göre bireyler, içinde bulunduğu çevrenin değişen özelliklerine ayak uyduran yapılardır. Bireyler çevre tarafından etkilenir ve değiştirilirler ve çevreyi değiştirirler (Barker, 1999).
Ekolojik sistem yaklaşımına göre birey kavramını açıklayınız.
Ekolojik yaklaşım, bireyi, içinde bulunduğu çevre ile birlikte değerlendiren ve ele alan bir yaklaşımdır. Bireyler ve onların çevreleri arasında işlevsel olmayan etkileşimleri kavramsallaştırmak için tedavi ve reform yaklaşımını bütünleştirmektedir. Ekolojik yaklaşım birey ve çevresi arasında daha iyi bir uyum sağlanabilmesi için bireylerin başetme mekanizmalarını geliştirmeye çalışmaktadır. Ekolojik yaklaşım çevresi içinde birey vurgusu yapmaktadır. Çevresi içinde birey vurgusuna göre, bireyler çok sayıda sistemle etkileşim içerisindedirler. Bu bağlamda sosyal hizmet mesleği birey ve onun sorunlarına odaklanır ve bireyin bu sorunlarla başa çıkabilme becerisi kazanabilmelerine yardımcı olur. Bununla birlikte bireyin etkileşim içerisinde bulunduğu sistemlerle olan ilişkisine odaklanarak bireylerin gereksinimleri doğrultusunda bireyleri ve kaynaklar ve hizmetlerle bağlantılandırır (Zastrow, 1999).
Ekolojik sistem kuramına göre bireylere ilişkin değerlendirilecek konular nelerdir?
Bireylere ilişkin değerlendirilecek konular şu şekilde ele alınabilir: • Bireyin gelişim dönemleri, ego işlevleri, kişilik özellikleri, sorun çözme biçimi ve başarılı olduğu durumlar, • Aile yaşamında yer alan gelişim dönemleri, karşılaşılan güçlükler, sorun çözme biçimi, başarılan ve başarılamayan hususlar, • Ana-babanın kişilik özellikleri, evlilik ilişkileri, çocuklarıyla ilişkileri ile bu konudaki görevlerini yerine getirme biçimleri, • Aile sistemindeki iletişim biçimleri, roller, yetki paylaşımı, aile içi kurallar, sınırlar, gereksinimleri karşılama ve sorun çözme biçimi, • Bireyin dahil olduğu diğer sistemlerin özellikleri, • Bireyin ve ailenin yaşadığı sosyal çevrenin özellikleri, sosyal değerler, rol beklentileri ve çevrede mevcut olan hizmet ve kaynakların değerlendirilmesi gerekir (Turan, 2009).
Sosyal hizmet uzmanlarının ekolojik değerlendirmede göz önünde bulundurması gereken düzeyler nelerdir?
Sosyal hizmet uzmanlarının ekolojik değerlendirmede göz önünde bulundurması gereken düzeyler şu şekilde belirtilmektedir (Derezotes, 2000): • Biogenetik faktörler: Bireyin kalıtsal ve diğer fiziksel özelliklerini içermektedir. • Ailevi faktörler: Bireyin yakın ve geniş ailesinin özelliklerini içermektedir. • Kültürel faktörler: Kültürel faktörler, bireylerin psiko-sosyal çevresini içerir. Psikososyal çevre bireylerin aile üyelerinin dışında, ilişkide olduğu diğerlerini içerir. • Çevresel faktörler: Bireyin yaşam kalitesini etkileyen ve onun yaşam alanına karşı- lık gelen özellikleri içerir. • Kaynaklar ve fırsatlar: Kaynaklar ve fırsatlar, güvenlik, özgürlük, kabul, zenginlik, güç ve hizmetleri içerir. • Öz bakım kalıpları: Öz bakım kalıpları, bireylerin kişisel gelişimini geliştiren çabalardır. Bireyin içsel motivasyonu, enerji düzeyi ve bilinç düzeyi gibi içsel faktörlerle ilgilidir. • Gelişim ve sağlığın güncel göstergeleri: Gelişim ve sağlığın güncel göstergeleri, bireylerin, ailelerin ve toplumun gelişimsel büyüme ve refah durumunun ölçülebilir işaretlerini içermektedir.
Sistem ve ekolojik sistem yaklaşımı arasındaki benzerlikler nelerdir?
Sistem ve Ekolojik Sistem Yaklaşımı Arasındaki Benzerlikler • Sistem ve ekolojik sistem yaklaşımları sistemleri vurgular ve sistemler arasındaki etkileşimlere odaklanır, • Girdi ve çıktı gibi birtakım terimleri benzerlik gösterir, • Her iki yaklaşım da sosyal hizmet uzmanlarının dünyaya bakışında onlara bakış açısı sağlar, • Her iki yaklaşım da insanlar ve diğer sistemler arasındaki etkileşimin gelişmesine yardımcı olurlar, • Genelci uygulama için yararlı bir çerçeve sağlar (Baykara Acar ve Acar, 2002).
Sistem ve ekolojik sistem yaklaşımı arasındaki farklılıklar nelerdir?
Sistem ve Ekolojik Sistem Yaklaşımı Arasındaki Farklılıklar • Ekolojik yaklaşım, yaşayan dinamik etkileşimlerle ilgilidir; vurgu aktif katılımdadır. Bununla birlikte sistem kuramı ise daha geniş bir perspektife sahiptir; cansız varlıkları da kapsar. • Her iki yaklaşım arasındaki bir diğer fark ise terimlerdeki vurgudur. Ekolojik yaklaşım birey ve çevrenin buluştuğu noktaya odaklanır. Sistem yaklaşımı ise bir sistemdeki alt sistemlerin sınırlarını ve bir sistemdeki dengenin sürekliliğini vurgular (Baykara Acar ve Acar, 2002).
Güçlendirme yaklaşımını açıklayınız.
Güçlendirme yaklaşımı Solomon öncülüğünde ortaya çıkan bir yaklaşımdır. Uzunca bir süre sosyal hizmet mesleği müracaatçıların işlevsel olmayan yönlerine odaklanmıştır. Güçlendirme yaklaşımı, problemlerden ziyade bireyin güçlerine ve güçlü yönlerine odaklanmaktadır. Güçlendirme, bireylerin kendi yaşamları üzerinde karar verme ve harekete geçme gücünü kazanmaları için bireylere yardım etmeyi öngören bir yaklaşımdır.
Saleebey (1997)’e göre güçler perspektifinin beş temel özelliği nedir?
Saleebey (1997) güçler perspektifinin beş temel özelliğini şu şekilde açıklamıştır: • Her bireyin, ailenin, grubun ve toplumun güçleri vardır, • Travma, hastalık ve diğer olumsuzluklar yıkıcı olabilir ancak bunlar aynı zamanda mücadele ve fırsatların kaynağı da olabilir. Mağdur durumdaki müracaatçılar, aktif ve gelişmekte olan bireyler olarak görülürler, • Değişme ve gelişme kapasitesinin üst sınırlarını bilmediğinizi varsayın ve bireyin, grubun ve toplumun isteklerini dikkate alın, • Sosyal hizmet uzmanları müracaatçıya en iyi onlarla iş birliği yaparak yardımcı olurlar, • Tüm sosyal çevreler kaynaklarla doludur.
Rojek sosyal hizmetin Marksist bakış açısını kaça ayırır? Açıklayınız.
Rojek sosyal hizmetin Marksist bakış açısını ilerici, üretken ve çatışan pozisyon olarak üçe ayırmaktadır: • İlerici pozisyon: Sosyal hizmet uzmanı aynı zamanda değişim ajanıdır ve toplumda değişim yaratmak ve bilinç yükseltmek gibi rolleri vardır. • Üretken pozisyon: Sosyal hizmet bir sınıf kontrolü aracıdır. • Çatışan pozisyon: Sosyal hizmet uzmanı hem bir toplum ajanı hem de çatışan sınıfa bilgi aktaran konumundadır (akt. Payne, 1997).
Marx ve Dahrendorf ’un topluma dair temel yaklaşımları nelerdir?
Marx ve Dahrendorf ’un topluma dair bazı temel yaklaşımları şunlardır (Netting ve diğerlerinden aktaran Gökçearslan Çifci, 2011): 1. Sosyal sistemler çatışma ortaya çıkarır ve bu nedenle çatışma toplumun geleceğini etkiler. 2. Çatışma toplumun sosyal yapısının kaçınılmaz bir parçası olan çatışan menfaatler sonucu ortaya çıkar. 3. Çatışan menfaatler, eşit dağılamayan sınırlı kaynaklar ve gruplar arası güç dengesizliklerinden ortaya çıkar. 4. Farklı menfaatler insanları çatışan iki uç grup hâline getirir. 5. Çatışma diyalektiktir ve bu nedenle bir çatışmanın çözümü farklı menfaatleri ortaya çıkarır ve farklı menfaatler de başka çatışmalara neden olur.