Sosyolojide Yakın Dönem Gelişmeler Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Sosyolojide Yakın Dönem Gelişmeler Dersi 7. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Postmodernizm Ve Mekan: David Harvey
David Harvey’in 1969 yılında çıkardığı Explanation in
Geography (Çoğrafya Açıklama) kitabı hangi alanda ilk
kitap olarak kabul edilmektedir?
Marxist coğrafyacı ve teorisyen David Harvey’in
çalışmaları, coğrafyanın mekân bilimi olarak kabul
edilmeye başlandığı 1960’lı yıllara dayanmaktadır. Buna
bağlı olarak Harvey’in, 1969 yılında yayınlanan çalışması
Explanation in Geography (Coğrafyada Açıklama),
coğrafyanın mekân bilimi olarak kuramsal ve metodolojik
temellerini inceleyen ilk kitap olarak kabul edilmektedir.
Harvey, 1989 yılında Condition of postmodernism
(Postmodernliğin Durumu) kitabında temel tezi olarak
neyi sunmaktadır?
Harvey, The Condition of Postmodernism (1989)
(Postmodernliğin Durumu) kitabında temel tezini şu
şekilde sunmaktadır:
Zaman ve mekânın değişmekte olan boyutlarıyla
eşzamanlılık, zorunlu ya da nedensel bir bağıntının varlığı
için bir kanıt olarak gösterilemezse de, postmodernist
kültürel biçimlerin yükselişi, sermaye birikiminde daha
esnek tarzların ortaya çıkışı ve kapitalizmin örgütlenişinde
“zaman mekân sıkışması”nın yeni bir atılımı arasında bir
tür zorunlu ilişki olduğu görüşüne güçlü birtakım önsel
kanıtlar getirmek mümkündür .
Harvey’e göre postmodernizm nasıl ortaya çıkmaya
başlamıştır?
Harvey’e göre postmodernizm, postyapısalcılıkla
ve post-endüstriyalizmle ilişkili görünmekle
birlikte, aynı zamanda yeni fikirlerin oluşumlarıyla
bağlantılı şekilde ve giderek artan bir biçimde, bazı yeni
duygu ve düşüncelerin bir bileşimi olarak ortaya çıkmaya
başlamıştır.
Harvey, postmodernizm ve modernizm arasındaki
ilişkiyi nasıl açıklamaktadır?
Harvey’e göre, ‘postmodernizm’in anlamı
konusunda tam olarak bir anlaşma sağlanamamakla
birlikte postmodernizm, modernizme karşı bir tepki ya da
modernizmden bir kopuş olarak kavranmaktadır.
Modernizmin anlamının da karışık olması nedeniyle,
postmodernizmi kavramak daha da zorlaşmaktadır.
Harvey, modernizm ve postmodernizm ilişkisine yönelik
olarak bir mimarlık dergisinin editörlerinin görüşünü
işaret eder: “Genellikle pozitivist teknoloji merkezli ve
rasyonalist eğilimli olarak algılanan evrensel modernizm,
doğrusal gelişmeye ve mutlak doğrulara inançla,
toplumsal düzenin rasyonel biçimde planlanmasıyla ve
bilgi ve üretimin standartlaştırılmasıyla özdeşleştirilir.”
Buna karşıt olarak postmodernizm, “kültürel söylemin
yeniden tanımlanmasında, heterojenliği ve farklılığı
özgürleştirici güçler olarak” öne çıkarmaktadır. Bu
anlamda postmodernizm, modernizmle karşıtlık ilişkisi
çerçevesinde ifade edilmektedir.
Harvey moderniteyi hangi proje doğrultusunda
açıklamaktadır?
Harvey, moderniteyi, Jürgen Habermas’ın
kavramsallaştırması olan “modernite projesi”
doğrultusunda açıklamaktadır
Modernite projesi neyi ifade etmektedir?
18. yüzyılda beliren bu proje, Aydınlanma
düşünürlerinin “nesnel bilimi, evrensel ahlak ile hukuku
ve kendi ayakları üzerinde duran sanatı, kendi iç
mantıkları temelinde geliştirme” yönünde gösterdikleri
olağanüstü bir düşünsel çabayı ifade etmektedir.
Modernizm hangi koşulların yaratılmasında öncü bir
rol aldığı kabul edilmektedir?
Modernizmin, fabrika sistemi, makinelerle
üretim, kentleşme, yeni ulaştırma ve haberleşme
sistemleri, kitlelere yönelik piyasa ve reklamcılığın ortaya
çıkması gibi üretim, dolaşım ve tüketim alanlarında yeni
koşulların yaratılmasında öncü bir rol oynadığı kabul
edilmektedir.
Postmodern teorisyenler Aydınlanma düşünürlerinin
amaçlarını nasıl değerlendirmişler
Postmodern teorisyenler Aydınlanma
düşünürlerinin amaçlarının çağdaş toplumlarda terk
edileceği yönünde bir yaklaşıma sahiptirler. Bu
teorisyenlere göre insanlar artık, ilerlemenin
kaçınılmazlığına, bütün sorunların çözümü için bilimin
gücüne, insanlığın mükemmelliğine ya da toplumların
rasyonel bir süreç içerisinde ilerleme olasılığına
inanmamaktadırlar.
Harvey postmodernizmin ne olduğunu ve farklı
yönlerini kavrama amacıyla hangi soruları sormaktadır?
Harvey, postmodernizmin ne olduğunu, farklı
yönleriyle kavrama amacıyla şu soruları sorar:
• Postmodernizm, modernizmden radikal bir kopuş
mudur?
• Postmodernizm bir üslup mudur? Yoksa
dönemleştirmeye sıkı sıkıya bağlı bir kavram
mıdır?
• Her meta anlatıya karşı muhalefeti hep
susturulmuş olan başka seslere ve başka
dünyalara gösterdiği yakın ilgi dolasıyla devrimci
bir potansiyeli var mıdır? yoksa modernizmin
ticarileştirilmiş ve evcilleştirilmiş bir versiyonu
mudur?
Huyssens’e göre postmodern terimi ne demektir?
Huyssens’e göre, postmodern terimi, Batı
toplumlarında bu yeni hareketle birlikte beliren kültürel
bir değişimi ifade etmektedir. Ancak bu durum, kültürel,
toplumsal ve ekonomik düzenlerde bir paradigma değişimi
yaşandığı anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte,
kültürün önemli bir kesiminde duyarlılıkta, pratikte ve
söylem oluşumunda yaşanan bu değişim, bir dizi
postmodern varsayımı, deneyimi ve önermeyi daha önceki
dönemden ayırmaktadır.
Frederic Jameson postmoderniteyi nasıl
açıklamaktadır?
Frederic Jameson, postmodernitenin büyük
toplumsal ve kültürel bir değişim olmadığı görüşünü ifade
edenler arasında yer almaktadır. Jameson,
postmodernizmin, geç kapitalizm çağının kültürel
mantığını ifade ettiğini ileri sürmektedir. 1960’lı yıllardan
itibaren kültür üretiminin genel anlamda meta üretimiyle
bütünleştiği yeni bir cağa girdiğimizi belirtmektedir.
Jameson’a göre, giysilerden uçağa kadar bütün mallar,
yeni görünüşler altında daha büyük miktarlarda
üretilmektedir. Bunun sonucu olarak daha önce sadece
üretim alanında verilen mücadeler, kültürel üretimi de
toplumsal çatışmaların bir alanı haline getirmiştir.
Postmodernizm terimi ilk olarak hangi alanda
benimsenmiştir?
Postmodernizm terimi, ilk olarak mimarlık
alanında benimsenmiştir
Modern mimarinin en önemli temsillerinden olan Le
Corbusier mimariyi nasıl tanımlamıştır?
Modern mimarinin en önemli temsilcilerinden
biri olarak kabul edilen Le Corbusier, mimariyi “modern
yaşam için makineler”in üretimi olarak görmüş, dünya
çapında kasaba ve kentlerin ortak özelliği olan işlevsel ve
yüksek blok tiplerini savunmuştur.
Harvey, geçiş sürecinde modern ve postmodern
mimari arasındaki farklılıkları nasıl ifade etmiştir?
Harvey, geçiş sürecinde modern ve postmodern
mimari arasındaki farklılıkları şu şekilde ifade etmektedir:
Her kentsel çevrenin üzerinden bir silindir gibi geçmesi
kader gibi görülen cam gökdelenler, beton bloklar, çelik
kalaslar ve … her tür romantizmi kitsch gibi gören anlayış,
yerini süslenmiş bloklara, imitasyon ortaçağ meydanlarına
ya da balıkçı kasabalarına, sipariş üzerine yapılmış ya da
geleneksel konut yapımına, yenilenmiş fabrika ve
ambarlara ve yeniden kullanıma kazandırılmış her çevreye
bırakıyordu.
Harvey’e göre farklı disipler postmodernizmi kendi
değişkenlerini kullanarak tanımlamamış olmasına karşın
hangi ortak yönlere sahip olduğunu belirtmiştir?
Harvey’e (1997) göre bu ortak yönler;
• Teoriler, meta-anlatılar, evrensel üsluplar gibi
genel geçerlilik iddiası taşıyan önermelerin
reddedilmesi,
• Dil oyunlarında, ilgi kaynaklarında ya da bilim
insanları topluluklarında çoğulculuğun ve
parçalanmanın kabul edilmesi,
• Farklılığın ya da başkalığın ve çeşitliliğin
vurgulanması,
• Her şeyin geçici olduğunun ruhsuzca ve alaycı bir
şekilde kabul edilmesidir.
Harvey postmodernist düşüncenin temel özellikleri
olarak neleri belirtmektedir?
Harvey, postmodernist düşüncenin temel
özelliklerinin parçalanma, belirlenemezlik ve bütün
evrensel ya da bütüncül (totalizing) söylemlere karşı
duyulan derin bir güvensizlik olduğunu belirtmektedir.
Harvey’e göre postmodernist düşünceyi yaygın ve
derin bir değişim olarak kabul edenlerin ortak yanları
nedir?
Harvey’e göre postmodernist düşünceyi yaygın
ve derin bir değişim olarak kabul edenlerin ortak yanı,
evrensel iddialara sahip olduğu düşünülen geniş ölçekli
teorik yorumların, başka bir deyişle meta-anlatılar’ın
reddedilmesidir.
Harvey, kapitalist üretim tarzının temel kuralları için
nasıl bir açıklama yapmıştır?
Harvey, kapitalist üretim tarzının temel
kurallarının, tarihsel coğrafi gelişme sürecinde
biçimlendirici güçler olarak işleyişinin değişmeden
sürmekte olduğunu vurgulamaktadır
Harvey, Keynesci sistemi nasıl tanımlamaktadır?
Harvey Keynesci sistemi, “müdahaleci devlet ve
iş-gücü, sermaye ve ulus devlet içinde yer alan diğer
güçler arasında politik dengeye dayanan bir sistem” olarak
tanımlamaktadır. Bu durum, hâkim bir gücün olması ve
oyunun temel kuralları ile çelişkilerin ana hatlarının kolay
anlaşılabilmesi nedeniyle büyük ölçüde “güvenli bir
dünya” olarak nitelendirilmektedir.
Fordizm ne zaman ortaya çıkmıştır?
1945 yılından sonra kapitalizm kendi yeniden
üretiminin temel koşullarını sağlamak amacıyla politik,
kurumsal ve toplumsal düzenlemelere ulusal devletler
çerçevesinde bir çözüm bulmuştur. Devlet yetkilerinin
doğru biçimlendirilmesi ve kullanılması, Fordizmin
bütünüyle “olgunlaşmış ve özgül bir birikim rejimi” olarak
ortaya çıkmasını sağlamış ve Fordizm, bu niteliğiyle, 1973
yılına kadar uzun bir canlılık döneminin temelini
oluşturmuştur.
Harvey’e göre Fordizm nasıl ele alınmalıdır?
Harvey’e göre, Fordizmin sadece bir kitle üretim
sistemi olarak görülmemesi, aynı zamanda bu sistemin,
bütünsel bir yaşam tarzı olarak ele alınması
gerekmektedir. Kitle üretimi, kitle tüketimi anlamının yanı
sıra ürününü standartlaşmasını da ifade etmektedir. Bu
durum ise “yepyeni bir estetik ve kültürde bir metalaşma”
anlamına gelmektedir.
Esnek birikim kavramı nedir?
Esnek birikim, Fordizm ‘in katı özellikleriyle
çatışma ilişkisi içinde belirlenmektedir. Bu birikim rejimi,
“emek süreçleri, işgücü piyasaları, ürünler ve tüketim
kalıpları” bakımından esnek bir biçime yaslanmaktadır.
Temel özelliklerinden biri “yepyeni üretim sektörlerinin,
finans hizmetlerinde yepyeni yöntemlerin, yeni piyasaların
ortaya çıkması ve hepsinden önemlisi, ticari, teknolojik ve
örgütsel yeniliklerin temposunun büyük ölçüde hızlanmış
olmasıdır. Esnek birikim, işgücü piyasasında, ürünlerde,
tüketim modellerinde hızlı değişimi, daha hızlı teknolojik
değişimi, hizmet sektöründe istihdam artışını, sendikanın
gücünün azalışını, yüksek işsizlik ve işverenlerinin her
değişikliğine uyacak kadar yeterli derecede esneklik
beklenen işçilerin güvenliğinin azalmasını içermektedir.
Harvey, kapitalist üretim tarzının, postmodern çağda
kaybolmayan özellikleri olarak neleri sıralamaktadır?
Harvey , kapitalist üretim tarzının, postmodern
çağda kaybolmayan 3 özelliğini şu şekilde sıralamaktadır:
1. Kapitalizm ekonomik büyümeye dayanmaktadır.
Düzenli bir büyüme oranı, kapitalist bir
ekonominin sağlığı açısından vazgeçilmez bir
nitelik taşımaktadır. Büyüme, hem kaçınılmaz
hem de iyi bir şey olarak iddia edilmekte ve
kapitalizmin ideolojisinin köşe taşlarından birini
oluşturmaktadır. Buna bağlı olarak büyümenin
olmadığı durumlar kriz olarak tanımlanır.
2. gerçek değerlerde artış, emeğin üretim sürecinde
sömürülmesine dayanmaktadır. Bu durum, kar
sağlamak amacıyla işçilerin ürettiği metaların
değerinden daha azının işçilere ödenmesi
anlamına gelmektedir. Hem üretim sürecinde
hem de piyasada emek üzerindeki kontrol,
kapitalizmin varlığını devam ettirmesi için
yaşamsal bir önem taşımaktadır.
3. Kapitalizm, teknolojik ve örgütsel anlamda
zorunlu olarak dinamiktir. her zaman örgütlü işin,
yeni yollarını üretmekte ve teknolojik yaratıcılık
ve gelişmeyle, rekabetçilerle baş etme yollarını
aramaktadır.
Kapitalizm üretimi arttırmak, canlandırmak amacıyla
hangi alanda bir endüstri yaratmıştır?
Kapitalizm tüketimi arttırmak, canlandırmak
amacıyla boş zaman alanına nüfuz ederek, bir ‘boş zaman
endüstrisi” yaratmış, bu alanda yeni hizmetler ve yeni
ürünler sunmuş ve sürekli yenilenerek kâr elde edilebilen
bilgisayar, müzik, giyim gibi alanlarda hızlı değişimlere
olanak sağlamıştır
Harvey’e göre ekonomi alanında görülen değişimler
hangi alanda gelişimleri etkilemiştir?
Harvey’e göre, ekonomi alanında görülen
değişimler, politik ve toplumsal hareketlerin gelişimini de
etkilemiştir.
Harvey’e göre zaman ve mekan kavramları nasıl
açıklanmaktadır?
Harvey’e göre zaman ve mekan, insan var
oluşunun temel kategorileri arasında yer alan önemli iki
unsurdur ve fazla tartışılmadan olduğu gibi kabul
edilmektedir. Harvey, “zaman ve mekân konusundaki
nesnel kavrayışların, zorunlu olarak toplumsal yaşamın
yeniden üretimine hizmet eden maddi pratik ve süreçler
aracılığıyla yaratıldığını” iddia etmektedir.
Mekânsal ve zamansal pratiklerin ilişkili olduğu
süreçler nedir?
Mekânsal ve zamansal pratikler, toplumsal
ilişkilerin yeniden üretimi ve dönüşümü süreçleriyle
yakından ilişkilidir.
Henri Lefebvre mekânı kavramsallaştırmak için hangi
düzeyleri ele almıştır?
Henri Lefebvre, fiziksel, zihinsel ve toplumsal
düzeylerde mekânı kavramsallaştırarak bütüncül bir
mekân kuramı geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Lefebvre’in geliştirdiği üç kavramsal düzeyler
nelerdir?
• (Maddi) Mekânsal pratikler (spatial practices)
• Mekânın temsilleri (representations of space)
• Temsil mekânları (spaces of representation)
(Maddi) Mekânsal pratikler (spatial practices)
kavramı nedir?
Algılanan mekân içerisinde, gündelik gerçeklik
ile kentsel gerçeklik arasında kurulan yakın bir ilişkiyi
temsil etmektedir. Kentsel gerçeklik, özel hayat, çalışma
ve boş zaman için oluşturulan yerleri kapsayan ağlardan
oluşmaktadır.
Mekânın temsilleri (representations of space) kavramı
nedir?
Bilim insanları, plancılar, teknokratlar ya da
toplum mühendisleri tarafından kavramsallaştırılmış
mekân olarak tanımlanmaktadır.
Temsil mekânları (spaces of representation) kavramı
nedir?
İmaj ve sembollerle ilişkili olarak birlikte
yaşayanların, bir arada ikamet edenlerin mekânı olarak
ifade edilmektedir.
Harvey’e göre, mekânsal pratiğin geleneksel
anlayışlardan devralınan dört yönü nedir?
1. Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme
2. Mekânın edinim ve kullanımı
3. Mekânın hakimiyet ve kontrol altına alınması
4. Mekânın üretimi
Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme kavramı nasıl
açıklanmaktadır?
Mesafe insanlar arası etkileşimlere bir taraftan
engel oluştururken diğer taraftan onun karşısında bir
savunma oluşturmaktadır. İşbölümü, ticaret gibi her tür
üretim ve yeniden üretim sistemine maliyet
yüklemektedir. Toplumsal etkileşimi olanaklı kılacak bir
şekilde mekânsallığın ne ölçüde aşılabildiğini
göstermektedir.
Mekânın edinim ve kullanımı kavramı nasıl
açıklanmaktadır?
Mekânın işgal edilmesinin biçimlerini
incelemektedir. Bu işgaller evler, fabrikalar, sokaklar gibi
nesneler, arazi kullanımı gibi faaliyetler, bireyler, sınıflar
ya da başka toplumsal gruplar tarafından gerçekleşebilir.
Mekânın hakimiyet ve kontrol altına alınması kavramı
nasıl açıklanmaktadır?
Bireylerin ya da güçlü grupların, mekânın
örgütlenmesini ve üretimini yasal ya da yasal olmayan
araçlarla hakimiyet altına almalarını göstermektedir.
Hakimiyet sağlamanın amacı, mekânın kendileri ya da
başkaları tarafından mülk edinilme biçimlerinin kontrol
altına alınmasıdır.
Mekânın üretimi kavramı nasıl açıklanmaktadır?
İletişim, ulaşım, arazi kullanımı gibi alanlarda
yeni sistemlerin üretilme biçimleri ve bilişim teknolojisi,
tasarım gibi yeni gösterim tarzlarının ortaya çıkma
şekillerini araştırmaktadır.
Harvey, kapitalizmin krizleriyle baş etme biçimi olarak
neyi vurgulamaktadır?
Kapitalizm kendi kriz dönemlerinin, zaman ve
mekânın yeniden örgütlenmesi yoluyla üstesinden
gelebilmekte ve böylece yeni bir birikim döneminin
temellerini kurmuş olmaktadır. Harvey, kapitalizmin
krizleriyle baş etme biçimini, “Fordizm”den “Post-fordist”
esnek birikime geçiş sürecinin açıkladığını
vurgulamaktadır. Bu süreci, Marx’ın teorisine dayalı
olarak göstermeye çalışan Harvey’e göre, Post-fordizm,
yeni bir mekânsal sabitleyeni gerektirmekte ve bu
sabitleyen, zaman ve mekânın temsil edildiği en anlamlı
biçimdeki yeni tarzları işaret etmektedir. Bu çözümlemede
merkezi olan “zaman-mekân sıkışması”dır. Harvey,
Fordizmden esnek birikim rejimine geçişle birlikte mekân
ve zamanın kullanımları ve anlamlarının nasıl bir değişim
gösterdiğini sorgulamaktadır
Yirmidört saat ticaretin gelişiminin anlamı nedir?
Yirmidört saat ticaretin gelişiminin anlamı,
yatırımcıların ve aracıların, dövizler ve tahvillerin alım
satımı için asla beklemek zorunda kalmamalarıdır
Harvey göre zaman-mekân sıkışmasının etkileri nedir?
Yoğun bir zaman-mekân sıkışması evresinde
olduğumuzu belirten Harvey, bunun “politik ekonomik
uygulamalar, sınıf güç dengeleri ve kültürel ve toplumsal
yaşam üzerinde, insana yönünü şaşırtan sarsıcı bir etki
yaptığını” ifade etmektedir.
Zaman ve mekân arasındaki mesafeye dayalı olarak
kurulan ilişki tarihsel olarak nasıl bir değişim geçirmiştir?
1500-1840 yılları arasında karayolu ulaşımında
atlı arabaların ve denizde yelkenlilerin hızıyla ölçülen
mesafeler, 1850-1930 yıllarını kapsayan dönemde buhar
gücüyle çalışan lokomotifler ve gemilerin hızına göre
belirlenmeye başlamıştır. 1950’li yıllarda pervaneli
uçaklar, 1960’larda ise jet yolcu uçaklarının hızı,
mesafeleri daha da yakınlaştırmıştır. 1970’li yılların
başlarından itibaren kullanılmaya başlanan uydu iletişim
sistemleri ise zamanı mesafeden bağımsız hale getirmiştir.
Fransız peynirlerinin “ABD’de 1970’te büyük
kentlerde birkaç lüx şarküteri dışında bulunamazken,
bugün bütün ülkede yaygın olarak satılıyor” olması,
Harvey’in hangi konuda verdiği bir örnektir?
Mekânın, zaman tarafından yok edilmesiyle,
günlük yeniden üretime giren meta bileşimini köklü bir
şekilde değiştirdiğini vurgulayan Harvey, küresel meta
dolaşımı ile bütünleşme yoluyla, birçok yerel yiyecek
sisteminin yeniden örgütlendiğini belirtmektedir. Fransız
peynirlerinin “ABD’de 1970’te büyük kentlerde birkaç lüx
şarküteri dışında bulunamazken, bugün bütün ülkede
yaygın olarak satılıyor” olması, Harvey’in bu konuda
verdiği örneklerden biridir.
Zaman ve mekân hissi hangi çağda zayıflamaktadır?
Zaman ve mekân hissi, postmodern çağda
zayıflamaktadır.
Zamanın gittikçe karışması, sanat, felsefe ve toplumsal
düşüncede nasıl simgelenmektedir?
Zaman gittikçe karışmaktadır; insanlar
Disneyland’da ‘Eski Dünya’yı ziyaret edebilmekte ya da
Ortaçağ kalesinde bir hafta sonuna katılmak için
giyinebilmektedirler. Zamanlar, yerler ve kültürler,
gittikçe yakınlaşmakta ve birbirleriyle karışmaktadır. Bu
durum, sanat, felsefe ve toplumsal düşüncede yansıtılarak
“geçicilik, kolaj, parçalanma, dağılma” tarafından
simgelenmektedir.
Harvey, toplumda kim ya da ne olduğumuzu
öğrendiğimiz mekân ve zamana ilişkin nelerin değiştiğini
belirtmektedir?
Harvey, toplumda kim ya da ne olduğumuzu
öğrendiğimiz mekân ve zamana ilişkin sembolik
düzenlemelerin değiştiğini belirtmektedir. Buna bağlı
olarak toplumsal yaşamın zaman-mekân koordinatları
kaydığı zaman ya da güvenilir olma özelliğini kaybettiği
zaman, bireyin de kendisinin kim olduğunu tanımlaması
güçleşmektedir.
Harvey postmodernizmin köklerinin neye dayandığını
ifade etmiştir?
Harvey’in araştırmasında, postmodernizmin
kökleri, özellikle 1973 çöküşünden sonraki dönemde
değişen zaman-mekân deneyimlerine dayanmaktadır.
Harvey, postmodernizmi nasıl tanımlamaktadır?
Harvey, postmodernizmi “zaman-mekân
sıkışması çevresinde ve içinde kurulan geniş kapsamlı bir
önermeler” dizisi olarak tanımlamaktadır.
Harvey postmodernizmin en olumsuz anlamda etkisini
ne olarak belirtmiştir?
Harvey, en olumsuz anlamda postmodernizmin,
kaybedilen zaman-mekân anlayışının yerine “sahte ve
taklitçi bir zaman-mekân anlayışı” koymaya çabaladığını
belirtmektedir.
Aydınlanma düşüncesi temel unsur olarak hangi fikre dayanmaktadır?
Aydınlanma düşüncesi, temel unsur olarak ilerleme fikrine dayanmakta ve aynı zamanda modernitenin de savunduğu, tarih ve gelenekten kopmayı hedeflemektedir. Harvey’e göre bu düşünce, en çok insanları özgürleştirme amacıyla “bilginin ve toplumsal örgütlenmenin mistik ve kutsal kabuğunu kırmayı hedefleyen laik bir hareketti.”
Harvey’e göre postmodernizm nasıl ortaya çıkmaya başlamıştır?
Harvey’e göre postmodernizm, postyapısalcılıkla ve postendüstriyalizmle ilişkili görünmekle birlikte, aynı zamanda yeni fikirlerin oluşumlarıyla bağlantılı şekilde ve giderek artan bir biçimde, bazı yeni duygu ve düşüncelerin bir bileşimi olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.
Aydınlanma düşünürlerinin hedefleri nelerdir?
18. yüzyılda beliren bu proje, Aydınlanma düşünürlerinin “nesnel bilimi, evrensel ahlak ile hukuku ve kendi ayakları üzerinde duran sanatı, kendi iç mantıkları temelinde geliştirme” yönünde gösterdikleri olağanüstü bir düşünsel çabayı ifade etmektedir. Bu bağlamda, çok sayıda bireyin, özgür ve yaratıcı bir şekilde çalışmalarıyla katkı sağladıkları bir bilgi birikiminin, “insanlığın özgürleşmesi ve günlük yaşamın zenginleşmesi” yönünde kullanılması amaçlanmaktadır.
Huyssens’e göre, postmodern terimini açıklayınız.
Harvey, postmodernizm konusunda Huyssens’in şu önermelerine katıldığını belirtmektedir: Huyssens’e göre, postmodern terimi, Batı toplumlarında bu yeni hareketle birlikte beliren kültürel bir değişimi ifade etmektedir. Ancak bu durum, kültürel, toplumsal ve ekonomik düzenlerde bir paradigma değişimi yaşandığı anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte, kültürün önemli bir kesiminde duyarlılıkta, pratikte ve söylem oluşumunda yaşanan bu değişim, bir dizi postmodern varsayımı, deneyimi ve önermeyi daha önceki dönemden ayırmaktadır.
Frederic Jameson’a göre postmodernizm neyi ifade etmektedir?
Frederic Jameson, postmodernitenin büyük toplumsal ve kültürel bir değişim olmadığı görüşünü ifade edenler arasında yer almaktadır. Jameson, postmodernizmin, geç kapitalizm çağının kültürel mantığını ifade ettiğini ileri sürmektedir.
Postmodernizm terimi ilk olarak hangi alanda benimsenmiştir?
Postmodernizm terimi, ilk olarak mimarlık alanında benimsenmiştir. Daha sonra bu terimin, sanat ve kültür çalışmalarında kullanılmaya başlandığı görülmüş, daha sonra ise siyaset, ekonomi, sosyoloji gibi çalışma alanlarında etkili olmuştur.
Harvey’e göre, postmodernist düşünceyi yaygın ve derin bir değişim olarak kabul edenlerin ortak yönleri nelerdir?
Harvey’e göre, disiplinler arası fikir alış verişleri ve karşılıklı etkileşim olmasına rağmen mimari, felsefe, sosyoloji, coğrafya, antropoloji gibi farklı disiplinler, postmodernizmi kendi değişkenlerini kullanarak tanımlamaktadır. Buna karşın bazı ortak yönleri sıralamanın mümkün olduğunu belirten Harvey’e göre bu ortak yönler:
- Teoriler, meta-anlatılar, evrensel üsluplar gibi genel geçerlilik iddiası taşıyan önermelerin reddedilmesi,
- Dil oyunlarında, ilgi kaynaklarında ya da bilim insanları topluluklarında çoğulculuğun ve parçalanmanın kabul edilmesi,
- Farklılığın ya da başkalığın ve çeşitliliğin vurgulanması.
• Her şeyin geçici olduğunun ruhsuzca ve alaycı bir şekilde kabul edilmesidir.
Harvey’e göre postmodernist düşüncenin temel özellikleri nelerdir?
Harvey, postmodernist düşüncenin temel özelliklerinin parçalanma, belirlenemezlik ve bütün evrensel ya da bütüncül (totalizing) söylemlere karşı duyulan derin bir güvensizlik olduğunu belirtmektedir. Bu anlayış içerisinde yaygın ve derin değişimi ifade edenlerin ortak yönü “meta-anlatılar”ı reddetmeleridir.
Harvey, postmodernizmin, neye tepki olarak ortaya çıktığını ileri sürmektedir?
Harvey, postmodernizmin, kapitalizmin krizlerinden birine tepki olarak ortaya çıktığını ileri sürmekte ve bu durumu 1973 yılıyla tarihlendirmektedir. Savaş sonrası dönemde ilk büyük ekonomik krizin görüldüğü 1973 yılından itibaren bir dizi ekonomik sorun, dünya kapitalist ekonomisini vurmuştur. Petrol üreticileri, petrol fiyatlarını arttırmış, işsizlik artmaya başlamış, kârlar düşmüş ve birçok ülkede durgunluk, örneğin ekonomik büyüme olmadan yüksek enflasyon görülmüştür.
Harvey Keynesci sistemi nasıl tanımlamaktadır?
Harvey Keynesci sistemi, “müdahaleci devlet ve işgücü, sermaye ve ulus devlet içinde yer alan diğer güçler arasında politik dengeye dayanan bir sistem” olarak tanımlamaktadır. Bu durum, hâkim bir gücün olması ve oyunun temel kuralları ile çelişkilerin ana hatlarının kolay anlaşılabilmesi nedeniyle büyük ölçüde “güvenli bir dünya” olarak nitelendirilmektedir.
Harvey’e göre kapitalist üretim tarzının, postmodern çağda kaybolmayan özellikleri nelerdir?
Harvey, kapitalist üretim tarzının, postmodern çağda kaybolmayan 3 özelliğini şu şekilde sıralamaktadır:
- Kapitalizm ekonomik büyümeye dayanmaktadır. Düzenli bir büyüme oranı, kapitalist bir ekonominin sağlığı açısından vazgeçilmez bir nitelik taşımaktadır.
- Gerçek değerlerde artış, emeğin üretim sürecinde sömürülmesine dayanmaktadır. Bu durum, kâr sağlamak amacıyla işçilerin ürettiği metaların değerinden daha azının işçilere ödenmesi anlamına gelmektedir.
- Kapitalizm, teknolojik ve örgütsel anlamda zorunlu olarak dinamiktir. Her zaman örgütlü işin, yeni yollarını üretmekte ve teknolojik yaratıcılık ve gelişmeyle, rekabetçilerle baş etme yollarını aramaktadır.
Harvey’e göre Foridst birikim rejimi, savaş sonrası canlılık döneminde yaşadığı aşırı birikim sorununu nasıl çözmüştür?
Harvey’e göre Foridst birikim rejimi, savaş sonrası canlılık döneminde yaşadığı aşırı birikim sorununu, esas olarak “mekânsal ve zamansal kaydırma” yoluyla çözmüştür. “Fordist üretim sistemleri olgunlaştıkça, yeni ve çoğu zaman rekabet gücü yüksek aşırı birikim merkezleri” hâline gelmiş, bu durum, coğrafi olarak farklı Fordist sistemler arasındaki rekabetin yoğunlaşmasına neden olmuştur. Bu nedenle “Fordizmin krizi, herhangi bir ülkenin içinde borçluluk, sınıf mücadelesi ya da şirketlerin durağanlığı gibi etkenlerden doğduğu kadar, coğrafi ve jeopolitik” bir kriz olarak da ortaya çıkmıştır.
Harvey zaman ve mekân kavramını nasıl açıklamıştır?
Harvey’e göre zaman ve mekân, insan var oluşunun temel kategorileri arasında yer alan önemli iki unsurdur ve fazla tartışılmadan olduğu gibi kabul edilmektedir. Modern toplumlarda birçok farklı zaman kavrayışlarını bir arada görmek mümkündür. Benzer bir şekilde mekân da zaman gibi doğal bir olgu olarak ele alınmakta ve farklı toplumların ya da alt grupların farklı mekân algıları bulunmaktadır. Harvey, “zaman ve mekân konusundaki nesnel kavrayışların, zorunlu olarak toplumsal yaşamın yeniden üretimine hizmet eden maddi pratik ve süreçler aracılığıyla yaratıldığını” iddia etmektedir. Kapitalist üretim tarzında, toplumsal yeniden üretimin kapsadığı maddi pratik ve süreçler devamlı değişmektedir.Bu nedenle, mekân ve zamanın nesnel özellikleri ve bunun yanı sıra anlamları da değişmektedir.
Lefebvre’in geliştirdiği üç kavramsal düzeyler nelerdir? Açıklayınız.
Lefebvre’in geliştirdiği üç kavramsal düzey birbirlerinden farklı ancak diyalektik olarak birbirleriyle ilişkilidir. Lefebvrebu kavramsal üçlüyü şu şekilde açıklamaktadır:
- (Maddi) Mekânsal pratikler: Algılanan mekân içerisinde, gündelik gerçeklik ile kentsel gerçeklik arasında kurulan yakın bir ilişkiyi temsil etmektedir. Kentsel gerçeklik, özel hayat, çalışma ve boş zaman için oluşturulan yerleri kapsayan ağlardan oluşmaktadır.
- Mekânın temsilleri: Bilim insanları, plancılar, teknokratlar ya da toplum mühendisleri tarafından kavramsallaştırılmış mekân olarak tanımlanmaktadır.
- Temsil mekânları: İmaj ve sembollerle ilişkili olarak birlikte yaşayanların, bir arada ikamet edenlerin mekânı olarak ifade edilmektedir.
Harvey’e göre mekânsal pratiğin geleneksel anlayışlardan devralınan yönleri nelerdir?
Harvey mekânsal pratiğin geleneksel anlayışlardan devralınan 4 yönünü sunmaktadır:
- Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme
- Mekânın edinim ve kullanımı
- Mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması
- Mekânın üretimi
Harvey’e göre mekânsal pratiğinde, mekânın edinim ve kullanım yönünü açıklayınız.
Mekânın edinim ve kullanımı: Mekânın işgal edilmesinin biçimlerini incelemektedir. Bu işgaller evler, fabrikalar, sokaklar gibi nesneler, arazi kullanımı gibi faaliyetler, bireyler, sınıflar ya da başka toplumsal gruplar tarafından gerçekleşebilir.
Harvey’e göre mekânsal pratiğin, mekânın üretimi yönünü açıklayınız.
Mekânın üretimi: İletişim, ulaşım, arazi kullanımı gibi alanlarda yeni sistemlerin üretilme biçimleri ve bilişim teknolojisi, tasarım gibi yeni gösterim tarzlarının ortaya çıkma şekillerini araştırmaktadır.
Harvey’e göre mekânsal pratiğin, ulaşılabilirlik ve mesafelendirme yönünü açıklayınız.
Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme: Mesafe insanlar arası etkileşimlere bir taraftan engel oluştururken diğer taraftan onun karşısında bir savunma oluşturmaktadır. İşbölümü, ticaret gibi her tür üretim ve yeniden üretim sistemine maliyet yüklemektedir. Toplumsal etkileşimi olanaklı kılacak bir şekilde mekânsallığın ne ölçüde aşılabildiğini göstermektedir.
Harvey’e göre mekânsal pratiğin, mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması yönünü açıklayınız.
Mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması: Bireylerin ya da güçlü grupların, mekânın örgütlenmesini ve üretimini yasal ya da yasal olmayan araçlarla hâkimiyet altına almalarını göstermektedir. Hâkimiyet sağlamanın amacı, mekânın kendileri ya da başkaları tarafından mülk edinilme biçimlerinin kontrol altına alınmasıdır.
Harvey’in “zaman-mekân sıkışması” kavramını kısaca açıklayınız.
Harvey, mekân ve zamanın nesnel niteliklerinde meydana gelen değişimlerin, bazen ciddi bir şekilde dünyaya bakış biçimimizi değiştirdiğini belirtmektedir. Kapitalizmin tarihinde yaşamın hızı artmakta, mekânsal engeller aşılmaktadır. Mekân, telekomünikasyon aracılığıyla “küresel bir köy”e dönüşmekte, zaman kısalmaktadır. Bu durum zamansal ve mekânsal dünyaların sıkışması hissine yol açmaktadır. Hız kapitalizminin büyümesi, görselleşen medyanın giderek hızlanması ve parçalanması gibi gelişmeleri Harvey, “zaman-mekân sıkışması” kavramsallaştırmasıyla ifade etmektedir.
Harvey’e göre postmodernizmin olumlu yönleri nelerdir?
Harvey’e göre postmodernizmin olumlu yönleri ötekilik, öznellik, cinsiyet ve cinsellik, ırk ve sınıf, zamansal ve mekânsal coğrafi yerleşime dayalı birçok farklılığı temsil etmesidir.
Harvey’e göre postmodernizmin güçlü yönleri nelerdir?
Marxist bakış açısıyla postmodernizmin güçsüz yönlerini, modern dünyanın sorunlarını aşırı vurgulaması, onun maddi kazanımlarını görmemesi ve bu sorunlarla baş etme yolları önermemesi olarak ifade etmektedir.
David Harvey’in 1969 yılında çıkardığı Explanation in
Geography (Çoğrafya Açıklama) kitabı hangi alanda ilk
kitap olarak kabul edilmektedir?
Marxist coğrafyacı ve teorisyen David Harvey’in
çalışmaları, coğrafyanın mekân bilimi olarak kabul
edilmeye başlandığı 1960’lı yıllara dayanmaktadır. Buna
bağlı olarak Harvey’in, 1969 yılında yayınlanan çalışması
Explanation in Geography (Coğrafyada Açıklama),
coğrafyanın mekân bilimi olarak kuramsal ve metodolojik
temellerini inceleyen ilk kitap olarak kabul edilmektedir.
Harvey, 1989 yılında Condition of postmodernism
(Postmodernliğin Durumu) kitabında temel tezi olarak
neyi sunmaktadır?
Harvey, The Condition of Postmodernism (1989)
(Postmodernliğin Durumu) kitabında temel tezini şu
şekilde sunmaktadır:
Zaman ve mekânın değişmekte olan boyutlarıyla
eşzamanlılık, zorunlu ya da nedensel bir bağıntının varlığı
için bir kanıt olarak gösterilemezse de, postmodernist
kültürel biçimlerin yükselişi, sermaye birikiminde daha
esnek tarzların ortaya çıkışı ve kapitalizmin örgütlenişinde
“zaman mekân sıkışması”nın yeni bir atılımı arasında bir
tür zorunlu ilişki olduğu görüşüne güçlü birtakım önsel
kanıtlar getirmek mümkündür .
Harvey’e göre postmodernizm nasıl ortaya çıkmaya
başlamıştır?
Harvey’e göre postmodernizm, postyapısalcılıkla
ve post-endüstriyalizmle ilişkili görünmekle
birlikte, aynı zamanda yeni fikirlerin oluşumlarıyla
bağlantılı şekilde ve giderek artan bir biçimde, bazı yeni
duygu ve düşüncelerin bir bileşimi olarak ortaya çıkmaya
başlamıştır.
Harvey, postmodernizm ve modernizm arasındaki
ilişkiyi nasıl açıklamaktadır?
Harvey’e göre, ‘postmodernizm’in anlamı
konusunda tam olarak bir anlaşma sağlanamamakla
birlikte postmodernizm, modernizme karşı bir tepki ya da
modernizmden bir kopuş olarak kavranmaktadır.
Modernizmin anlamının da karışık olması nedeniyle,
postmodernizmi kavramak daha da zorlaşmaktadır.
Harvey, modernizm ve postmodernizm ilişkisine yönelik
olarak bir mimarlık dergisinin editörlerinin görüşünü
işaret eder: “Genellikle pozitivist teknoloji merkezli ve
rasyonalist eğilimli olarak algılanan evrensel modernizm,
doğrusal gelişmeye ve mutlak doğrulara inançla,
toplumsal düzenin rasyonel biçimde planlanmasıyla ve
bilgi ve üretimin standartlaştırılmasıyla özdeşleştirilir.”
Buna karşıt olarak postmodernizm, “kültürel söylemin
yeniden tanımlanmasında, heterojenliği ve farklılığı
özgürleştirici güçler olarak” öne çıkarmaktadır. Bu
anlamda postmodernizm, modernizmle karşıtlık ilişkisi
çerçevesinde ifade edilmektedir.
Harvey moderniteyi hangi proje doğrultusunda
açıklamaktadır?
Harvey, moderniteyi, Jürgen Habermas’ın
kavramsallaştırması olan “modernite projesi”
doğrultusunda açıklamaktadır
Modernite projesi neyi ifade etmektedir?
18. yüzyılda beliren bu proje, Aydınlanma
düşünürlerinin “nesnel bilimi, evrensel ahlak ile hukuku
ve kendi ayakları üzerinde duran sanatı, kendi iç
mantıkları temelinde geliştirme” yönünde gösterdikleri
olağanüstü bir düşünsel çabayı ifade etmektedir.
Modernizm hangi koşulların yaratılmasında öncü bir
rol aldığı kabul edilmektedir?
Modernizmin, fabrika sistemi, makinelerle
üretim, kentleşme, yeni ulaştırma ve haberleşme
sistemleri, kitlelere yönelik piyasa ve reklamcılığın ortaya
çıkması gibi üretim, dolaşım ve tüketim alanlarında yeni
koşulların yaratılmasında öncü bir rol oynadığı kabul
edilmektedir.
Postmodern teorisyenler Aydınlanma düşünürlerinin
amaçlarını nasıl değerlendirmişler
Postmodern teorisyenler Aydınlanma
düşünürlerinin amaçlarının çağdaş toplumlarda terk
edileceği yönünde bir yaklaşıma sahiptirler. Bu
teorisyenlere göre insanlar artık, ilerlemenin
kaçınılmazlığına, bütün sorunların çözümü için bilimin
gücüne, insanlığın mükemmelliğine ya da toplumların
rasyonel bir süreç içerisinde ilerleme olasılığına
inanmamaktadırlar.
Harvey postmodernizmin ne olduğunu ve farklı
yönlerini kavrama amacıyla hangi soruları sormaktadır?
Harvey, postmodernizmin ne olduğunu, farklı
yönleriyle kavrama amacıyla şu soruları sorar:
• Postmodernizm, modernizmden radikal bir kopuş
mudur?
• Postmodernizm bir üslup mudur? Yoksa
dönemleştirmeye sıkı sıkıya bağlı bir kavram
mıdır?
• Her meta anlatıya karşı muhalefeti hep
susturulmuş olan başka seslere ve başka
dünyalara gösterdiği yakın ilgi dolasıyla devrimci
bir potansiyeli var mıdır? yoksa modernizmin
ticarileştirilmiş ve evcilleştirilmiş bir versiyonu
mudur?
Huyssens’e göre postmodern terimi ne demektir?
Huyssens’e göre, postmodern terimi, Batı
toplumlarında bu yeni hareketle birlikte beliren kültürel
bir değişimi ifade etmektedir. Ancak bu durum, kültürel,
toplumsal ve ekonomik düzenlerde bir paradigma değişimi
yaşandığı anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte,
kültürün önemli bir kesiminde duyarlılıkta, pratikte ve
söylem oluşumunda yaşanan bu değişim, bir dizi
postmodern varsayımı, deneyimi ve önermeyi daha önceki
dönemden ayırmaktadır.
Frederic Jameson postmoderniteyi nasıl
açıklamaktadır?
Frederic Jameson, postmodernitenin büyük
toplumsal ve kültürel bir değişim olmadığı görüşünü ifade
edenler arasında yer almaktadır. Jameson,
postmodernizmin, geç kapitalizm çağının kültürel
mantığını ifade ettiğini ileri sürmektedir. 1960’lı yıllardan
itibaren kültür üretiminin genel anlamda meta üretimiyle
bütünleştiği yeni bir cağa girdiğimizi belirtmektedir.
Jameson’a göre, giysilerden uçağa kadar bütün mallar,
yeni görünüşler altında daha büyük miktarlarda
üretilmektedir. Bunun sonucu olarak daha önce sadece
üretim alanında verilen mücadeler, kültürel üretimi de
toplumsal çatışmaların bir alanı haline getirmiştir.
Postmodernizm terimi ilk olarak hangi alanda
benimsenmiştir?
Postmodernizm terimi, ilk olarak mimarlık
alanında benimsenmiştir
Modern mimarinin en önemli temsillerinden olan Le
Corbusier mimariyi nasıl tanımlamıştır?
Modern mimarinin en önemli temsilcilerinden
biri olarak kabul edilen Le Corbusier, mimariyi “modern
yaşam için makineler”in üretimi olarak görmüş, dünya
çapında kasaba ve kentlerin ortak özelliği olan işlevsel ve
yüksek blok tiplerini savunmuştur.
Harvey, geçiş sürecinde modern ve postmodern
mimari arasındaki farklılıkları nasıl ifade etmiştir?
Harvey, geçiş sürecinde modern ve postmodern
mimari arasındaki farklılıkları şu şekilde ifade etmektedir:
Her kentsel çevrenin üzerinden bir silindir gibi geçmesi
kader gibi görülen cam gökdelenler, beton bloklar, çelik
kalaslar ve … her tür romantizmi kitsch gibi gören anlayış,
yerini süslenmiş bloklara, imitasyon ortaçağ meydanlarına
ya da balıkçı kasabalarına, sipariş üzerine yapılmış ya da
geleneksel konut yapımına, yenilenmiş fabrika ve
ambarlara ve yeniden kullanıma kazandırılmış her çevreye
bırakıyordu.
Harvey’e göre farklı disipler postmodernizmi kendi
değişkenlerini kullanarak tanımlamamış olmasına karşın
hangi ortak yönlere sahip olduğunu belirtmiştir?
Harvey’e (1997) göre bu ortak yönler;
• Teoriler, meta-anlatılar, evrensel üsluplar gibi
genel geçerlilik iddiası taşıyan önermelerin
reddedilmesi,
• Dil oyunlarında, ilgi kaynaklarında ya da bilim
insanları topluluklarında çoğulculuğun ve
parçalanmanın kabul edilmesi,
• Farklılığın ya da başkalığın ve çeşitliliğin
vurgulanması,
• Her şeyin geçici olduğunun ruhsuzca ve alaycı bir
şekilde kabul edilmesidir.
Harvey postmodernist düşüncenin temel özellikleri
olarak neleri belirtmektedir?
Harvey, postmodernist düşüncenin temel
özelliklerinin parçalanma, belirlenemezlik ve bütün
evrensel ya da bütüncül (totalizing) söylemlere karşı
duyulan derin bir güvensizlik olduğunu belirtmektedir.
Harvey’e göre postmodernist düşünceyi yaygın ve
derin bir değişim olarak kabul edenlerin ortak yanları
nedir?
Harvey’e göre postmodernist düşünceyi yaygın
ve derin bir değişim olarak kabul edenlerin ortak yanı,
evrensel iddialara sahip olduğu düşünülen geniş ölçekli
teorik yorumların, başka bir deyişle meta-anlatılar’ın
reddedilmesidir.
Harvey, kapitalist üretim tarzının temel kuralları için
nasıl bir açıklama yapmıştır?
Harvey, kapitalist üretim tarzının temel
kurallarının, tarihsel coğrafi gelişme sürecinde
biçimlendirici güçler olarak işleyişinin değişmeden
sürmekte olduğunu vurgulamaktadır
Harvey, Keynesci sistemi nasıl tanımlamaktadır?
Harvey Keynesci sistemi, “müdahaleci devlet ve
iş-gücü, sermaye ve ulus devlet içinde yer alan diğer
güçler arasında politik dengeye dayanan bir sistem” olarak
tanımlamaktadır. Bu durum, hâkim bir gücün olması ve
oyunun temel kuralları ile çelişkilerin ana hatlarının kolay
anlaşılabilmesi nedeniyle büyük ölçüde “güvenli bir
dünya” olarak nitelendirilmektedir.
Fordizm ne zaman ortaya çıkmıştır?
1945 yılından sonra kapitalizm kendi yeniden
üretiminin temel koşullarını sağlamak amacıyla politik,
kurumsal ve toplumsal düzenlemelere ulusal devletler
çerçevesinde bir çözüm bulmuştur. Devlet yetkilerinin
doğru biçimlendirilmesi ve kullanılması, Fordizmin
bütünüyle “olgunlaşmış ve özgül bir birikim rejimi” olarak
ortaya çıkmasını sağlamış ve Fordizm, bu niteliğiyle, 1973
yılına kadar uzun bir canlılık döneminin temelini
oluşturmuştur.
Harvey’e göre Fordizm nasıl ele alınmalıdır?
Harvey’e göre, Fordizmin sadece bir kitle üretim
sistemi olarak görülmemesi, aynı zamanda bu sistemin,
bütünsel bir yaşam tarzı olarak ele alınması
gerekmektedir. Kitle üretimi, kitle tüketimi anlamının yanı
sıra ürününü standartlaşmasını da ifade etmektedir. Bu
durum ise “yepyeni bir estetik ve kültürde bir metalaşma”
anlamına gelmektedir.
Esnek birikim kavramı nedir?
Esnek birikim, Fordizm ‘in katı özellikleriyle
çatışma ilişkisi içinde belirlenmektedir. Bu birikim rejimi,
“emek süreçleri, işgücü piyasaları, ürünler ve tüketim
kalıpları” bakımından esnek bir biçime yaslanmaktadır.
Temel özelliklerinden biri “yepyeni üretim sektörlerinin,
finans hizmetlerinde yepyeni yöntemlerin, yeni piyasaların
ortaya çıkması ve hepsinden önemlisi, ticari, teknolojik ve
örgütsel yeniliklerin temposunun büyük ölçüde hızlanmış
olmasıdır. Esnek birikim, işgücü piyasasında, ürünlerde,
tüketim modellerinde hızlı değişimi, daha hızlı teknolojik
değişimi, hizmet sektöründe istihdam artışını, sendikanın
gücünün azalışını, yüksek işsizlik ve işverenlerinin her
değişikliğine uyacak kadar yeterli derecede esneklik
beklenen işçilerin güvenliğinin azalmasını içermektedir.
Harvey, kapitalist üretim tarzının, postmodern çağda
kaybolmayan özellikleri olarak neleri sıralamaktadır?
Harvey , kapitalist üretim tarzının, postmodern
çağda kaybolmayan 3 özelliğini şu şekilde sıralamaktadır:
1. Kapitalizm ekonomik büyümeye dayanmaktadır.
Düzenli bir büyüme oranı, kapitalist bir
ekonominin sağlığı açısından vazgeçilmez bir
nitelik taşımaktadır. Büyüme, hem kaçınılmaz
hem de iyi bir şey olarak iddia edilmekte ve
kapitalizmin ideolojisinin köşe taşlarından birini
oluşturmaktadır. Buna bağlı olarak büyümenin
olmadığı durumlar kriz olarak tanımlanır.
2. gerçek değerlerde artış, emeğin üretim sürecinde
sömürülmesine dayanmaktadır. Bu durum, kar
sağlamak amacıyla işçilerin ürettiği metaların
değerinden daha azının işçilere ödenmesi
anlamına gelmektedir. Hem üretim sürecinde
hem de piyasada emek üzerindeki kontrol,
kapitalizmin varlığını devam ettirmesi için
yaşamsal bir önem taşımaktadır.
3. Kapitalizm, teknolojik ve örgütsel anlamda
zorunlu olarak dinamiktir. her zaman örgütlü işin,
yeni yollarını üretmekte ve teknolojik yaratıcılık
ve gelişmeyle, rekabetçilerle baş etme yollarını
aramaktadır.
Kapitalizm üretimi arttırmak, canlandırmak amacıyla
hangi alanda bir endüstri yaratmıştır?
Kapitalizm tüketimi arttırmak, canlandırmak
amacıyla boş zaman alanına nüfuz ederek, bir ‘boş zaman
endüstrisi” yaratmış, bu alanda yeni hizmetler ve yeni
ürünler sunmuş ve sürekli yenilenerek kâr elde edilebilen
bilgisayar, müzik, giyim gibi alanlarda hızlı değişimlere
olanak sağlamıştır
Harvey’e göre ekonomi alanında görülen değişimler
hangi alanda gelişimleri etkilemiştir?
Harvey’e göre, ekonomi alanında görülen
değişimler, politik ve toplumsal hareketlerin gelişimini de
etkilemiştir.
Harvey’e göre zaman ve mekan kavramları nasıl
açıklanmaktadır?
Harvey’e göre zaman ve mekan, insan var
oluşunun temel kategorileri arasında yer alan önemli iki
unsurdur ve fazla tartışılmadan olduğu gibi kabul
edilmektedir. Harvey, “zaman ve mekân konusundaki
nesnel kavrayışların, zorunlu olarak toplumsal yaşamın
yeniden üretimine hizmet eden maddi pratik ve süreçler
aracılığıyla yaratıldığını” iddia etmektedir.
Mekânsal ve zamansal pratiklerin ilişkili olduğu
süreçler nedir?
Mekânsal ve zamansal pratikler, toplumsal
ilişkilerin yeniden üretimi ve dönüşümü süreçleriyle
yakından ilişkilidir.
Henri Lefebvre mekânı kavramsallaştırmak için hangi
düzeyleri ele almıştır?
Henri Lefebvre, fiziksel, zihinsel ve toplumsal
düzeylerde mekânı kavramsallaştırarak bütüncül bir
mekân kuramı geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Lefebvre’in geliştirdiği üç kavramsal düzeyler
nelerdir?
• (Maddi) Mekânsal pratikler (spatial practices)
• Mekânın temsilleri (representations of space)
• Temsil mekânları (spaces of representation)
(Maddi) Mekânsal pratikler (spatial practices)
kavramı nedir?
Algılanan mekân içerisinde, gündelik gerçeklik
ile kentsel gerçeklik arasında kurulan yakın bir ilişkiyi
temsil etmektedir. Kentsel gerçeklik, özel hayat, çalışma
ve boş zaman için oluşturulan yerleri kapsayan ağlardan
oluşmaktadır.
Mekânın temsilleri (representations of space) kavramı
nedir?
Bilim insanları, plancılar, teknokratlar ya da
toplum mühendisleri tarafından kavramsallaştırılmış
mekân olarak tanımlanmaktadır.
Temsil mekânları (spaces of representation) kavramı
nedir?
İmaj ve sembollerle ilişkili olarak birlikte
yaşayanların, bir arada ikamet edenlerin mekânı olarak
ifade edilmektedir.
Harvey’e göre, mekânsal pratiğin geleneksel
anlayışlardan devralınan dört yönü nedir?
1. Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme
2. Mekânın edinim ve kullanımı
3. Mekânın hakimiyet ve kontrol altına alınması
4. Mekânın üretimi
Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme kavramı nasıl
açıklanmaktadır?
Mesafe insanlar arası etkileşimlere bir taraftan
engel oluştururken diğer taraftan onun karşısında bir
savunma oluşturmaktadır. İşbölümü, ticaret gibi her tür
üretim ve yeniden üretim sistemine maliyet
yüklemektedir. Toplumsal etkileşimi olanaklı kılacak bir
şekilde mekânsallığın ne ölçüde aşılabildiğini
göstermektedir.
Mekânın edinim ve kullanımı kavramı nasıl
açıklanmaktadır?
Mekânın işgal edilmesinin biçimlerini
incelemektedir. Bu işgaller evler, fabrikalar, sokaklar gibi
nesneler, arazi kullanımı gibi faaliyetler, bireyler, sınıflar
ya da başka toplumsal gruplar tarafından gerçekleşebilir.
Mekânın hakimiyet ve kontrol altına alınması kavramı
nasıl açıklanmaktadır?
Bireylerin ya da güçlü grupların, mekânın
örgütlenmesini ve üretimini yasal ya da yasal olmayan
araçlarla hakimiyet altına almalarını göstermektedir.
Hakimiyet sağlamanın amacı, mekânın kendileri ya da
başkaları tarafından mülk edinilme biçimlerinin kontrol
altına alınmasıdır.
Mekânın üretimi kavramı nasıl açıklanmaktadır?
İletişim, ulaşım, arazi kullanımı gibi alanlarda
yeni sistemlerin üretilme biçimleri ve bilişim teknolojisi,
tasarım gibi yeni gösterim tarzlarının ortaya çıkma
şekillerini araştırmaktadır.
Harvey, kapitalizmin krizleriyle baş etme biçimi olarak
neyi vurgulamaktadır?
Kapitalizm kendi kriz dönemlerinin, zaman ve
mekânın yeniden örgütlenmesi yoluyla üstesinden
gelebilmekte ve böylece yeni bir birikim döneminin
temellerini kurmuş olmaktadır. Harvey, kapitalizmin
krizleriyle baş etme biçimini, “Fordizm”den “Post-fordist”
esnek birikime geçiş sürecinin açıkladığını
vurgulamaktadır. Bu süreci, Marx’ın teorisine dayalı
olarak göstermeye çalışan Harvey’e göre, Post-fordizm,
yeni bir mekânsal sabitleyeni gerektirmekte ve bu
sabitleyen, zaman ve mekânın temsil edildiği en anlamlı
biçimdeki yeni tarzları işaret etmektedir. Bu çözümlemede
merkezi olan “zaman-mekân sıkışması”dır. Harvey,
Fordizmden esnek birikim rejimine geçişle birlikte mekân
ve zamanın kullanımları ve anlamlarının nasıl bir değişim
gösterdiğini sorgulamaktadır
Yirmidört saat ticaretin gelişiminin anlamı nedir?
Yirmidört saat ticaretin gelişiminin anlamı,
yatırımcıların ve aracıların, dövizler ve tahvillerin alım
satımı için asla beklemek zorunda kalmamalarıdır
Harvey göre zaman-mekân sıkışmasının etkileri nedir?
Yoğun bir zaman-mekân sıkışması evresinde
olduğumuzu belirten Harvey, bunun “politik ekonomik
uygulamalar, sınıf güç dengeleri ve kültürel ve toplumsal
yaşam üzerinde, insana yönünü şaşırtan sarsıcı bir etki
yaptığını” ifade etmektedir.
Zaman ve mekân arasındaki mesafeye dayalı olarak
kurulan ilişki tarihsel olarak nasıl bir değişim geçirmiştir?
1500-1840 yılları arasında karayolu ulaşımında
atlı arabaların ve denizde yelkenlilerin hızıyla ölçülen
mesafeler, 1850-1930 yıllarını kapsayan dönemde buhar
gücüyle çalışan lokomotifler ve gemilerin hızına göre
belirlenmeye başlamıştır. 1950’li yıllarda pervaneli
uçaklar, 1960’larda ise jet yolcu uçaklarının hızı,
mesafeleri daha da yakınlaştırmıştır. 1970’li yılların
başlarından itibaren kullanılmaya başlanan uydu iletişim
sistemleri ise zamanı mesafeden bağımsız hale getirmiştir.
Fransız peynirlerinin “ABD’de 1970’te büyük
kentlerde birkaç lüx şarküteri dışında bulunamazken,
bugün bütün ülkede yaygın olarak satılıyor” olması,
Harvey’in hangi konuda verdiği bir örnektir?
Mekânın, zaman tarafından yok edilmesiyle,
günlük yeniden üretime giren meta bileşimini köklü bir
şekilde değiştirdiğini vurgulayan Harvey, küresel meta
dolaşımı ile bütünleşme yoluyla, birçok yerel yiyecek
sisteminin yeniden örgütlendiğini belirtmektedir. Fransız
peynirlerinin “ABD’de 1970’te büyük kentlerde birkaç lüx
şarküteri dışında bulunamazken, bugün bütün ülkede
yaygın olarak satılıyor” olması, Harvey’in bu konuda
verdiği örneklerden biridir.
Zaman ve mekân hissi hangi çağda zayıflamaktadır?
Zaman ve mekân hissi, postmodern çağda
zayıflamaktadır.
Zamanın gittikçe karışması, sanat, felsefe ve toplumsal
düşüncede nasıl simgelenmektedir?
Zaman gittikçe karışmaktadır; insanlar
Disneyland’da ‘Eski Dünya’yı ziyaret edebilmekte ya da
Ortaçağ kalesinde bir hafta sonuna katılmak için
giyinebilmektedirler. Zamanlar, yerler ve kültürler,
gittikçe yakınlaşmakta ve birbirleriyle karışmaktadır. Bu
durum, sanat, felsefe ve toplumsal düşüncede yansıtılarak
“geçicilik, kolaj, parçalanma, dağılma” tarafından
simgelenmektedir.
Harvey, toplumda kim ya da ne olduğumuzu
öğrendiğimiz mekân ve zamana ilişkin nelerin değiştiğini
belirtmektedir?
Harvey, toplumda kim ya da ne olduğumuzu
öğrendiğimiz mekân ve zamana ilişkin sembolik
düzenlemelerin değiştiğini belirtmektedir. Buna bağlı
olarak toplumsal yaşamın zaman-mekân koordinatları
kaydığı zaman ya da güvenilir olma özelliğini kaybettiği
zaman, bireyin de kendisinin kim olduğunu tanımlaması
güçleşmektedir.
Harvey postmodernizmin köklerinin neye dayandığını
ifade etmiştir?
Harvey’in araştırmasında, postmodernizmin
kökleri, özellikle 1973 çöküşünden sonraki dönemde
değişen zaman-mekân deneyimlerine dayanmaktadır.
Harvey, postmodernizmi nasıl tanımlamaktadır?
Harvey, postmodernizmi “zaman-mekân
sıkışması çevresinde ve içinde kurulan geniş kapsamlı bir
önermeler” dizisi olarak tanımlamaktadır.
Harvey postmodernizmin en olumsuz anlamda etkisini
ne olarak belirtmiştir?
Harvey, en olumsuz anlamda postmodernizmin,
kaybedilen zaman-mekân anlayışının yerine “sahte ve
taklitçi bir zaman-mekân anlayışı” koymaya çabaladığını
belirtmektedir.
Aydınlanma düşüncesi temel unsur olarak hangi fikre dayanmaktadır?
Aydınlanma düşüncesi, temel unsur olarak ilerleme fikrine dayanmakta ve aynı zamanda modernitenin de savunduğu, tarih ve gelenekten kopmayı hedeflemektedir. Harvey’e göre bu düşünce, en çok insanları özgürleştirme amacıyla “bilginin ve toplumsal örgütlenmenin mistik ve kutsal kabuğunu kırmayı hedefleyen laik bir hareketti.”
Harvey’e göre postmodernizm nasıl ortaya çıkmaya başlamıştır?
Harvey’e göre postmodernizm, postyapısalcılıkla ve postendüstriyalizmle ilişkili görünmekle birlikte, aynı zamanda yeni fikirlerin oluşumlarıyla bağlantılı şekilde ve giderek artan bir biçimde, bazı yeni duygu ve düşüncelerin bir bileşimi olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.
Aydınlanma düşünürlerinin hedefleri nelerdir?
18. yüzyılda beliren bu proje, Aydınlanma düşünürlerinin “nesnel bilimi, evrensel ahlak ile hukuku ve kendi ayakları üzerinde duran sanatı, kendi iç mantıkları temelinde geliştirme” yönünde gösterdikleri olağanüstü bir düşünsel çabayı ifade etmektedir. Bu bağlamda, çok sayıda bireyin, özgür ve yaratıcı bir şekilde çalışmalarıyla katkı sağladıkları bir bilgi birikiminin, “insanlığın özgürleşmesi ve günlük yaşamın zenginleşmesi” yönünde kullanılması amaçlanmaktadır.
Huyssens’e göre, postmodern terimini açıklayınız.
Harvey, postmodernizm konusunda Huyssens’in şu önermelerine katıldığını belirtmektedir: Huyssens’e göre, postmodern terimi, Batı toplumlarında bu yeni hareketle birlikte beliren kültürel bir değişimi ifade etmektedir. Ancak bu durum, kültürel, toplumsal ve ekonomik düzenlerde bir paradigma değişimi yaşandığı anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte, kültürün önemli bir kesiminde duyarlılıkta, pratikte ve söylem oluşumunda yaşanan bu değişim, bir dizi postmodern varsayımı, deneyimi ve önermeyi daha önceki dönemden ayırmaktadır.
Frederic Jameson’a göre postmodernizm neyi ifade etmektedir?
Frederic Jameson, postmodernitenin büyük toplumsal ve kültürel bir değişim olmadığı görüşünü ifade edenler arasında yer almaktadır. Jameson, postmodernizmin, geç kapitalizm çağının kültürel mantığını ifade ettiğini ileri sürmektedir.
Postmodernizm terimi ilk olarak hangi alanda benimsenmiştir?
Postmodernizm terimi, ilk olarak mimarlık alanında benimsenmiştir. Daha sonra bu terimin, sanat ve kültür çalışmalarında kullanılmaya başlandığı görülmüş, daha sonra ise siyaset, ekonomi, sosyoloji gibi çalışma alanlarında etkili olmuştur.
Harvey’e göre, postmodernist düşünceyi yaygın ve derin bir değişim olarak kabul edenlerin ortak yönleri nelerdir?
Harvey’e göre, disiplinler arası fikir alış verişleri ve karşılıklı etkileşim olmasına rağmen mimari, felsefe, sosyoloji, coğrafya, antropoloji gibi farklı disiplinler, postmodernizmi kendi değişkenlerini kullanarak tanımlamaktadır. Buna karşın bazı ortak yönleri sıralamanın mümkün olduğunu belirten Harvey’e göre bu ortak yönler:
- Teoriler, meta-anlatılar, evrensel üsluplar gibi genel geçerlilik iddiası taşıyan önermelerin reddedilmesi,
- Dil oyunlarında, ilgi kaynaklarında ya da bilim insanları topluluklarında çoğulculuğun ve parçalanmanın kabul edilmesi,
- Farklılığın ya da başkalığın ve çeşitliliğin vurgulanması.
• Her şeyin geçici olduğunun ruhsuzca ve alaycı bir şekilde kabul edilmesidir.
Harvey’e göre postmodernist düşüncenin temel özellikleri nelerdir?
Harvey, postmodernist düşüncenin temel özelliklerinin parçalanma, belirlenemezlik ve bütün evrensel ya da bütüncül (totalizing) söylemlere karşı duyulan derin bir güvensizlik olduğunu belirtmektedir. Bu anlayış içerisinde yaygın ve derin değişimi ifade edenlerin ortak yönü “meta-anlatılar”ı reddetmeleridir.
Harvey, postmodernizmin, neye tepki olarak ortaya çıktığını ileri sürmektedir?
Harvey, postmodernizmin, kapitalizmin krizlerinden birine tepki olarak ortaya çıktığını ileri sürmekte ve bu durumu 1973 yılıyla tarihlendirmektedir. Savaş sonrası dönemde ilk büyük ekonomik krizin görüldüğü 1973 yılından itibaren bir dizi ekonomik sorun, dünya kapitalist ekonomisini vurmuştur. Petrol üreticileri, petrol fiyatlarını arttırmış, işsizlik artmaya başlamış, kârlar düşmüş ve birçok ülkede durgunluk, örneğin ekonomik büyüme olmadan yüksek enflasyon görülmüştür.
Harvey Keynesci sistemi nasıl tanımlamaktadır?
Harvey Keynesci sistemi, “müdahaleci devlet ve işgücü, sermaye ve ulus devlet içinde yer alan diğer güçler arasında politik dengeye dayanan bir sistem” olarak tanımlamaktadır. Bu durum, hâkim bir gücün olması ve oyunun temel kuralları ile çelişkilerin ana hatlarının kolay anlaşılabilmesi nedeniyle büyük ölçüde “güvenli bir dünya” olarak nitelendirilmektedir.
Harvey’e göre kapitalist üretim tarzının, postmodern çağda kaybolmayan özellikleri nelerdir?
Harvey, kapitalist üretim tarzının, postmodern çağda kaybolmayan 3 özelliğini şu şekilde sıralamaktadır:
- Kapitalizm ekonomik büyümeye dayanmaktadır. Düzenli bir büyüme oranı, kapitalist bir ekonominin sağlığı açısından vazgeçilmez bir nitelik taşımaktadır.
- Gerçek değerlerde artış, emeğin üretim sürecinde sömürülmesine dayanmaktadır. Bu durum, kâr sağlamak amacıyla işçilerin ürettiği metaların değerinden daha azının işçilere ödenmesi anlamına gelmektedir.
- Kapitalizm, teknolojik ve örgütsel anlamda zorunlu olarak dinamiktir. Her zaman örgütlü işin, yeni yollarını üretmekte ve teknolojik yaratıcılık ve gelişmeyle, rekabetçilerle baş etme yollarını aramaktadır.
Harvey’e göre Foridst birikim rejimi, savaş sonrası canlılık döneminde yaşadığı aşırı birikim sorununu nasıl çözmüştür?
Harvey’e göre Foridst birikim rejimi, savaş sonrası canlılık döneminde yaşadığı aşırı birikim sorununu, esas olarak “mekânsal ve zamansal kaydırma” yoluyla çözmüştür. “Fordist üretim sistemleri olgunlaştıkça, yeni ve çoğu zaman rekabet gücü yüksek aşırı birikim merkezleri” hâline gelmiş, bu durum, coğrafi olarak farklı Fordist sistemler arasındaki rekabetin yoğunlaşmasına neden olmuştur. Bu nedenle “Fordizmin krizi, herhangi bir ülkenin içinde borçluluk, sınıf mücadelesi ya da şirketlerin durağanlığı gibi etkenlerden doğduğu kadar, coğrafi ve jeopolitik” bir kriz olarak da ortaya çıkmıştır.
Harvey zaman ve mekân kavramını nasıl açıklamıştır?
Harvey’e göre zaman ve mekân, insan var oluşunun temel kategorileri arasında yer alan önemli iki unsurdur ve fazla tartışılmadan olduğu gibi kabul edilmektedir. Modern toplumlarda birçok farklı zaman kavrayışlarını bir arada görmek mümkündür. Benzer bir şekilde mekân da zaman gibi doğal bir olgu olarak ele alınmakta ve farklı toplumların ya da alt grupların farklı mekân algıları bulunmaktadır. Harvey, “zaman ve mekân konusundaki nesnel kavrayışların, zorunlu olarak toplumsal yaşamın yeniden üretimine hizmet eden maddi pratik ve süreçler aracılığıyla yaratıldığını” iddia etmektedir. Kapitalist üretim tarzında, toplumsal yeniden üretimin kapsadığı maddi pratik ve süreçler devamlı değişmektedir.Bu nedenle, mekân ve zamanın nesnel özellikleri ve bunun yanı sıra anlamları da değişmektedir.
Lefebvre’in geliştirdiği üç kavramsal düzeyler nelerdir? Açıklayınız.
Lefebvre’in geliştirdiği üç kavramsal düzey birbirlerinden farklı ancak diyalektik olarak birbirleriyle ilişkilidir. Lefebvrebu kavramsal üçlüyü şu şekilde açıklamaktadır:
- (Maddi) Mekânsal pratikler: Algılanan mekân içerisinde, gündelik gerçeklik ile kentsel gerçeklik arasında kurulan yakın bir ilişkiyi temsil etmektedir. Kentsel gerçeklik, özel hayat, çalışma ve boş zaman için oluşturulan yerleri kapsayan ağlardan oluşmaktadır.
- Mekânın temsilleri: Bilim insanları, plancılar, teknokratlar ya da toplum mühendisleri tarafından kavramsallaştırılmış mekân olarak tanımlanmaktadır.
- Temsil mekânları: İmaj ve sembollerle ilişkili olarak birlikte yaşayanların, bir arada ikamet edenlerin mekânı olarak ifade edilmektedir.
Harvey’e göre mekânsal pratiğin geleneksel anlayışlardan devralınan yönleri nelerdir?
Harvey mekânsal pratiğin geleneksel anlayışlardan devralınan 4 yönünü sunmaktadır:
- Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme
- Mekânın edinim ve kullanımı
- Mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması
- Mekânın üretimi
Harvey’e göre mekânsal pratiğinde, mekânın edinim ve kullanım yönünü açıklayınız.
Mekânın edinim ve kullanımı: Mekânın işgal edilmesinin biçimlerini incelemektedir. Bu işgaller evler, fabrikalar, sokaklar gibi nesneler, arazi kullanımı gibi faaliyetler, bireyler, sınıflar ya da başka toplumsal gruplar tarafından gerçekleşebilir.
Harvey’e göre mekânsal pratiğin, mekânın üretimi yönünü açıklayınız.
Mekânın üretimi: İletişim, ulaşım, arazi kullanımı gibi alanlarda yeni sistemlerin üretilme biçimleri ve bilişim teknolojisi, tasarım gibi yeni gösterim tarzlarının ortaya çıkma şekillerini araştırmaktadır.
Harvey’e göre mekânsal pratiğin, ulaşılabilirlik ve mesafelendirme yönünü açıklayınız.
Ulaşılabilirlik ve mesafelendirme: Mesafe insanlar arası etkileşimlere bir taraftan engel oluştururken diğer taraftan onun karşısında bir savunma oluşturmaktadır. İşbölümü, ticaret gibi her tür üretim ve yeniden üretim sistemine maliyet yüklemektedir. Toplumsal etkileşimi olanaklı kılacak bir şekilde mekânsallığın ne ölçüde aşılabildiğini göstermektedir.
Harvey’e göre mekânsal pratiğin, mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması yönünü açıklayınız.
Mekânın hâkimiyet ve kontrol altına alınması: Bireylerin ya da güçlü grupların, mekânın örgütlenmesini ve üretimini yasal ya da yasal olmayan araçlarla hâkimiyet altına almalarını göstermektedir. Hâkimiyet sağlamanın amacı, mekânın kendileri ya da başkaları tarafından mülk edinilme biçimlerinin kontrol altına alınmasıdır.
Harvey’in “zaman-mekân sıkışması” kavramını kısaca açıklayınız.
Harvey, mekân ve zamanın nesnel niteliklerinde meydana gelen değişimlerin, bazen ciddi bir şekilde dünyaya bakış biçimimizi değiştirdiğini belirtmektedir. Kapitalizmin tarihinde yaşamın hızı artmakta, mekânsal engeller aşılmaktadır. Mekân, telekomünikasyon aracılığıyla “küresel bir köy”e dönüşmekte, zaman kısalmaktadır. Bu durum zamansal ve mekânsal dünyaların sıkışması hissine yol açmaktadır. Hız kapitalizminin büyümesi, görselleşen medyanın giderek hızlanması ve parçalanması gibi gelişmeleri Harvey, “zaman-mekân sıkışması” kavramsallaştırmasıyla ifade etmektedir.
Harvey’e göre postmodernizmin olumlu yönleri nelerdir?
Harvey’e göre postmodernizmin olumlu yönleri ötekilik, öznellik, cinsiyet ve cinsellik, ırk ve sınıf, zamansal ve mekânsal coğrafi yerleşime dayalı birçok farklılığı temsil etmesidir.
Harvey’e göre postmodernizmin güçlü yönleri nelerdir?
Marxist bakış açısıyla postmodernizmin güçsüz yönlerini, modern dünyanın sorunlarını aşırı vurgulaması, onun maddi kazanımlarını görmemesi ve bu sorunlarla baş etme yolları önermemesi olarak ifade etmektedir.