Tarih Felsefesi 1 Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Tarih Felsefesi 1 Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Tarih Felsefesinin Ortaçağ Daki Kökenleri 2: İslam Ortaçağı Ve İbn Haldün
Mukaddime’nin ilk bölümünde yer alan konular nelerdir?
Mukaddime’nin ilk bölümünde genel hatlarıyla insana ait medeniyetin, bu medeniyetin sınırlarının ve dünya üzerinde kapladığı alanın ne kadar olduğunun anlatılmasından meydana gelir.
Tarihin ilk yazarları kimlerdir?
Ünlü İslâm tarihçisi ve coğrafyacısı Mes’ydi Mürucu’z-Zebeb’de Siyer-Megazi yazarları arasında şu önemli isimlere yer vermiştir: Vehb İbn Münebbih, Muhammed İbn İshak, El-Vakıdidir. Bu yazarlar aynı zamanda tarihin ilk yazarlarıdır.
İlk dönem İslâm kültüründe tarihçinin yapması, beklenen asıl görev nedir?
İlk dönem İslâm kültüründe tarihçinin yapması, beklenen asıl görev, genel olarak hukuk, din ya da siyaset açısından önemli olduğuna inanılan geçmişin olaylarının nesnel bilgisinin aktarılmasıdır. Bu tür bilgi-yani ilimgüvenilir otoritelere kadar götürülen olayların anlatılarından oluşur.
İbnü’l-Esir’in tarih yazımında izlediği yolu maddeler halinde sıralayınız.
İbnü’l-Esir’in tarih yazımında izlediği yol şöyle özetlenebilir: • Önemli olaylar bütünlüğünden koparılmayacak ve detaylı olarak anlatılacak, • Olayların aktarımında zaman-dizin sırası korunacak, • Daha az önemli olaylar, geçtiği yılın önemli olaylarının arkasına eklenecek, • Her yılsonunda o yıl ölen bilginler ve önde gelen kimseler bildirilecektir.
Umrân ilmi hakkında bilgi veriniz.
Umrân ilmi, bir bilgi alanı olarak tarihin epistemolojisi, bir varlık alanı olarak tarihin ontolojisidir; çünkü bu ilim, insan ve toplumu genelliğinde kavramayı amaçlayan bir ilim olarak, en genel ve en temel olanın kuramıyla ilgilenen felsefe içerisinde temellendirilebilir.
Farabi’ye göre insanın varoluş amacı nedir?
Farabi’ye göre insanın varoluş amacı hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olmaktır.
İbn Sina’ ya göre insanın var oluş amacı nedir?
İbn Sina ise insanın var oluş amacının daha çok metafizik nitelikli ve Allah-insan ilişkisine gönderme yapan bir anlayışı tercih etmiştir. İbn Sina, Ruh Kasidesi adlı eserinde, insanın bu dünyaya gelişini, yaratılış öğretisini ve kutsal kitaplarda yer alan bazı efsaneleri kendi anlayışı doğrultusunda yorumlamıştır. İbn Sina, İnsan bedenine hayat vermek ve onu yönetmek üzere ait olduğu kutsal yerden dünyaya gelen ve -kendi ifadesiyle- “ten kafesine konuk olan” ruhun, akıl gözüyle bakanlara göre varlığı aşikâr, somut olarak algılamakta ısrar edenler için ise bir sır olduğunu savunur.
Mukaddime’nin ikinci bölümünde hangi konulara yer verilmiştir?
İkinci bölümde, kırsal-yani göçebelik ya da yerleşiklik farkı gözetilmeksizin, geçimlerini tarımdan, hayvancılıktan, ilkel biçimlerde sağlayan ve şehirde değil, arazide yaşayan toplulukların medeniyetleri-(İbn Haldûn’un ifadesiyle ‘bedevî umrân’), kabileler ve ilkel ya da ‘vahşî’ topluluklar gibi konular ele alınmıştır.
İlimler sınıflamasında tarihe yer veren kişi kimdir?
El-Harezmî dışında klasik sayılan filozofların hemen hemen hiçbirinin ilimler sınıflamasında “tarih” e yer vermediği görülmektedir.
Mukaddime’nin beşinci bölümünde yer verilen konular nelerdir?
Beşinci Bölüm ilimler, sanatlar, geçim, kazanç ve kazanç yolları üzerine bir tartışmadan oluşmuştur. Son olarak altıncı bölümde ise ilimleri, ilimlerin elde edilmesini ve öğrenilmesini konu almıştır.
Evren kavrayışı ne demektir?
Evren kavrayışı; insanın yaratılışını, yaşadığı ortamın düzenini ve geldiği dünyada nasıl yaşaması gerektiği ve öldükten sonra gideceği yerin özelliklerini belirlemeyi hedefleyen bir düşünce ürünü anlamına gelmektedir.
İbn Haldûn’ un bilinen ilk yapıtı nedir?
Bilinen ilk yapıtı Fahreddin Râzî’nin ElMuhassal Fî İlmi’l-Kelâm yapıtının açıklamalı bir özeti niteliğindeki Lubâbu’l-Muhassal Fî Usulü’d-Dîn olan İbn Haldûn’un Mukaddime, Kitâbu’l-İber, Et-Tâ’rîf ve fiifâu’s-Sâîl dışındaki yapıtları günümüze ulaşmamıştır. Fakat Lisânuddîn İbnü’l-Hatîb’in El-İhâtâ Fî Ahbar-i Gırnâta adlı yapıtında, sözü geçen yapıtları dışında İbn Haldûn’un İbn Rüşd’ün yapıtlarını özetleyen yazıları, mantık hakkında bazı notları, hesap üzerine bir kitabı, Lisânuddîn İbnü’l-Hatîb’in Fıkıh Usulü hakkında yazdığı bir manzum yapıtın yorumu ve Kasîde-i Bürde üzerine bir yorumunun varlığından söz edilmektedir.
İslâm toplumlarında din ve devlet ilişkileri nasıldır?
İslâm toplumlarında kaynağı Allah’a dayandırılan ilkeler öylesine etkili olmuşlardır ki, ortaya çıkan her devlet örgütü, din temelli olarak ortaya çıkmış ve zamanla din ve devlet birbirini besleyen iki büyük kurum haline gelmiştir. İslâm dininde, tüm insanların örnek alabileceği bir model olarak “Peygamber” önemli bir yere sahiptir
Hodgson’a göre Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam nasıldır?
Hodgson’a göre; 1259’daki Moğol fetihlerinden sonra İslâm toplumları içinde çok küçük bir kültürel yenilenmenin meydana geldiği bir duraklama-gerileme, hatta çöküş döneminden söz edilebilir. Hitti ’ye göre, yüzyılda Kuzey Afrika parçalanmış bir görünüm sergilemektedir: Mısır’da Memlûk Sultanlığı, İfrikiye’de (Tunus) Hafsoğulları, Orta Mağrib’de (Cezayir) Abdülvadoğulları ve Batı/uzak Mağrib’de (Fas) Merînîler egemenliğini sürdürmektedir, fakat bu devletler gerek kendi içlerinde gerekse birbirleriyle sürekli çatışmaktan yıpranmışlardır.
Toshihiko Izutsu’nun savunduğu düşünce hakkında bilgi veriniz.
Toshihiko Izutsu’nun İslâm’ın gelişiyle, varlıklar arasında yeni bir ilişkinin kurulduğu ve kavramlara yeni anlamlar yüklenerek tamamen yeni ilişkiler kurulduğunu ve yeni bir sistem ve evren kavrayışı ortaya çıktığını savunmuştur
İslâmiyet’ in evren kavrayışı hakkında bilgi veriniz.
İslamiyet’in evren kavrayışına göre; Allah, bütün evreni yaratan, var olmak için başka bir varlığa ihtiyaç duymayan, zaman ve mekânın dışında olan ve değişmeyen, mükemmel-kusursuz olan tek varlık olduğuna inanılan güçtür. Bu kavrayışa göre; Allah, kâinatın bir parçası olan insanın nasıl yaratıldığının açıklanması için tek doğru kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Allah’ın yoktan var etme gücü olduğu, Allah’ın dışındaki her şeyin yaratılmış olduğu ve yarattıklarının onun emrine boyun eğdiği varsayımları İslâm evren kavrayışının temelini oluşturmaktadır.
İslâm Medeniyeti’nde bilgi nasıl tanımlanmaktadır?
İslâm Medeniyeti’nde bilgi, daha çok hikmet yani El-İsfahani’nin tanımlamasıyla “ilim ve akılla gerçeği yakalama” durumu olarak tanımlanmıştır. Kur’an’a göre, bir insan ancak hikmet sahibi ise hayırlıdır.
İlimlerin öğrenilmesini kolaylaştıran en önemli unsur nedir?
İlimlerin öğrenilmesini kolaylaştıran en önemli unsur her bir bilgi alanının neyi araştırdığının, yani nesnesini hangi yöntemle kavrayacağının bilinmesidir. O yüzden farklı bilgi alanlarının ve bu alanlarda kullanılan yöntemlerin birbirinden kesin çizgilerle ayrılması gerekir. Bu sebeple, İslâm’da ilimler sınıflaması ortaya çıkmıştır.
Gazzali’ye göre insanın var oluş amacı nedir?
Gazzali’ye göre insan bu dünyada kalıcı değildir ve ihtiyacı olduğundan fazlasını istememeli, kazandıklarını helal yolda harcayarak dünya yaşamını dini için araç olarak görmelidir. Gazzali, bu şekilde yaşayan insanların ebedi hayatta mutlu olacağını, aksi şekilde davranan kişiler için sonsuz azap söz konusu olduğunu savunmaktadır.
İslâm’da tarih yazıcılığının ilk örneklerine nerede rastlanmaktadır?
Josef Horovitz, İslâmi Tarihçiliğin Doğuşu adlı çalışmasında, İslâm’da tarih yazıcılığının ilk örneklerine Siyer-Megazi literatüründe rastlanılacağını söylemiştir.
Peygamber’in söz ve davranışlarının kaynakları sayılması gereken üç alan hangisidir?
Horovitz’ e göre, Arap literatüründe Peygamber’in söz ve davranışlarının kaynakları sayılması gereken üç alan; hadis, siyer ve tefsirdir.
Tâberî’ye göre ilk altı günde neler yaratılmıştır?
Tâberî, Ku’ran’da gökler, yer ve insan da dâhil yer ve gök arasında yer alam tüm varlıkların yaratılmış olduğunu bildirdiği altı günün her birinde neler yaratıldığı sorusunu rivayetlere göre yanıtlamıştır. Buna göre; “Tanrı’nın yeri Pazar günü, göğü Perşembe günü, yıldızları, güneşi ve ayı Cuma günü yaratmış olduğuna dair olan rivayettir. İnsanın ne zaman yaratıldığı sorusuna Tâberî’nin verdiği yanıt şu şekildedir: “Tanrı, Cuma gününün son saatinde, alelacele, Âdem’i yarattı. Kıyamet de bu saatte kopar.” Buna ek olarak Tâberî’ye göre: “Tanrı Âdem’i cuma günü yaratmış, aynı günde onu cennetten yere indirmiş; Âdem cuma günü tövbe etmiş ve ölmüştür…”
İslâm’la birlikte toplumda ne gibi değişiklikler yaşanmıştır?
İslâm, azımsanmayacak bir başarıya ulaşmış ve İslâm’la birlikte insanların toplum ve siyaset anlayışında gözle görülür bir kırılma meydana getirmiştir. İslâm, dayandığı ilahi kaynağı ve Peygamber’e gelen vahiyi ön plana çıkarmasına rağmen, diğer kabilelerin kültürleriyle bilhassa tarih boyunca Arap-Bedevi kabilecilik anlayışıyla ve İran-Sasani’nin erkek egemen bir saltanatla iç içedir.
Mukaddime’nin girişinde hangi konulara değinilmiştir?
Mukaddime’nin Giriş’inde tarih ilmine ilişkin değerlendirmeler yapan İbn Haldûn, Birinci Kitap’a da dünyadaki umrânın doğası, ona ilişkin olan bedevîlik (göçebe ya da yerleşik ayrımı yapılmaksızın, kırdaki, arazideki yaşam), hadarîlik (kentlerdeki yerleşik yaşam), tagallüb (savaşta zafer elde ederek egemenlik kurma), kazanç, geçim, ilimler, sanatlar vb. konuları ve bu konulara ilişkin sebepleri genel olarak değerlendirmiştir.
İbn Haldûn kimdir?
İbn Haldûn, Et-Tâ’rîf’ te kökeninin Hadramut’taki (Yemen) Arap kabile reislerinden ve Peygamber’in sahâbesinden Vâîl bin Hucr’a kadar uzanan bir aileye dayandığını anlatmıştır. İbn Haldûn’un köklerinin dayandığı aile, devlet işlerinde yer almış, tanınan ve içinde çoğunlukla iyi eğitimli insanlara rastlanan bir ailedir. İbn Haldûn, yaklaşık 20 yaşından 45 yaşına, 4 yıllık bir aradan sonra da 49 yaşından 74 yaşınayani ölümüne dek siyasetin ve bürokrasinin çeşitli kademelerinde görev yapmış, önemli deneyimler kazanma ve ayrıntılı gözlem yapma olanağı bulmuştur.
Mukaddime’nin dördüncü bölümünde yer verilen konular nelerdir?
Dördüncü bölümde, İbn Haldûn’un şehirlerdeki toplulukların medeniyetleri-yani ‘hadarî umrân’, memleketler ve şehirler üzerine görüşlerini içermektedir.
Mukaddime’nin üçüncü bölümünde yer verilen konular nelerdir?
Üçüncü bölüm, devletleri, hanedanlıkları, hilâfeti, yönetimi ve devlet örgütlenmesindeki aşamaları ve çeşitli konumları konu almıştır
Platon’a göre adaleti sağlamanın yolu nedir?
Platon’a göre, daha çok bilgiye sahip olmak ve bilgeliğe odaklanmanın adaleti sağlayacağını savunmaktadır. Bu bilginin ilk sahibi ve uygulayıcısı olarak kabul edilen Peygamber ve onun uygulamaları, İslâm’ın 632’den sonraki tüm uygulamaları için temel bir başvuru kaynağı olmuştur.
İslâm’ın kendi toplum yapısında temellendirdiği en önemli ilke nedir?
İslâm’ın kendi toplum yapısında temellendirdiği en önemli ilke zayıfı güçlüye karşı güvence altına almasıdır. Özellikle de ekonomi alanında gözetilmeye çalışılan bu durum, adaleti esas alan siyaset anlayışı ve İbn Haldûn’un umrânı devletle bağlantılı olarak ele alırken sergilediği tutumda da açıkça fark edilmektedir. Adaleti uygularken neye dayanıldığı da sorulması gereken bir sorudur.
Tarihin dünyadaki yararları İbnü’l-Esir’e göre, nelerdir?
Tarihin dünyadaki İbnü’l-Esir’e göre, yararları şöyle sıralanabilir: • Ölümsüzlüğü seven insanı geçmişin olaylarıyla tanıştırır, bir araya getirir. • Hükümdarlar tarih sayesinde geçmişten ders alarak toplumu yönetme biçimlerini gözden geçirirler. • Tüm insanlar, tarih okuyunca, geçmişten ders alır ve gelecek için kendi hayatlarında izleyecekleri yola ışık tutar, geçmişin deneyim ve birikiminden yararlanırlar. • İyi bir ifade ve güzel bir dil ile anlatılan tarih, kişilerin ahlâk duygularını canlandırarak, insanları iyiyi benimseme, kötüyü de reddetme konumuna getirir.
İbn Haldûn’un doğduğu ve yetiştiği dönemde Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam nasıldır?
İbn Haldûn’un doğduğu ve yetiştiği dönemde Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam ile ilim ve düşünce faaliyetleri gerileme aşamasındadır.
İbnü’l Esir’e göre tarihin sonsuz yaşam (ahiret) için yararlı yönleri nelerdir?
İbnü’l Esir’e göre tarihin sonsuz yaşam (ahiret) için yararlı yönleri de şunlardır: 1. Dünya hayatının değişkenliğini ve sona ereceğini bilip bundan ders alabilen insan, kendini sonsuz yaşam için hazırlamaya İbn-ül Esir’in ifadesiyle “ahiretin mutluluk evine girmeye” yönelirler. 2. Kral ya da Peygamber bile olsa her insanın ölümlü oluşu göz önüne alındığında, tarihte meydana gelen her olayın kendi başına da gelebileceğini düşünen insan, kıyametle birlikte başlayacak olan sonsuz yaşamlarında en iyi ahlaki özelliklere sahip olmaya yani dünyadaki zor ve sıkıntılı durumlara sabırla katlanmaya çabalarlar.
Mukaddime hangi yönlerden özgün bir değere sahiptir?
Mukaddime, toplumsal olguları anlama ve açıklama, tarihi anlama, eleştirel süzgeçten geçirme ve çözümleme hakkında daha önce örneğine rastlanmamış yeni bir sistem öneren, bu yüzden de özgünlüğü dikkate değer bir yapıttır
İbn Kesir’in El Bidâye ve Nihâye adlı yapıtının içeriği hakkında bilgi veriniz.
Bir başka İslâm tarihçisi İbn Kesir’in El Bidâye ve Nihâye adlı yapıtı da yaratılışın başlangıcı tüm yaratıklar, Peygamberler tarihi, Peygamber dönemine kadarki İsrailoğulları ve cahiliye Araplarında ortaya çıkmış olaylar, kendi zamanına dek meydana gelmiş ve etkili olmuş olaylar gibi konulardan oluşmuştur
Kitâbu’l-İber’in içeriği hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kitâbu’l-İber’in içeriği hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse, İbn Haldûn Mukaddime’de tarihe ilişkin yazdığı yapıtın bedevî-hadarî ayrımı yapılmaksızın Arapların ve Berberîlerin haberlerini, tarihlerini, onlarla çağdaşı olan büyük devletlere işaret etme özelliğini içermekle birlikte, yaratılışın başlangıcı ve ondan sonraki haberler arasından ders alınması gereken unsurları açık bir biçimde dile getirdiğini; bu yüzden de yapıtına Kitâbu’l-İber ve Divânu’l-Mübtedei ve’l-Haber Fî Eyyâmi’l-Arab ve’l-Acem ve’l-Berber ve Men Âserehum min Zevi’s- Sultanu’l-Ekber adı verdiğini söylemiştir.
Mukaddime nedir?
İbn Haldûn’un kapsamlı bir dünya medeniyetleri tarihi projesi olarak tasarlamış olduğu ve yazdığı Kitâbu’l-İber’in Giriş bölümü ile Birinci Kitap’ın toplamından oluşan kısmıdır ve bu kısımda ortaya koyulmuş düşünceler zamanla Kitâbu’l-İber’i gölgede bırakmış; İbn Haldûn’un ölümünden sonra onun üzerine yapılan hemen tüm çalışmalarda dikkatleri Mukaddime’nin üzerinde toplamıştır.
Evren kavrayışı temelinde din olan medeniyetlerde nasıl belirlenmektedir?
Temelinde din olan medeniyetlerde evren kavrayışı ilkeleri, Tanrı, peygamber ve kutsal kitap tarafından belirlenmektedir
De Boer’e göre Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam nasıldır?
De Boer, Endülüs’te felsefenin kenara itildiği ve genel kültüre ve işlere etki etmesine izin verilmeyen bir çalışma alanı olması sonucunda, aslında Hıristiyanlar ile yapılan ve kaybedilen savaşlar öncesinde İslâm Medeniyeti’nin maddî varlığının ve mânevî kültürünün gittikçe gerilediğine işaret etmekte; Batı’daki İslâm Medeniyeti’nin, İbn Haldûn’un doğduğu ve yetiştiği dönemde büyük bir istikrarsızlık içinde olduğunu öne sürmektedir.
Evren kavrayışı kapsamında insanla ilgili soruların cevaplanması neye göre yapılmaktadır?
Evren kavrayışı kapsamında insanla ilgili soruların cevaplanması Kur’an’ın yanı sıra bazı din bilginleri ve filozoflar tarafından da üstlenilmiştir. Örneğin; Farabi’ye göre, bir insan mükemmel olabilmek için mutlu olmalıdır. Toplumlar, insanları mutluluğa ulaştırma bakımından mükemmeldirler ya da mükemmellikten uzaktırlar
İslâm düşünürlerinin ilimleri nasıl sınıflandırılmıştır?
İslâm düşünürlerinin ilimleri ontolojik (varlık temelli) ve epistemolojik (bilgi temelli) olmak üzere iki temel ölçüte göre sınıfladıkları bilinmektedir
İslâm Medeniyeti ve düşünce yapısının özellikleri nelerdir?
İslâm Medeniyeti ve düşünce yapısıyla ilgili bu noktaya kadar ele aldıklarımızdan yola çıkarak, • Dînî bir temelden beslenen ve dinin öngördüğü değerler üzerine kurulan İslâm Medeniyeti’nin Araplar’a ve bu dini benimseyen diğer toplumlara yeni bir toplum ve yaşam modeli sunduğunu, • Bu yaşam modelinin halifelikle başlayıp saltanatla devam eden devlet örgütlenmelerinde ve devletin çeşitli işlerini yürütmek üzere oluşturulan kurumlarda kökleştirilmesine çalışıldığını, • İslâm ile gelen değerlerin bilgiyi ve onun edinilmesini belirleyen esasları derinden etkilediğini ve bu etkinin tarihçiliğe de yansıdığını söyleyebiliriz.
Ontolojik temelin en belirgin görüldüğü yapıt hangisidir?
Ontolojik temelin en belirgin görüldüğü yapıt Farabi’nin Siyaset El-Medeniyye’dir. Bu yapıtta Farabi, siyasete değinmeden önce var olanlara ilişkin ayrımlar yapmış, bunları araştıran bilgi alanlarını bir ilimler sınıflaması olarak ifade etmemiştir.
Chapra’ya göre Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam nasıldır?
Chapra, İslâm Medeniyeti’nin yüzyılda gerileme sürecinde olduğunu, bunu yalnızca Abbâsî Halifeliğinin Moğol saldırıları sonrasında son bulmasıyla değil, Haçlı saldırıları (1095-1396) ve İbn Haldûn’un ilk gençlik döneminde Kuzey Afrika dâhil geniş bir coğrafyayı etkileyen veba salgını gibi etkenlerle de açıklama olanağı bulunduğunu; tüm bu gelişmelerin, başka bazı tarih olaylarıyla birleştiğinde, İslâm dünyasının merkezî bölgelerinin zayıflamasına yol açtığını söylemektedir.
Muhsin Mehdi’ye göre, İslâm’ın tarihe verdiği önem nasıl ifade edilir?
Muhsin Mehdi’ye göre, İslâm’ın tarihe verdiği önem Peygamber’in şu sözüne dayandırır: Dünyanın, önceden Allah tarafından belirlenen tarihi bir düzeni vardır. Peygamber’in yaşantısı ve kişiliği, her türlü tarihsel akışın yolunu ve Müslümanlar ’da ilk tarih yazımının merkezini oluşturmuştur.
Gazzali’nin ilimlerle ilgili sınıflaması nasıldır?
Gazzali, El-Müstasfâ adlı yapıtında ilimleri salt akli, salt nakli ve hem akli hem nakli ilimler olarak üçe ayırmış ve eleştirmiştir. Bu eleştirilerini Dalaletten Kurtuluş adlı eserinde yinelemiştir.
Toshihiko Izutsu, neyi savunur?
islam’ın gelişiyle varlıklar arasında yeni bir ilişkinin kurulduğu ve kavramların yüklendikleri anlamlarla birlikte birbirleriyle tamamen farklı ilişkilendirildiği yeni bir sistemin, yani yepyeni bir evren kavrayışının ortaya çıktığını savunur.
islam evren kavrayışının temelinde ne vardır?
islam evren kavrayışının temelinde, 1. Yalnızca Allah’ın yaratıcı olduğu yani yoktan var etme gücü bulunduğu, 2. Allah dışındaki her şeyin yaratılmış olduğu ve 3. Allah’n yarattığı her şeyin onun emrine boyun eğdiği varsayımları yer alır.
Bu dünyadaki mutluluk ne şekilde sağlanabilir?
eski bilgelerin öğretilerinde, Eski Yunan’dan Platon’un Devlet’inde, Aristoteles’in Nikomakhos’a Etik’inde ve Politika’sında gösterdikleri yollara benzer yollardan gidilerek, akıl, bilgelik ve bunlar üzerinde temellenen bir yönetimle sağlanabilir.
“Hepiniz Adem’densiniz. Adem ise topraktandır. Arap’ın Acem’e üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvâ iledir” hadisi ve “Ey insanlar, Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi, sırf birbirinizle tanışasınız diye, büyük büyük cemiyetlere ve küçük küçük kabilelere ayırdık. Şüphesiz sizin, Allah nezdinde en şerefliniz, takvâca en ileride olanınızdır. şüphesiz Allah, herşeyi bilen, herşeyden haberdar olandır.” ifadesiyle dilimize çevrilen Hucûrat suresinin 13. âyeti, neyi vurgulamaktadır?
insanlar arasındaki eşitliği vurgulamak üzere kullanılmıştır.
Hârezmî ilimleri nasıl sınıflamıştır?
sınıflarken fiziği ‘aşağı’, matematiği ‘orta’, metafizii de ‘yüce’ olarak nitelemiş ve ibn Sînâ’yı etkilemiştir.
Ülken’e göre, ibn Sînâ, ilimler sınıflamasında Aristoteles ve Fârâbî’nin etkisinde kalmış ve ilimleri madde ve şeklin ilişkisi bakımından kaça ayrılmıştır.
üçe ayırmıştır.
El-Hârezmî dışında klasik sayılan filozofların hemen hiçbirinin ilimler sınıflamasında…………. yer vermediği anlaşılıyor. Boşluğu en uygun şekilde tamamlayınız?
“tarih”e
Bir medeniyetin tarihi, onun temsil ettiği değerleri ve bu değerleri yansıtan ……………….yansıtmalıdır. Boşluğu en uygun şekilde doldurunuz?
düşünce ürünlerini kapsamalı, yani düşünce yapısını
iyi bir ifade ve güzel bir dil ile anlatılan tarih, kişilerin ahlâk duygularını canlandırarak, insanları ………………….. konumuna getirir (‹bnü’l-Esir 1985, s. 4-5).
iyiyi benimseme, kötüyü de reddetme
Peygamber’in yaşayışı ve kişiliği, kendi döneminde ve sonrasında her türlü tarihsel akışın yolunu, ayrıca Müslümanlar’da ilk………yazımının da merkezini oluşturmuştur. Boşluğu en uygun şekilde doldurunuz?
tarih
Sîre (çoğulu Siyer), nedir?
islâm dünyasında Peygamber’in biyografisi için kullanılan bir ortak addır.
“islâm dünyasında Peygamber’in biyografisi için kullanılan bir ortak addır.” Tanım hangi başlığa aittir?
Sîre (çoğulu Siyer),
Mağzâ (çoğulu Meğâzî) nedir?
‘savaş-savaş yeri’ anlamında kullanılan bir sözcük olarak, Peygamber’in savafllarının tarihine verilen bir ad hâline gelmiş olup zaman zaman Siyer ile birlikte eşanlamlı olarak kullanılmıştır.
“‘savaş-savaş yeri’ anlamında kullanılan bir sözcük olarak, Peygamber’in savafllarının tarihine verilen bir ad hâline gelmiş olup zaman zaman Siyer ile birlikte eşanlamlı olarak kullanılmıştır.” Tanım hangi başlığa aittir?
Mağzâ (çoğulu Meğâzî)
Horovitz’in yapıtının Arapça çevirisini kim yapmıştır?
Hüseyin en-Nassâr
Horovitz’in yapıtının Arapça çevirisinde çeviriyi yapan Hüseyin en-Nassâr, Siyer Meğâzî yazarlarının anlatım ve yorumdaki üsluplarını göstermesi için çevirinin sonuna ne eklemiştir?
bu yazarlardan örnek metinler eklemiştir.
ibn Haldûn, rivâyete dayanan tarihçiliği eleştirmesine karşın, kendisi de zaman zaman bu yönteme başvurmuşmudur?
ibn Haldûn, rivâyete dayanan tarihçiliği eleştirmesine karşın, kendisi de zaman zaman bu yönteme başvurmuştur.
Tabâkât nedir?
Tabâkât, islâm Medeniyeti’nde Peygamber ve yakın çevresinin başına gelen önemli olayların anlatıldığı, yani içeriği özel sınırlarla belirlenmiş tarih kitaplarına verilen genel addır.
“islâm Medeniyeti’nde Peygamber ve yakın çevresinin başına gelen önemli olayların anlatıldığı, yani içeriği özel sınırlarla belirlenmiş tarih kitaplarına verilen genel addır.” Tanım hangi başlığa aittir?
Tabâkât,
Fütûhu’l-Buldân, ne anlama gelmektedir?
beldelerin-Belâzurî’nin yaşadığı dönemde, ‘ülkelerin’- fethedilmesi anlamına gelmektedir
Mukaddime’nin ilk bölümünde yer alan konular nelerdir?
Mukaddime’nin ilk bölümünde genel hatlarıyla insana ait medeniyetin, bu medeniyetin sınırlarının ve dünya üzerinde kapladığı alanın ne kadar olduğunun anlatılmasından meydana gelir.
Tarihin ilk yazarları kimlerdir?
Ünlü İslâm tarihçisi ve coğrafyacısı Mes’ydi Mürucu’z-Zebeb’de Siyer-Megazi yazarları arasında şu önemli isimlere yer vermiştir: Vehb İbn Münebbih, Muhammed İbn İshak, El-Vakıdidir. Bu yazarlar aynı zamanda tarihin ilk yazarlarıdır.
İlk dönem İslâm kültüründe tarihçinin yapması, beklenen asıl görev nedir?
İlk dönem İslâm kültüründe tarihçinin yapması, beklenen asıl görev, genel olarak hukuk, din ya da siyaset açısından önemli olduğuna inanılan geçmişin olaylarının nesnel bilgisinin aktarılmasıdır. Bu tür bilgi-yani ilimgüvenilir otoritelere kadar götürülen olayların anlatılarından oluşur.
İbnü’l-Esir’in tarih yazımında izlediği yolu maddeler halinde sıralayınız.
İbnü’l-Esir’in tarih yazımında izlediği yol şöyle özetlenebilir: • Önemli olaylar bütünlüğünden koparılmayacak ve detaylı olarak anlatılacak, • Olayların aktarımında zaman-dizin sırası korunacak, • Daha az önemli olaylar, geçtiği yılın önemli olaylarının arkasına eklenecek, • Her yılsonunda o yıl ölen bilginler ve önde gelen kimseler bildirilecektir.
Umrân ilmi hakkında bilgi veriniz.
Umrân ilmi, bir bilgi alanı olarak tarihin epistemolojisi, bir varlık alanı olarak tarihin ontolojisidir; çünkü bu ilim, insan ve toplumu genelliğinde kavramayı amaçlayan bir ilim olarak, en genel ve en temel olanın kuramıyla ilgilenen felsefe içerisinde temellendirilebilir.
Farabi’ye göre insanın varoluş amacı nedir?
Farabi’ye göre insanın varoluş amacı hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olmaktır.
İbn Sina’ ya göre insanın var oluş amacı nedir?
İbn Sina ise insanın var oluş amacının daha çok metafizik nitelikli ve Allah-insan ilişkisine gönderme yapan bir anlayışı tercih etmiştir. İbn Sina, Ruh Kasidesi adlı eserinde, insanın bu dünyaya gelişini, yaratılış öğretisini ve kutsal kitaplarda yer alan bazı efsaneleri kendi anlayışı doğrultusunda yorumlamıştır. İbn Sina, İnsan bedenine hayat vermek ve onu yönetmek üzere ait olduğu kutsal yerden dünyaya gelen ve -kendi ifadesiyle- “ten kafesine konuk olan” ruhun, akıl gözüyle bakanlara göre varlığı aşikâr, somut olarak algılamakta ısrar edenler için ise bir sır olduğunu savunur.
Mukaddime’nin ikinci bölümünde hangi konulara yer verilmiştir?
İkinci bölümde, kırsal-yani göçebelik ya da yerleşiklik farkı gözetilmeksizin, geçimlerini tarımdan, hayvancılıktan, ilkel biçimlerde sağlayan ve şehirde değil, arazide yaşayan toplulukların medeniyetleri-(İbn Haldûn’un ifadesiyle ‘bedevî umrân’), kabileler ve ilkel ya da ‘vahşî’ topluluklar gibi konular ele alınmıştır.
İlimler sınıflamasında tarihe yer veren kişi kimdir?
El-Harezmî dışında klasik sayılan filozofların hemen hemen hiçbirinin ilimler sınıflamasında “tarih” e yer vermediği görülmektedir.
Mukaddime’nin beşinci bölümünde yer verilen konular nelerdir?
Beşinci Bölüm ilimler, sanatlar, geçim, kazanç ve kazanç yolları üzerine bir tartışmadan oluşmuştur. Son olarak altıncı bölümde ise ilimleri, ilimlerin elde edilmesini ve öğrenilmesini konu almıştır.
Evren kavrayışı ne demektir?
Evren kavrayışı; insanın yaratılışını, yaşadığı ortamın düzenini ve geldiği dünyada nasıl yaşaması gerektiği ve öldükten sonra gideceği yerin özelliklerini belirlemeyi hedefleyen bir düşünce ürünü anlamına gelmektedir.
İbn Haldûn’ un bilinen ilk yapıtı nedir?
Bilinen ilk yapıtı Fahreddin Râzî’nin ElMuhassal Fî İlmi’l-Kelâm yapıtının açıklamalı bir özeti niteliğindeki Lubâbu’l-Muhassal Fî Usulü’d-Dîn olan İbn Haldûn’un Mukaddime, Kitâbu’l-İber, Et-Tâ’rîf ve fiifâu’s-Sâîl dışındaki yapıtları günümüze ulaşmamıştır. Fakat Lisânuddîn İbnü’l-Hatîb’in El-İhâtâ Fî Ahbar-i Gırnâta adlı yapıtında, sözü geçen yapıtları dışında İbn Haldûn’un İbn Rüşd’ün yapıtlarını özetleyen yazıları, mantık hakkında bazı notları, hesap üzerine bir kitabı, Lisânuddîn İbnü’l-Hatîb’in Fıkıh Usulü hakkında yazdığı bir manzum yapıtın yorumu ve Kasîde-i Bürde üzerine bir yorumunun varlığından söz edilmektedir.
İslâm toplumlarında din ve devlet ilişkileri nasıldır?
İslâm toplumlarında kaynağı Allah’a dayandırılan ilkeler öylesine etkili olmuşlardır ki, ortaya çıkan her devlet örgütü, din temelli olarak ortaya çıkmış ve zamanla din ve devlet birbirini besleyen iki büyük kurum haline gelmiştir. İslâm dininde, tüm insanların örnek alabileceği bir model olarak “Peygamber” önemli bir yere sahiptir
Hodgson’a göre Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam nasıldır?
Hodgson’a göre; 1259’daki Moğol fetihlerinden sonra İslâm toplumları içinde çok küçük bir kültürel yenilenmenin meydana geldiği bir duraklama-gerileme, hatta çöküş döneminden söz edilebilir. Hitti ’ye göre, yüzyılda Kuzey Afrika parçalanmış bir görünüm sergilemektedir: Mısır’da Memlûk Sultanlığı, İfrikiye’de (Tunus) Hafsoğulları, Orta Mağrib’de (Cezayir) Abdülvadoğulları ve Batı/uzak Mağrib’de (Fas) Merînîler egemenliğini sürdürmektedir, fakat bu devletler gerek kendi içlerinde gerekse birbirleriyle sürekli çatışmaktan yıpranmışlardır.
Toshihiko Izutsu’nun savunduğu düşünce hakkında bilgi veriniz.
Toshihiko Izutsu’nun İslâm’ın gelişiyle, varlıklar arasında yeni bir ilişkinin kurulduğu ve kavramlara yeni anlamlar yüklenerek tamamen yeni ilişkiler kurulduğunu ve yeni bir sistem ve evren kavrayışı ortaya çıktığını savunmuştur
İslâmiyet’ in evren kavrayışı hakkında bilgi veriniz.
İslamiyet’in evren kavrayışına göre; Allah, bütün evreni yaratan, var olmak için başka bir varlığa ihtiyaç duymayan, zaman ve mekânın dışında olan ve değişmeyen, mükemmel-kusursuz olan tek varlık olduğuna inanılan güçtür. Bu kavrayışa göre; Allah, kâinatın bir parçası olan insanın nasıl yaratıldığının açıklanması için tek doğru kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Allah’ın yoktan var etme gücü olduğu, Allah’ın dışındaki her şeyin yaratılmış olduğu ve yarattıklarının onun emrine boyun eğdiği varsayımları İslâm evren kavrayışının temelini oluşturmaktadır.
İslâm Medeniyeti’nde bilgi nasıl tanımlanmaktadır?
İslâm Medeniyeti’nde bilgi, daha çok hikmet yani El-İsfahani’nin tanımlamasıyla “ilim ve akılla gerçeği yakalama” durumu olarak tanımlanmıştır. Kur’an’a göre, bir insan ancak hikmet sahibi ise hayırlıdır.
İlimlerin öğrenilmesini kolaylaştıran en önemli unsur nedir?
İlimlerin öğrenilmesini kolaylaştıran en önemli unsur her bir bilgi alanının neyi araştırdığının, yani nesnesini hangi yöntemle kavrayacağının bilinmesidir. O yüzden farklı bilgi alanlarının ve bu alanlarda kullanılan yöntemlerin birbirinden kesin çizgilerle ayrılması gerekir. Bu sebeple, İslâm’da ilimler sınıflaması ortaya çıkmıştır.
Gazzali’ye göre insanın var oluş amacı nedir?
Gazzali’ye göre insan bu dünyada kalıcı değildir ve ihtiyacı olduğundan fazlasını istememeli, kazandıklarını helal yolda harcayarak dünya yaşamını dini için araç olarak görmelidir. Gazzali, bu şekilde yaşayan insanların ebedi hayatta mutlu olacağını, aksi şekilde davranan kişiler için sonsuz azap söz konusu olduğunu savunmaktadır.
İslâm’da tarih yazıcılığının ilk örneklerine nerede rastlanmaktadır?
Josef Horovitz, İslâmi Tarihçiliğin Doğuşu adlı çalışmasında, İslâm’da tarih yazıcılığının ilk örneklerine Siyer-Megazi literatüründe rastlanılacağını söylemiştir.
Peygamber’in söz ve davranışlarının kaynakları sayılması gereken üç alan hangisidir?
Horovitz’ e göre, Arap literatüründe Peygamber’in söz ve davranışlarının kaynakları sayılması gereken üç alan; hadis, siyer ve tefsirdir.
Tâberî’ye göre ilk altı günde neler yaratılmıştır?
Tâberî, Ku’ran’da gökler, yer ve insan da dâhil yer ve gök arasında yer alam tüm varlıkların yaratılmış olduğunu bildirdiği altı günün her birinde neler yaratıldığı sorusunu rivayetlere göre yanıtlamıştır. Buna göre; “Tanrı’nın yeri Pazar günü, göğü Perşembe günü, yıldızları, güneşi ve ayı Cuma günü yaratmış olduğuna dair olan rivayettir. İnsanın ne zaman yaratıldığı sorusuna Tâberî’nin verdiği yanıt şu şekildedir: “Tanrı, Cuma gününün son saatinde, alelacele, Âdem’i yarattı. Kıyamet de bu saatte kopar.” Buna ek olarak Tâberî’ye göre: “Tanrı Âdem’i cuma günü yaratmış, aynı günde onu cennetten yere indirmiş; Âdem cuma günü tövbe etmiş ve ölmüştür…”
İslâm’la birlikte toplumda ne gibi değişiklikler yaşanmıştır?
İslâm, azımsanmayacak bir başarıya ulaşmış ve İslâm’la birlikte insanların toplum ve siyaset anlayışında gözle görülür bir kırılma meydana getirmiştir. İslâm, dayandığı ilahi kaynağı ve Peygamber’e gelen vahiyi ön plana çıkarmasına rağmen, diğer kabilelerin kültürleriyle bilhassa tarih boyunca Arap-Bedevi kabilecilik anlayışıyla ve İran-Sasani’nin erkek egemen bir saltanatla iç içedir.
Mukaddime’nin girişinde hangi konulara değinilmiştir?
Mukaddime’nin Giriş’inde tarih ilmine ilişkin değerlendirmeler yapan İbn Haldûn, Birinci Kitap’a da dünyadaki umrânın doğası, ona ilişkin olan bedevîlik (göçebe ya da yerleşik ayrımı yapılmaksızın, kırdaki, arazideki yaşam), hadarîlik (kentlerdeki yerleşik yaşam), tagallüb (savaşta zafer elde ederek egemenlik kurma), kazanç, geçim, ilimler, sanatlar vb. konuları ve bu konulara ilişkin sebepleri genel olarak değerlendirmiştir.
İbn Haldûn kimdir?
İbn Haldûn, Et-Tâ’rîf’ te kökeninin Hadramut’taki (Yemen) Arap kabile reislerinden ve Peygamber’in sahâbesinden Vâîl bin Hucr’a kadar uzanan bir aileye dayandığını anlatmıştır. İbn Haldûn’un köklerinin dayandığı aile, devlet işlerinde yer almış, tanınan ve içinde çoğunlukla iyi eğitimli insanlara rastlanan bir ailedir. İbn Haldûn, yaklaşık 20 yaşından 45 yaşına, 4 yıllık bir aradan sonra da 49 yaşından 74 yaşınayani ölümüne dek siyasetin ve bürokrasinin çeşitli kademelerinde görev yapmış, önemli deneyimler kazanma ve ayrıntılı gözlem yapma olanağı bulmuştur.
Mukaddime’nin dördüncü bölümünde yer verilen konular nelerdir?
Dördüncü bölümde, İbn Haldûn’un şehirlerdeki toplulukların medeniyetleri-yani ‘hadarî umrân’, memleketler ve şehirler üzerine görüşlerini içermektedir.
Mukaddime’nin üçüncü bölümünde yer verilen konular nelerdir?
Üçüncü bölüm, devletleri, hanedanlıkları, hilâfeti, yönetimi ve devlet örgütlenmesindeki aşamaları ve çeşitli konumları konu almıştır
Platon’a göre adaleti sağlamanın yolu nedir?
Platon’a göre, daha çok bilgiye sahip olmak ve bilgeliğe odaklanmanın adaleti sağlayacağını savunmaktadır. Bu bilginin ilk sahibi ve uygulayıcısı olarak kabul edilen Peygamber ve onun uygulamaları, İslâm’ın 632’den sonraki tüm uygulamaları için temel bir başvuru kaynağı olmuştur.
İslâm’ın kendi toplum yapısında temellendirdiği en önemli ilke nedir?
İslâm’ın kendi toplum yapısında temellendirdiği en önemli ilke zayıfı güçlüye karşı güvence altına almasıdır. Özellikle de ekonomi alanında gözetilmeye çalışılan bu durum, adaleti esas alan siyaset anlayışı ve İbn Haldûn’un umrânı devletle bağlantılı olarak ele alırken sergilediği tutumda da açıkça fark edilmektedir. Adaleti uygularken neye dayanıldığı da sorulması gereken bir sorudur.
Tarihin dünyadaki yararları İbnü’l-Esir’e göre, nelerdir?
Tarihin dünyadaki İbnü’l-Esir’e göre, yararları şöyle sıralanabilir: • Ölümsüzlüğü seven insanı geçmişin olaylarıyla tanıştırır, bir araya getirir. • Hükümdarlar tarih sayesinde geçmişten ders alarak toplumu yönetme biçimlerini gözden geçirirler. • Tüm insanlar, tarih okuyunca, geçmişten ders alır ve gelecek için kendi hayatlarında izleyecekleri yola ışık tutar, geçmişin deneyim ve birikiminden yararlanırlar. • İyi bir ifade ve güzel bir dil ile anlatılan tarih, kişilerin ahlâk duygularını canlandırarak, insanları iyiyi benimseme, kötüyü de reddetme konumuna getirir.
İbn Haldûn’un doğduğu ve yetiştiği dönemde Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam nasıldır?
İbn Haldûn’un doğduğu ve yetiştiği dönemde Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam ile ilim ve düşünce faaliyetleri gerileme aşamasındadır.
İbnü’l Esir’e göre tarihin sonsuz yaşam (ahiret) için yararlı yönleri nelerdir?
İbnü’l Esir’e göre tarihin sonsuz yaşam (ahiret) için yararlı yönleri de şunlardır: 1. Dünya hayatının değişkenliğini ve sona ereceğini bilip bundan ders alabilen insan, kendini sonsuz yaşam için hazırlamaya İbn-ül Esir’in ifadesiyle “ahiretin mutluluk evine girmeye” yönelirler. 2. Kral ya da Peygamber bile olsa her insanın ölümlü oluşu göz önüne alındığında, tarihte meydana gelen her olayın kendi başına da gelebileceğini düşünen insan, kıyametle birlikte başlayacak olan sonsuz yaşamlarında en iyi ahlaki özelliklere sahip olmaya yani dünyadaki zor ve sıkıntılı durumlara sabırla katlanmaya çabalarlar.
Mukaddime hangi yönlerden özgün bir değere sahiptir?
Mukaddime, toplumsal olguları anlama ve açıklama, tarihi anlama, eleştirel süzgeçten geçirme ve çözümleme hakkında daha önce örneğine rastlanmamış yeni bir sistem öneren, bu yüzden de özgünlüğü dikkate değer bir yapıttır
İbn Kesir’in El Bidâye ve Nihâye adlı yapıtının içeriği hakkında bilgi veriniz.
Bir başka İslâm tarihçisi İbn Kesir’in El Bidâye ve Nihâye adlı yapıtı da yaratılışın başlangıcı tüm yaratıklar, Peygamberler tarihi, Peygamber dönemine kadarki İsrailoğulları ve cahiliye Araplarında ortaya çıkmış olaylar, kendi zamanına dek meydana gelmiş ve etkili olmuş olaylar gibi konulardan oluşmuştur
Kitâbu’l-İber’in içeriği hakkında kısaca bilgi veriniz.
Kitâbu’l-İber’in içeriği hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse, İbn Haldûn Mukaddime’de tarihe ilişkin yazdığı yapıtın bedevî-hadarî ayrımı yapılmaksızın Arapların ve Berberîlerin haberlerini, tarihlerini, onlarla çağdaşı olan büyük devletlere işaret etme özelliğini içermekle birlikte, yaratılışın başlangıcı ve ondan sonraki haberler arasından ders alınması gereken unsurları açık bir biçimde dile getirdiğini; bu yüzden de yapıtına Kitâbu’l-İber ve Divânu’l-Mübtedei ve’l-Haber Fî Eyyâmi’l-Arab ve’l-Acem ve’l-Berber ve Men Âserehum min Zevi’s- Sultanu’l-Ekber adı verdiğini söylemiştir.
Mukaddime nedir?
İbn Haldûn’un kapsamlı bir dünya medeniyetleri tarihi projesi olarak tasarlamış olduğu ve yazdığı Kitâbu’l-İber’in Giriş bölümü ile Birinci Kitap’ın toplamından oluşan kısmıdır ve bu kısımda ortaya koyulmuş düşünceler zamanla Kitâbu’l-İber’i gölgede bırakmış; İbn Haldûn’un ölümünden sonra onun üzerine yapılan hemen tüm çalışmalarda dikkatleri Mukaddime’nin üzerinde toplamıştır.
Evren kavrayışı temelinde din olan medeniyetlerde nasıl belirlenmektedir?
Temelinde din olan medeniyetlerde evren kavrayışı ilkeleri, Tanrı, peygamber ve kutsal kitap tarafından belirlenmektedir
De Boer’e göre Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam nasıldır?
De Boer, Endülüs’te felsefenin kenara itildiği ve genel kültüre ve işlere etki etmesine izin verilmeyen bir çalışma alanı olması sonucunda, aslında Hıristiyanlar ile yapılan ve kaybedilen savaşlar öncesinde İslâm Medeniyeti’nin maddî varlığının ve mânevî kültürünün gittikçe gerilediğine işaret etmekte; Batı’daki İslâm Medeniyeti’nin, İbn Haldûn’un doğduğu ve yetiştiği dönemde büyük bir istikrarsızlık içinde olduğunu öne sürmektedir.
Evren kavrayışı kapsamında insanla ilgili soruların cevaplanması neye göre yapılmaktadır?
Evren kavrayışı kapsamında insanla ilgili soruların cevaplanması Kur’an’ın yanı sıra bazı din bilginleri ve filozoflar tarafından da üstlenilmiştir. Örneğin; Farabi’ye göre, bir insan mükemmel olabilmek için mutlu olmalıdır. Toplumlar, insanları mutluluğa ulaştırma bakımından mükemmeldirler ya da mükemmellikten uzaktırlar
İslâm düşünürlerinin ilimleri nasıl sınıflandırılmıştır?
İslâm düşünürlerinin ilimleri ontolojik (varlık temelli) ve epistemolojik (bilgi temelli) olmak üzere iki temel ölçüte göre sınıfladıkları bilinmektedir
İslâm Medeniyeti ve düşünce yapısının özellikleri nelerdir?
İslâm Medeniyeti ve düşünce yapısıyla ilgili bu noktaya kadar ele aldıklarımızdan yola çıkarak, • Dînî bir temelden beslenen ve dinin öngördüğü değerler üzerine kurulan İslâm Medeniyeti’nin Araplar’a ve bu dini benimseyen diğer toplumlara yeni bir toplum ve yaşam modeli sunduğunu, • Bu yaşam modelinin halifelikle başlayıp saltanatla devam eden devlet örgütlenmelerinde ve devletin çeşitli işlerini yürütmek üzere oluşturulan kurumlarda kökleştirilmesine çalışıldığını, • İslâm ile gelen değerlerin bilgiyi ve onun edinilmesini belirleyen esasları derinden etkilediğini ve bu etkinin tarihçiliğe de yansıdığını söyleyebiliriz.
Ontolojik temelin en belirgin görüldüğü yapıt hangisidir?
Ontolojik temelin en belirgin görüldüğü yapıt Farabi’nin Siyaset El-Medeniyye’dir. Bu yapıtta Farabi, siyasete değinmeden önce var olanlara ilişkin ayrımlar yapmış, bunları araştıran bilgi alanlarını bir ilimler sınıflaması olarak ifade etmemiştir.
Chapra’ya göre Endülüs ve Kuzey Afrika’da siyasi ve medenî yaşam nasıldır?
Chapra, İslâm Medeniyeti’nin yüzyılda gerileme sürecinde olduğunu, bunu yalnızca Abbâsî Halifeliğinin Moğol saldırıları sonrasında son bulmasıyla değil, Haçlı saldırıları (1095-1396) ve İbn Haldûn’un ilk gençlik döneminde Kuzey Afrika dâhil geniş bir coğrafyayı etkileyen veba salgını gibi etkenlerle de açıklama olanağı bulunduğunu; tüm bu gelişmelerin, başka bazı tarih olaylarıyla birleştiğinde, İslâm dünyasının merkezî bölgelerinin zayıflamasına yol açtığını söylemektedir.
Muhsin Mehdi’ye göre, İslâm’ın tarihe verdiği önem nasıl ifade edilir?
Muhsin Mehdi’ye göre, İslâm’ın tarihe verdiği önem Peygamber’in şu sözüne dayandırır: Dünyanın, önceden Allah tarafından belirlenen tarihi bir düzeni vardır. Peygamber’in yaşantısı ve kişiliği, her türlü tarihsel akışın yolunu ve Müslümanlar ’da ilk tarih yazımının merkezini oluşturmuştur.
Gazzali’nin ilimlerle ilgili sınıflaması nasıldır?
Gazzali, El-Müstasfâ adlı yapıtında ilimleri salt akli, salt nakli ve hem akli hem nakli ilimler olarak üçe ayırmış ve eleştirmiştir. Bu eleştirilerini Dalaletten Kurtuluş adlı eserinde yinelemiştir.
Toshihiko Izutsu, neyi savunur?
islam’ın gelişiyle varlıklar arasında yeni bir ilişkinin kurulduğu ve kavramların yüklendikleri anlamlarla birlikte birbirleriyle tamamen farklı ilişkilendirildiği yeni bir sistemin, yani yepyeni bir evren kavrayışının ortaya çıktığını savunur.
islam evren kavrayışının temelinde ne vardır?
islam evren kavrayışının temelinde, 1. Yalnızca Allah’ın yaratıcı olduğu yani yoktan var etme gücü bulunduğu, 2. Allah dışındaki her şeyin yaratılmış olduğu ve 3. Allah’n yarattığı her şeyin onun emrine boyun eğdiği varsayımları yer alır.
Bu dünyadaki mutluluk ne şekilde sağlanabilir?
eski bilgelerin öğretilerinde, Eski Yunan’dan Platon’un Devlet’inde, Aristoteles’in Nikomakhos’a Etik’inde ve Politika’sında gösterdikleri yollara benzer yollardan gidilerek, akıl, bilgelik ve bunlar üzerinde temellenen bir yönetimle sağlanabilir.
“Hepiniz Adem’densiniz. Adem ise topraktandır. Arap’ın Acem’e üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvâ iledir” hadisi ve “Ey insanlar, Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi, sırf birbirinizle tanışasınız diye, büyük büyük cemiyetlere ve küçük küçük kabilelere ayırdık. Şüphesiz sizin, Allah nezdinde en şerefliniz, takvâca en ileride olanınızdır. şüphesiz Allah, herşeyi bilen, herşeyden haberdar olandır.” ifadesiyle dilimize çevrilen Hucûrat suresinin 13. âyeti, neyi vurgulamaktadır?
insanlar arasındaki eşitliği vurgulamak üzere kullanılmıştır.
Hârezmî ilimleri nasıl sınıflamıştır?
sınıflarken fiziği ‘aşağı’, matematiği ‘orta’, metafizii de ‘yüce’ olarak nitelemiş ve ibn Sînâ’yı etkilemiştir.
Ülken’e göre, ibn Sînâ, ilimler sınıflamasında Aristoteles ve Fârâbî’nin etkisinde kalmış ve ilimleri madde ve şeklin ilişkisi bakımından kaça ayrılmıştır.
üçe ayırmıştır.
El-Hârezmî dışında klasik sayılan filozofların hemen hiçbirinin ilimler sınıflamasında…………. yer vermediği anlaşılıyor. Boşluğu en uygun şekilde tamamlayınız?
“tarih”e
Bir medeniyetin tarihi, onun temsil ettiği değerleri ve bu değerleri yansıtan ……………….yansıtmalıdır. Boşluğu en uygun şekilde doldurunuz?
düşünce ürünlerini kapsamalı, yani düşünce yapısını
iyi bir ifade ve güzel bir dil ile anlatılan tarih, kişilerin ahlâk duygularını canlandırarak, insanları ………………….. konumuna getirir (‹bnü’l-Esir 1985, s. 4-5).
iyiyi benimseme, kötüyü de reddetme
Peygamber’in yaşayışı ve kişiliği, kendi döneminde ve sonrasında her türlü tarihsel akışın yolunu, ayrıca Müslümanlar’da ilk………yazımının da merkezini oluşturmuştur. Boşluğu en uygun şekilde doldurunuz?
tarih
Sîre (çoğulu Siyer), nedir?
islâm dünyasında Peygamber’in biyografisi için kullanılan bir ortak addır.
“islâm dünyasında Peygamber’in biyografisi için kullanılan bir ortak addır.” Tanım hangi başlığa aittir?
Sîre (çoğulu Siyer),
Mağzâ (çoğulu Meğâzî) nedir?
‘savaş-savaş yeri’ anlamında kullanılan bir sözcük olarak, Peygamber’in savafllarının tarihine verilen bir ad hâline gelmiş olup zaman zaman Siyer ile birlikte eşanlamlı olarak kullanılmıştır.
“‘savaş-savaş yeri’ anlamında kullanılan bir sözcük olarak, Peygamber’in savafllarının tarihine verilen bir ad hâline gelmiş olup zaman zaman Siyer ile birlikte eşanlamlı olarak kullanılmıştır.” Tanım hangi başlığa aittir?
Mağzâ (çoğulu Meğâzî)
Horovitz’in yapıtının Arapça çevirisini kim yapmıştır?
Hüseyin en-Nassâr
Horovitz’in yapıtının Arapça çevirisinde çeviriyi yapan Hüseyin en-Nassâr, Siyer Meğâzî yazarlarının anlatım ve yorumdaki üsluplarını göstermesi için çevirinin sonuna ne eklemiştir?
bu yazarlardan örnek metinler eklemiştir.
ibn Haldûn, rivâyete dayanan tarihçiliği eleştirmesine karşın, kendisi de zaman zaman bu yönteme başvurmuşmudur?
ibn Haldûn, rivâyete dayanan tarihçiliği eleştirmesine karşın, kendisi de zaman zaman bu yönteme başvurmuştur.
Tabâkât nedir?
Tabâkât, islâm Medeniyeti’nde Peygamber ve yakın çevresinin başına gelen önemli olayların anlatıldığı, yani içeriği özel sınırlarla belirlenmiş tarih kitaplarına verilen genel addır.
“islâm Medeniyeti’nde Peygamber ve yakın çevresinin başına gelen önemli olayların anlatıldığı, yani içeriği özel sınırlarla belirlenmiş tarih kitaplarına verilen genel addır.” Tanım hangi başlığa aittir?
Tabâkât,
Fütûhu’l-Buldân, ne anlama gelmektedir?
beldelerin-Belâzurî’nin yaşadığı dönemde, ‘ülkelerin’- fethedilmesi anlamına gelmektedir