Temel Klinik Bilgisi Dersi 3. Ünite Özet
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Temel Klinik Bilgisi Dersi 3. Ünite Özet için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Laboratuvar Hayvanları
Laboratuvar Hayvanları
Laboratuvar hayvanı seçilirken türünün özelliklerine barındırma, beslenme, bakım ve taşıma şartlarına dikkat edilmelidir.
- Fare;
Araştırma amaçlı olarak en fazla kullanılan türdür. Kanser, antikor, ilaç ve aşı araştırmalarında kullanılırlar. Erkek ve dişi fareleri ayırt etmek için anüs ile genital bölge arasındaki mesafeye dikkat edilir, bu mesafe erkeklerde dişilere oranla 2 kat daha fazladır.
Erkek fareler bir arada barındırıldıklarında saldırgan davranışlar gösterebilirler. Bu nedenle bir kafeste 30’dan fazla fare olmamalıdır.
Kafeslerin altın talaş, kâğıt parçaları veya pamuk konabilir.
Farelere yem genellikle pelet şeklinde ad libitum olarak verilir. Her fare günde ortalama 3-4 g yem tüketir. Fareler, mikrobiyal sindirim ve kaprofaji yoluyla besin maddelerinden faydalanırlar. Farelerin sulukları sık olarak değiştirilmelidir günlük tükettiği su miktarı besinlerdeki su miktarına ve çevresel şartlara göre değişmektedir.
Bir fareyi tutmanın en kolay yolu kuyruğunun kökünden sıkıca tutup kaldırmaktır. Fareyi zapt etmek için, fare sıkıca tutunabileceği düz olmayan bir yüzey üzerine konur. Daha sonrada farenin ense derisi, baş ve işaret parmağı arasına alınır. Fare daha sonra kaldırılır ve avuç içine sıkıştırılarak tutulur.
- Rat (Sıçan);
Sıçan, fareden sonra araştırmalarda en çok kullanılan hayvandır ve en çok temel tıp, ilaç, gıda, davranış ve toksisite çalışmalarında kullanılırlar.
Farelerin aksine, sıçanlarda safra kesesi bulunmaz. Erişkin bir sıçanın vücut ağırlığı, erişkin bir farenin ağırlığının yaklaşık 10-15 katıdır.
Fare ve sıçanların yaşam koşulları benzerlik gösterir. Sıçanlar, genellikle sert plastik veya paslanmaz çelikten yapılmış üstü¨ ızgaralı kafeslerde barındırılır. Sıçanlar, farelere kıyasla daha az saldırgandır. Ratlar, solunum sistemi hastalıklarına son derece duyarlıdırlar. Bu nedenle havalandırma çok önemlidir.
Yiyecek ve su ihtiyaçları tamamen farelerde olduğu gibi karşılanmalıdır.
Sıçan daha kolay tutulabilir. Sıçanlar, ön bacakların arkasından bir elle tutup, aynı elin başparmağını çene altına ve işaret parmağı da boynunun üstünden kavrayacak şekilde yerleştirilmesi ile kaldırabilir. Bu sayede, hayvanın başı sıkıca zapt edilerek tutan kişiye zarar vermesi engellenmiş olur. Diğer bir yol ise, omuzlarından kavramak ve vücudunu aynı zamanda avuç içiyle destekleyecek şekilde kaldırmaktır.
Sıçanlara ilaç uygulamaları periton içine veya gavaj yoluyla direk mide içine verilmektedir. Kan alımında veya damar içine ilaç verilirken kuyrukta bulunan vena kullanılır.
- Hamster;
Araştırmalarda hamsterlar, üreme ve fötüsün fiziksel bozuklukları, tümör ve kan dolaşımı ile ilgili çalışmalarda kullanılır. Kış uykusuna yatmaları nedeniyle, hamsterlar aynı zamanda hipotermi çalışmalarında da kullanılmaktadır.
Hamsterlerin her iki tarafında, kabarık tüylü¨ yağ bezleri içeren koyu renkli noktasal bölgeler bulunmaktadır. Feromonlar salgılayarak dişileri uyaran bu bezler cinsel olgunluğa ulaşıldığının göstergesidir. Hamsterlerin yanaklarından omuzlarına kadar uzanan yanak keseleri vardır ve bu keseleri besin maddelerini bazen de yavrularını taşımak için kullanır.
Hamsterler tek başlarına ve geceleri aktif olarak yaşarlar ve genellikle tek olarak barındırılırlar. Dişiler erkeklere göre daha saldırgandır.
Sıçan ve fare kafesleri hamsterlar için de uygundur. Beslenmelerinde pelet yemler kullanılır.
Bir hamsteri tutmanın en kolay yolu, hamsteri baş ve göğüs kafesi etrafından kavramaktır. Başparmak kafasına yakın bir yerde olacak şekilde, boyun ve sırt bölgesindeki gevşek deri sıkıca kavranarak da hamsterlar kaldırılabilir. Ayrıca, başparmakla baldırın iç yüzünden, işaret ve orta parmakla arka kısmından ve geri kalan parmaklarla da ön bacakları ve kafası sıkıca tutularak da hamsterlar hareketsiz hale getirilebilir.
- Gerbil;
Gerbiller, kolay üremeleri ve hastalıklara karşı dirençli olmaları nedeniyle araştırmalarda tercih edilirler. Gerbiller genetik olarak epilepsi geliştirirler. Bu nedenle, insanların idiopatik epilepsisi hastalığı çalışmalarında hayvan modeli olarak kullanılırlar. Gerbiller kolesterol metabolizması ve damar sertliği çalışmalarında kullanılır. Obezite, filaria ve beyin infarktüsleri gerbillerin kullanıldığı diğer bilimsel çalışma alanlarıdır.
Gerbiller, haftalarca susuzluğa dayanır ve çevre ısısındaki değişikliklere son derece iyi uyum sağlarlar.
Gerbillerin barındırılması için sert zeminli kafesler tercih edilir. Kafesin yüksekliği, gerbilin arka ayakları üzerine kalkmasına izin verecek şekilde en az 15 cm olmalıdır. Gerbiller pelet yemlerle beslenirler ve tek eşli ürerler.
Bir gerbili ele almanın en iyi yolu; bir el ile tutup kaldırmaktır. En az tercih edilen yol ise, kuyruğunun tabanından tutup kaldırmaktır. Gerbillerin kuyruk derisi kolayca sıyrılacağından, kuyruklarının uç kısmından tutarak kaldırılmazlar. Bir gerbili hareketsizleştirmek için de, bir elle kuyruğun kökünden tutulur. Diğer el ile de ensesi veya sırt derisi kavranır. Gerbillerin sırtüstü¨ döndürülmesi önerilmez.
- Kobay;
Laboratuvar hayvanı olarak kullanılan kobay, tüm laboratuvar hayvanlarının sadece % 2-3’nü oluşturur. Kobaylar çoğunlukla serum, aşı ve diğer biyolojik maddelerin üretimde duyarlılık çalışmalarında kullanılır. Kobayların tüberküloz, difteri, leptospiroz ve brusella gibi enfeksiyon hastalıklarına karşı aşırı duyarlılığı nedeniyle, bu hastalıkların tanısında ve bu hastalıklarla ilgili yeni yöntemlerin geliştirilmesinde ve immünolojik araştırmalarda kullanılmaktadırlar. Kobayların orta kulaklarının anatomik yapısı, otoloji çalışmaları için elverişlidir. Ayrıca, folik asit, C vitamini, tiyamin, arjinin ve kalsiyum içeren diyetlerle ilgili çalışmalar için oldukça kullanışlı bir hayvan modelidir.
Kobaylar herbivordur. Cinsiyet tayini için genital açıklığın hemen önünden karın bölgelerine hafif bir basınç uygulanır. Bu hafif basınçla, erkekler penislerini çıkarır.
Kobaylar gruplar halinde barındırılır ve birbirlerine karşı saldırgan değildirler. Sert zeminli kafesler, tel altlıklı kafeslerden daha uygundur. Altlık olarak talaş kullanılabilir.
Kobaylar korkak ve endişeli hayvanlardır. Yavruları tam gelişmiş olarak doğar.
Yetiştirilmelerinde tek ve çok eşli yetiştirme sistemleri kullanılabilir.
Kobaylar, omuzlarının ve göğüs kafeslerinin etrafından canları acımayacak bir şekilde sıkıca kavranarak ve aynı zamanda arkasından ve arka bacaklardan da diğer elle desteklenerek kaldırılır.
- Tavşan;
Laboratuvar hayvanı olarak vücut ağırlığı 2’kg dan az olan Alman soyu ve vücut ağırlığı 2-5 kg arasında olan Beyaz Yeni Zelanda soyu tavşanlar tercih edilmektedir. Araştırmalarda kullanılan tavşan sayısı fare ve sıçanlara kıyasla oldukça düşüktür. Tavşanlar, toksisite testleri (özellikle fötüsün anormal gelişimine sebep olabilecek teratojenlerin testi), antiserum üretimi, biyolojik etkinliği olan maddelerin ölçülendirilmesi (kalibrasyonu), göz ve deri irritasyon testleri ve damar sertliği ile ilgili çalışmalarda kullanılır.
Tavşanlar herbivordur. Tavşanlar plastik kafeslerde veya büyük yer kafeslerinde gruplar halinde barındırılmaktadır.
Tavşanlar çapı 3 mm. olan pelet yemlerle beslenirler.
Tavşanlar, kafeslerinden alınırken; bir el ile tavşanın ense ve sırt derisi sıkıca kavranır, diğer el ile de bel ve arka bacakları desteklenerek kaldırılır.
Bir tavşanı taşımak için; taşıyacak kişi, tavşanı bir koluna yatırır ve tavşanın kafasını, taşıyan kolu ile vücudu arasına alıp tavşanı sıkıca tutar. Tavşanın çırpınması ve bu sırada taşıyıcının tavşanı tutmaya çalışması, arka bacaklarının kırılmasına neden olabilir. Böyle bir durumda, çok acil bir şekilde ötanazi uygulanır.
Genel ve omurga travmalarına neden olabileceğinden, bilinenin aksine tavşanlar kesinlikle kulaklarından tutulup kaldırılmazlar. Uzun süre hareketsiz bırakmak istenirse; tavşanlar, hareketlerini engelleyen özel kutulara konur.
Sırt bölgesinin yaralanması gibi bir durumla karşılaşmamak için burada da çok dikkatli davranılması gerekir.
Tavşanları kimliklendirmek için mikroçipler kulak dövmeleri veya boyalar kullanılabilir.
Tavşanlarda hastalıkların ortaya çıkmasındaki en önemli sebep strestir. Tavşanlar insanlara da geçebilen tüberküloz, tularemi, toksoplazmozis, listeriyozis, tripanozomiyazis, pseudotüberküloz gibi hastalıkları da taşırlar. Bunun dışında sık sık ishal gelişir. İshal ya enfeksiyona bağlı ya da beslenme hataları sonucu ortaya çıkar. Diş problemleri ve uyuz da diğer sık görülen problemlerdendir. Özellikle uyuz, erken dönemde fark edilmez ise hızla yayılır.
Laboratuvar Hayvanları
Laboratuvar hayvanı seçilirken türünün özelliklerine barındırma, beslenme, bakım ve taşıma şartlarına dikkat edilmelidir.
- Fare;
Araştırma amaçlı olarak en fazla kullanılan türdür. Kanser, antikor, ilaç ve aşı araştırmalarında kullanılırlar. Erkek ve dişi fareleri ayırt etmek için anüs ile genital bölge arasındaki mesafeye dikkat edilir, bu mesafe erkeklerde dişilere oranla 2 kat daha fazladır.
Erkek fareler bir arada barındırıldıklarında saldırgan davranışlar gösterebilirler. Bu nedenle bir kafeste 30’dan fazla fare olmamalıdır.
Kafeslerin altın talaş, kâğıt parçaları veya pamuk konabilir.
Farelere yem genellikle pelet şeklinde ad libitum olarak verilir. Her fare günde ortalama 3-4 g yem tüketir. Fareler, mikrobiyal sindirim ve kaprofaji yoluyla besin maddelerinden faydalanırlar. Farelerin sulukları sık olarak değiştirilmelidir günlük tükettiği su miktarı besinlerdeki su miktarına ve çevresel şartlara göre değişmektedir.
Bir fareyi tutmanın en kolay yolu kuyruğunun kökünden sıkıca tutup kaldırmaktır. Fareyi zapt etmek için, fare sıkıca tutunabileceği düz olmayan bir yüzey üzerine konur. Daha sonrada farenin ense derisi, baş ve işaret parmağı arasına alınır. Fare daha sonra kaldırılır ve avuç içine sıkıştırılarak tutulur.
- Rat (Sıçan);
Sıçan, fareden sonra araştırmalarda en çok kullanılan hayvandır ve en çok temel tıp, ilaç, gıda, davranış ve toksisite çalışmalarında kullanılırlar.
Farelerin aksine, sıçanlarda safra kesesi bulunmaz. Erişkin bir sıçanın vücut ağırlığı, erişkin bir farenin ağırlığının yaklaşık 10-15 katıdır.
Fare ve sıçanların yaşam koşulları benzerlik gösterir. Sıçanlar, genellikle sert plastik veya paslanmaz çelikten yapılmış üstü¨ ızgaralı kafeslerde barındırılır. Sıçanlar, farelere kıyasla daha az saldırgandır. Ratlar, solunum sistemi hastalıklarına son derece duyarlıdırlar. Bu nedenle havalandırma çok önemlidir.
Yiyecek ve su ihtiyaçları tamamen farelerde olduğu gibi karşılanmalıdır.
Sıçan daha kolay tutulabilir. Sıçanlar, ön bacakların arkasından bir elle tutup, aynı elin başparmağını çene altına ve işaret parmağı da boynunun üstünden kavrayacak şekilde yerleştirilmesi ile kaldırabilir. Bu sayede, hayvanın başı sıkıca zapt edilerek tutan kişiye zarar vermesi engellenmiş olur. Diğer bir yol ise, omuzlarından kavramak ve vücudunu aynı zamanda avuç içiyle destekleyecek şekilde kaldırmaktır.
Sıçanlara ilaç uygulamaları periton içine veya gavaj yoluyla direk mide içine verilmektedir. Kan alımında veya damar içine ilaç verilirken kuyrukta bulunan vena kullanılır.
- Hamster;
Araştırmalarda hamsterlar, üreme ve fötüsün fiziksel bozuklukları, tümör ve kan dolaşımı ile ilgili çalışmalarda kullanılır. Kış uykusuna yatmaları nedeniyle, hamsterlar aynı zamanda hipotermi çalışmalarında da kullanılmaktadır.
Hamsterlerin her iki tarafında, kabarık tüylü¨ yağ bezleri içeren koyu renkli noktasal bölgeler bulunmaktadır. Feromonlar salgılayarak dişileri uyaran bu bezler cinsel olgunluğa ulaşıldığının göstergesidir. Hamsterlerin yanaklarından omuzlarına kadar uzanan yanak keseleri vardır ve bu keseleri besin maddelerini bazen de yavrularını taşımak için kullanır.
Hamsterler tek başlarına ve geceleri aktif olarak yaşarlar ve genellikle tek olarak barındırılırlar. Dişiler erkeklere göre daha saldırgandır.
Sıçan ve fare kafesleri hamsterlar için de uygundur. Beslenmelerinde pelet yemler kullanılır.
Bir hamsteri tutmanın en kolay yolu, hamsteri baş ve göğüs kafesi etrafından kavramaktır. Başparmak kafasına yakın bir yerde olacak şekilde, boyun ve sırt bölgesindeki gevşek deri sıkıca kavranarak da hamsterlar kaldırılabilir. Ayrıca, başparmakla baldırın iç yüzünden, işaret ve orta parmakla arka kısmından ve geri kalan parmaklarla da ön bacakları ve kafası sıkıca tutularak da hamsterlar hareketsiz hale getirilebilir.
- Gerbil;
Gerbiller, kolay üremeleri ve hastalıklara karşı dirençli olmaları nedeniyle araştırmalarda tercih edilirler. Gerbiller genetik olarak epilepsi geliştirirler. Bu nedenle, insanların idiopatik epilepsisi hastalığı çalışmalarında hayvan modeli olarak kullanılırlar. Gerbiller kolesterol metabolizması ve damar sertliği çalışmalarında kullanılır. Obezite, filaria ve beyin infarktüsleri gerbillerin kullanıldığı diğer bilimsel çalışma alanlarıdır.
Gerbiller, haftalarca susuzluğa dayanır ve çevre ısısındaki değişikliklere son derece iyi uyum sağlarlar.
Gerbillerin barındırılması için sert zeminli kafesler tercih edilir. Kafesin yüksekliği, gerbilin arka ayakları üzerine kalkmasına izin verecek şekilde en az 15 cm olmalıdır. Gerbiller pelet yemlerle beslenirler ve tek eşli ürerler.
Bir gerbili ele almanın en iyi yolu; bir el ile tutup kaldırmaktır. En az tercih edilen yol ise, kuyruğunun tabanından tutup kaldırmaktır. Gerbillerin kuyruk derisi kolayca sıyrılacağından, kuyruklarının uç kısmından tutarak kaldırılmazlar. Bir gerbili hareketsizleştirmek için de, bir elle kuyruğun kökünden tutulur. Diğer el ile de ensesi veya sırt derisi kavranır. Gerbillerin sırtüstü¨ döndürülmesi önerilmez.
- Kobay;
Laboratuvar hayvanı olarak kullanılan kobay, tüm laboratuvar hayvanlarının sadece % 2-3’nü oluşturur. Kobaylar çoğunlukla serum, aşı ve diğer biyolojik maddelerin üretimde duyarlılık çalışmalarında kullanılır. Kobayların tüberküloz, difteri, leptospiroz ve brusella gibi enfeksiyon hastalıklarına karşı aşırı duyarlılığı nedeniyle, bu hastalıkların tanısında ve bu hastalıklarla ilgili yeni yöntemlerin geliştirilmesinde ve immünolojik araştırmalarda kullanılmaktadırlar. Kobayların orta kulaklarının anatomik yapısı, otoloji çalışmaları için elverişlidir. Ayrıca, folik asit, C vitamini, tiyamin, arjinin ve kalsiyum içeren diyetlerle ilgili çalışmalar için oldukça kullanışlı bir hayvan modelidir.
Kobaylar herbivordur. Cinsiyet tayini için genital açıklığın hemen önünden karın bölgelerine hafif bir basınç uygulanır. Bu hafif basınçla, erkekler penislerini çıkarır.
Kobaylar gruplar halinde barındırılır ve birbirlerine karşı saldırgan değildirler. Sert zeminli kafesler, tel altlıklı kafeslerden daha uygundur. Altlık olarak talaş kullanılabilir.
Kobaylar korkak ve endişeli hayvanlardır. Yavruları tam gelişmiş olarak doğar.
Yetiştirilmelerinde tek ve çok eşli yetiştirme sistemleri kullanılabilir.
Kobaylar, omuzlarının ve göğüs kafeslerinin etrafından canları acımayacak bir şekilde sıkıca kavranarak ve aynı zamanda arkasından ve arka bacaklardan da diğer elle desteklenerek kaldırılır.
- Tavşan;
Laboratuvar hayvanı olarak vücut ağırlığı 2’kg dan az olan Alman soyu ve vücut ağırlığı 2-5 kg arasında olan Beyaz Yeni Zelanda soyu tavşanlar tercih edilmektedir. Araştırmalarda kullanılan tavşan sayısı fare ve sıçanlara kıyasla oldukça düşüktür. Tavşanlar, toksisite testleri (özellikle fötüsün anormal gelişimine sebep olabilecek teratojenlerin testi), antiserum üretimi, biyolojik etkinliği olan maddelerin ölçülendirilmesi (kalibrasyonu), göz ve deri irritasyon testleri ve damar sertliği ile ilgili çalışmalarda kullanılır.
Tavşanlar herbivordur. Tavşanlar plastik kafeslerde veya büyük yer kafeslerinde gruplar halinde barındırılmaktadır.
Tavşanlar çapı 3 mm. olan pelet yemlerle beslenirler.
Tavşanlar, kafeslerinden alınırken; bir el ile tavşanın ense ve sırt derisi sıkıca kavranır, diğer el ile de bel ve arka bacakları desteklenerek kaldırılır.
Bir tavşanı taşımak için; taşıyacak kişi, tavşanı bir koluna yatırır ve tavşanın kafasını, taşıyan kolu ile vücudu arasına alıp tavşanı sıkıca tutar. Tavşanın çırpınması ve bu sırada taşıyıcının tavşanı tutmaya çalışması, arka bacaklarının kırılmasına neden olabilir. Böyle bir durumda, çok acil bir şekilde ötanazi uygulanır.
Genel ve omurga travmalarına neden olabileceğinden, bilinenin aksine tavşanlar kesinlikle kulaklarından tutulup kaldırılmazlar. Uzun süre hareketsiz bırakmak istenirse; tavşanlar, hareketlerini engelleyen özel kutulara konur.
Sırt bölgesinin yaralanması gibi bir durumla karşılaşmamak için burada da çok dikkatli davranılması gerekir.
Tavşanları kimliklendirmek için mikroçipler kulak dövmeleri veya boyalar kullanılabilir.
Tavşanlarda hastalıkların ortaya çıkmasındaki en önemli sebep strestir. Tavşanlar insanlara da geçebilen tüberküloz, tularemi, toksoplazmozis, listeriyozis, tripanozomiyazis, pseudotüberküloz gibi hastalıkları da taşırlar. Bunun dışında sık sık ishal gelişir. İshal ya enfeksiyona bağlı ya da beslenme hataları sonucu ortaya çıkar. Diş problemleri ve uyuz da diğer sık görülen problemlerdendir. Özellikle uyuz, erken dönemde fark edilmez ise hızla yayılır.