Uluslararası Ticaret Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Uluslararası Ticaret Dersi 5. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Gümrük Tarifeleri Ve Tarif Dışı Ticaret Politikası Araçları
Otonom tarife nedir?
Tarifeler konusunda bağımsız hareket etmek, ulusal egemenliğin doğal bir sonucu kabul edilir. Bu şekilde, ülkenin tek taraflı olarak koyduğu tarifelere “otonom tarife” adı verilir.
Sözleşmeli tarife ne demektir?
Uluslararası anlaşmalarla belirlenen tarifelere de “sözleşmeli” (akti) tarife denmektedir.
Gümrük vergilerinin uygulanmasındaki amaç nedir?
Gümrük vergilerinin uygulanmasında en yaygın iki amaç, devlet hazinesine gelir sağlamak ve yerli sanayiyi dış rekabetten korumaktır.
Yasaklayıcı vergi nedir?
Bir malın ithalinden o malın yüksek yurtiçi fiyatı ile ondan düşük dünya fiyatı arasındaki fark tutarında veya daha yüksek ölçüde bir vergi alınması, ithalatı tümden önler ve bu durumda söz konusu mala tam bir koruma sağlanmış olur. Bu derece yüksek olan gümrük vergilerine yasaklayıcı (prohibitive) vergi denir.
Spesifik vergiler nasıl toplanır?
Spesifik vergiler birim ve ağırlık gibi malların fiziki birimleri üzerinden alınırlar. Örneğin otomobil başına 1.000$ veya petrolün variline 20$ vergi konması gibi.
Ad valorem vergiler nasıl toplanır?
Ad valorem vergiler ise malın değerinin belirli bir yüzde oranı şeklindedirler. Otomobil ithalatından, söz gelişi C.I.F. değerin yüzde 80’i oranında vergi alınması gibi.
Ad valorem vergilerin uygulamadaki zorlukları nelerdir?
Bu vergilerin uygulanabilmesi için, her şeyden önce malların değerinin belirlenmesi gerekir. İthal mallarının üretildiği fabrikada, satış yerlerinde, taşıma aracında veya sınırdan girdiği andaki fiyatları birbirinden farklılık gösterir.
Karma gümrük vergileri nasıl elde edilir?
Karma gümrük vergileri, genellikle hammaddesi gümrük vergisine tabi olan mallara uygulanır. Bu durumda verginin spesifik kısmı hammadde üzerine konulan gümrük vergisine eşittir. Ek olarak alınan ad valorem vergi ise, iç ekonomide o sanayi dalına sağlanan koruma oranını yansıtır.
Bir mal üzerinde gümrük vergisi konulması nelere sebep olur?
Bir mal üzerine gümrük vergisi konulması, o malın yurtiçi fiyatının yükselmesine yol açar. İç fiyatların artması ise, malın yerli üretiminin genişlemesine, tüketiminin kısılmasına ve milli gelirin ilgili endüstride çalışan üreticilere doğru yeniden dağıtılmasına neden olur. Ayrıca, vergiler malın ithalatını sıfıra indirecek kadar yüksek olmadığı sürece, devlet hazinesine de bir gelir sağlanır. Kısacası, bir mal üzerine konulan gümrük vergileri, dar anlamda beş farklı etki ortaya çıkartır. Bunlar üretim, tüketim, dış ticaret, gelir dağılımı ve hazineye gelir sağlama etkileridir.
Koruma etkisi nedir?
Gümrük vergilerinin ithal malının iç fiyatını yükseltmesi, ithalata rakip üreticileri dış piyasanın rekabetinden koruyarak yerli üretimin artmasına yol açar. Buna koruma etkisi de denir.
Dış ticaret etkisi nedir?
Yerli üretimdeki artış ve tüketimdeki azalma ise diğer yandan ithalatta daralma sonucunu doğurur. İthalatta söz konusu olan bu azalmaya dış ticaret etkisi adı verilir.
Üretici rantı nedir?
Tam rekabet koşulları altında endüstri dengesi, o endüstride verimliliği en düşük olan firmanın maliyetinin piyasa fiyatına eşitlenmesi ile sağlanır. Verimliliği en düşük olan firmaya “marjinal firma” adı verilebilir. Bu firma, uzun dönemde kendisini ancak o endüstride tutmaya yetecek kadar bir kâr sağlar. Bu da onun “normal kâr”ı olup uzun dönem maliyetinin bir bölümünü oluşturur. Marjinal firma, verimlilik sıralamasında en sonda yer aldığına göre, marjinal-altı firmalar etkinlikleri ölçüsünde normal kârlarından ayrı olarak bir de “normal üstü kâr” elde ederler. Buna teknik deyimiyle üretici rantı adı verilir. Üretici rantı aslında tüketicilerden üreticilere yapılan bir gelir aktarmasıdır.
Optimum tarife nedir?
Optimum tarife, ticaret hacmindeki daralmanın olumsuz etkilerine karşılık, ticaret hadlerindeki iyileşmeden doğan net refah artışlarını maksimum yapan bir gümrük tarifesi oranıdır.
Etken koruma oranı nedir?
Hem nihai mal hem de onun üretiminde kullanılan girdilerin tarife uygulamasına dayanarak hesaplanan gerçek koruma oranlarına etken koruma oranı denir. Yani Etken koruma, nihai mal ve girdiler üzerindeki gümrük tarifeleri sonucunda, malın yurtiçi katma değerinin ne oranda korunduğunu ifade eder. Başka bir deyişle, tarifelerin yurtiçi katma değeri, uluslararası fiyatlarla hesaplanan (serbest ticaret koşulları altındaki) katma değere göre ne oranda yükselttiğini gösterir.
Kota (quota) nedir?
Hükümetlerin ithal edilecek mal hacmi üzerine fiziki miktar veya değer olarak koyduğu sınırlandırmalara kota (quota) adı verilir. Kotalar, belirli sürelere göre düzenlenirler.
İthalat kotaları ne için kullanılır?
İthalat kotaları, yurtiçi sanayi veya tarım kesimini korumak ya da ödemeler bilançosu açıklarını önlemek gibi nedenlerle kullanılırlar.
Kotaların ekonomik etkileri nelerdir?
Kotaların ilk etkisi, ithal mallarının yurtiçinde arzını kısarak fiyatlarını yükseltmektir. Fiyat artışları ise diğer yandan gümrük tarifelerine benzer etkiler doğurur. Bu bakımdan her kotaya denk bir gümrük tarifesi oranı belirlenebilir ve kotalar tarife oranlarının eşdeğeri olarak incelenebilirler.
Kota ve tarifeler arasındaki fark nedir?
Kotalar tarifelere göre çok daha katı uygulamalardır. Kotaya tabi mala karşı yüksek bir yurtiçi talep bulunsa da bu malın ithalatını izin verilen sınırın ötesinde artırma olanağı yoktur (gümrük tarife kotaları hariç). Oysa gümrük tarifeleri durumunda, yüksek fiyatlardan da olsa ilgili yabancı mal talep edildiği sürece bu malın dışarıdan yapılacak ithalatla karşılanma olanağı vardır.
Kotaya tabi bir malın talebi resmi ithalat kanallarından karşılanamazsa hangi sonucu meydana getirir?
Kotaya tabi bir malın talebi resmi ithalat kanallarından karşılanamayınca bu talebin yasal olmayan yollardan karşılanması için kapı açılmış olur. Bu da yabancı mal kaçakçılığı ve karaborsacılığın özendirilmesi demektir.
Kotaların dezavantajları nelerdir?
Kotalarda saydamlık yoktur. İhracatçı, malı yabancı ülkenin giriş kapılarına ulaşıncaya kadar ne gibi engellerle karşılaşacağı konusunda tam bir bilgi sahibi değildir. Dolayısıyla daima bir belirsizlik vardır, bu da ticareti caydırıcı yönde etkiler. Bunlardan başka, kotaların belirlenmesi, uygulanması ve denetimi yoğun bir bürokratik faaliyeti gerektirir ki bu da bir reel kaynak israfı demektir. Diğer bir fark da şu noktadadır: Kotadan pay almak, hele bu mal iç piyasada yoğun biçimde talep edilen türden bir mal ise, önemli bir ayrıcalık doğurur. İthal edilen madde ister üretimde kullanılsın, ister iç piyasada satılsın, önemli bir rant geliri sağlar. Bu da gelir dağılımını bozduğu gibi lisansların elde edilebilmesi için rüşvetçiliği ve yolsuzlukları artırır. Ayrıca kotaların uluslararası ticaret ve mali akımlar açısından zararlı etkilerinin çok daha yüksek olduğu kabul edilmektedir.
Kotaların tarifelerden üstün olduğu hususlar nelerdir?
Kotaların tarifelerden üstün olduğu bazı yönleri de vardır. Örneğin belirli durumlarda tarifeler ithalatı kısıtlamada etkili değildir. Böyle bir durum ithal mallarının yurtiçi talep esnekliğinin düşük olması koşulları altında görülebilir. Gümrük tarifeleri ne kadar yükseltilse de ülkeye mal girişi sürer. O takdirde ithalâtı önlemek (yurtiçi endüstrileri korumak) için kota uygulamasına başvurmak bir zorunluluk durumuna gelebilir. Ayrıca kotaların uygulandığı durumda ithalatın ne miktar kısıtlanacağı konusunda bir belirsizlik yoktur. Oysa tarifelerin ithalatı kısıcı etkisi tam olarak belirli değildir. Bunun bir nedeni ithalatı kısıtlanacak malın yurtiçi talep ve arz esnekliklerinin genellikle bilinmemesi, dolayısıyla ithalâtı belli miktarla sınırlandırmak için gerekli tarife oranının tahmin edilememesidir. Ayrıca konulan bir tarife karşısında dışarıdaki ihracatçı fiyatı düşürerek tarifenin bir bölümünü üstleniyorsa tarifeler yine beklendiği biçimde ithalâtı kısıcı olmayabilir. İthalatı sınırlandırıcı etkileri kesin olduğu için kotalar, acil dış açık sorunu ile karşılaşan ülkelerin başvurdukları önlemler arasında yer alır. Bu gibi durumlarda özellikle yoğun sermaye çıkışını önlemek için sermaye akımları üzerine kota konulmasına izin verilebilir.
İthalat yasakları nedir?
İthalat yasakları, ithalatı kotalarla kısıtlamanın en son şeklidir. Burada yasaklanan malın ülkeye girişi tamamen önlenmektedir.
İthalat yasaklarına neden başvurulmak istenir?
- Ekonomi için önemsiz veya lüks sayılan malların ithaline izin verilmeyerek kıt döviz kaynaklarından tasarruf sağlamak,
- Yerli sanayi dış rekabetten tam olarak korumak,
- Dış açıkların kapatılmasına katkı sağlamak.
İthalat yasaklarının konulmasında ekonomi dışı hangi faktörler etkili olabilir?
Örneğin halk sağlığına, genel ahlaka ve kamu düzenine zararlı maddelerin ülkeye girişinin önlenmesi veya hasım ülkeye ambargo konulup bu ülkeden ne mal alınması, ne de ona mal satılması gibi.
İthalat yasağının doğuracağı etkiler nedir?
İthal yasaklarının doğuracağı ilk etki, ithali yasaklanan malın fiyatını, talep esnekliğine bağlı olarak hızla yükseltmesidir. İthal yasakları durumunda koruyucu, tüketimi kısıcı ve gelir dağılımı etkileri çok daha şiddetli olmaktadır. İthalat sıfıra indiğinden hükümet, yasaklama koyduğu bir maldan gümrük geliri de sağlayamaz. Doğal olarak, yanlış bir endüstrinin yasaklamalarla korunması durumunda ortaya çıkacak kaynak israfı da o ölçüde büyük olur.
İthalat kotaları ve yasaklamalarının etkileri nelerdir?
İthalat kotaları ve yasaklamalar aşırı koruma duvarları oluşturarak ulusal ekonomiyi dış dünyadan soyutlarlar. Böylece iç fiyatların dünya fiyatlarıyla bağlantısı kalmaz, kaynak dağılımında etkinlik bozulur ve ihracat geriler.
Döviz kontrolü nedir?
Genel olarak dövizle ilgili işlemler üzerine hükümetin koymuş olduğu kısıtlamalara, diğer bir deyişle, döviz piyasasına yapılan hükümet müdahalelerine döviz kontrolü adı verilir.
Döviz karaborsası nasıl meydana gelir?
Hangi alanda olursa olsun, resmi bir serbest döviz piyasasının oluşumuna izin verilmeyen durumlarda, bu piyasanın yerini daima gayri resmi serbest piyasa adı verilen karaborsa alacaktır. Döviz alanında da durum böyledir. Resmi kurdan ortada karşılanmamış bir talep bulunduğu sürece bireyler, yasal engelleri aşıp ihtiyaçlarını serbest piyasada sağlama yoluna giderler. Karaborsa bu şekilde türer. İhracatçılar veya döviz geliri elde edenler de kazandıkları dövizleri düşük resmi kurdan bozdurmak yerine bunları kambiyo yetkililerinin denetiminden kaçırarak, yüksek fiyat elde edebildikleri serbest piyasada satarlar. Bu fonlar karaborsa döviz arzını oluşturur. Böylece yasal olmayan yollardan döviz arz ve talebinin karşılaştığı bir döviz karaborsası ortaya çıkar.
Türkiye’de döviz karaborsası nasıl ortadan kalkmıştır?
1981’den sonra esnek kur sistemlerinin uygulanması ve döviz kontrolünün yumuşatılması ile birlikte, serbest döviz piyasasının “karaborsa” niteliği ortadan kalkmıştır.
Gönüllü ihracat kısıtlamaları nedir?
Genellikle ithalatçı durumdaki sanayi ülkesi ile ihracatçı durumda ve çoğunlukla emeğe dayalı az gelişmiş ülke arasındaki anlaşmalar sonucunda, az gelişmiş ülkelerin ihracatı üzerine konulan bir kota niteliğindedirler.
Gönüllü ihracat kısıtlamalarının amacı nedir?
Tüm bu uygulamalarda amaç, az gelişmiş ülkenin ihracatını sınırlandırarak onunla rekabet edemeyen sanayileşmiş ülkedeki yerli üreticileri korumaktır.
İhracat kotaları genellikle hangi ürünlere uygulanır?
İhracat kotaları özellikle, yeni sanayileşmekte olan ülkelerin imalat sanayii ürünleri ile tarım ürünleri ihracatı üzerine konulur. En yoğun uygulandıkları alan “hassas” sektörler olarak bilinen tekstil ve hazır giyimdir. Ancak gelişmiş ülkeler bu kısıtlamaları, ayrıca motorlu araçlar, elektronik eşya ve kaliteli çelik gibi az gelişmiş ülkelerin göreceli karşılaştırmalı üstünlük sahibi bulundukları alanlarda da yaygınlaştırmışlardır.
İhracat kotalarının etkileri nelerdir?
İhracat kotaları mal arzını kısıtlayarak ithalatçı ülkede malların satış fiyatlarının yükselmesine neden olur.
Bu ise ithalatçı ülkedeki tüketicilerin adı geçen mallara yüksek fiyat ödemeleri dolayısıyla bir refah kaybına uğramaları ve aynı zamanda tüketicilerden yurtiçi üreticilere doğru bir gelir transferi yapılması demektir. Diğer yandan, yüksek fiyatlardan ihracat yapmakta olan yabancı ülkelerdeki firmalar da bir rant geliri elde ederler. Bu, bir anlamda daha önce ithalat kotalarıyla ilgili olarak incelediğimiz “kıtlık rantı”na benzer. Ancak ithalat kotalarında kıtlık rantını normal olarak ithalatçılar alırken, şimdi bu rant gelirleri ihracatçılara gitmektedir.
Sanayileşmiş ülkelerde gönüllü ihracat kısıtlamalarına gidilmesinin sebebi nedir?
Sanayileşmiş ülkelerde bu tür kısıtlamalara gidilmesinin nedeni, yurtiçi endüstrilerde işsizlik yaratmamak veya yeni iş olanakları sağlamaktır. Ancak kaynaklar böylece göreceli olarak verimsiz alanlarda toplanmış oldukları için, bunun söz konusu ülkelere reel ekonomik maliyeti çok yüksektir.
Devlet ihracatı özendirmek için ne gibi özendirici tedbirler alabilir?
Örneğin ihracatçıya vergi iadesi, dolaysız prim ödemesi, ihracata dönük üretim yapan sanayicilere düşük faizli kredi ve ucuz girdi sağlanması, ihraç malını satın alacak yabancı ithalatçılara uygun koşullu kredi verilmesi, vs..
İhracat sübvansiyonlarının döviz gelirlerine etkisi nasıl olur?
Ekonomik analiz açısından ihracat sübvansiyonları döviz gelirleri üzerinde birbirine ters yönlü iki etki doğururlar. Bunlar, ticaret hadleri etkisi ile döviz kazandırıcı etkidir. Eğer sübvansiyonlar, ihraç mallarını yabancı para cinsinden ucuzlatıyorsa, dış ticaret hadleri (ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranı) ülke aleyhinde değişir. Ancak, ihraç mallarının dış talep esnekliğinin yeterince yüksek olması durumunda, ticaret hadlerindeki düşüşe karşın, ülkenin toplam döviz gelirleri artar. Çünkü bu durumda, ihracat hacmi fiyatlardaki düşüşten daha yüksek oranda genişleyecektir.
İhracat sübvansiyonlarının iç tüketicilere etkisi nasıl olur?
İhracat sübvansiyonlarının iç tüketicileri olumsuz yönde etkiler. Çünkü yerli tüketiciler sübvansiyonlu mallara, dışarıda yabancıların bunlara ödediklerine göre daha yüksek fiyat öderler. Yüksek fiyatla tükettikleri bu mallar üzerindeki sübvansiyonların maliyetini de ödedikleri yüksek vergilerle yine kendileri yüklenmiş olurlar.
İthalatta fark giderici vergilere neden başvurulur?
İthalatla rekabet eden yerli endüstrileri korumak için başvurulan yollardan birisi de fark giderici vergi uygulamalarıdır. Doğurdukları sonuçlar bakımından ithal kotalarına benzerler. Bunlar daha çok tarım kesimi için kullanılırlar. Burada, hükümetler korumak istedikleri sektördeki üreticiler için yüksek iç fiyatlar belirlerler. Bunlar minimum ithal fiyatını oluşturur. İç piyasada bu yüksek fiyatları geçerli kılmak için de fark giderici vergiler uygulanır.
İhracattan vergi alınmasının sebepleri nelerdir?
İhracattan vergi alınması hazineye gelir sağlamak, ham maddelerin yurt içinde işlenmelerini özendirmek, doğal hammaddenin arzını korumak ve ticaret hadlerini ülke lehine etkilemek gibi nedenlerle ilgili olabilir. Fakat az gelişmiş ülkelerde ihracat vergilerinin yaygın olarak kullanılması daha çok bunların devlet hazinesi için önemli bir gelir kaynağı oluşuyla ilgilidir.
İhracat ambargosu nedir? Neden uygulanır?
İhracat ambargosu bir ülkeye karşı dış ticaret yasağı konulması, yani o ülkeye mal satışının ve o ülkeden mal alımının yasaklanmasıdır. Ambargo siyasal amaçlı bir önlemdir; genellikle ambargo yoluyla, hasım durumdaki yabancı ülkeye siyasal baskı yapılır.
İhracat endüstrisinde uygulanan damping nedir?
İhracat endüstrisindeki bir büyük firmanın malını dış piyasada iç piyasadan daha düşük bir fiyattan satma uygulamasına damping (dumping) adı verilir.
Damping çeşitleri nelerdir?
Damping üçe ayrılabilir: Arada bir yapılan (sporadic) damping, yıkıcı (predatory) damping ve sürekli (persistent) damping.
Yıkıcı damping nedir?
Bazen büyük bir firma, dış piyasadaki rakiplerini ortadan kaldırmak için, fiyatlarını onların dayanamayacağı kadar düşürür, rakipler endüstriden çıktıktan sonra da monopolcü olarak aşırı şekilde yükseltir. Buna yıkıcı damping denir.
Kartelleşme nedir?
Karteller, benzer mal veya hizmetleri üreten firmaların fiyatları belirlemek, üretimi kısmak, piyasaları bölüşmek veya yeni teknolojilerin uygulamaya konmasını sınırlandırmak gibi amaçlarla aralarında yapmış oldukları anlaşmalardır. Böyle bir anlaşmanın, farklı ülkelere ait firmalar arasında yapılması durumunda uluslararası karteller söz konusu olur. Karteller geçici anlaşmalardır; kartele giren firmalar bağımsızlıklarını kaybetmezler. Bu özellikler onları şirket birleşmelerinden (tröstler) ayırır.
Kartelleşmenin amaçları nelerdir?
Kartelleşmenin bir yolu da rakip firmaların patentlerini birbirine devretmeleridir. Bilindiği üzere patent, bir yeniliği ilk kez bulana, yasalarla belirli süreler için sağlanmış olan tekel hakkıdır. Diğer bir yol da karşılıklı patent değiş tokuşudur. Belirli bölgedeki piyasalarda faaliyet gösteren büyük firmalar kendi ürünlerinin patent haklarını rakip firmalara vererek dünya piyasalarını aralarında bölüştürebilirler.
Kartellerin dezavantajları nelerdir?
Karteller, fiyatı yükseltip kârı artırabilmek için üretimi suni olarak kısma yoluna giderler. Bunun için de kartele giren her firma için bir ihracat kotası belirlenir. Kartelin başarısı için her firmanın kendisi için ayrılan bu kota sınırlarının dışına çıkmaması gerekir. Bununla birlikte, firmalar yüksek kartel fiyatından fazla mal satarak kârlarını artırabilecekleri için her firma için gizlice de olsa kota sınırlarının ötesinde ihracat yapma eğilimi söz konusu olabilir.
Kartellerin başarısı neye bağlıdır?
Temel bir malın üretici sayısı ne kadar az ve bu mala yakın ikame mallarının sayısı ne kadar sınırlı ise, uluslararası kartellerin başarı şansı o kadar yüksektir. Çünkü iyi ikame mallarının bulunması durumunda kartel, üretim ve ihracatı kısma girişiminde bulununca alıcılar ikame mallarına yönelirler.
Gümrük vergisi nedir?
Dış ticaret politikasının en eski ve en yaygın araçlarından birisi, kuşkusuz ki gümrük vergileridir. Bu vergiler ithal mallarının ülke sınırlarından girişi sırasında devletçe alınırlar.
Gümrük vergisi ile gümrük tarifesi arasındaki farklar nedir?
“Tarife” deyimi ise çeşitli mallara uygulanacak vergi oranlarını gösteren listeleri ifade eder. Gümrük vergileri normalde yasalara bağlı olduğundan parlamento faaliyetini gerektirir. Ancak Türkiye’de olduğu gibi gümrük vergilerinin
konulması, kaldırılması ve vergi oranlarının değiştirilmesiyle ilgili bazı yetkiler yasalarla hükümete de verilmiş olabilir.
Gümrük vergilerinin uygulanmasındaki temel amaçlar nelerdir?
Gümrük vergilerinin uygulanmasında en yaygın iki amaç, devlet hazinesine gelir sağlamak ve yerli sanayiyi dış rekabetten korumaktır.
Spesifik vergilerle ad valorem vergiler arasındaki farklar nelerdir?
Spesifik vergiler birim ve ağırlık gibi malların fiziki birimleri üzerinden alınırlar. Örneğin otomobil başına 1.000$ veya petrolün variline 20$ vergi konması gibi. Ad valorem vergiler ise malın değerinin belirli bir yüzde oranı şeklindedirler. Otomobil ithalatından, söz gelişi C.I.F. değerin yüzde 80’i oranında vergi alınması gibi.
Gümrük vergisinin dar anlamdaki etkileri nelerdir?
Bir mal üzerine konulan gümrük vergileri, dar anlamda beş farklı etki ortaya çıkartır. Bunlar üretim, tüketim, dış ticaret, gelir dağılımı ve hazineye gelir sağlama etkileridir.
Gümrük tarifelerinin makro ekonomik etkileri nelerdir?
1- Gümrük tarifeleri ithalatı kısıtladığı ölçüde, ülkenin döviz giderlerinden tasarruf sağlar, yani dış ödemeler açığını kapayıcı etki yapar.
2- Gümrük tarifeleri, toplam talebi yabancı mallardan yerli mallara doğru kaydırarak, korunan endüstriden başlamak üzere toplam hasılayı, dolayısıyla milli geliri artırır. Milli gelirdeki artış, aynı zamanda genel istihdam düzeyinin yükselmesi, yani işsizlik oranının azalması sonucunu doğurur.
3- Diğer bir etki ise, gümrük tarifelerinin, ticaret hadlerini tarife koyan ülke lehine değiştirmesidir
Etkin koruma nedir?
Etken koruma, nihai mal ve girdiler üzerindeki gümrük tarifeleri sonucunda, malın yurtiçi katma değerinin ne oranda korunduğunu ifade eder. Başka bir deyişle, tarifelerin yurtiçi katmadeğeri, uluslararası fiyatlarla hesaplanan (serbest ticaret koşulları altındaki) katma değere göre ne oranda
yükselttiğini gösterir.
İthalat kotaları hangi amaçla kullanılır?
İthalat kotaları, yurtiçi sanayi veya tarım kesimini korumak ya da ödemeler bilançosu açıklarını önlemek gibi nedenlerle kullanılırlar.
Gümrük tarifeleri ile ithalat kotalarının etkileri arasındaki farklar nelerdir?
Kotalar tarifelere göre çok daha katı uygulamalardır. Kotaya tabi mala karşı yüksek bir yurtiçi talep bulunsa da bu malın ithalatını izin verilen sınırın ötesinde artırma olanağı yoktur (gümrük tarife kotaları hariç). Oysa gümrük tarifeleri durumunda, yüksek fiyatlardan da olsa ilgili yabancı mal talep edildiği
sürece bu malın dışarıdan yapılacak ithalatla karşılanma olanağı vardır.
İthal yasaklarına neden başvurulur?
a- Ekonomi için önemsiz veya lüks sayılan malların ithaline izin verilmeyerek kıt döviz kaynaklarından tasarruf sağlanır.
b- Yerli sanayi dış rekabetten tam olarak korunur.
c- Dış açıkların kapatılmasına katkı sağlar.
Amaçları açısından kotalar ile döviz kontrolü arasındaki fark nedir?
Kotalar mal akımlarını, döviz kontrolü ise döviz çıkışlarını (dolaylı olarak da döviz girişlerini) sınırlandırır.
Devlet ihracat sübvansiyonlarını hangi yöntemlerle yapar?
Devletin dış ticarete müdahalesinde amaç her zaman ithalatın kısıtlanması olmayıp bazen de ihracatın özendirilmesidir. Bu amaçla alınabilecek önlemler çok çeşitlidir. Bunlar arasında örneğin ihracatçıya vergi iadesi, dolaysız prim ödemesi, ihracata dönük üretim yapan sanayicilere düşük faizli kredi ve ucuz
girdi sağlanması, ihraç malını satın alacak yabancı ithalatçılara uygun koşullu kredi verilmesi, vs. yer alır.
Fark giderici vergi hangi amaçla uygulanır?
Hükümetler korumak istedikleri sektördeki üreticiler için yüksek iç fiyatlar belirlerler. Bunlar minimum ithal fiyatını oluşturur. İç piyasada bu yüksek fiyatları geçerli kılmak için de fark giderici vergiler (variable levy) uygulanır.
Doğaldır ki ülke serbest ticaret koşulları altında düşük dünya fiyatlarından ithalata izin verirse, yurt içi üreticiler için belirlediği yüksek fiyatları uygulama olanağı kalmaz. O nedenle fark giderici vergi uygulamasına başvurulur. Yani, içerde belirlenen destekleme fiyatı ile düşük ithal fiyatı arasındaki fark
tutarında ilgili malın ithalinden bir vergi alır.
İhracat vergilerinin alınma amaçları nelerdir?
İhracattan vergi alınması hazineye gelir sağlamak, ham maddelerin yurt içinde işlenmelerini özendirmek, doğal hammaddenin arzını korumak ve ticaret hadlerini ülke lehine etkilemek gibi nedenlerle ilgili olabilir. Fakat az gelişmiş ülkelerde ihracat vergilerinin yaygın olarak kullanılması daha çok bunların devlet hazinesi için önemli bir gelir kaynağı oluşuyla ilgilidir.
Damping ne demektir?
İhracat endüstrisindeki bir büyük firmanın malını dış piyasada iç piyasadan daha düşük bir fiyattan satma uygulamasına damping (dumping) adı verilir.
Anti damping soruşturması nasıl yapılır?
Her ülkede anti-damping soruşturmalarını yapmakla görevli kuruluşlar vardır. Bir damping iddiası karşısında bu kuruluşlar, dampingli olduğu öne sürülen malların
yerli üreticiler üzerindeki olumsuz etkilerinin yabancı ihracatçının fiyatları yapay olarak düşük düzeylere indirmesinden mi, yoksa yerli üreticilerin verimsizliğinden mi kaynaklandığı gibi konularda araştırma ve incelemelerde bulunurlar. Bu yönlerden yapılacak titiz ve objektif bir soruşturma sonucu, eğer ihracatçının damping yaparak pazar bozulmasına neden olduğu, yerli endüstriye maddi zarar verdiği ya da böyle bir tehlike oluşturduğu kesinleşirse, ilgili ülkeye bir anti-damping veya telafi edici vergi koyma hakkı doğar.
Kartel uygulamasının amaçları nelerdir?
Karteller, benzer mal veya hizmetleri üreten firmaların fiyatları belirlemek, üretimi kısmak, piyasaları bölüşmek veya yeni teknolojilerin uygulamaya konmasını sınırlandırmak gibi amaçlarla aralarında yapmış oldukları anlaşmalardır. Böyle bir anlaşmanın, farklı ülkelere ait firmalar arasında yapılması durumunda uluslararası karteller söz konusu olur.
Devletlerin dampinge karşı aldıkları önlemler nelerdir?
Hükümetler dampinge karşı büyük duyarlılık göstermekte ve yüksek anti-damping vergileri veya telafi edici vergilerle bu uygulamaları önlemeye çalışmaktadırlar
Döviz kontrolü ne demektir?
Tarife dışı araçlardan bir diğeri de döviz kontrolü veya kambiyo denetimidir (exchange control). Bu sistem genellikle ithalat kotaları ve çoklu kur sistemleri ile birlikte uygulanır. Kotalar mal akımlarını, döviz kontrolü ise döviz çıkışlarını (dolaylı olarak da döviz girişlerini) sınırlandırır.
Otonom tarife nedir?
Tarifeler konusunda bağımsız hareket etmek, ulusal egemenliğin doğal bir sonucu kabul edilir. Bu şekilde, ülkenin tek taraflı olarak koyduğu tarifelere “otonom tarife” adı verilir.
Sözleşmeli tarife ne demektir?
Uluslararası anlaşmalarla belirlenen tarifelere de “sözleşmeli” (akti) tarife denmektedir.
Gümrük vergilerinin uygulanmasındaki amaç nedir?
Gümrük vergilerinin uygulanmasında en yaygın iki amaç, devlet hazinesine gelir sağlamak ve yerli sanayiyi dış rekabetten korumaktır.
Yasaklayıcı vergi nedir?
Bir malın ithalinden o malın yüksek yurtiçi fiyatı ile ondan düşük dünya fiyatı arasındaki fark tutarında veya daha yüksek ölçüde bir vergi alınması, ithalatı tümden önler ve bu durumda söz konusu mala tam bir koruma sağlanmış olur. Bu derece yüksek olan gümrük vergilerine yasaklayıcı (prohibitive) vergi denir.
Spesifik vergiler nasıl toplanır?
Spesifik vergiler birim ve ağırlık gibi malların fiziki birimleri üzerinden alınırlar. Örneğin otomobil başına 1.000$ veya petrolün variline 20$ vergi konması gibi.
Ad valorem vergiler nasıl toplanır?
Ad valorem vergiler ise malın değerinin belirli bir yüzde oranı şeklindedirler. Otomobil ithalatından, söz gelişi C.I.F. değerin yüzde 80’i oranında vergi alınması gibi.
Ad valorem vergilerin uygulamadaki zorlukları nelerdir?
Bu vergilerin uygulanabilmesi için, her şeyden önce malların değerinin belirlenmesi gerekir. İthal mallarının üretildiği fabrikada, satış yerlerinde, taşıma aracında veya sınırdan girdiği andaki fiyatları birbirinden farklılık gösterir.
Karma gümrük vergileri nasıl elde edilir?
Karma gümrük vergileri, genellikle hammaddesi gümrük vergisine tabi olan mallara uygulanır. Bu durumda verginin spesifik kısmı hammadde üzerine konulan gümrük vergisine eşittir. Ek olarak alınan ad valorem vergi ise, iç ekonomide o sanayi dalına sağlanan koruma oranını yansıtır.
Bir mal üzerinde gümrük vergisi konulması nelere sebep olur?
Bir mal üzerine gümrük vergisi konulması, o malın yurtiçi fiyatının yükselmesine yol açar. İç fiyatların artması ise, malın yerli üretiminin genişlemesine, tüketiminin kısılmasına ve milli gelirin ilgili endüstride çalışan üreticilere doğru yeniden dağıtılmasına neden olur. Ayrıca, vergiler malın ithalatını sıfıra indirecek kadar yüksek olmadığı sürece, devlet hazinesine de bir gelir sağlanır. Kısacası, bir mal üzerine konulan gümrük vergileri, dar anlamda beş farklı etki ortaya çıkartır. Bunlar üretim, tüketim, dış ticaret, gelir dağılımı ve hazineye gelir sağlama etkileridir.
Koruma etkisi nedir?
Gümrük vergilerinin ithal malının iç fiyatını yükseltmesi, ithalata rakip üreticileri dış piyasanın rekabetinden koruyarak yerli üretimin artmasına yol açar. Buna koruma etkisi de denir.
Dış ticaret etkisi nedir?
Yerli üretimdeki artış ve tüketimdeki azalma ise diğer yandan ithalatta daralma sonucunu doğurur. İthalatta söz konusu olan bu azalmaya dış ticaret etkisi adı verilir.
Üretici rantı nedir?
Tam rekabet koşulları altında endüstri dengesi, o endüstride verimliliği en düşük olan firmanın maliyetinin piyasa fiyatına eşitlenmesi ile sağlanır. Verimliliği en düşük olan firmaya “marjinal firma” adı verilebilir. Bu firma, uzun dönemde kendisini ancak o endüstride tutmaya yetecek kadar bir kâr sağlar. Bu da onun “normal kâr”ı olup uzun dönem maliyetinin bir bölümünü oluşturur. Marjinal firma, verimlilik sıralamasında en sonda yer aldığına göre, marjinal-altı firmalar etkinlikleri ölçüsünde normal kârlarından ayrı olarak bir de “normal üstü kâr” elde ederler. Buna teknik deyimiyle üretici rantı adı verilir. Üretici rantı aslında tüketicilerden üreticilere yapılan bir gelir aktarmasıdır.
Optimum tarife nedir?
Optimum tarife, ticaret hacmindeki daralmanın olumsuz etkilerine karşılık, ticaret hadlerindeki iyileşmeden doğan net refah artışlarını maksimum yapan bir gümrük tarifesi oranıdır.
Etken koruma oranı nedir?
Hem nihai mal hem de onun üretiminde kullanılan girdilerin tarife uygulamasına dayanarak hesaplanan gerçek koruma oranlarına etken koruma oranı denir. Yani Etken koruma, nihai mal ve girdiler üzerindeki gümrük tarifeleri sonucunda, malın yurtiçi katma değerinin ne oranda korunduğunu ifade eder. Başka bir deyişle, tarifelerin yurtiçi katma değeri, uluslararası fiyatlarla hesaplanan (serbest ticaret koşulları altındaki) katma değere göre ne oranda yükselttiğini gösterir.
Kota (quota) nedir?
Hükümetlerin ithal edilecek mal hacmi üzerine fiziki miktar veya değer olarak koyduğu sınırlandırmalara kota (quota) adı verilir. Kotalar, belirli sürelere göre düzenlenirler.
İthalat kotaları ne için kullanılır?
İthalat kotaları, yurtiçi sanayi veya tarım kesimini korumak ya da ödemeler bilançosu açıklarını önlemek gibi nedenlerle kullanılırlar.
Kotaların ekonomik etkileri nelerdir?
Kotaların ilk etkisi, ithal mallarının yurtiçinde arzını kısarak fiyatlarını yükseltmektir. Fiyat artışları ise diğer yandan gümrük tarifelerine benzer etkiler doğurur. Bu bakımdan her kotaya denk bir gümrük tarifesi oranı belirlenebilir ve kotalar tarife oranlarının eşdeğeri olarak incelenebilirler.
Kota ve tarifeler arasındaki fark nedir?
Kotalar tarifelere göre çok daha katı uygulamalardır. Kotaya tabi mala karşı yüksek bir yurtiçi talep bulunsa da bu malın ithalatını izin verilen sınırın ötesinde artırma olanağı yoktur (gümrük tarife kotaları hariç). Oysa gümrük tarifeleri durumunda, yüksek fiyatlardan da olsa ilgili yabancı mal talep edildiği sürece bu malın dışarıdan yapılacak ithalatla karşılanma olanağı vardır.
Kotaya tabi bir malın talebi resmi ithalat kanallarından karşılanamazsa hangi sonucu meydana getirir?
Kotaya tabi bir malın talebi resmi ithalat kanallarından karşılanamayınca bu talebin yasal olmayan yollardan karşılanması için kapı açılmış olur. Bu da yabancı mal kaçakçılığı ve karaborsacılığın özendirilmesi demektir.
Kotaların dezavantajları nelerdir?
Kotalarda saydamlık yoktur. İhracatçı, malı yabancı ülkenin giriş kapılarına ulaşıncaya kadar ne gibi engellerle karşılaşacağı konusunda tam bir bilgi sahibi değildir. Dolayısıyla daima bir belirsizlik vardır, bu da ticareti caydırıcı yönde etkiler. Bunlardan başka, kotaların belirlenmesi, uygulanması ve denetimi yoğun bir bürokratik faaliyeti gerektirir ki bu da bir reel kaynak israfı demektir. Diğer bir fark da şu noktadadır: Kotadan pay almak, hele bu mal iç piyasada yoğun biçimde talep edilen türden bir mal ise, önemli bir ayrıcalık doğurur. İthal edilen madde ister üretimde kullanılsın, ister iç piyasada satılsın, önemli bir rant geliri sağlar. Bu da gelir dağılımını bozduğu gibi lisansların elde edilebilmesi için rüşvetçiliği ve yolsuzlukları artırır. Ayrıca kotaların uluslararası ticaret ve mali akımlar açısından zararlı etkilerinin çok daha yüksek olduğu kabul edilmektedir.
Kotaların tarifelerden üstün olduğu hususlar nelerdir?
Kotaların tarifelerden üstün olduğu bazı yönleri de vardır. Örneğin belirli durumlarda tarifeler ithalatı kısıtlamada etkili değildir. Böyle bir durum ithal mallarının yurtiçi talep esnekliğinin düşük olması koşulları altında görülebilir. Gümrük tarifeleri ne kadar yükseltilse de ülkeye mal girişi sürer. O takdirde ithalâtı önlemek (yurtiçi endüstrileri korumak) için kota uygulamasına başvurmak bir zorunluluk durumuna gelebilir. Ayrıca kotaların uygulandığı durumda ithalatın ne miktar kısıtlanacağı konusunda bir belirsizlik yoktur. Oysa tarifelerin ithalatı kısıcı etkisi tam olarak belirli değildir. Bunun bir nedeni ithalatı kısıtlanacak malın yurtiçi talep ve arz esnekliklerinin genellikle bilinmemesi, dolayısıyla ithalâtı belli miktarla sınırlandırmak için gerekli tarife oranının tahmin edilememesidir. Ayrıca konulan bir tarife karşısında dışarıdaki ihracatçı fiyatı düşürerek tarifenin bir bölümünü üstleniyorsa tarifeler yine beklendiği biçimde ithalâtı kısıcı olmayabilir. İthalatı sınırlandırıcı etkileri kesin olduğu için kotalar, acil dış açık sorunu ile karşılaşan ülkelerin başvurdukları önlemler arasında yer alır. Bu gibi durumlarda özellikle yoğun sermaye çıkışını önlemek için sermaye akımları üzerine kota konulmasına izin verilebilir.
İthalat yasakları nedir?
İthalat yasakları, ithalatı kotalarla kısıtlamanın en son şeklidir. Burada yasaklanan malın ülkeye girişi tamamen önlenmektedir.
İthalat yasaklarına neden başvurulmak istenir?
- Ekonomi için önemsiz veya lüks sayılan malların ithaline izin verilmeyerek kıt döviz kaynaklarından tasarruf sağlamak,
- Yerli sanayi dış rekabetten tam olarak korumak,
- Dış açıkların kapatılmasına katkı sağlamak.
İthalat yasaklarının konulmasında ekonomi dışı hangi faktörler etkili olabilir?
Örneğin halk sağlığına, genel ahlaka ve kamu düzenine zararlı maddelerin ülkeye girişinin önlenmesi veya hasım ülkeye ambargo konulup bu ülkeden ne mal alınması, ne de ona mal satılması gibi.
İthalat yasağının doğuracağı etkiler nedir?
İthal yasaklarının doğuracağı ilk etki, ithali yasaklanan malın fiyatını, talep esnekliğine bağlı olarak hızla yükseltmesidir. İthal yasakları durumunda koruyucu, tüketimi kısıcı ve gelir dağılımı etkileri çok daha şiddetli olmaktadır. İthalat sıfıra indiğinden hükümet, yasaklama koyduğu bir maldan gümrük geliri de sağlayamaz. Doğal olarak, yanlış bir endüstrinin yasaklamalarla korunması durumunda ortaya çıkacak kaynak israfı da o ölçüde büyük olur.
İthalat kotaları ve yasaklamalarının etkileri nelerdir?
İthalat kotaları ve yasaklamalar aşırı koruma duvarları oluşturarak ulusal ekonomiyi dış dünyadan soyutlarlar. Böylece iç fiyatların dünya fiyatlarıyla bağlantısı kalmaz, kaynak dağılımında etkinlik bozulur ve ihracat geriler.
Döviz kontrolü nedir?
Genel olarak dövizle ilgili işlemler üzerine hükümetin koymuş olduğu kısıtlamalara, diğer bir deyişle, döviz piyasasına yapılan hükümet müdahalelerine döviz kontrolü adı verilir.
Döviz karaborsası nasıl meydana gelir?
Hangi alanda olursa olsun, resmi bir serbest döviz piyasasının oluşumuna izin verilmeyen durumlarda, bu piyasanın yerini daima gayri resmi serbest piyasa adı verilen karaborsa alacaktır. Döviz alanında da durum böyledir. Resmi kurdan ortada karşılanmamış bir talep bulunduğu sürece bireyler, yasal engelleri aşıp ihtiyaçlarını serbest piyasada sağlama yoluna giderler. Karaborsa bu şekilde türer. İhracatçılar veya döviz geliri elde edenler de kazandıkları dövizleri düşük resmi kurdan bozdurmak yerine bunları kambiyo yetkililerinin denetiminden kaçırarak, yüksek fiyat elde edebildikleri serbest piyasada satarlar. Bu fonlar karaborsa döviz arzını oluşturur. Böylece yasal olmayan yollardan döviz arz ve talebinin karşılaştığı bir döviz karaborsası ortaya çıkar.
Türkiye’de döviz karaborsası nasıl ortadan kalkmıştır?
1981’den sonra esnek kur sistemlerinin uygulanması ve döviz kontrolünün yumuşatılması ile birlikte, serbest döviz piyasasının “karaborsa” niteliği ortadan kalkmıştır.
Gönüllü ihracat kısıtlamaları nedir?
Genellikle ithalatçı durumdaki sanayi ülkesi ile ihracatçı durumda ve çoğunlukla emeğe dayalı az gelişmiş ülke arasındaki anlaşmalar sonucunda, az gelişmiş ülkelerin ihracatı üzerine konulan bir kota niteliğindedirler.
Gönüllü ihracat kısıtlamalarının amacı nedir?
Tüm bu uygulamalarda amaç, az gelişmiş ülkenin ihracatını sınırlandırarak onunla rekabet edemeyen sanayileşmiş ülkedeki yerli üreticileri korumaktır.
İhracat kotaları genellikle hangi ürünlere uygulanır?
İhracat kotaları özellikle, yeni sanayileşmekte olan ülkelerin imalat sanayii ürünleri ile tarım ürünleri ihracatı üzerine konulur. En yoğun uygulandıkları alan “hassas” sektörler olarak bilinen tekstil ve hazır giyimdir. Ancak gelişmiş ülkeler bu kısıtlamaları, ayrıca motorlu araçlar, elektronik eşya ve kaliteli çelik gibi az gelişmiş ülkelerin göreceli karşılaştırmalı üstünlük sahibi bulundukları alanlarda da yaygınlaştırmışlardır.
İhracat kotalarının etkileri nelerdir?
İhracat kotaları mal arzını kısıtlayarak ithalatçı ülkede malların satış fiyatlarının yükselmesine neden olur.
Bu ise ithalatçı ülkedeki tüketicilerin adı geçen mallara yüksek fiyat ödemeleri dolayısıyla bir refah kaybına uğramaları ve aynı zamanda tüketicilerden yurtiçi üreticilere doğru bir gelir transferi yapılması demektir. Diğer yandan, yüksek fiyatlardan ihracat yapmakta olan yabancı ülkelerdeki firmalar da bir rant geliri elde ederler. Bu, bir anlamda daha önce ithalat kotalarıyla ilgili olarak incelediğimiz “kıtlık rantı”na benzer. Ancak ithalat kotalarında kıtlık rantını normal olarak ithalatçılar alırken, şimdi bu rant gelirleri ihracatçılara gitmektedir.
Sanayileşmiş ülkelerde gönüllü ihracat kısıtlamalarına gidilmesinin sebebi nedir?
Sanayileşmiş ülkelerde bu tür kısıtlamalara gidilmesinin nedeni, yurtiçi endüstrilerde işsizlik yaratmamak veya yeni iş olanakları sağlamaktır. Ancak kaynaklar böylece göreceli olarak verimsiz alanlarda toplanmış oldukları için, bunun söz konusu ülkelere reel ekonomik maliyeti çok yüksektir.
Devlet ihracatı özendirmek için ne gibi özendirici tedbirler alabilir?
Örneğin ihracatçıya vergi iadesi, dolaysız prim ödemesi, ihracata dönük üretim yapan sanayicilere düşük faizli kredi ve ucuz girdi sağlanması, ihraç malını satın alacak yabancı ithalatçılara uygun koşullu kredi verilmesi, vs..
İhracat sübvansiyonlarının döviz gelirlerine etkisi nasıl olur?
Ekonomik analiz açısından ihracat sübvansiyonları döviz gelirleri üzerinde birbirine ters yönlü iki etki doğururlar. Bunlar, ticaret hadleri etkisi ile döviz kazandırıcı etkidir. Eğer sübvansiyonlar, ihraç mallarını yabancı para cinsinden ucuzlatıyorsa, dış ticaret hadleri (ihracat fiyatlarının ithalat fiyatlarına oranı) ülke aleyhinde değişir. Ancak, ihraç mallarının dış talep esnekliğinin yeterince yüksek olması durumunda, ticaret hadlerindeki düşüşe karşın, ülkenin toplam döviz gelirleri artar. Çünkü bu durumda, ihracat hacmi fiyatlardaki düşüşten daha yüksek oranda genişleyecektir.
İhracat sübvansiyonlarının iç tüketicilere etkisi nasıl olur?
İhracat sübvansiyonlarının iç tüketicileri olumsuz yönde etkiler. Çünkü yerli tüketiciler sübvansiyonlu mallara, dışarıda yabancıların bunlara ödediklerine göre daha yüksek fiyat öderler. Yüksek fiyatla tükettikleri bu mallar üzerindeki sübvansiyonların maliyetini de ödedikleri yüksek vergilerle yine kendileri yüklenmiş olurlar.
İthalatta fark giderici vergilere neden başvurulur?
İthalatla rekabet eden yerli endüstrileri korumak için başvurulan yollardan birisi de fark giderici vergi uygulamalarıdır. Doğurdukları sonuçlar bakımından ithal kotalarına benzerler. Bunlar daha çok tarım kesimi için kullanılırlar. Burada, hükümetler korumak istedikleri sektördeki üreticiler için yüksek iç fiyatlar belirlerler. Bunlar minimum ithal fiyatını oluşturur. İç piyasada bu yüksek fiyatları geçerli kılmak için de fark giderici vergiler uygulanır.
İhracattan vergi alınmasının sebepleri nelerdir?
İhracattan vergi alınması hazineye gelir sağlamak, ham maddelerin yurt içinde işlenmelerini özendirmek, doğal hammaddenin arzını korumak ve ticaret hadlerini ülke lehine etkilemek gibi nedenlerle ilgili olabilir. Fakat az gelişmiş ülkelerde ihracat vergilerinin yaygın olarak kullanılması daha çok bunların devlet hazinesi için önemli bir gelir kaynağı oluşuyla ilgilidir.
İhracat ambargosu nedir? Neden uygulanır?
İhracat ambargosu bir ülkeye karşı dış ticaret yasağı konulması, yani o ülkeye mal satışının ve o ülkeden mal alımının yasaklanmasıdır. Ambargo siyasal amaçlı bir önlemdir; genellikle ambargo yoluyla, hasım durumdaki yabancı ülkeye siyasal baskı yapılır.
İhracat endüstrisinde uygulanan damping nedir?
İhracat endüstrisindeki bir büyük firmanın malını dış piyasada iç piyasadan daha düşük bir fiyattan satma uygulamasına damping (dumping) adı verilir.
Damping çeşitleri nelerdir?
Damping üçe ayrılabilir: Arada bir yapılan (sporadic) damping, yıkıcı (predatory) damping ve sürekli (persistent) damping.
Yıkıcı damping nedir?
Bazen büyük bir firma, dış piyasadaki rakiplerini ortadan kaldırmak için, fiyatlarını onların dayanamayacağı kadar düşürür, rakipler endüstriden çıktıktan sonra da monopolcü olarak aşırı şekilde yükseltir. Buna yıkıcı damping denir.
Kartelleşme nedir?
Karteller, benzer mal veya hizmetleri üreten firmaların fiyatları belirlemek, üretimi kısmak, piyasaları bölüşmek veya yeni teknolojilerin uygulamaya konmasını sınırlandırmak gibi amaçlarla aralarında yapmış oldukları anlaşmalardır. Böyle bir anlaşmanın, farklı ülkelere ait firmalar arasında yapılması durumunda uluslararası karteller söz konusu olur. Karteller geçici anlaşmalardır; kartele giren firmalar bağımsızlıklarını kaybetmezler. Bu özellikler onları şirket birleşmelerinden (tröstler) ayırır.
Kartelleşmenin amaçları nelerdir?
Kartelleşmenin bir yolu da rakip firmaların patentlerini birbirine devretmeleridir. Bilindiği üzere patent, bir yeniliği ilk kez bulana, yasalarla belirli süreler için sağlanmış olan tekel hakkıdır. Diğer bir yol da karşılıklı patent değiş tokuşudur. Belirli bölgedeki piyasalarda faaliyet gösteren büyük firmalar kendi ürünlerinin patent haklarını rakip firmalara vererek dünya piyasalarını aralarında bölüştürebilirler.
Kartellerin dezavantajları nelerdir?
Karteller, fiyatı yükseltip kârı artırabilmek için üretimi suni olarak kısma yoluna giderler. Bunun için de kartele giren her firma için bir ihracat kotası belirlenir. Kartelin başarısı için her firmanın kendisi için ayrılan bu kota sınırlarının dışına çıkmaması gerekir. Bununla birlikte, firmalar yüksek kartel fiyatından fazla mal satarak kârlarını artırabilecekleri için her firma için gizlice de olsa kota sınırlarının ötesinde ihracat yapma eğilimi söz konusu olabilir.
Kartellerin başarısı neye bağlıdır?
Temel bir malın üretici sayısı ne kadar az ve bu mala yakın ikame mallarının sayısı ne kadar sınırlı ise, uluslararası kartellerin başarı şansı o kadar yüksektir. Çünkü iyi ikame mallarının bulunması durumunda kartel, üretim ve ihracatı kısma girişiminde bulununca alıcılar ikame mallarına yönelirler.
Gümrük vergisi nedir?
Dış ticaret politikasının en eski ve en yaygın araçlarından birisi, kuşkusuz ki gümrük vergileridir. Bu vergiler ithal mallarının ülke sınırlarından girişi sırasında devletçe alınırlar.
Gümrük vergisi ile gümrük tarifesi arasındaki farklar nedir?
“Tarife” deyimi ise çeşitli mallara uygulanacak vergi oranlarını gösteren listeleri ifade eder. Gümrük vergileri normalde yasalara bağlı olduğundan parlamento faaliyetini gerektirir. Ancak Türkiye’de olduğu gibi gümrük vergilerinin
konulması, kaldırılması ve vergi oranlarının değiştirilmesiyle ilgili bazı yetkiler yasalarla hükümete de verilmiş olabilir.
Gümrük vergilerinin uygulanmasındaki temel amaçlar nelerdir?
Gümrük vergilerinin uygulanmasında en yaygın iki amaç, devlet hazinesine gelir sağlamak ve yerli sanayiyi dış rekabetten korumaktır.
Spesifik vergilerle ad valorem vergiler arasındaki farklar nelerdir?
Spesifik vergiler birim ve ağırlık gibi malların fiziki birimleri üzerinden alınırlar. Örneğin otomobil başına 1.000$ veya petrolün variline 20$ vergi konması gibi. Ad valorem vergiler ise malın değerinin belirli bir yüzde oranı şeklindedirler. Otomobil ithalatından, söz gelişi C.I.F. değerin yüzde 80’i oranında vergi alınması gibi.
Gümrük vergisinin dar anlamdaki etkileri nelerdir?
Bir mal üzerine konulan gümrük vergileri, dar anlamda beş farklı etki ortaya çıkartır. Bunlar üretim, tüketim, dış ticaret, gelir dağılımı ve hazineye gelir sağlama etkileridir.
Gümrük tarifelerinin makro ekonomik etkileri nelerdir?
1- Gümrük tarifeleri ithalatı kısıtladığı ölçüde, ülkenin döviz giderlerinden tasarruf sağlar, yani dış ödemeler açığını kapayıcı etki yapar.
2- Gümrük tarifeleri, toplam talebi yabancı mallardan yerli mallara doğru kaydırarak, korunan endüstriden başlamak üzere toplam hasılayı, dolayısıyla milli geliri artırır. Milli gelirdeki artış, aynı zamanda genel istihdam düzeyinin yükselmesi, yani işsizlik oranının azalması sonucunu doğurur.
3- Diğer bir etki ise, gümrük tarifelerinin, ticaret hadlerini tarife koyan ülke lehine değiştirmesidir
Etkin koruma nedir?
Etken koruma, nihai mal ve girdiler üzerindeki gümrük tarifeleri sonucunda, malın yurtiçi katma değerinin ne oranda korunduğunu ifade eder. Başka bir deyişle, tarifelerin yurtiçi katmadeğeri, uluslararası fiyatlarla hesaplanan (serbest ticaret koşulları altındaki) katma değere göre ne oranda
yükselttiğini gösterir.
İthalat kotaları hangi amaçla kullanılır?
İthalat kotaları, yurtiçi sanayi veya tarım kesimini korumak ya da ödemeler bilançosu açıklarını önlemek gibi nedenlerle kullanılırlar.
Gümrük tarifeleri ile ithalat kotalarının etkileri arasındaki farklar nelerdir?
Kotalar tarifelere göre çok daha katı uygulamalardır. Kotaya tabi mala karşı yüksek bir yurtiçi talep bulunsa da bu malın ithalatını izin verilen sınırın ötesinde artırma olanağı yoktur (gümrük tarife kotaları hariç). Oysa gümrük tarifeleri durumunda, yüksek fiyatlardan da olsa ilgili yabancı mal talep edildiği
sürece bu malın dışarıdan yapılacak ithalatla karşılanma olanağı vardır.
İthal yasaklarına neden başvurulur?
a- Ekonomi için önemsiz veya lüks sayılan malların ithaline izin verilmeyerek kıt döviz kaynaklarından tasarruf sağlanır.
b- Yerli sanayi dış rekabetten tam olarak korunur.
c- Dış açıkların kapatılmasına katkı sağlar.
Amaçları açısından kotalar ile döviz kontrolü arasındaki fark nedir?
Kotalar mal akımlarını, döviz kontrolü ise döviz çıkışlarını (dolaylı olarak da döviz girişlerini) sınırlandırır.
Devlet ihracat sübvansiyonlarını hangi yöntemlerle yapar?
Devletin dış ticarete müdahalesinde amaç her zaman ithalatın kısıtlanması olmayıp bazen de ihracatın özendirilmesidir. Bu amaçla alınabilecek önlemler çok çeşitlidir. Bunlar arasında örneğin ihracatçıya vergi iadesi, dolaysız prim ödemesi, ihracata dönük üretim yapan sanayicilere düşük faizli kredi ve ucuz
girdi sağlanması, ihraç malını satın alacak yabancı ithalatçılara uygun koşullu kredi verilmesi, vs. yer alır.
Fark giderici vergi hangi amaçla uygulanır?
Hükümetler korumak istedikleri sektördeki üreticiler için yüksek iç fiyatlar belirlerler. Bunlar minimum ithal fiyatını oluşturur. İç piyasada bu yüksek fiyatları geçerli kılmak için de fark giderici vergiler (variable levy) uygulanır.
Doğaldır ki ülke serbest ticaret koşulları altında düşük dünya fiyatlarından ithalata izin verirse, yurt içi üreticiler için belirlediği yüksek fiyatları uygulama olanağı kalmaz. O nedenle fark giderici vergi uygulamasına başvurulur. Yani, içerde belirlenen destekleme fiyatı ile düşük ithal fiyatı arasındaki fark
tutarında ilgili malın ithalinden bir vergi alır.
İhracat vergilerinin alınma amaçları nelerdir?
İhracattan vergi alınması hazineye gelir sağlamak, ham maddelerin yurt içinde işlenmelerini özendirmek, doğal hammaddenin arzını korumak ve ticaret hadlerini ülke lehine etkilemek gibi nedenlerle ilgili olabilir. Fakat az gelişmiş ülkelerde ihracat vergilerinin yaygın olarak kullanılması daha çok bunların devlet hazinesi için önemli bir gelir kaynağı oluşuyla ilgilidir.
Damping ne demektir?
İhracat endüstrisindeki bir büyük firmanın malını dış piyasada iç piyasadan daha düşük bir fiyattan satma uygulamasına damping (dumping) adı verilir.
Anti damping soruşturması nasıl yapılır?
Her ülkede anti-damping soruşturmalarını yapmakla görevli kuruluşlar vardır. Bir damping iddiası karşısında bu kuruluşlar, dampingli olduğu öne sürülen malların
yerli üreticiler üzerindeki olumsuz etkilerinin yabancı ihracatçının fiyatları yapay olarak düşük düzeylere indirmesinden mi, yoksa yerli üreticilerin verimsizliğinden mi kaynaklandığı gibi konularda araştırma ve incelemelerde bulunurlar. Bu yönlerden yapılacak titiz ve objektif bir soruşturma sonucu, eğer ihracatçının damping yaparak pazar bozulmasına neden olduğu, yerli endüstriye maddi zarar verdiği ya da böyle bir tehlike oluşturduğu kesinleşirse, ilgili ülkeye bir anti-damping veya telafi edici vergi koyma hakkı doğar.
Kartel uygulamasının amaçları nelerdir?
Karteller, benzer mal veya hizmetleri üreten firmaların fiyatları belirlemek, üretimi kısmak, piyasaları bölüşmek veya yeni teknolojilerin uygulamaya konmasını sınırlandırmak gibi amaçlarla aralarında yapmış oldukları anlaşmalardır. Böyle bir anlaşmanın, farklı ülkelere ait firmalar arasında yapılması durumunda uluslararası karteller söz konusu olur.
Devletlerin dampinge karşı aldıkları önlemler nelerdir?
Hükümetler dampinge karşı büyük duyarlılık göstermekte ve yüksek anti-damping vergileri veya telafi edici vergilerle bu uygulamaları önlemeye çalışmaktadırlar
Döviz kontrolü ne demektir?
Tarife dışı araçlardan bir diğeri de döviz kontrolü veya kambiyo denetimidir (exchange control). Bu sistem genellikle ithalat kotaları ve çoklu kur sistemleri ile birlikte uygulanır. Kotalar mal akımlarını, döviz kontrolü ise döviz çıkışlarını (dolaylı olarak da döviz girişlerini) sınırlandırır.