XVI-XIX. Yüzyıllar Türk Dili Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden XVI-XIX. Yüzyıllar Türk Dili Dersi 6. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Leksikoloji Ve Anlambilim
Leksikoloji nedir?
Leksikoloji (sözcükbilim) terimi Yunanca leksis (kelime, söz, kelime grubu) kelimesiyle logos (bilim, bilimsel inceleme) kelimesinden oluşmuş “sözcük bilgisi” anlamında bir dilbilim alanıdır.
Leksikoloji hangi kavramları açıklar?
Bir bilimsel çalışma alanı olarak leksikoloji, kelime, kelime grupları, kelime kök ve eklerini kapsayan morfem birimlerinin anlam özelliklerini, anlam genişlemelerini
ve değişmelerini dilin kültürel yapısını da değerlendirerek açıklar.
Anlam bilim nedir?
Anlambilim (semantik) kelime ve kelime birliklerinin dilin anlam özelliklerini sosyal ve psikolojik bağlamını da dikkate alarak inceleyen dilbilim alanıdır.
Leksikoloji ve anlam bilim arasında nasıl bir ilişki vardır?
Hem leksikoloji hem de anlambilim, dilbilimin morfoloji (yapı bilgisi) ve sentaks (sözdizimi) gibi diğer alanlarıyla çok yakın ilişki içindedir. Bu bakımdan inceledikleri konular çoğu zaman kesişirler.
Osmanlı Türkçesi neden yaygın olarak Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalar içerir?
Tarihi Türkiye Türkçesinin en önemli ve kapsamlı alanını oluşturan Osmanlı Türkçesi bir
takım dini, sosyal ve tarihi sebeplerden dolayı hem konuşma hem de yazı üsluplarında Türkçe kökenli kelimelerin yanı sıra çok yaygın olarak Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalar kullanmıştır.
Ba‘dehu Pertev Paşa merhûm olup Eyyûb Sultân civârında medfûn olmuşdur.
Andan sonra Üsküdar’ın kara tarafına tâ Çamlıca dağlarına varınca bir hafr-ı azîm etdi.
İki cümlede eş anlamlı olan kelimeler hangileridir?
Ba‘dehu “andan sonra” anlamına gelir.
Cümle yüz yetmiş çeşme-i mâ’-i zülâldir ve üç bin çâh-ı mâ vardır.
Anda bir beyt-i kadîmde bir su kuyusu vardır.
Bu iki cümlede aynı anlama gelen hani kelimeler vardır?
Çâh-ı mâ “ su kuyusu” anlamına gelir.
Husûsâ bir kûze tâze iken andan âb nûş edenü? demâğı mu‘attar olup…
Çam ve ardıç bardakları olur kim andan su içen hayât-ı câvidân bulur.
Bu iki cümlede eş anlama sahip kelimeler hangileridir?
Âb nûş etmek “su içmek” anlamına gelir.
Şeb u rûz zevk u safâ ile sürûr ederler.
Géce ve gündüz meterisleri ileri yürüdüp üçüncü gün handak kenarına varıldı.
Bu iki cümlede eş anlama sahip kelimeler hangisidir?
Şeb u rûz “géce gündüz” anlamına gelir.
Osmanlıcada yazı dilinde Arapça ve Farsça kökenli kelimeler nasıl kullanılmıştır?
Osmanlıcada konuşmada yaygın olarak Türkçe kökenli fiiller kullanılırken yazı dilinde Arapça ve Farsça kökenli kelimeler Türkçe etmek, eylemek, görmek, olmak, vurmak gibi yardımcı fiillerle fiilleşerek kullanılmıştır
Osmanlıcada bir tek fiili, kavramı ve düşünceyi açıklamak için kullanılan tekrar gruplarına örnek veriniz.
Cümle acemiyân ile cümle kırk dörd bin yeniçeri askeri Üsküdar’a geçüp kat-ender-kat
saf saf olup…
Osmanlıcada konuşucu kendisini birinci tekil şahıs “ben” yerine hangi kelimeleri kullanır?
İslami ve tasavvufi kültürün önemli bir özelliği olan alçakgönüllülük anlayışı konuşucunun kendisini ifadesinde çok açık görülür. Konuşucu kendisini birinci tekil şahıs “ben” yerine sık sık hakîr, bende “kul, köle”, bendeniz “kulunuz, köleniz” gibi alçakgönüllü ve dervişane niteliğe sahip sıfatlarla belirtir.
Osmanlıca eserlerde bazen yazı dilindeki şekliyle bazen de günlük konuşmada söylendiği şekilde yazılan kelime ve eklere örnekler veriniz.
Osmanlıca eserlerde kimi kelime ve ekler bazen geleneksel Osmanlı yazı dilindeki şekliyle bazen de günlük konuşmada söylendiği şekilde yazılmıştır. Bu çifte söylenişli ve imlalı kelimelerin birisi eski, diğeri ise yeni şekillerdir. Günümüz Türkçesinde birinci şekiller büyük ölçüde kaybolmuştur. Bunlar arasında ayru – ayrı, bârgîr – beygir, çârtâk – çardak, deyü – diye, dürlü – türlü, gelüp – gelip, kimesne – kimse, tobra – torba gibi şekiller sayılabilir.
Hazîne defterdârı ve defter kethüdâsı ve timar defterdârı ve çavuşlar kethüdâsı ve çavuşlar emîni ve kâtibi vardır ve alaybeğisi ve çeribaşısı dahi vardır.
Yukarıdaki cümlede birleşik isim haline gelmiş belirtisiz isim tamlaması yapısındaki kelimeler hangileridir?
Yukarıdaki cümlede geçen alaybeği ve çeribaşı bu türden birleşik isim haline gelmiş belirtisiz isim tamlaması yapısında terimlerdir.
XIX. yüzyılda Batı dillerinden “milyon” kelimesi gelmeden önce yüz binin üzerindeki sayılar nasıl ifade edilmiştir?
XIX. yüzyılda Batı dillerinden “milyon” kelimesi gelmeden önce yüz binin üzerindeki sayılar kerre kelimesiyle yüz binin katları şeklinde sıfat tamlaması/grubu içinde söylenmiştir
İçinde aktarma cümlesi bulunan dolaylı anlatımlarda hangileri kullanılmıştır?
İçinde iç cümle dediğimiz aktarma cümlesi bulunan dolaylı anlatımlarda dé- (dédi, déyü/ deyü, vb) ve eyit- (eyitdi, vb) fiilleri iç cümleyi ana cümleye bağlamada kullanılır.
Osmanlı Türkçesinde XIX. yüzyıldan sonra Batılı kelimeler yazıda nasıl kullanılmıştır?
Osmanlı Türkçesinde XIX. yüzyıldan sonra Batılı kelimeler yazıda görülmeye başlamıştır. Bu kelimeler önce bazen açıklayıcı bir kelime grubuyla veya Osmanlıcada öteden beri kullanılmakta olan kelimelerle birlikte kullanılmıştır. Bu kelimeler arasında dok – büyük havuz, eskuir – mahalle bostanı, kanal – tür’a, klüb – cem’iyyetgah, polis – zâbit gibi kelimeler sayılabilir. Karşılığı olmayan vapor (buharlı motorla çalışan araçlar), gazeta (gazete), telegrafya (telgraf) gibi kelimeler olduğu gibi kullanılmıştır.
Osmanlıcada eserlerin üsluplarıyla ilgili ne söylenebilir?
Orta nesir adı verilen orta sınıf konuşma Türkçesinin esas alındığı eserlerde dua, dinî ve edebî konuların anlatıldığı bölümlerde ağdalı bir üslup görülse de genel olarak eserlerin
dili daha anlaşılır yapı ve üslupla kurulur.
Osmanlıcada yazı dilinde dinin etkisine rastlanır mı?
Yazı dilinde ve kültürlü kişilerin konuşmalarında Arapça ve Farsça ayet, hadis, kelam-ı kibar, deyim veya bunlara telmihte bulunan ifadelere yer verilir.
Osmanlıcada din, devlet ve toplum için önemli şahsiyetler nasıl anılırlar?
Din, devlet ve toplum için önemli şahsiyetler, eserler ve kavramlar genel olarak saygılı ve yüceltici ifade ve sıfatlarla zikredilir. Bu saygı ve yüceltici ifadeler daha çok Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarla yapılır.
Bre ak sakalı şimdi kızıl kanda boyanacak, ben senin neni aldım?
Cümle Osmanlıcada hangi grup kelime kalıplarına örnektir?
Beddua, azarlama, kızma ve tehdit grubuna aittir.
Leksikoloji nedir?
Leksikoloji (sözcükbilim) terimi Yunanca leksis (kelime, söz, kelime grubu) kelimesiyle logos (bilim, bilimsel inceleme) kelimesinden oluşmuş “sözcük bilgisi” anlamında bir dilbilim alanıdır.
Leksikoloji hangi kavramları açıklar?
Bir bilimsel çalışma alanı olarak leksikoloji, kelime, kelime grupları, kelime kök ve eklerini kapsayan morfem birimlerinin anlam özelliklerini, anlam genişlemelerini
ve değişmelerini dilin kültürel yapısını da değerlendirerek açıklar.
Anlam bilim nedir?
Anlambilim (semantik) kelime ve kelime birliklerinin dilin anlam özelliklerini sosyal ve psikolojik bağlamını da dikkate alarak inceleyen dilbilim alanıdır.
Leksikoloji ve anlam bilim arasında nasıl bir ilişki vardır?
Hem leksikoloji hem de anlambilim, dilbilimin morfoloji (yapı bilgisi) ve sentaks (sözdizimi) gibi diğer alanlarıyla çok yakın ilişki içindedir. Bu bakımdan inceledikleri konular çoğu zaman kesişirler.
Osmanlı Türkçesi neden yaygın olarak Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalar içerir?
Tarihi Türkiye Türkçesinin en önemli ve kapsamlı alanını oluşturan Osmanlı Türkçesi bir
takım dini, sosyal ve tarihi sebeplerden dolayı hem konuşma hem de yazı üsluplarında Türkçe kökenli kelimelerin yanı sıra çok yaygın olarak Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalar kullanmıştır.
Ba‘dehu Pertev Paşa merhûm olup Eyyûb Sultân civârında medfûn olmuşdur.
Andan sonra Üsküdar’ın kara tarafına tâ Çamlıca dağlarına varınca bir hafr-ı azîm etdi.
İki cümlede eş anlamlı olan kelimeler hangileridir?
Ba‘dehu “andan sonra” anlamına gelir.
Cümle yüz yetmiş çeşme-i mâ’-i zülâldir ve üç bin çâh-ı mâ vardır.
Anda bir beyt-i kadîmde bir su kuyusu vardır.
Bu iki cümlede aynı anlama gelen hani kelimeler vardır?
Çâh-ı mâ “ su kuyusu” anlamına gelir.
Husûsâ bir kûze tâze iken andan âb nûş edenü? demâğı mu‘attar olup…
Çam ve ardıç bardakları olur kim andan su içen hayât-ı câvidân bulur.
Bu iki cümlede eş anlama sahip kelimeler hangileridir?
Âb nûş etmek “su içmek” anlamına gelir.
Şeb u rûz zevk u safâ ile sürûr ederler.
Géce ve gündüz meterisleri ileri yürüdüp üçüncü gün handak kenarına varıldı.
Bu iki cümlede eş anlama sahip kelimeler hangisidir?
Şeb u rûz “géce gündüz” anlamına gelir.
Osmanlıcada yazı dilinde Arapça ve Farsça kökenli kelimeler nasıl kullanılmıştır?
Osmanlıcada konuşmada yaygın olarak Türkçe kökenli fiiller kullanılırken yazı dilinde Arapça ve Farsça kökenli kelimeler Türkçe etmek, eylemek, görmek, olmak, vurmak gibi yardımcı fiillerle fiilleşerek kullanılmıştır
Osmanlıcada bir tek fiili, kavramı ve düşünceyi açıklamak için kullanılan tekrar gruplarına örnek veriniz.
Cümle acemiyân ile cümle kırk dörd bin yeniçeri askeri Üsküdar’a geçüp kat-ender-kat
saf saf olup…
Osmanlıcada konuşucu kendisini birinci tekil şahıs “ben” yerine hangi kelimeleri kullanır?
İslami ve tasavvufi kültürün önemli bir özelliği olan alçakgönüllülük anlayışı konuşucunun kendisini ifadesinde çok açık görülür. Konuşucu kendisini birinci tekil şahıs “ben” yerine sık sık hakîr, bende “kul, köle”, bendeniz “kulunuz, köleniz” gibi alçakgönüllü ve dervişane niteliğe sahip sıfatlarla belirtir.
Osmanlıca eserlerde bazen yazı dilindeki şekliyle bazen de günlük konuşmada söylendiği şekilde yazılan kelime ve eklere örnekler veriniz.
Osmanlıca eserlerde kimi kelime ve ekler bazen geleneksel Osmanlı yazı dilindeki şekliyle bazen de günlük konuşmada söylendiği şekilde yazılmıştır. Bu çifte söylenişli ve imlalı kelimelerin birisi eski, diğeri ise yeni şekillerdir. Günümüz Türkçesinde birinci şekiller büyük ölçüde kaybolmuştur. Bunlar arasında ayru – ayrı, bârgîr – beygir, çârtâk – çardak, deyü – diye, dürlü – türlü, gelüp – gelip, kimesne – kimse, tobra – torba gibi şekiller sayılabilir.
Hazîne defterdârı ve defter kethüdâsı ve timar defterdârı ve çavuşlar kethüdâsı ve çavuşlar emîni ve kâtibi vardır ve alaybeğisi ve çeribaşısı dahi vardır.
Yukarıdaki cümlede birleşik isim haline gelmiş belirtisiz isim tamlaması yapısındaki kelimeler hangileridir?
Yukarıdaki cümlede geçen alaybeği ve çeribaşı bu türden birleşik isim haline gelmiş belirtisiz isim tamlaması yapısında terimlerdir.
XIX. yüzyılda Batı dillerinden “milyon” kelimesi gelmeden önce yüz binin üzerindeki sayılar nasıl ifade edilmiştir?
XIX. yüzyılda Batı dillerinden “milyon” kelimesi gelmeden önce yüz binin üzerindeki sayılar kerre kelimesiyle yüz binin katları şeklinde sıfat tamlaması/grubu içinde söylenmiştir
İçinde aktarma cümlesi bulunan dolaylı anlatımlarda hangileri kullanılmıştır?
İçinde iç cümle dediğimiz aktarma cümlesi bulunan dolaylı anlatımlarda dé- (dédi, déyü/ deyü, vb) ve eyit- (eyitdi, vb) fiilleri iç cümleyi ana cümleye bağlamada kullanılır.
Osmanlı Türkçesinde XIX. yüzyıldan sonra Batılı kelimeler yazıda nasıl kullanılmıştır?
Osmanlı Türkçesinde XIX. yüzyıldan sonra Batılı kelimeler yazıda görülmeye başlamıştır. Bu kelimeler önce bazen açıklayıcı bir kelime grubuyla veya Osmanlıcada öteden beri kullanılmakta olan kelimelerle birlikte kullanılmıştır. Bu kelimeler arasında dok – büyük havuz, eskuir – mahalle bostanı, kanal – tür’a, klüb – cem’iyyetgah, polis – zâbit gibi kelimeler sayılabilir. Karşılığı olmayan vapor (buharlı motorla çalışan araçlar), gazeta (gazete), telegrafya (telgraf) gibi kelimeler olduğu gibi kullanılmıştır.
Osmanlıcada eserlerin üsluplarıyla ilgili ne söylenebilir?
Orta nesir adı verilen orta sınıf konuşma Türkçesinin esas alındığı eserlerde dua, dinî ve edebî konuların anlatıldığı bölümlerde ağdalı bir üslup görülse de genel olarak eserlerin
dili daha anlaşılır yapı ve üslupla kurulur.
Osmanlıcada yazı dilinde dinin etkisine rastlanır mı?
Yazı dilinde ve kültürlü kişilerin konuşmalarında Arapça ve Farsça ayet, hadis, kelam-ı kibar, deyim veya bunlara telmihte bulunan ifadelere yer verilir.
Osmanlıcada din, devlet ve toplum için önemli şahsiyetler nasıl anılırlar?
Din, devlet ve toplum için önemli şahsiyetler, eserler ve kavramlar genel olarak saygılı ve yüceltici ifade ve sıfatlarla zikredilir. Bu saygı ve yüceltici ifadeler daha çok Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarla yapılır.
Bre ak sakalı şimdi kızıl kanda boyanacak, ben senin neni aldım?
Cümle Osmanlıcada hangi grup kelime kalıplarına örnektir?
Beddua, azarlama, kızma ve tehdit grubuna aittir.