Yargı Örgütü Ve Tebligat Hukuku Dersi 6. Ünite Özet
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Yargı Örgütü Ve Tebligat Hukuku Dersi 6. Ünite Özet için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Tebligatın Yapılabileceği Yer, Tebligat Süreleri, Tebliğ Evrakı Ve Giderleri
Tebligat Yapılacak Yer
Esas olarak tebligatın muhatabın adresinde yapılması gerekir. Bununla birlikte tebligat adresten başka yerde de yapılabilmektedir.
Kural olarak tebligat muhatabın adresinde yapılır. Bu adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgelerden yararlanılır.
Tebligat hukuku bakımından, adresle yerleşim yeri birbirinden farklı değerlendirilmelidir. Yerleşim yeri, kişinin hayat merkezi olup, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir. Oysa tebligat adresi bu adresten farklı bir adres olabilir. Burada önemli olan tebligat yapılacak bir adrestir. Muhatabın yerleşim yeri (ikametgâh), sürekli oturduğu yer (mesken) ve tebligat yapılan adres farklı olabilir. Bu çerçevede, tebligatın durumuna göre muhatabın oturduğu ev, çalıştığı iş yeri, yazlık evinin adresi tebligat adresi olabilir. Tebligat adresi bakımından önemli olan, muhataba ulaşılabilecek ve muhatapla doğrudan bağlantılı bir adres olmasıdır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi (MERNİS adresi), bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Kendisine tebligat hukukuna göre tebligat yapılamayan, adres kayıt sisteminde de adresi bulunmayan ve yapılan soruşturmaya rağmen adresi tespit edilemeyen kimsenin adresi meçhul sayılır.
Adresten başka yerde tebligat: Muhatabın kabulü hâlinde, bilinen en son adresi dışında, başka yerde de tebligat yapılabilir.
Adresin değiştirilmesi: Muhataba veya yerine tebellüğ edebilecek kimselere daha önce usulüne göre tebligat yapıldıktan (veya tebligat yapılmış sayıldıktan) sonra, muhatap adresini değiştirirse bunu ilgili yargı merciine bildirmekle yükümlüdür. Adresine daha önce usulüne uygun bir biçimde tebligat yapılan kimse, yeni adres bildirmez ve adres kayıt sistemindeki (MERNİS’deki) adresi de tespit edilemezse artık adres araştırması yapılmaz ve tebliğ evrakının bir örneği eski adresin bulunduğu binanın kapısına yapıştırılır; tebligatın eski adresin kapısına asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebligatlar, muhataba yapılmış kabul edilir.
Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılan Türk vatandaşı, yurt dışındaki adresini değiştirir ve bunu tebliği çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt sisteminden de yeni yerleşim yeri adresi tespit edilemezse bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca, yurt dışındaki Türk vatandaşlarına yapılması gereken usulle (TebK m. 25a; TebY m. 43) gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.
Tüzel kişiler bakımından ise daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve yukarıdaki çerçevede bu adreslere yapılan tebligatlarda da tebligat yapılmış sayılır.
Tebligat Yapılacak Zaman ve Tebligat İçin Uyulacak Süreler
Tebligat normal çalışma gün ve saatlerinde yapılabileceği gibi resmî tatil günlerinde ve adli tatilde de yapılabilir. Gece vakti de tebligat yapılması mümkündür. Bununla birlikte, avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar ancak resmî çalışma gün ve saatlerinde yapılabilir. Avukatla takip edilen işlerde istisna getirilmesinin sebebi, avukatın bürosunun sürekli açık olmaması ve hak kayıplarının önüne geçilmesidir.
Tebligatın yapılma zamanı bakımından önemli olmasa da resmî tatil günlerinde, gece vakti ya da adlî tatilde (20 Temmuz-31 Ağustos) yapılan tebligatla işlemeye başlayan sürelerin geçmesi ya da sürenin sona ermesi bakımından özel hükümler ayrıca dikkate alınmalıdır.
Tebligatın istenen sonucu sağlaması ve amacına hizmet etmesi için, tebligat muhatabına zamanında ulaşmalı ve muhatabın da tebligatın gereğini yerine getirecek zamanı olmalıdır. Bunu temin için, tebliğ evrakının duruşma ya da işlem gününden belirli bir süre önce gönderilmesi esası da kabul edilmiştir. Bu çerçevede özellikle tebligat çıkaran merciin, tebligat evrakını PTT işletmesine teslimi sırasında bu sürelere de uygun davranması gerekir.
Evrakın gönderileceği yerin yakınlık veya uzaklığı, mevsim koşulları, ulaşım araçlarının durumu gibi hususlar göz önünde tutulmalıdır.
Yabancı ülkelere gönderilecek ve içinde belirli bir zaman belirtilen tebliğ evrakının, tebliği çıkaran merci tarafından, tebliğde belirtilen günden en az üç ay önce ilgili bakanlığa gönderilmesi gerekir.
Tebligat Evrakı
Tebliğ mazbatalı zarf: Tebligat Kanunu’nun 1. maddesinde yazılı mercilerden çıkarılacak tebliğ evrakı, teslim sırasında kolaylıkla ayrılabilecek şekilde tebliğ mazbatalı kapalı bir zarf içinde gönderilir. Ancak davetiye, basit yargılama usulü davetiyesi, yemin davetiyesi bu zarfın içine konulmadan da gönderilebilir.
Tebliğ mazbatalı zarfta, aşağıda açıklanacağı üzere mazbata zarfla birlikte hazırlanmış matbu bir belge olup, tebliğ işlemlerini belgelendirmeye yarayacaktır.
Yabancı ülkelerde kendisine tebligat yapılacak Türk vatandaşları için ayrı bir tebliğ mazbatalı zarf düzenlenmesi gerekmektedir.
Tebliğ mazbatası: Tebliğ mazbatası, tebligat memuru tarafından tebliğ işlemini tespit eden belgedir. Tebliğ mazbatası, tebligat bakımından en önemli belgedir. Çünkü bu belge sayesinde, tebligatın yapılıp yapılamadığı, yapılamama sebebi, yapılmışsa kime, nasıl ve ne zaman yapıldığı gibi hususlar belgelendirilmiş olur. Tebligatın varlığı ancak tebligat mazbatası ile ispat edilebilir. Tebligatın konusu bildirim yapılmış olmasına rağmen, bu durum belgelendirilmemişse, ortada tebligat olarak nitelendirilebilecek bir işlem yok demektir. Buna karşın bildirimin yapıldığı tebliğ mazbatası ile belgelendirilmiş ve fakat bu mazbata ilgili mevzuata uygun şekilde düzenlenmemişse, tebligat mevcuttur. Ancak bu durumda gerçekleştirilen tebligat usulsüzdür.
Tebligat yapılamayan durumlarda, tebliğ memuru tebliğ mazbatasını doldurup tebliğ zarfı ile birlikte merciine iade eder; tebligat yapılması hâlinde tebliğ zarfı tebligat yapılan kimseye bırakılır; tebligatın yapılmasıyla ilgili hususlar tebliğ mazbatasına not düşülerek merciine iade edilir.
Her tebligatta bir tebliğ mazbatası düzenlenmesi ve bunu, tebliği yapanın da imzalaması şarttır. Tebliğ mazbatasının, tebliğ işlemine ilişkin en önemli belge olması sebebiyle dikkatli düzenlenmesi ve mazbataya tebligata ilişkin hususların tam ve açık olarak yazılması gerekir. Bu şekilde bir belgenin düzenlenmesi, hem tebligattan dolayı zaman kaybının önüne geçecek hem de adli işlemlerin daha sağlıklı yürütülmesini sağlayacaktır.
Doğrudan tebligatın söz konusu olduğu hâllerde, tebliğ mazbatası düzenlenmez.
Tebliğ mazbatasından nelerin bulunması gerektiği Tebligat Kanunu’nun 23. maddesinde belirtilmiştir (TebY m. 35/1). Buna göre, tebliğ mazbatası şu hususları içermelidir:
- Tebliği çıkaran merciin adı
- Tebliği isteyen tarafın adı, soyadı ve adresi
- Tebliğ olunacak kişinin adı, soyadı ve adresi
- Tebliğin konusu
- Tebliğin kime yapıldığı ve tebliğ muhatabından başkasına yapılmış ise o kimsenin adı, soyadı, adresi ve tebellüğe ehil olduğu
- Tebliğin nerede ve ne zaman yapıldığı
- 21’inci maddedeki durumun ortaya çıkması hâlinde (tebliğ imkânsızlığı veya tebellüğden imtina hâlinde), bu hususlara ilişkin işlemlerin yapıldığını ve imtina için gösterilen sebebi
- Tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydı
- Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzası
Davetiye: Davetiye, tebligattan farklı bir kavramdır. Mahkemenin, bir kimseyi (ki bu kişi taraf olabileceği gibi avukat, tanık veya bilirkişi olabilir) huzuruna çağırmasına davet, davetin yazılı şekilde yapılmasına da davetiye denir.
Davetiyede nelerin bulunması gerektiği Kanunda ve Yönetmelikte (TebK m. 9, TebY m. 14) belirlenmiştir. Buna göre davetiyede;
- Tarafların ve varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile yerleşim yeri veya mesken yahut iş adresleri,
- Anlaşılacak şekilde kısaca tebliğin konusu,
- Davet edilen kişinin hangi mercide ve hangi gün ve saatte hazır bulunması gerektiği ve bu merciin yeri,
- Kanunlarına göre davetiye ve celpnamelerde belirtilmesi gereken diğer hususlar,
- Davetiyeyi çıkaran merciin mührü ve mahkeme yazı işleri müdürü ve diğer mercilerde yetkili memurun imzası, yer almalıdır.
Tebliğ evrakının hazırlanması ve gönderilmesi: Tebliğ olunacak her tür evrak, biri dosyasına konulmak ve diğeri tebliğ edilecek kimselere verilmek üzere lüzumu kadar nüsha şeklinde düzenlenir.
Tebliğ evrakının, teslim sırasında kolaylıkla ayrılabilecek şekilde, tebliğ mazbatalı zarf içine konulması ve tebliğ mazbatası dışındaki kısımlarının, tebliğe çıkaran merci tarafından doldurulması gerekir.
Tebligat Giderleri
Her tebligat belirli bir gider karşılığında yapılır. Çünkü tebligat için alınacak ücretler PTT işletmesince ayrı bir tarife ile tespit edilir.
Aksine bir hüküm olmadıkça, tebligat yapılmasını isteyen kimse, tebligat giderlerini peşin olarak öder. Tebliği çıkaracak yargı mercii tarafından belirlenen süre içinde gerekli tebligat ücretini vermeyen kimse, talebinden vazgeçmiş sayılır. Ancak bu konuda yargılama kanunlarında yer alan özel hükümler her hâlükârda dikkate alınmalıdır.
Zaruri sebeplerden dolayı, tebligat masrafı için verilen süreye uyulmaması hâlinde, yeni bir süre verilir.
Tebligat yapılmasını isteyenin ücretini ödeyeceği kuralına kanunlarda özel istisnalar getirilmiş olabilir.
Adlî yardımdan yararlananların, ödemeleri gereken ücret veya masraflar, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere ilgili mercilerce ödenir.
Yabancı elçilik ve konsolosluklardan gönderilen evraka ait ücret veya masrafın bu elçilik veya konsolosluklardan talep edilebilmesi, anlaşmalar hükümlerine ve karşılıklılık esaslarına tâbidir. Yabancı ülkelerde yapılacak tebligat ücretleri, Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 39. maddesine göre yayımlanacak tebliğ esaslarına göre tebligatı çıkaran merci tarafından alınır.
PTT işletmesi, mücbir hâller dışında herhangi bir sebeple zıyaa uğrayan tebliğ evrakının yeniden tanzim ve tebliği için gerekli masrafları Posta Hizmetleri Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre öder.
Tebligat Yapılacak Yer
Esas olarak tebligatın muhatabın adresinde yapılması gerekir. Bununla birlikte tebligat adresten başka yerde de yapılabilmektedir.
Kural olarak tebligat muhatabın adresinde yapılır. Bu adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgelerden yararlanılır.
Tebligat hukuku bakımından, adresle yerleşim yeri birbirinden farklı değerlendirilmelidir. Yerleşim yeri, kişinin hayat merkezi olup, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir. Oysa tebligat adresi bu adresten farklı bir adres olabilir. Burada önemli olan tebligat yapılacak bir adrestir. Muhatabın yerleşim yeri (ikametgâh), sürekli oturduğu yer (mesken) ve tebligat yapılan adres farklı olabilir. Bu çerçevede, tebligatın durumuna göre muhatabın oturduğu ev, çalıştığı iş yeri, yazlık evinin adresi tebligat adresi olabilir. Tebligat adresi bakımından önemli olan, muhataba ulaşılabilecek ve muhatapla doğrudan bağlantılı bir adres olmasıdır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi (MERNİS adresi), bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Kendisine tebligat hukukuna göre tebligat yapılamayan, adres kayıt sisteminde de adresi bulunmayan ve yapılan soruşturmaya rağmen adresi tespit edilemeyen kimsenin adresi meçhul sayılır.
Adresten başka yerde tebligat: Muhatabın kabulü hâlinde, bilinen en son adresi dışında, başka yerde de tebligat yapılabilir.
Adresin değiştirilmesi: Muhataba veya yerine tebellüğ edebilecek kimselere daha önce usulüne göre tebligat yapıldıktan (veya tebligat yapılmış sayıldıktan) sonra, muhatap adresini değiştirirse bunu ilgili yargı merciine bildirmekle yükümlüdür. Adresine daha önce usulüne uygun bir biçimde tebligat yapılan kimse, yeni adres bildirmez ve adres kayıt sistemindeki (MERNİS’deki) adresi de tespit edilemezse artık adres araştırması yapılmaz ve tebliğ evrakının bir örneği eski adresin bulunduğu binanın kapısına yapıştırılır; tebligatın eski adresin kapısına asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebligatlar, muhataba yapılmış kabul edilir.
Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılan Türk vatandaşı, yurt dışındaki adresini değiştirir ve bunu tebliği çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt sisteminden de yeni yerleşim yeri adresi tespit edilemezse bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca, yurt dışındaki Türk vatandaşlarına yapılması gereken usulle (TebK m. 25a; TebY m. 43) gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.
Tüzel kişiler bakımından ise daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve yukarıdaki çerçevede bu adreslere yapılan tebligatlarda da tebligat yapılmış sayılır.
Tebligat Yapılacak Zaman ve Tebligat İçin Uyulacak Süreler
Tebligat normal çalışma gün ve saatlerinde yapılabileceği gibi resmî tatil günlerinde ve adli tatilde de yapılabilir. Gece vakti de tebligat yapılması mümkündür. Bununla birlikte, avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar ancak resmî çalışma gün ve saatlerinde yapılabilir. Avukatla takip edilen işlerde istisna getirilmesinin sebebi, avukatın bürosunun sürekli açık olmaması ve hak kayıplarının önüne geçilmesidir.
Tebligatın yapılma zamanı bakımından önemli olmasa da resmî tatil günlerinde, gece vakti ya da adlî tatilde (20 Temmuz-31 Ağustos) yapılan tebligatla işlemeye başlayan sürelerin geçmesi ya da sürenin sona ermesi bakımından özel hükümler ayrıca dikkate alınmalıdır.
Tebligatın istenen sonucu sağlaması ve amacına hizmet etmesi için, tebligat muhatabına zamanında ulaşmalı ve muhatabın da tebligatın gereğini yerine getirecek zamanı olmalıdır. Bunu temin için, tebliğ evrakının duruşma ya da işlem gününden belirli bir süre önce gönderilmesi esası da kabul edilmiştir. Bu çerçevede özellikle tebligat çıkaran merciin, tebligat evrakını PTT işletmesine teslimi sırasında bu sürelere de uygun davranması gerekir.
Evrakın gönderileceği yerin yakınlık veya uzaklığı, mevsim koşulları, ulaşım araçlarının durumu gibi hususlar göz önünde tutulmalıdır.
Yabancı ülkelere gönderilecek ve içinde belirli bir zaman belirtilen tebliğ evrakının, tebliği çıkaran merci tarafından, tebliğde belirtilen günden en az üç ay önce ilgili bakanlığa gönderilmesi gerekir.
Tebligat Evrakı
Tebliğ mazbatalı zarf: Tebligat Kanunu’nun 1. maddesinde yazılı mercilerden çıkarılacak tebliğ evrakı, teslim sırasında kolaylıkla ayrılabilecek şekilde tebliğ mazbatalı kapalı bir zarf içinde gönderilir. Ancak davetiye, basit yargılama usulü davetiyesi, yemin davetiyesi bu zarfın içine konulmadan da gönderilebilir.
Tebliğ mazbatalı zarfta, aşağıda açıklanacağı üzere mazbata zarfla birlikte hazırlanmış matbu bir belge olup, tebliğ işlemlerini belgelendirmeye yarayacaktır.
Yabancı ülkelerde kendisine tebligat yapılacak Türk vatandaşları için ayrı bir tebliğ mazbatalı zarf düzenlenmesi gerekmektedir.
Tebliğ mazbatası: Tebliğ mazbatası, tebligat memuru tarafından tebliğ işlemini tespit eden belgedir. Tebliğ mazbatası, tebligat bakımından en önemli belgedir. Çünkü bu belge sayesinde, tebligatın yapılıp yapılamadığı, yapılamama sebebi, yapılmışsa kime, nasıl ve ne zaman yapıldığı gibi hususlar belgelendirilmiş olur. Tebligatın varlığı ancak tebligat mazbatası ile ispat edilebilir. Tebligatın konusu bildirim yapılmış olmasına rağmen, bu durum belgelendirilmemişse, ortada tebligat olarak nitelendirilebilecek bir işlem yok demektir. Buna karşın bildirimin yapıldığı tebliğ mazbatası ile belgelendirilmiş ve fakat bu mazbata ilgili mevzuata uygun şekilde düzenlenmemişse, tebligat mevcuttur. Ancak bu durumda gerçekleştirilen tebligat usulsüzdür.
Tebligat yapılamayan durumlarda, tebliğ memuru tebliğ mazbatasını doldurup tebliğ zarfı ile birlikte merciine iade eder; tebligat yapılması hâlinde tebliğ zarfı tebligat yapılan kimseye bırakılır; tebligatın yapılmasıyla ilgili hususlar tebliğ mazbatasına not düşülerek merciine iade edilir.
Her tebligatta bir tebliğ mazbatası düzenlenmesi ve bunu, tebliği yapanın da imzalaması şarttır. Tebliğ mazbatasının, tebliğ işlemine ilişkin en önemli belge olması sebebiyle dikkatli düzenlenmesi ve mazbataya tebligata ilişkin hususların tam ve açık olarak yazılması gerekir. Bu şekilde bir belgenin düzenlenmesi, hem tebligattan dolayı zaman kaybının önüne geçecek hem de adli işlemlerin daha sağlıklı yürütülmesini sağlayacaktır.
Doğrudan tebligatın söz konusu olduğu hâllerde, tebliğ mazbatası düzenlenmez.
Tebliğ mazbatasından nelerin bulunması gerektiği Tebligat Kanunu’nun 23. maddesinde belirtilmiştir (TebY m. 35/1). Buna göre, tebliğ mazbatası şu hususları içermelidir:
- Tebliği çıkaran merciin adı
- Tebliği isteyen tarafın adı, soyadı ve adresi
- Tebliğ olunacak kişinin adı, soyadı ve adresi
- Tebliğin konusu
- Tebliğin kime yapıldığı ve tebliğ muhatabından başkasına yapılmış ise o kimsenin adı, soyadı, adresi ve tebellüğe ehil olduğu
- Tebliğin nerede ve ne zaman yapıldığı
- 21’inci maddedeki durumun ortaya çıkması hâlinde (tebliğ imkânsızlığı veya tebellüğden imtina hâlinde), bu hususlara ilişkin işlemlerin yapıldığını ve imtina için gösterilen sebebi
- Tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydı
- Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzası
Davetiye: Davetiye, tebligattan farklı bir kavramdır. Mahkemenin, bir kimseyi (ki bu kişi taraf olabileceği gibi avukat, tanık veya bilirkişi olabilir) huzuruna çağırmasına davet, davetin yazılı şekilde yapılmasına da davetiye denir.
Davetiyede nelerin bulunması gerektiği Kanunda ve Yönetmelikte (TebK m. 9, TebY m. 14) belirlenmiştir. Buna göre davetiyede;
- Tarafların ve varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile yerleşim yeri veya mesken yahut iş adresleri,
- Anlaşılacak şekilde kısaca tebliğin konusu,
- Davet edilen kişinin hangi mercide ve hangi gün ve saatte hazır bulunması gerektiği ve bu merciin yeri,
- Kanunlarına göre davetiye ve celpnamelerde belirtilmesi gereken diğer hususlar,
- Davetiyeyi çıkaran merciin mührü ve mahkeme yazı işleri müdürü ve diğer mercilerde yetkili memurun imzası, yer almalıdır.
Tebliğ evrakının hazırlanması ve gönderilmesi: Tebliğ olunacak her tür evrak, biri dosyasına konulmak ve diğeri tebliğ edilecek kimselere verilmek üzere lüzumu kadar nüsha şeklinde düzenlenir.
Tebliğ evrakının, teslim sırasında kolaylıkla ayrılabilecek şekilde, tebliğ mazbatalı zarf içine konulması ve tebliğ mazbatası dışındaki kısımlarının, tebliğe çıkaran merci tarafından doldurulması gerekir.
Tebligat Giderleri
Her tebligat belirli bir gider karşılığında yapılır. Çünkü tebligat için alınacak ücretler PTT işletmesince ayrı bir tarife ile tespit edilir.
Aksine bir hüküm olmadıkça, tebligat yapılmasını isteyen kimse, tebligat giderlerini peşin olarak öder. Tebliği çıkaracak yargı mercii tarafından belirlenen süre içinde gerekli tebligat ücretini vermeyen kimse, talebinden vazgeçmiş sayılır. Ancak bu konuda yargılama kanunlarında yer alan özel hükümler her hâlükârda dikkate alınmalıdır.
Zaruri sebeplerden dolayı, tebligat masrafı için verilen süreye uyulmaması hâlinde, yeni bir süre verilir.
Tebligat yapılmasını isteyenin ücretini ödeyeceği kuralına kanunlarda özel istisnalar getirilmiş olabilir.
Adlî yardımdan yararlananların, ödemeleri gereken ücret veya masraflar, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere ilgili mercilerce ödenir.
Yabancı elçilik ve konsolosluklardan gönderilen evraka ait ücret veya masrafın bu elçilik veya konsolosluklardan talep edilebilmesi, anlaşmalar hükümlerine ve karşılıklılık esaslarına tâbidir. Yabancı ülkelerde yapılacak tebligat ücretleri, Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 39. maddesine göre yayımlanacak tebliğ esaslarına göre tebligatı çıkaran merci tarafından alınır.
PTT işletmesi, mücbir hâller dışında herhangi bir sebeple zıyaa uğrayan tebliğ evrakının yeniden tanzim ve tebliği için gerekli masrafları Posta Hizmetleri Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre öder.