Açıköğretim Ders Notları

Havacılık Güvenliği Dersi 8. Ünite Özet

Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.

Açıköğretim derslerinden Havacılık Güvenliği Dersi 8. Ünite Özet için hazırlanan  ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.

Havacılık Güvenliğinde Yeni Eğilimler

Giriş

Havaalanı güvenlik sürec¸leri her gec¸en gu¨n karmas¸ıklas¸makta, birc¸ok yo¨ntemin bir arada kullanılmasını gerekli kılan bir uygulamalar bütünü ha^line gelmektedir. Bagaj taramasında yaygın olarak kullanılan teknolojik arac¸ların bas¸ında X-Ray cihazı gelmektedir. Yolcu taramasında ise kapı ve el tipi metal arama detekto¨rleri kullanılmaktadır. Gerek bagaj gerekse yolcu taramasında elle arama prosedu¨rleri kullanılmaktadır. Risk tabanlı tarama genel olarak pasaport vb. belge denetimi ya da davranıs¸ analizi gibi sürec¸lerdeki normal davranıs¸ların yoklugˆunu veya anormal davranıs¸ların varlıgˆını belirlemektir. Bu doğrultuda risk tes¸kil edebilecek bireylerin saptanması amac¸lanmaktadır. Biyometrik yo¨ntemler, bireylerin, benzersiz niteliklere sahip bulunan kis¸isel o¨zelliklerinin bir veri tabanında toplanmasını ve sonrasında yolculardan alınan o¨rneklerle kars¸ılas¸tırılarak riskli yolcuların belirlenmesini amac¸lanmaktadır. Profilleme ve biyometrik yo¨ntemler, mevcut makine/tec¸hizatın etkinliğini artırıcı, ilave destek unsuru olarak kullanılmaktadır. Bu yo¨ntem ve teknolojilere ek olarak havacılık güvenliğinin sağlanması adına sıvı kısıtlaması da uygulamaya konulmaktadır.

Risk Tabanlı Tarama Yöntemi (Profilleme)

Profilleme (risk tabanlı tarama) havacılık sekto¨ru¨nde de oldugˆu gibi genel anlamda tero¨rist saldırıları tanımlamak ve belirlemek, uyus¸turucu kac¸akc¸ıları, para aklayıcıları, ku¨c¸u¨k hırsızları ve yasa dıs¸ı go¨c¸menleri yakalamak ic¸in kullanılmaktadır. 1968 ile 1972 yılları arasında du¨nya genelinde artan uc¸ak kac¸ırma olayları sonrasında olayların sayısını azaltmak ic¸in profilleme uygulamasını bas¸latmıs¸tır. 1970’lilerin ortasında X-Ray teknolojisinin kullanılmaya bas¸laması ile tüm yolcuların zorunlu taranması uygulaması son bulmus¸tur. 1990’larda itibaren yolcu bilgilerinin yer aldığı Computer-Assisted Passenger Prescreening System (CAPPS), (Bilgisayar Destekli Yolcu O¨n Tarama Sistemi) kullanılmaya bas¸lanmıs¸tır. Bu sistem, hava yolu is¸letmelerine, yolcularını kategorize etme ve gu¨venlik taraması yapma olanagˆı tanımıs¸tır. 9/11 olayları sonrasında CAPPS II programı gelis¸tirilmis¸tir.Bu yeni sistem her bir yolcuyu “kabul edilebilir risk” (yes¸il), “bilinmeyen risk” (sarı) ve kabul edilemez risk” (kırmızı) gruplarına ayırarak kontrol seviyelerinin farklılas¸masını sagˆlamaktaydı. Kabul edilebilir yolcu temel gu¨venlik taramasına tabii tutulurken, bilinmeyen risk du¨zeyindeki yolcu ek gu¨venlik su¨rec¸lerine tabi tutulmaktaydı. Buna rağmen 2001 yılında American Airlines’ın uc¸us¸unda bomba patlatma giris¸iminde bulunan ayakkabı bombacısı Richard Reid, profile dayalı tarama yo¨ntemi ile belirlenememis¸tir. Yogˆun tepkilere neden olan CAPPS II programı, 2004 yılında yu¨ru¨rlu¨kten kaldırılmıs¸tır. Tu¨m bu gelis¸meler sonrasında TSA, o¨n tarama (prescreening) sistemi olan Secure Flight (Gu¨venli Uc¸us¸) sistemini gelis¸tirmis¸tir. Secure Flight, daha o¨nce tartıs¸malara neden olan CAPPS II teknolojisine ve veri tabanına dayandırılarak kullanıma sunulmus¸tur. Sistem uc¸us¸a kabul edilebilecek yolcuları iki kısma ayırmaktadır: Risk olus¸turmayan yani sec¸ilmemis¸ (nonselectees) yolcular ve risk olus¸turan yani sec¸ilmis¸ (selectees) yolcular. Risk olus¸turan bireyler daha katı ve detaylı gu¨venlik kontrollerine tabi olurken, risk olus¸turmayan bireyler rutin kontroller sonrasında uc¸us¸a kabul edilmektedir.

Profilleme, havacılık güvenliğinin sürekliligˆini, yani toplumlar tarafından kabulu¨nu¨ sagˆlama adına c¸es¸itli ac¸ılardan eles¸tirilmesine kars¸ın, bas¸ta ABD olmak üzere diğer birc¸ok gelis¸mis¸ u¨lkede uygulama alanı bulmaktadır. Risk tabanlı tarama yani profilleme, güvenliğin sağlanmasına o¨nemli katkıları olan bir uygulamadır. Buna kars¸ın, sürec¸lerin uygulanması esnasında, güvenlik personelinin sadece belirli ırk veya inanc¸ gruplarının o¨zellikleri üzerinde yoğunlas¸tıgˆı durumlarda, olumsuzluklara ya da ayrımcılıgˆa neden olabilmektedir.

Havacılık Güvenliğinde Biyometrik Uygulamalar

Biyometrik uygulamalar, en genel anlamıyla bir bireyin kendine has o¨zelliklerini kullanarak, onu tanımlamaya yarayan teknolojiden olus¸maktadır. Biyometrik, bir bireyin kimliğini tanımlama ya da dogˆrulama amacıyla kullanılmaktadır. Digˆer bir değis¸le biyometrik o¨zellikler bir bireye has, kis¸isel s¸ifreler gibidir; olus¸turulamaz, taklit edilemez ve c¸alınamaz niteliktedir. Biyometrik tanımlamalarda bir bireyi diğerinden ayıran, parmak izi, el geometrisi, go¨z retinası ya da iris taraması, yürüme bic¸imi, yu¨z go¨ru¨ntüleme, ses tanıma ve DNA gibi pek c¸ok tanımlayıcı yer almaktadır. Yaygın olarak kullanılan tarama tanımlayıcıları s¸unlardır:

  • Parmak İzi: Her bireyin parmak izi kendine o¨zgüdür. Hic¸ bir parmak izi, bir bas¸ka parmak izi ile aynı değildir. Bu nedenle parmak izi ile kesin bir es¸les¸me sagˆlamak mümku¨ndu¨r.
  • Go¨z Taraması: Bir bireyin go¨zu¨nden edinilebilecek iki türlü biyometrik o¨lc¸u¨m yo¨ntemi bulunmaktadır. Bunlar retina taraması ve iris taramasıdır. Retina taraması bir ıs¸ıgˆa odaklanması istenilen bireyin go¨zu¨nu¨n bir kısmı ile yakın temas gerektirdiği ic¸in parmak izi taraması kadar rahat degˆildir. Parmak izinden daha güvenilir olan iris taramasının en büyük sıkıntısı veri tabanını olus¸turmaktaki zorluktur. İris taraması havaalanlarında daha c¸ok personele yo¨nelik olarak kullanılmaktadır.
  • Yüz Tanıma: Yu¨z tarama sistemleri, yogˆun yolcu ya da personel trafiğinin olduğu ortamlarda dahi, c¸ok fazla sayıda bireyi tarama imkanı sunmaktadır. Ancak bu yo¨ntemde, farklı ac¸ı ve ıs¸ık düzeyinin yetersizliğinden kaynaklı tanımlama sıkıntıları yas¸anabilmektedir. Ayrıca bireyler zaman zaman s¸apka ya da günes¸ go¨zlu¨gˆu¨ gibi aksesuarlarla belirli o¨lc¸u¨mlerin alınmasını engelleyebilmektedir.
  • El Taraması: El taraması ya da el geometrisi olarak adlandırılan yo¨ntem, bir bireyin eline ve parmaklarına ait uzunluk, genis¸lik ve yu¨kseklik degˆerlerinin o¨lc¸u¨mu¨nu¨ ic¸ermektedir. El taraması da parmak izi gibi gu¨venilir ve kabul go¨rmu¨s¸ bir teknolojidir.

Havaalanlarında en yaygın olarak kullanılan biyometrik tanımlayıcılar parmak izi, yüz tanıma ve iris taramasıdır. Havaalanlarındaki c¸es¸itli uygulamaların etkinliğini sağlamak ic¸in c¸alıs¸malar yapan Uluslararası Havaalanları Konseyi (ACI: Airports Council International), her havaalanının kendi güvenlik hede erini belirleyerek, biyometrik uygulamayı kendi sürec¸lerine uygun olacak bic¸imde, uygun yo¨ntem ve akıs¸ s¸emaları ile gerc¸ekles¸tirmesini tavsiye etmektedir. Biyometrik teknolojilerin temelini bireylerin kendine has o¨zellikleri olus¸turduğundan, havaalanı güvenlik sürec¸lerinde biyometrik tarama uygulamaları, riskli yolcuların belirlenmesi ac¸ısından son derece güvenilir bir yo¨ntem olarak ele alınmaktadır. Ancak ACI, havaalanlarında uygulanan biyolojik tarama uygulamalarında hatalara neden olan temel iki unsura dikkat c¸ekmektedir. Bunlar:

  • Yanlıs¸ kabul hatası; bir bireye ait biyometrik tanımlayıcılarının, yanlıs¸lıkla bas¸ka bir bireyinkilerle es¸les¸tirilmesi durumudur.
  • Yanlıs¸ ret hatası; ir bireyin biyometrik tanımlayıcıları ile o bireyin sistemde kayıtlı referansının es¸les¸tirilememesi durumudur.

Tüm Vücut Tarama Sistemi (Full Body Screening)

Tüm vücut tarama sistemi du¨s¸u¨k yogˆunlukta X-Ray ıs¸ınları ile bireylerin vu¨cutlarını tarayarak, yasa dıs¸ı madde veya malzeme olup olmadığını belirlemeye yo¨nelik olarak c¸alıs¸maktadır. Tüm vücut tarama sistemi ise kapı ya da el tipi metal detekto¨ru¨nu¨n belirleyemedigˆi, metal olmayan patlayıcı ve silahlar gibi nesneleri de tespit edebilmektedir. Tu¨m vu¨cut tarama sistemi temel olarak iki teknolojiden faydalanmaktadır:

  • Geri Sac¸ılım: Düs¸ük yogˆunluklu bir x-ray ıs¸ınının yansımaları ile 2 boyutlu go¨rüntu¨ olus¸turulmasını sagˆlayan bir yo¨ntemdir.
  • Milimetre-dalgası: Milimetre-dalga spektrumundaki iyonlas¸mayan radyo frekans enerjisinden yansıyan enerji ile 3 boyutlu go¨ru¨ntü olus¸turmayı sagˆlayan yo¨ntemdir.

Havaalanlarında kullanılan tüm vücut tarama sistemleri maruz bıraktığı radyasyon, sağlık sorunları olan bazı yolculara uygulanamaması ve mahremiyete zarar vermesi nedeniyle eles¸tirilere maruz kalmıs¸tır. etaylı elle arama prosedüru¨nu¨ kabul eden tüm yolcular, gerekc¸eleriyle birlikte go¨revlileri uyarmaları durumunda, tüm vu¨cut tarama sistemi dahil tu¨m tarama tec¸hizatlarından muaf olma hakkına sahip bulunmaktadır.

Havacılık Güvenliğinde Sıvı Kısıtlaması

Sıvı kısıtlaması uygulaması, 2006 yılında Londra’nın Heathrow Havaalanı’nda yas¸anan olay sonrasında uygulamaya konmus¸tur. Havacılık gu¨venligˆinin sagˆlanması amacı ile uygulanan sıvı kısıtlaması, yasaklı maddelerin dıs¸ında ele alınması gereken bir konudur. Sıvı kısıtlaması, hava yolu ile tas¸ınması dogˆrudan dogˆruya yasaklı olmamasına kars¸ın, gu¨venlik ac¸ısından maddenin sınırlandırılarak tas¸ınmasına yo¨nelik bir uygulamadır. Sıvı kısıtlaması sadece yolcu ya da kabin ekibi beraberindeki el/kabin bagajlarına uygulanmaktadır. Yolcuların el bagajlarında tas¸ıması kısıtlanan maddeler:

  • Su, s¸urup ic¸ki dahil her türlü sıvı
  • Kremler, losyonlar, yağlar (kozmetik yagˆlar da^hil) parfümler, maskara da^hil her tu¨rlu¨ makyaj malzemesi (katı ha^lde olan rujlar haric¸)
  • Tıras¸ ko¨pükleri, deodorantlar
  • Dis¸ macunu dahil her tu¨rlu¨ macun kıvamındaki maddeler
  • Rec¸el, bal, yogˆurt, pekmez ve salc¸a gibi tam katı ha^lde olmayan yiyecekler
  • Kontak lens sıvıları
  • Şampuanlar
  • Yukarıdaki maddelere benzeyen diğer maddelerdir.

El bagajında tas¸ınması kısıtlanmıs¸ sıvıların tas¸ınma kos¸ulları bulunmaktadır. Bu maddeler belirli oranları as¸mayacak bir miktarda ve gerekli go¨rülen s¸ekilde ambalajlanması durumunda yolcunun el bagajında tas¸ınabilmektedir.

İnsan Hakları ve Havacılık Güvenliği

Risk tabanlı tarama (profilleme) ya da biyometrik teknolojilerin kullanımı amacıyla, kis¸isel verilerin depolanması ve bas¸ka bireylerin eris¸imine ac¸ılması, mahremiyet haklarının ihlali konusunda o¨nemli sorunlara neden olmaktadır. Bu yo¨ntemlerin kullanılması sonucu olus¸an, üc¸ mahremiyet hakkından bahsedilmesi mümkündür:

  • Bir bireyin kendine ilis¸kin bilgiyi paylas¸acagˆı kis¸ileri sec¸me ve bu bilgilerin yayılmasında kontrol sahibi olma hakkı
  • Bir bireyin kendisine ilis¸kin hangi verinin yayıldıgˆını, hangi verinin toplandığını ve nerede saklandığını bilme ve eksik veya yanlıs¸ veriye itiraz etme hakkı,
  • Bireyin, gerek toplumun sağlık ve emniyeti ic¸in gerekse devletin faaliyetlerini denetleyebilmesi ic¸in mes¸ru olan bilme hakkıdır.

Biyometrik teknolojiler yardımıyla ya da profil belirleme amacı ile veri tabanlarının olus¸turulması, yolcuların mahremiyeti ac¸ısından kaygıların yas¸anmasına neden olmaktadır. Ancak profil belirleme su¨rec¸lerinde bu verilerin dıs¸ına c¸ıkılması, c¸ok daha ciddi problemlerin yas¸anmasına neden olabilmektedir.

Havacılık Güvenliğinin Geleceği

Havacılık güvenliği birbirine bağlı farklı sistemleri ic¸eren, uluslararası ya da yerel gereklilikler doğrultusunda belirlenen düzenlemelere go¨re s¸ekillenen, oldukc¸a kapsamlı ve karmas¸ık bir yapı olus¸turmaktadır. Hava seyrüseferi ile ilis¸kili havacılık bilgilerinin, uc¸us¸un her as¸amasına yo¨nelik olarak gerekli birimler ic¸in u¨retilmesi ve elektronik ortamda iletilmesi is¸lemlerinin koordine edilmesi, hava trafik yo¨netimi hizmetleri olarak adlandırılmaktadır. Hava trafik bilgi yo¨netimi hizmetleri kapsamında, ilgili birimlere dağıtılması gereken bilginin, sanal ortamda korunması kac¸ınılmaz bir gereklilik olduğu ic¸in, son derece karmas¸ık bir su¨recin, donanımın ve yazılımın korumasını gerektirmektedir. Proaktif bir yaklas¸ım ic¸indeki havacılık güvenligˆinde, en bu¨yu¨k risk unsuru ha^line gelmeye bas¸layan sanal ortamda paylas¸ılan bilginin, siber saldırılara kars¸ı korunmasına yo¨nelik düzenleme ve uygulamalara odaklanılmaktadır. Siber saldırıların, yas¸anmadan o¨nlenebilmesi amacıyla c¸es¸itli düzenlemeler getirilmektedir. Bu düzenlemelerden birisini de 2015 yılında güncellenen Sivil Havacılık Güvenliği Eğitim ve Sertifikasyon Talimatı’na, “ATM/AIM Gu¨venligˆi Egˆitimi”nin eklenmesi olus¸turmaktadır. Birc¸ok biles¸eni bulunmasına rağmen, havacılık güvenligˆi konusunda gelecekte yas¸anabilecek potansiyel tehditlerin, siber saldırılardan kaynaklanabileceği ve bunların o¨nlenmesine ilis¸kin uygulamaların belirleyici roller u¨stlenecegˆi o¨ngo¨ru¨lmektedir.

Giriş

Havaalanı güvenlik sürec¸leri her gec¸en gu¨n karmas¸ıklas¸makta, birc¸ok yo¨ntemin bir arada kullanılmasını gerekli kılan bir uygulamalar bütünü ha^line gelmektedir. Bagaj taramasında yaygın olarak kullanılan teknolojik arac¸ların bas¸ında X-Ray cihazı gelmektedir. Yolcu taramasında ise kapı ve el tipi metal arama detekto¨rleri kullanılmaktadır. Gerek bagaj gerekse yolcu taramasında elle arama prosedu¨rleri kullanılmaktadır. Risk tabanlı tarama genel olarak pasaport vb. belge denetimi ya da davranıs¸ analizi gibi sürec¸lerdeki normal davranıs¸ların yoklugˆunu veya anormal davranıs¸ların varlıgˆını belirlemektir. Bu doğrultuda risk tes¸kil edebilecek bireylerin saptanması amac¸lanmaktadır. Biyometrik yo¨ntemler, bireylerin, benzersiz niteliklere sahip bulunan kis¸isel o¨zelliklerinin bir veri tabanında toplanmasını ve sonrasında yolculardan alınan o¨rneklerle kars¸ılas¸tırılarak riskli yolcuların belirlenmesini amac¸lanmaktadır. Profilleme ve biyometrik yo¨ntemler, mevcut makine/tec¸hizatın etkinliğini artırıcı, ilave destek unsuru olarak kullanılmaktadır. Bu yo¨ntem ve teknolojilere ek olarak havacılık güvenliğinin sağlanması adına sıvı kısıtlaması da uygulamaya konulmaktadır.

Risk Tabanlı Tarama Yöntemi (Profilleme)

Profilleme (risk tabanlı tarama) havacılık sekto¨ru¨nde de oldugˆu gibi genel anlamda tero¨rist saldırıları tanımlamak ve belirlemek, uyus¸turucu kac¸akc¸ıları, para aklayıcıları, ku¨c¸u¨k hırsızları ve yasa dıs¸ı go¨c¸menleri yakalamak ic¸in kullanılmaktadır. 1968 ile 1972 yılları arasında du¨nya genelinde artan uc¸ak kac¸ırma olayları sonrasında olayların sayısını azaltmak ic¸in profilleme uygulamasını bas¸latmıs¸tır. 1970’lilerin ortasında X-Ray teknolojisinin kullanılmaya bas¸laması ile tüm yolcuların zorunlu taranması uygulaması son bulmus¸tur. 1990’larda itibaren yolcu bilgilerinin yer aldığı Computer-Assisted Passenger Prescreening System (CAPPS), (Bilgisayar Destekli Yolcu O¨n Tarama Sistemi) kullanılmaya bas¸lanmıs¸tır. Bu sistem, hava yolu is¸letmelerine, yolcularını kategorize etme ve gu¨venlik taraması yapma olanagˆı tanımıs¸tır. 9/11 olayları sonrasında CAPPS II programı gelis¸tirilmis¸tir.Bu yeni sistem her bir yolcuyu “kabul edilebilir risk” (yes¸il), “bilinmeyen risk” (sarı) ve kabul edilemez risk” (kırmızı) gruplarına ayırarak kontrol seviyelerinin farklılas¸masını sagˆlamaktaydı. Kabul edilebilir yolcu temel gu¨venlik taramasına tabii tutulurken, bilinmeyen risk du¨zeyindeki yolcu ek gu¨venlik su¨rec¸lerine tabi tutulmaktaydı. Buna rağmen 2001 yılında American Airlines’ın uc¸us¸unda bomba patlatma giris¸iminde bulunan ayakkabı bombacısı Richard Reid, profile dayalı tarama yo¨ntemi ile belirlenememis¸tir. Yogˆun tepkilere neden olan CAPPS II programı, 2004 yılında yu¨ru¨rlu¨kten kaldırılmıs¸tır. Tu¨m bu gelis¸meler sonrasında TSA, o¨n tarama (prescreening) sistemi olan Secure Flight (Gu¨venli Uc¸us¸) sistemini gelis¸tirmis¸tir. Secure Flight, daha o¨nce tartıs¸malara neden olan CAPPS II teknolojisine ve veri tabanına dayandırılarak kullanıma sunulmus¸tur. Sistem uc¸us¸a kabul edilebilecek yolcuları iki kısma ayırmaktadır: Risk olus¸turmayan yani sec¸ilmemis¸ (nonselectees) yolcular ve risk olus¸turan yani sec¸ilmis¸ (selectees) yolcular. Risk olus¸turan bireyler daha katı ve detaylı gu¨venlik kontrollerine tabi olurken, risk olus¸turmayan bireyler rutin kontroller sonrasında uc¸us¸a kabul edilmektedir.

Profilleme, havacılık güvenliğinin sürekliligˆini, yani toplumlar tarafından kabulu¨nu¨ sagˆlama adına c¸es¸itli ac¸ılardan eles¸tirilmesine kars¸ın, bas¸ta ABD olmak üzere diğer birc¸ok gelis¸mis¸ u¨lkede uygulama alanı bulmaktadır. Risk tabanlı tarama yani profilleme, güvenliğin sağlanmasına o¨nemli katkıları olan bir uygulamadır. Buna kars¸ın, sürec¸lerin uygulanması esnasında, güvenlik personelinin sadece belirli ırk veya inanc¸ gruplarının o¨zellikleri üzerinde yoğunlas¸tıgˆı durumlarda, olumsuzluklara ya da ayrımcılıgˆa neden olabilmektedir.

Havacılık Güvenliğinde Biyometrik Uygulamalar

Biyometrik uygulamalar, en genel anlamıyla bir bireyin kendine has o¨zelliklerini kullanarak, onu tanımlamaya yarayan teknolojiden olus¸maktadır. Biyometrik, bir bireyin kimliğini tanımlama ya da dogˆrulama amacıyla kullanılmaktadır. Digˆer bir değis¸le biyometrik o¨zellikler bir bireye has, kis¸isel s¸ifreler gibidir; olus¸turulamaz, taklit edilemez ve c¸alınamaz niteliktedir. Biyometrik tanımlamalarda bir bireyi diğerinden ayıran, parmak izi, el geometrisi, go¨z retinası ya da iris taraması, yürüme bic¸imi, yu¨z go¨ru¨ntüleme, ses tanıma ve DNA gibi pek c¸ok tanımlayıcı yer almaktadır. Yaygın olarak kullanılan tarama tanımlayıcıları s¸unlardır:

  • Parmak İzi: Her bireyin parmak izi kendine o¨zgüdür. Hic¸ bir parmak izi, bir bas¸ka parmak izi ile aynı değildir. Bu nedenle parmak izi ile kesin bir es¸les¸me sagˆlamak mümku¨ndu¨r.
  • Go¨z Taraması: Bir bireyin go¨zu¨nden edinilebilecek iki türlü biyometrik o¨lc¸u¨m yo¨ntemi bulunmaktadır. Bunlar retina taraması ve iris taramasıdır. Retina taraması bir ıs¸ıgˆa odaklanması istenilen bireyin go¨zu¨nu¨n bir kısmı ile yakın temas gerektirdiği ic¸in parmak izi taraması kadar rahat degˆildir. Parmak izinden daha güvenilir olan iris taramasının en büyük sıkıntısı veri tabanını olus¸turmaktaki zorluktur. İris taraması havaalanlarında daha c¸ok personele yo¨nelik olarak kullanılmaktadır.
  • Yüz Tanıma: Yu¨z tarama sistemleri, yogˆun yolcu ya da personel trafiğinin olduğu ortamlarda dahi, c¸ok fazla sayıda bireyi tarama imkanı sunmaktadır. Ancak bu yo¨ntemde, farklı ac¸ı ve ıs¸ık düzeyinin yetersizliğinden kaynaklı tanımlama sıkıntıları yas¸anabilmektedir. Ayrıca bireyler zaman zaman s¸apka ya da günes¸ go¨zlu¨gˆu¨ gibi aksesuarlarla belirli o¨lc¸u¨mlerin alınmasını engelleyebilmektedir.
  • El Taraması: El taraması ya da el geometrisi olarak adlandırılan yo¨ntem, bir bireyin eline ve parmaklarına ait uzunluk, genis¸lik ve yu¨kseklik degˆerlerinin o¨lc¸u¨mu¨nu¨ ic¸ermektedir. El taraması da parmak izi gibi gu¨venilir ve kabul go¨rmu¨s¸ bir teknolojidir.

Havaalanlarında en yaygın olarak kullanılan biyometrik tanımlayıcılar parmak izi, yüz tanıma ve iris taramasıdır. Havaalanlarındaki c¸es¸itli uygulamaların etkinliğini sağlamak ic¸in c¸alıs¸malar yapan Uluslararası Havaalanları Konseyi (ACI: Airports Council International), her havaalanının kendi güvenlik hede erini belirleyerek, biyometrik uygulamayı kendi sürec¸lerine uygun olacak bic¸imde, uygun yo¨ntem ve akıs¸ s¸emaları ile gerc¸ekles¸tirmesini tavsiye etmektedir. Biyometrik teknolojilerin temelini bireylerin kendine has o¨zellikleri olus¸turduğundan, havaalanı güvenlik sürec¸lerinde biyometrik tarama uygulamaları, riskli yolcuların belirlenmesi ac¸ısından son derece güvenilir bir yo¨ntem olarak ele alınmaktadır. Ancak ACI, havaalanlarında uygulanan biyolojik tarama uygulamalarında hatalara neden olan temel iki unsura dikkat c¸ekmektedir. Bunlar:

  • Yanlıs¸ kabul hatası; bir bireye ait biyometrik tanımlayıcılarının, yanlıs¸lıkla bas¸ka bir bireyinkilerle es¸les¸tirilmesi durumudur.
  • Yanlıs¸ ret hatası; ir bireyin biyometrik tanımlayıcıları ile o bireyin sistemde kayıtlı referansının es¸les¸tirilememesi durumudur.

Tüm Vücut Tarama Sistemi (Full Body Screening)

Tüm vücut tarama sistemi du¨s¸u¨k yogˆunlukta X-Ray ıs¸ınları ile bireylerin vu¨cutlarını tarayarak, yasa dıs¸ı madde veya malzeme olup olmadığını belirlemeye yo¨nelik olarak c¸alıs¸maktadır. Tüm vücut tarama sistemi ise kapı ya da el tipi metal detekto¨ru¨nu¨n belirleyemedigˆi, metal olmayan patlayıcı ve silahlar gibi nesneleri de tespit edebilmektedir. Tu¨m vu¨cut tarama sistemi temel olarak iki teknolojiden faydalanmaktadır:

  • Geri Sac¸ılım: Düs¸ük yogˆunluklu bir x-ray ıs¸ınının yansımaları ile 2 boyutlu go¨rüntu¨ olus¸turulmasını sagˆlayan bir yo¨ntemdir.
  • Milimetre-dalgası: Milimetre-dalga spektrumundaki iyonlas¸mayan radyo frekans enerjisinden yansıyan enerji ile 3 boyutlu go¨ru¨ntü olus¸turmayı sagˆlayan yo¨ntemdir.

Havaalanlarında kullanılan tüm vücut tarama sistemleri maruz bıraktığı radyasyon, sağlık sorunları olan bazı yolculara uygulanamaması ve mahremiyete zarar vermesi nedeniyle eles¸tirilere maruz kalmıs¸tır. etaylı elle arama prosedüru¨nu¨ kabul eden tüm yolcular, gerekc¸eleriyle birlikte go¨revlileri uyarmaları durumunda, tüm vu¨cut tarama sistemi dahil tu¨m tarama tec¸hizatlarından muaf olma hakkına sahip bulunmaktadır.

Havacılık Güvenliğinde Sıvı Kısıtlaması

Sıvı kısıtlaması uygulaması, 2006 yılında Londra’nın Heathrow Havaalanı’nda yas¸anan olay sonrasında uygulamaya konmus¸tur. Havacılık gu¨venligˆinin sagˆlanması amacı ile uygulanan sıvı kısıtlaması, yasaklı maddelerin dıs¸ında ele alınması gereken bir konudur. Sıvı kısıtlaması, hava yolu ile tas¸ınması dogˆrudan dogˆruya yasaklı olmamasına kars¸ın, gu¨venlik ac¸ısından maddenin sınırlandırılarak tas¸ınmasına yo¨nelik bir uygulamadır. Sıvı kısıtlaması sadece yolcu ya da kabin ekibi beraberindeki el/kabin bagajlarına uygulanmaktadır. Yolcuların el bagajlarında tas¸ıması kısıtlanan maddeler:

  • Su, s¸urup ic¸ki dahil her türlü sıvı
  • Kremler, losyonlar, yağlar (kozmetik yagˆlar da^hil) parfümler, maskara da^hil her tu¨rlu¨ makyaj malzemesi (katı ha^lde olan rujlar haric¸)
  • Tıras¸ ko¨pükleri, deodorantlar
  • Dis¸ macunu dahil her tu¨rlu¨ macun kıvamındaki maddeler
  • Rec¸el, bal, yogˆurt, pekmez ve salc¸a gibi tam katı ha^lde olmayan yiyecekler
  • Kontak lens sıvıları
  • Şampuanlar
  • Yukarıdaki maddelere benzeyen diğer maddelerdir.

El bagajında tas¸ınması kısıtlanmıs¸ sıvıların tas¸ınma kos¸ulları bulunmaktadır. Bu maddeler belirli oranları as¸mayacak bir miktarda ve gerekli go¨rülen s¸ekilde ambalajlanması durumunda yolcunun el bagajında tas¸ınabilmektedir.

İnsan Hakları ve Havacılık Güvenliği

Risk tabanlı tarama (profilleme) ya da biyometrik teknolojilerin kullanımı amacıyla, kis¸isel verilerin depolanması ve bas¸ka bireylerin eris¸imine ac¸ılması, mahremiyet haklarının ihlali konusunda o¨nemli sorunlara neden olmaktadır. Bu yo¨ntemlerin kullanılması sonucu olus¸an, üc¸ mahremiyet hakkından bahsedilmesi mümkündür:

  • Bir bireyin kendine ilis¸kin bilgiyi paylas¸acagˆı kis¸ileri sec¸me ve bu bilgilerin yayılmasında kontrol sahibi olma hakkı
  • Bir bireyin kendisine ilis¸kin hangi verinin yayıldıgˆını, hangi verinin toplandığını ve nerede saklandığını bilme ve eksik veya yanlıs¸ veriye itiraz etme hakkı,
  • Bireyin, gerek toplumun sağlık ve emniyeti ic¸in gerekse devletin faaliyetlerini denetleyebilmesi ic¸in mes¸ru olan bilme hakkıdır.

Biyometrik teknolojiler yardımıyla ya da profil belirleme amacı ile veri tabanlarının olus¸turulması, yolcuların mahremiyeti ac¸ısından kaygıların yas¸anmasına neden olmaktadır. Ancak profil belirleme su¨rec¸lerinde bu verilerin dıs¸ına c¸ıkılması, c¸ok daha ciddi problemlerin yas¸anmasına neden olabilmektedir.

Havacılık Güvenliğinin Geleceği

Havacılık güvenliği birbirine bağlı farklı sistemleri ic¸eren, uluslararası ya da yerel gereklilikler doğrultusunda belirlenen düzenlemelere go¨re s¸ekillenen, oldukc¸a kapsamlı ve karmas¸ık bir yapı olus¸turmaktadır. Hava seyrüseferi ile ilis¸kili havacılık bilgilerinin, uc¸us¸un her as¸amasına yo¨nelik olarak gerekli birimler ic¸in u¨retilmesi ve elektronik ortamda iletilmesi is¸lemlerinin koordine edilmesi, hava trafik yo¨netimi hizmetleri olarak adlandırılmaktadır. Hava trafik bilgi yo¨netimi hizmetleri kapsamında, ilgili birimlere dağıtılması gereken bilginin, sanal ortamda korunması kac¸ınılmaz bir gereklilik olduğu ic¸in, son derece karmas¸ık bir su¨recin, donanımın ve yazılımın korumasını gerektirmektedir. Proaktif bir yaklas¸ım ic¸indeki havacılık güvenligˆinde, en bu¨yu¨k risk unsuru ha^line gelmeye bas¸layan sanal ortamda paylas¸ılan bilginin, siber saldırılara kars¸ı korunmasına yo¨nelik düzenleme ve uygulamalara odaklanılmaktadır. Siber saldırıların, yas¸anmadan o¨nlenebilmesi amacıyla c¸es¸itli düzenlemeler getirilmektedir. Bu düzenlemelerden birisini de 2015 yılında güncellenen Sivil Havacılık Güvenliği Eğitim ve Sertifikasyon Talimatı’na, “ATM/AIM Gu¨venligˆi Egˆitimi”nin eklenmesi olus¸turmaktadır. Birc¸ok biles¸eni bulunmasına rağmen, havacılık güvenligˆi konusunda gelecekte yas¸anabilecek potansiyel tehditlerin, siber saldırılardan kaynaklanabileceği ve bunların o¨nlenmesine ilis¸kin uygulamaların belirleyici roller u¨stlenecegˆi o¨ngo¨ru¨lmektedir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.