Spor ve Medya İlişkisi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Açıköğretim ders notları öğrenciler tarafından ders çalışma esnasında hazırlanmakta olup diğer ders çalışacak öğrenciler için paylaşılmaktadır. Sizlerde hazırladığınız ders notlarını paylaşmak istiyorsanız bizlere iletebilirsiniz.
Açıköğretim derslerinden Spor ve Medya İlişkisi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim için hazırlanan ders çalışma dokümanına (ders özeti / sorularla öğrenelim) aşağıdan erişebilirsiniz. AÖF Ders Notları ile sınavlara çok daha etkili bir şekilde çalışabilirsiniz. Sınavlarınızda başarılar dileriz.
Medyanın Gündem Belirleme Süreci
Gündem belirleme kuramının temel fikri nedir?
Haberlerin önem sırasına göre medyada yer alışı ile halkın zihnindeki haberlerin önem sırasına göre dizilişinde bir benzerlik bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, bilimsel açıklamayla, aralarında bir korelasyon yani anlamlı bir ilişki var demektir. Bu durum gündem belirleme kuramının temel fikrini oluşturmakta ve başlığımızdaki gibi medyanın temel gündem belirleme etkisi olarak tanımlanmaktadır.
Kitle iletişim araçları ve medyanın insanlar üzerinde etkisi nedir?
Medya ya da kitle iletişim araçlarının insanlar ya da medyayı takip edenler üzerinde bazı etkileri bulunduğu saptanmıştır. Kitle iletişim araçlarıyla yapılan yayınların insanla üzerinde ne tür etkileri olduğu çoğu iletişim araştırmacısının zihinlerinde soru işaretleri oluşturmuştur. İletişim araştırmacılarının zihinlerindeki bu sorular ve merak, psikoloji alanındaki gelişmeler ile açıklanmaya çalışılmıştır. 1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımı ya da davranışçı yaklaşım bireylerin dış dünyadan aldığı iletilerle davranışlarının ölçülebilir ve gözlenebilir bir düzeyde değişimi olarak açıklanabilir. Davranışçı yaklaşımda insan öğrenmesi yani davranışlarının değişmesi uyarıcı tepki üzerine odaklanmıştır. Bu durumda uyarıcının medyanın gönderdiği iletiler olarak, tepkinin ise bu iletilere maruz kalan bireylerin davranışlarındaki değişmeler olarak algılanması olarak açıklanmaktadır.
İletişimin insanlar üzerindeki etkileri nelerdir?
Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır: • 1. Düzey: Farkında olma ya da farkındalık düzeyi • 2. Düzey: Bilgi edinme ya da bilgilenme düzeyi • 3. Düzey: Tutum değiştirme ya da tutum geliştirme düzeyi • 4. Düzey: Davranış değişikliği ya da davranış oluşturma düzeyi.
Oryantasyon ihtiyacı kavramı nedir? Açıklayınız.
Medyanın etkilerini değerlendirdiğimiz zaman gündem belirlemede söylenen etkilerin belirli şartlara bağlı olduğu konusu öne çıkmaktadır. Bu şartları ortaya çıkarmak için de iki soru sormak gerekiyor: 1. Hangi şartlar altında medyanın etkileri güçlüdür? 2. Hangi şartlar altında medyanın etkileri zayıftır? Bu soruları yanıtlamak için anahtar kelime Oryantasyon İhtiyacı kavramıdır. Psikolojik bir kavram olan oryantasyon ihtiyacı, bizim, çevremizi anlama gereksinimimiz üzerine inşa edilmiştir. Kendinizi bir üniversitenin kampüsüne ilk kez gelen biri olarak düşündüğünüzde bir oryantasyon gereksinimi duygusuna kapılırsınız. Örneğin, derslere nasıl kayıt olacağım? Fakülte binası nerede? Kütüphaneyi nasıl kullanacağım? Buna benzer sorular aklınıza gelir ve birinin ya da birilerinin sizi yönlendirmesi gereksinimini hissedersiniz. Bu durumu gündem belirleme kuramı Oryantasyon İhtiyacı kavramı olarak açıklamaktadır. Bu örneği seçimlere de uygularsak, bir seçmen kime oy vereceği, hangi partiyi destekleyeceği veya seçimle ilgili konularda oryante olmak diğer bir deyişle yönlendirilmek ihtiyacını hissedebilir. Oryante olma ihtiyacı da bireyden bireye farklılık gösterebilir. Oryante olma ihtiyacı, aynı zamanda, bireyin konuyla olan ilgisine ve konunun belirsizliğine de bağlıdır. Yüksek düzeyde alaka ve belirsizlik yüksek düzeyde oryantasyon ihtiyacını ortaya çıkarır. Bu nedenle birey medyanın konu ile ilgili yaptığı yayınlardan etkilenebilir. Bu duruma gündem belirleme kuramının psikolojik şekli adı verilir.
Gündem belirleme kuramı nedir?
Bu kuram basitçe medyanın bir öyküyü anlatması ile insanların medyada anlatılan bu öyküyü önemsemeleri arasındaki ilişkinin boyutuna dayanmaktadır. Diğer bir deyişle, medyada anlatılan öykünün insanların dikkatlerini ne kadar çektiği, ne kadar önemsedikleri, ne kadar inandırıcı buldukları ile ilgilidir. Bu ilişki, gündem belirleme kuramıyla bilimsel bir şekilde anlatılmaya çalışılmaktadır. Kuramın yaratıcılarından olan McCombs ve Shaw 1968 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin North Carolina eyaletinde Chapel Hill kentinde başkanlık seçimiyle ilgili ilk gündem belirleme çalışmasında bir hipotezi denemişlerdir. McCombs ve Shaw’ın hipotezi eğer devamlı okuduğunuz gazetenin ön sayfasını birkaç hafta gözünüzün önünde bulundurursanız gazetenin ön sayfasında yer alan haber ya da mesajla ilgili bir görüşünüz oluşur düşüncesiydi. Bazı konular gazetelerin ön sayfalarında oldukça sık yer alırken bazı konular ise çok seyrek yer almaktadır. Bazı konular ise gazetelerde kesinlikle yer bulamamaktadır. McCombs 2007 senesinde Brezilyayı ziyaretinde “medyanın gündeminin haberleri ayrıntılı bir biçimde tanımlanması” olduğunu söylemiştir. Araştırmacıların gündem belirleme kuramı ile yaptıkları çalışmalar özetlenecek olursa: Medya bazı konuları vurgulayarak ve öne çıkararak kamuoyu için gündemi belirler biçiminde açıklanabilir. Medyada yer bulan parlatılmış haberler halkın büyük ilgisini çeker ve bu haberlerde öne çıkarılan bazı konular da halkın zihninde önemli bir yer işgal eder biçime dönüşür. Bu görüşün ortaya çıkış noktası Walter Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” Türkçeye Kamuoyu olarak çevirebileceğimiz kitabında sözü geçen haber medyasının gündem belirlemedeki etkisi isimli bölüme kadar uzanmaktadır. Lippmann klasik haline gelmiş bu kitabında “Dış Dünya ve Beynimizdeki Resimler” isimli bölümünde kitle iletişim araçlarının dünyadaki olaylarla olan bağlantılarını ve halkın bu olaylarla ilgili zihinlerinde oluşturulan fikirleri tartışır. Bu bölümde Lippmann, aynı zamanda, dış dünyanın halk, diğer bir deyişle okuyucular için medya tarafından nasıl yeniden biçimlendirildiği üzerinde tartışır.
Teknolojinin ilerlemesi medya araçlarında nasıl bir etki sağlamıştır?
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte medya araçlarında da çeşitlenmeler olmuştur. Teknolojinin ilerlemesi ve buna bağlı olarak da bilgisayarların kullanılması ve yaygınlaşması ile metin, ses, resim, hareketli resim ve hem hareketli resim hem de ses ögelerinin bilgisayara aktarılması diğer bir deyişle sayısallaşması yeni bir devrin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. 2000’li yıllarla beraber, bilgisayarın her yerde yoğun bir biçimde kullanılmaya başlamasıyla yeni medya terimi ortaya çıkmıştır. Çok kısa bir tanımlamayla yeni medya iletilerin sayısallaşması ile ortaya çıkmış bir terimdir denilebilir. Metin, ses, resim, hareketli resim ve hem hareketli resim hem de sesleri sayısal ortamlara aktarmak, işlemek, düzenlemek, depolamak ve yeniden üretmek için kullanılan araçlar bilgisayarlardır. Ancak yeni medya kavramı, iletilerin bilgisayarla sayısallaştırılmasından çok daha ileride ve çok daha geniş bir kavramdır. Yeni medyayı iletişimde etkileşimi artıran, iletileri sayısal bir biçime getiren ve herkesin kolayca erişebileceği bilgisayarlı ortamlar olarak tanımlayabiliriz. Geleneksel kitle iletişiminde yalnızca alıcı konumunda olan büyük kitleler yeni medya kavramıyla birlikte yalnızca alıcı konumundan çıkmış, aynı zamanda, iletilere anında ya da gecikmeli geribildirim veren (yanıt veren) ve iletişim ortamına katkıda bulunabilen kitle konumuna gelmişlerdir. Yeni medya araçlarını ise, geleneksel medya olan gazete, televizyon, dergi, radyo, sinema vb. farklı olarak, internet; internet uygulamaları ve ara yüzleri ve sayısal görsel oyunlar olarak listeleyebiliriz.
Davranışçı yaklaşım ile bilişsel yaklaşım arasındaki fark nedir? Açıklayınız.
Zamanın etkisi ile psikoloji alanındaki yeni çalışmalar ve görüşler bilişsel yaklaşımın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Davranışçı yaklaşım daha çok dış dünya ve çevreye önem vermekteydi yani bireyin öğrenmesinin ve buna bağlı olarak davranışlarındaki değişimin dış dünyadan gelen uyarılar ve iletilerle olduğunu varsayarak medyanın etkisinin bu yönde olduğunu da düşünmekteydiler, ancak bu konuya tam bir açıklama da getirebilmiş değillerdi. Davranışçı kuramın aksine bilişsel kuram bireyin iç dünyasına vurgu yapmaktadır. Bu kurama göre öğrenme boşlukta değil insanın dış dünyadan gelen iletileri ya da uyarıcıları kendi zihinsel süreçleri ile yorumlayarak öğrenmesi ilkesine dayanır. Dolayısıyla, bireylerin geçmişteki deneyimleri, bireysel farklılıkları, öğrenme biçimleri, beklentileri, tutumları öğrenmelerinde en önemli unsurlardır. Her bir bireyin farklı farklı özellikleri bireylerin öğrenme düzeylerini de farklı kılmaktadır diyebiliriz. Bilişsel yaklaşımın insanları davranışçı yaklaşımdaki gibi birer koşullanma nesnesi değil ancak birer sorun çözücü olarak görmesi nedeni ile gündem oluşturma hipotezi bilişsel psikoloji ile son derece önemli benzerlikler taşımaktadır. Bu nedenden dolayı medyanın gündem belirlemedeki etkisi kavramı bilişsel yaklaşımla daha net açıklanmaktadır.Bilişsel yaklaşımda olduğu gibi medyanın etkileri de insanların bir şeylerin farkında olma ve farkındalık yaratma kavramlarıyla uyuştuğu düşünülebilir. Bu nedenlerle gündem belirleme ve bilişsel yaklaşım oldukça net bir biçimde bir arada düşünülebilir.
Medyanın gündem belirlemede etkilerinden çerçeveleme kavramı nedir?
Medyanın gündem belirlemede etkileri konusunda yapılan araştırmalar incelendiğinde genel olarak iki düzeyde etkisinin olduğu söylenmektedir. Bunlar; • Medyanın temel (birinci) düzey etkileri ve • Medyanın ikinci düzey etkileridir. Çerçeveleme kavramı medyanın gündem belirlemede ikinci düzey etkileri arasında incelenmektedir. Medyanın ikinci düzey etkilerine verdiğimiz örneği incelersek; medya birinci düzey gündem belirleme etkisi için politik adayı ön plana çıkarır. Ancak ön plana çıkarılan politik adayın çeşitli bireysel özellikleri de vardır. Medyanın adayın bu özelliklerini de vurgulamasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi diyoruz. Örnekteki politik adayın belirli özellikleri ile çerçeveleme kavramı arasında bir ilişki vardır. Diğer bir anlatımla, politik adayın bazı özelliklerinin vurgulanarak, iyi bir eğitim almış olması gibi, ön plana çıkarılması ve bunun medyada duvara asılan bir resim gibi çerçevelenerek duvardan ayrılması örneği gibi paketlenerek kamuoyunun önüne sunulmasıdır denilebilir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, bazı araştırmalara göre medyanın gündemi ile halkın gündemi arasında bir benzerlik vardır. Çünkü pek çok çerçeveleme durumu gözlenmektedir. Karşıt görüşlere göre de medyanın gündemi ile halkın gündemi arasında bir benzerlik yoktur. Bu durum tamamen çerçeveleme kavramının tanımıyla ilgilidir. Eğer çerçeveleme kavramını medyanın gündem belirlemedeki ikinci düzey etkisinin altında incelerseniz halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir benzerlik vardır diyebilirsiniz diğer durumda yani ilişki yoktur dediğinizde de çerçeveleme kavramını medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi konusundan ayrıştırmanız gerekmektedir.
Gündem belirleme konusunda iletişim araçlarının etkisi nedir?
İnternette çevrimiçi ya da yeni medya olarak adlandırılabilecek iletişim araçları bilginin hızla yayılmasını sağlamakla birlikte, insanların sosyal konularla ilgili bağlantılarını da güçlendirmektedir. Burada önemli olan geleneksel medya araçları olan gazete, televizyon, radyo, dergi vb. araçlarla da hangi haberin ön sayfaya hangisinin orta sayfaya ya da televizyonda olduğu gibi haberlerin sırasını kimin belirleyeceği konusu ön plana çıkmaktadır. Bu durum da bize gündem belirmeme yaklaşımının çok farklı noktalara ilerleyeceğini göstermektedir.
Gündem belirleme kuramının psikolojik şeklinin ilgili olduğu unsurlar nelerdir?
Gündem belirleme kuramının psikolojik şekli ya da oryantasyon ihtiyacı kavramı ile ilgili iki unsur vardır. Bunlar; 1. İlgililik ve 2. Kesinlik’tir. Örneğin birey bir konunun ilgili olmadığını düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ise kendi kendine şu soruyu sorar: “Konu ile ilgili ne kadar bilgim var?” Eğer konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi değilse oryantasyon ihtiyacı oldukça yüksektir. Bu durumdan çıkarılacak sonuç ise şudur: Oryantasyon için büyük bir ihtiyaç varsa medyanın gündem belirleme etkisi o kadar güçlü olur. Bu sonuç, yani medyanın birey üzerindeki gündem belirleme etkisi, kişiden kişiye farklılık gösterebilir çünkü bireylerin oryantasyon ihtiyacı değişik düzeylerde olabilir.
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirleme etkisinin çözümlemesi nasıldır?
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisini çözümlemek için aynı yöntem kullanılır. Diğer bir deyişle, temel ya da birinci düzey medya etkisini belirlerken ne yapılıyorsa, ikinci düzey medya etkisini belirlerken de halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir öncelik sıralaması yapılır ve karşılaştırılır. Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar incelendiğinde ikinci düzey medya etkisinin bulunduğu ve halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında güçlü bir ilişkinin (korelasyonun) saptandığı gözlenmiştir.
Kitlesel Medya ne demektir?
Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır şeklinde tanımlanabilir. Günümüzde bu ve benzeri ortamlara geleneksel medya adı verilmektedir. Geleneksel medya ise tamamen bilgisayarı karıştırmadan ve barındırdığı iletileri bilgisayar yardımıyla işlemeden ve kaydetmeden kullanan iletişim ve kitle iletişimi araçlarıdır. Bu araçlar yukarıda da sözü edildiği gibi gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlar olarak adlandırılır.
Medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi nedir?
Medyanın temel gündem belirleme etkisinin yanı sıra bir başka etkisi daha vardır. Bu etkiye ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilmektedir. Birinci düzey yani temel medya etkisi ile ikinci düzey medya etkisi arasında ince bir ayrıntı vardır. Birinci düzey medyanın gündem belirleme etkisinde medyanın öne çıkarmak isteği nesneye ya da duruma vurgu yapılır ve öne çıkarılır. Ancak öne çıkarılmak istenilen nesnenin ya da durumun kendine özgü bazı özellikleri vardır. Öne çıkarılmak istenilen nesne ya da durumun bazı özelliklerini de medyanın ön plana çıkarmasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilir. Bu durumu daha iyi anlamak için örneğimize yoğunlaşalım. McCommbs (1999) medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi daha iyi anlamak için en iyi örneğin politik adaylar olduğunu söylüyor. Medya birinci düzey gündem belirleme etkisi için politik adayı ön plana çıkarır. Ancak ön plana çıkarılan politik adayın çeşitli bireysel özellikleri de vardır. Medyanın adayın bu özelliklerini de vurgulamasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi diyoruz.
Gündem çeşitleri nelerdir?
Medyanın gündem belirleme ve etkileri konusu kitle iletişimi alanında önemli bir yere sahiptir. Bir genelleme yapmak gerekirse, gündem belirleme çalışması medyanın gündemi ile halkın gündemi arasında bir sebep sonuç ilişkisi göstermektedir. Gündem belirleme konusu ise bu sebep sonuç ilişkisinde çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Bu bileşenler ya da gündem çeşitleri şunlardır: • Medya Gündemi: Medyada tartışılan konular (gazete, televizyon ve radyo), • Halk Gündemi: Halkın tartıştığı konular, • Politik Gündem: Politikacıların önem verdiği konular, • Şirket Gündemi: Ticari büyük şirketlerin önem verdiği konular.
Gündem belirleme ve spor arasındaki ilişkiyi anlatınız?
John Fortunato’nun 2008 senesinde Amerikan Futbolu ve Gündem Belirleme Yaklaşımı üzerine yaptığı araştırmaya göre televizyon programlarındaki akışın ve futbol liginin yeniden düzenlenmesi ticari medyanın kazancını oldukça artırmıştır. Televizyon programlarındaki düzenlemede hangi maçların ve oyuncuların hangi programlarda yer alacağı düşüncesi üzerine yapılmıştır. Yeni yayın akışının yapılamasının gerçek amacı maçların izlenme oranlarını artırarak maç aralarına en pahalı reklamları almaktı. Televizyonda primetime (televizyonun en fazla izlendiği zaman genellikle akşam ana haberlerden sonra saat 20:00 – 22:59 (22:59 dahil) arası saat dilimini kapsar) zamanlarında hangi takımların maçları hangi televizyon kanallarında gösterilecek konusu en çok tartışılan konu olmuştu. Amerika Birleşik Devletlerinde Ulusal Futbol Ligi üç büyük televizyon yayıncısından birisine Pazar akşamları esnek yayın imtiyazını verince diğer iki kanal bazı maçları yayınlayamama tehlikesi altına girmişti. Bu durum, aynı zamanda, çok büyük bir gelir kaybı demekti. Gündem belirleme kuramı Amerikan Futbol Ligine uyarlandığında, büyük televizyon kanallarının yayın stratejilerini yeniden düzenlemesi oldukça anlaşılır bir biçime dönüşmektedir. Bu durum şöyle özetlenebilir: Gündem belirleme kuramının temel düzeyi haberlerin sıraya dizilişi ile ilgilidir. Bu temel düzey, lig maçlarının yayınlarının sıraya dizilişi yani futbol maçlarının yayın saatleri değişimi ile eşleşmektedir. Sonuçta gündem belirleme kuramının birinci ve temel düzeyi yayın akışı değişimiyle işler bir biçime getirilmiştir. Gündem belirleme kuramının ikinci ilkesi ise öne çıkarılmak istenilen konu ve nesnelerdir. En çok izlenilen yayın zamanında yani prime time’da ise en popüler oyuncuların ve takımların maçlarının yayınlanması konusu da gündem belirleme kuramının ikinci düzeyi ile eşleşmektedir. Diğer bir deyişle öne çıkarılmak istenilen konunun özelliklerinin, bu durumda yayının en çok izlendiği zamanda popüler takım ve oyuncuların seçicimi ile gündem belirlemenin ikinci düzeyini eşleştirmesidir. 2006 yılında televizyonlar tarafından yapılan bu gündem belirleme çalışması beraberinde futbolu izleyen kitlelerde büyük bir artışa neden olmuştur.
Kitle iletişim araçlarının kamuoyu üzerindeki etkileri nelerdir?
Kitle iletişim araçları kamuoyuna “ne düşüneceklerini söylemede” fazla başarılı olmayabilir, ancak kamuoyuna “ne hakkında” düşüneceklerini söylemede oldukça başarılıdırlar. Bu değerlendirmeye baktığımızda kitle iletişim araçlarının bizim neyi düşünmemiz gerektiğini söylemeleri oldukça zor görünüyor. Diğer bir deyişle, kitle iletişim araçları yani medya, bize ne hakkında düşünmemiz gerektiğini söylemede ise oldukça başarılı olarak ifade ediliyor. Medyanın gündem belirme ya da kamuoyu oluşturma gücünün altında da bu görüş ve çalışmalar yatmaktadır. Erdoğan ve Alemdar’a (2005) göre kitle iletişim araçları dünyayı bizim için inşa etme yeteneğine sahiptir ve bu yönde çalışırlar. Bu çalışmaları yaparlarken de belli bir fikrin alacağı yönü belirlemeksizin kamuoyu yani halk için yeni gündem hazırlarlar.
Kitle haberleşmesi nedir, nelerden oluşur?
Kitle haberleşmesi ve iletişimi için kullanılan bu ortamlar geleneksel yapılarında metin, ses, resim, hareketli resim ve hem hareketli resim hem de sesleri barındırmaktadırlar. Kitle iletişimi dediğimizde bir kaynaktan kitleye yani büyük bir insan topluluğuna yönelik yapılan bir iletişim biçimini düşünmemiz gerekir. Kitle iletişim araçları denildiğinde ise insanların kitleler biçiminde alıcı durumda olduğu iletişim sürecinde iletileri taşıyan araçları düşünmemiz gerekir. Bu araçlar yukarıda belirtildiği gibi gazete, dergi, radyo, televizyon, sinema vb. olabilir.
Kitlesel medya neyi ifade eder?
Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır şeklinde tanımlanabilir.
Yeni medya kavramı ne anlama gelir?
Yeni medyayı iletişimde etkileşimi artıran, iletileri sayısal bir biçime getiren ve herkesin kolayca erişebileceği bilgisayarlı ortamlar olarak tanımlayabiliriz. Yeni medya araçlarını ise, geleneksel medya olan gazete, tevizyon, dergi, radyo, sinema vb. farklı olarak, internet; internet uygulamaları ve ara yüzleri ve sayısal görsel oyunlar olarak listeleyebiliriz.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımını özetleyiniz.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımı ya da davranışçı yaklaşımbireylerin dış dünyadan aldığı iletilerle davranışlarının ölçülebilir ve gözlenebilir bir düzeyde değişimi olarak açıklanabilir. Davranışçı yaklaşımda insan öğrenmesi yani davranışlarışlarının değişmesi uyarıcı- tepki üzerine odaklanmıştır. Bu durumda uyarıcının medyanın gönderdiği iletiler olarak, tepkinin ise bu iletilere maruz kalan bireylerin davranışlarındaki değişmeler olarak algılanması olarak açıklanmaktadır.
Bilişsel yaklaşımın davranışçı yaklaşımdan farkı nedir?
Davranışçı yaklaşım daha çok dış dünya ve çevreye önem vermekteydi yani bireyin öğrenmesinin ve buna bağlı olarak davranışlarındaki değişimin dış dünyadan gelen uyarılar ve iletilerle olduğunu varsayarak medyanın etkisinin bu yönde olduğunu da düşünmekteydiler, ancak bu konuya tam bir açıklama da getirebilmiş değillerdi. Davranışçı kuramın aksine bilişsel kuram bireyin iç dünyasına vurgu yapmaktadır.
McCombs ve Shaw’ un iletişimin insanlar üzerinde etkilerinden söz ederken ortaya koydukları dört düzey hangileridir?
McCombs ve Shaw (2004) iletişimin insanlar üzerinde belirli etkilerinden söz etmektedirler ve bunlarıda belirli düzeylerdeki etkileri olarak açıklanmaktadır. Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır:
-
Düzey: Farkında olma ya da farkındalık düzeyi
-
Düzey: Bilgi edinme ya da bilgilenme düzeyi
-
Düzey: Tutum değiştirme ya da tutum geliştirme düzeyi
-
Düzey: Davranış değişikliği ya da davranış oluşturma düzeyi
Gündem belirleme konusunda yapılan ilk çalışma hangisidir?
Kitle iletişim araçlarının gündem belirleme işlevi olduğunu belirten ilk bilimsel çalışma McCombs ve Shaw ’ın 1968 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin North Carolina eyaletinde Chapel Hill isimli kentte yapılan başkanlık seçiminde yaptıkları çalışmadır. McCombs ve Shaw bu çalışmada 1963 yılında B. Cohen tarafından yapılan çalışmadan etkilenmişlerdir ancak iletişim alanyazınında (literatüründe), genellikle, gündem belirleme çalışmalarında Dr. McCombs ve Dr. Shaw’ın çalışmaları bu konuda yapılan ilk bilimsel çalışma olarak anılmaktadır.
Gündem belirleme kuramı özünde neyi savunur?
Bu kavramın ya da tezin savunucularına göre kitle iletişim araçları kamuoyuna “ne düşüneceklerini söylemede” fazla başarılı olmayabilir, ancak kamuoyuna “ne hakkında” düşüneceklerini söylemede oldukça başarılıdırlar.
McCombs ve Shaw’ un 1972 senesinde Charlotte şehrinde yaptığı araştırma neyi irdelemektedir?
McCombs ve Shaw 1972 senesinde, Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçiminde yaz ve sonbahar aylarında North Carolina eyaletinin Charlotteşehrinde, bütün oyverenleri temsilen seçilen örneklemi oluşturan bireylerle gündem belirleme çalışmalarıyapmışlardır. Araştırmacılar bu süre içerisinde üç faklı şehirde oy kullanan seçmenlerle neredeyse bir yıl boyunca görüşmeler yapmışlardır. Bu görüşmelerden aldıkları sonuçları üç ana televizyon kanalı ve yerel gazetelerde çıkan haberlerde eş zamanlı içerik analizi yapmışlardır. Yani seçmenlerin söyledikleri ile kitle iletişim araçlarının (televizyon ve gazete) söyledikleri arasındaki ilişkiyi derinlemesine çözümlemişlerdir.
Funkhouser’ in Shaw ve McCombs ile aynı zamanlarda, birbiriden habersiz benzer araştırmalar yapmasını nasıl yorumlayabiliriz?
Funkhouser Stanford gibi coğrafi olarak yalıtılmış bir ortamdaydı ve diğer akademisyenlerle McCombs ve Shaw gibi, iletişimi pek fazla yoktu. Bu nedenlerden dolayı McCombs ve Shaw gibi iletişim dünyasından fazla ilgi görmedi. Bu durum da, bizi şu sonucu çıkarmaya zorluyor: Ne kadar iyi bir araştırmacı olursanız olun yaptığınız çalışmaları ve bulgularınızı meslektaşlarınızla paylaşmalı ve kendinizi meslek çevrenize daha iyi tanıtmalısınız.
McCombs ve Shaw 1968 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin North Carolina eyaletinde Chapel Hill kentinde başkanlık seçimiyle ilgili ilk gündem belirleme çalışmasında hangi hipotezi denemişlerdir?
McCombs ve Shaw’ın hipotezi eğer devamlı okuduğunuz gazetenin ön sayfasını birkaç hafta gözünüzün önünde bulundurursanız gazetenin ön sayfasında yer alan haber ya da mesajla ilgili bir göürüşünüz oluşur düşüncesiydi. Bazı konular gazetelerin ön sayfalarında oldukça sık yer alırken bazıkonular ise çok seyrek yer almaktadır. Bazı konular ise gazetelerde kesinlikle yer bulamamaktadır.
McCombs ve Shaw’ un çalışmaları nasıl özetlenebilir?
Araştırmacıların gündem belirleme kuramı ile yaptıkları çalışmalar özetlenecek olursa: Medya bazıkonuları vurgulayarak ve öne çıkararak kamuoyu için gündemi belirler biçiminde açıklanabilir. Medyada yer bulan parlatılmış haberler halkın büyük ilgisini çeker ve bu haberlerde öne çıkarılan bazı konular da halkın zihninde önemli bir yer işgal eder biçime dönüşür.
Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” isimli kitabında gündem belirleme kuramına zemin oluşturacak hangi fikirleri savunmuştur?
Walter Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” Türkçeye Kamuoyu olarak çevirebilebileceğimiz kitabında sözü geçen haber medyasının gündem belirlemedeki etkisi isimli bölüme kadar uzanmaktadır. Lippmann klasik haline gelmiş bu kitabında “Dış Dünya ve Beynimizdeki Resimler” isimli bölümünde kitle iletişim araçlarının dünyadaki olaylarla olan bağlantılarını ve halkın bu olaylarla ilgili zihinlerinde oluşturulan fikirleri tartışır. Bu bölümde Lippmann, aynı zamanda, dış dünyanın halk, diğer bir deyişle okuyucular için medya tarafından nasıl yeniden biçimlendirildiği üzerinde tartışır.
Gündem belirleme çalışmaları ABD dışında hangi ülkelerde yapılmıştır?
Günümüzde Avrupada İspanya ve Almanya’da, Uzak Doğuda Tayvan, Kore, Japonya ve Honk Kong da benzer gündem belirleme çalışmaları yapılmaktadır. Yakın zamanda, Brezilya, Şili ve Arjantin’de benzer gündem belirleme etkileri araştırmacılar tarafından bulunmuştur. Haber medyasının gündem belirlemedeki rolü ve etkisi benzer biçimlerde ancak farklı ülke ve kültürlerde ve yine benzer etkilerde olduğu araştırmacılar tarafından saptanmıştır.
McCombs’un bakış açısıyla medyanın etkilerini değerlendirdiğimiz zaman gündem belirlemede söylenen etkilerin belirli şartlara bağlı olduğu konusu öne çıkmaktadır. Bu şartları ortaya çıkarmak için hangi soruları sormak gerekir?
Bu şartları ortaya çıkarmak için de iki soru sormak gerekir.
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri güçlüdür?
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri zayıftır?
Oryantasyon İhtiyacı kavramı ne anlama gelir?
Psikolojik bir kavram olan oryantasyon ihtiyacı, bizim, çevremizi anlama gereksinimimiz üzerine inşa edilmiştir. Kendinizi bir üniversitenin kampüsüne ilk kez gelen biri olarak düşündüğünüzde bir oryantasyon gereksinimi duygusuna kapılırsınız. Örneğin, derslere nasıl kayıt olacağım? Fakülte binası nerede? Kütüphaneyi nasıl kullanacağım? Buna benzer sorular aklınıza gelir ve birinin ya da birilerinin sizi yönlendirmesi gereksinimini hissedersiniz. Bu durumu gündem belirleme kuramı Oryantasyon İhtiyacı kavramı olarak açıklamaktadır.
Gündem belirleme kuramının psikolojik şekli ya da oryantasyon ihtiyacı kavramı ile ilgili iki unsur vardır. Bunlar hangileridir?
1. İlgililik
2. Kesinlik
Örneğin birey bir konunun ilgili olmadığını düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ise kendi kendine şu soruyu sorar: “Konu ile ilgili ne kadar bilgim var?” Eğer konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi değilse oryantasyon ihtiyacı oldukça yüksektir. Bu durumdan çıkarılacak sonuç ise şudur: Oryantasyon için büyük bir ihyiyaç varsa medyanın gündem belirleme etkisi o kadar güçlü olur.
Medyanın İkinci Düzey Gündem Belirleme Etkisi neyi ifade eder?
Birinci düzey medyanın gündem belirleme etkisinde medyanın öne çıkarmak isteği nesneye ya da duruma vurgu yapılır ve öne çıkarılır. Ancak öne çıkarılmak istenilen nesnenin ya da durumun kendine özgü bazı özellikleri vardır. Öne çıkarılmak istenilen nesne ya da durumun bazı özelliklerini de medyanın ön plana çıkarmasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilir.
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisi arasında nasıl bir ilişki vardır?
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisini çözümlemek için aynıyöntem kullanılır. Diğer bir deyişle, temel ya da birinci düzey medya etkisini belirlerken ne yapılıyorsa, ikinci düzey medya etkisini belirlerken de halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir öncelik sıralaması yapılır ve karşılaştırılır. Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar incelendiğinde ikinci düzey medya etkisinin bulunduğu ve halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında güçlü bir ilişkinin saptandığı gözlenmiştir.
Gündem belirleme konusu ise bu sebep sonuç ilişkisinde çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Kaç çeşit gündem vardır?
-
Medya Gündemi: Medyada tartışılan konular (gazete, televizyon ve radyo)
-
Halk Gündemi: Halkın tartıştığı konular
-
Politik Gündem: Politikacıların önem verdiği konular
-
Şirket Gündemi: Ticari büyük şirketlerin önem verdiği konular
Dört faklı gündem maddesi birbirleriyle ilişkilidir. Yaşadığımız çağda dört çeşit olarak tanımlanan gündem biçimleri birbirleriyle ilişkili ve kitle iletişimi tarafından araştırılmaya değer konulardır.
Gündem belirleme ve spor arasında nasıl bir ilişki vardır?
Gündem belirleme kuramının temel düzeyi haberlerin sıraya dizilişi ile ilgilidir. Bu temel düzey, lig maçlarının yayınlarının sıraya dizilişi yani futbol maçlarının yayın saatleri değişimi ile eşleşmektedir. Sonuçta gündem belirleme kuramının birinci ve temel düzeyi yayın akışı değişimiyle işler bir biçime getirilmiştir.
Gündem belirleme kuramının temel fikri nedir?
Haberlerin önem sırasına göre medyada yer alışı ile halkın zihnindeki haberlerin önem sırasına göre dizilişinde bir benzerlik bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, bilimsel açıklamayla, aralarında bir korelasyon yani anlamlı bir ilişki var demektir. Bu durum gündem belirleme kuramının temel fikrini oluşturmakta ve başlığımızdaki gibi medyanın temel gündem belirleme etkisi olarak tanımlanmaktadır.
Kitle iletişim araçları ve medyanın insanlar üzerinde etkisi nedir?
Medya ya da kitle iletişim araçlarının insanlar ya da medyayı takip edenler üzerinde bazı etkileri bulunduğu saptanmıştır. Kitle iletişim araçlarıyla yapılan yayınların insanla üzerinde ne tür etkileri olduğu çoğu iletişim araştırmacısının zihinlerinde soru işaretleri oluşturmuştur. İletişim araştırmacılarının zihinlerindeki bu sorular ve merak, psikoloji alanındaki gelişmeler ile açıklanmaya çalışılmıştır. 1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımı ya da davranışçı yaklaşım bireylerin dış dünyadan aldığı iletilerle davranışlarının ölçülebilir ve gözlenebilir bir düzeyde değişimi olarak açıklanabilir. Davranışçı yaklaşımda insan öğrenmesi yani davranışlarının değişmesi uyarıcı tepki üzerine odaklanmıştır. Bu durumda uyarıcının medyanın gönderdiği iletiler olarak, tepkinin ise bu iletilere maruz kalan bireylerin davranışlarındaki değişmeler olarak algılanması olarak açıklanmaktadır.
İletişimin insanlar üzerindeki etkileri nelerdir?
Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır: • 1. Düzey: Farkında olma ya da farkındalık düzeyi • 2. Düzey: Bilgi edinme ya da bilgilenme düzeyi • 3. Düzey: Tutum değiştirme ya da tutum geliştirme düzeyi • 4. Düzey: Davranış değişikliği ya da davranış oluşturma düzeyi.
Oryantasyon ihtiyacı kavramı nedir? Açıklayınız.
Medyanın etkilerini değerlendirdiğimiz zaman gündem belirlemede söylenen etkilerin belirli şartlara bağlı olduğu konusu öne çıkmaktadır. Bu şartları ortaya çıkarmak için de iki soru sormak gerekiyor: 1. Hangi şartlar altında medyanın etkileri güçlüdür? 2. Hangi şartlar altında medyanın etkileri zayıftır? Bu soruları yanıtlamak için anahtar kelime Oryantasyon İhtiyacı kavramıdır. Psikolojik bir kavram olan oryantasyon ihtiyacı, bizim, çevremizi anlama gereksinimimiz üzerine inşa edilmiştir. Kendinizi bir üniversitenin kampüsüne ilk kez gelen biri olarak düşündüğünüzde bir oryantasyon gereksinimi duygusuna kapılırsınız. Örneğin, derslere nasıl kayıt olacağım? Fakülte binası nerede? Kütüphaneyi nasıl kullanacağım? Buna benzer sorular aklınıza gelir ve birinin ya da birilerinin sizi yönlendirmesi gereksinimini hissedersiniz. Bu durumu gündem belirleme kuramı Oryantasyon İhtiyacı kavramı olarak açıklamaktadır. Bu örneği seçimlere de uygularsak, bir seçmen kime oy vereceği, hangi partiyi destekleyeceği veya seçimle ilgili konularda oryante olmak diğer bir deyişle yönlendirilmek ihtiyacını hissedebilir. Oryante olma ihtiyacı da bireyden bireye farklılık gösterebilir. Oryante olma ihtiyacı, aynı zamanda, bireyin konuyla olan ilgisine ve konunun belirsizliğine de bağlıdır. Yüksek düzeyde alaka ve belirsizlik yüksek düzeyde oryantasyon ihtiyacını ortaya çıkarır. Bu nedenle birey medyanın konu ile ilgili yaptığı yayınlardan etkilenebilir. Bu duruma gündem belirleme kuramının psikolojik şekli adı verilir.
Gündem belirleme kuramı nedir?
Bu kuram basitçe medyanın bir öyküyü anlatması ile insanların medyada anlatılan bu öyküyü önemsemeleri arasındaki ilişkinin boyutuna dayanmaktadır. Diğer bir deyişle, medyada anlatılan öykünün insanların dikkatlerini ne kadar çektiği, ne kadar önemsedikleri, ne kadar inandırıcı buldukları ile ilgilidir. Bu ilişki, gündem belirleme kuramıyla bilimsel bir şekilde anlatılmaya çalışılmaktadır. Kuramın yaratıcılarından olan McCombs ve Shaw 1968 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin North Carolina eyaletinde Chapel Hill kentinde başkanlık seçimiyle ilgili ilk gündem belirleme çalışmasında bir hipotezi denemişlerdir. McCombs ve Shaw’ın hipotezi eğer devamlı okuduğunuz gazetenin ön sayfasını birkaç hafta gözünüzün önünde bulundurursanız gazetenin ön sayfasında yer alan haber ya da mesajla ilgili bir görüşünüz oluşur düşüncesiydi. Bazı konular gazetelerin ön sayfalarında oldukça sık yer alırken bazı konular ise çok seyrek yer almaktadır. Bazı konular ise gazetelerde kesinlikle yer bulamamaktadır. McCombs 2007 senesinde Brezilyayı ziyaretinde “medyanın gündeminin haberleri ayrıntılı bir biçimde tanımlanması” olduğunu söylemiştir. Araştırmacıların gündem belirleme kuramı ile yaptıkları çalışmalar özetlenecek olursa: Medya bazı konuları vurgulayarak ve öne çıkararak kamuoyu için gündemi belirler biçiminde açıklanabilir. Medyada yer bulan parlatılmış haberler halkın büyük ilgisini çeker ve bu haberlerde öne çıkarılan bazı konular da halkın zihninde önemli bir yer işgal eder biçime dönüşür. Bu görüşün ortaya çıkış noktası Walter Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” Türkçeye Kamuoyu olarak çevirebileceğimiz kitabında sözü geçen haber medyasının gündem belirlemedeki etkisi isimli bölüme kadar uzanmaktadır. Lippmann klasik haline gelmiş bu kitabında “Dış Dünya ve Beynimizdeki Resimler” isimli bölümünde kitle iletişim araçlarının dünyadaki olaylarla olan bağlantılarını ve halkın bu olaylarla ilgili zihinlerinde oluşturulan fikirleri tartışır. Bu bölümde Lippmann, aynı zamanda, dış dünyanın halk, diğer bir deyişle okuyucular için medya tarafından nasıl yeniden biçimlendirildiği üzerinde tartışır.
Teknolojinin ilerlemesi medya araçlarında nasıl bir etki sağlamıştır?
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte medya araçlarında da çeşitlenmeler olmuştur. Teknolojinin ilerlemesi ve buna bağlı olarak da bilgisayarların kullanılması ve yaygınlaşması ile metin, ses, resim, hareketli resim ve hem hareketli resim hem de ses ögelerinin bilgisayara aktarılması diğer bir deyişle sayısallaşması yeni bir devrin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. 2000’li yıllarla beraber, bilgisayarın her yerde yoğun bir biçimde kullanılmaya başlamasıyla yeni medya terimi ortaya çıkmıştır. Çok kısa bir tanımlamayla yeni medya iletilerin sayısallaşması ile ortaya çıkmış bir terimdir denilebilir. Metin, ses, resim, hareketli resim ve hem hareketli resim hem de sesleri sayısal ortamlara aktarmak, işlemek, düzenlemek, depolamak ve yeniden üretmek için kullanılan araçlar bilgisayarlardır. Ancak yeni medya kavramı, iletilerin bilgisayarla sayısallaştırılmasından çok daha ileride ve çok daha geniş bir kavramdır. Yeni medyayı iletişimde etkileşimi artıran, iletileri sayısal bir biçime getiren ve herkesin kolayca erişebileceği bilgisayarlı ortamlar olarak tanımlayabiliriz. Geleneksel kitle iletişiminde yalnızca alıcı konumunda olan büyük kitleler yeni medya kavramıyla birlikte yalnızca alıcı konumundan çıkmış, aynı zamanda, iletilere anında ya da gecikmeli geribildirim veren (yanıt veren) ve iletişim ortamına katkıda bulunabilen kitle konumuna gelmişlerdir. Yeni medya araçlarını ise, geleneksel medya olan gazete, televizyon, dergi, radyo, sinema vb. farklı olarak, internet; internet uygulamaları ve ara yüzleri ve sayısal görsel oyunlar olarak listeleyebiliriz.
Davranışçı yaklaşım ile bilişsel yaklaşım arasındaki fark nedir? Açıklayınız.
Zamanın etkisi ile psikoloji alanındaki yeni çalışmalar ve görüşler bilişsel yaklaşımın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Davranışçı yaklaşım daha çok dış dünya ve çevreye önem vermekteydi yani bireyin öğrenmesinin ve buna bağlı olarak davranışlarındaki değişimin dış dünyadan gelen uyarılar ve iletilerle olduğunu varsayarak medyanın etkisinin bu yönde olduğunu da düşünmekteydiler, ancak bu konuya tam bir açıklama da getirebilmiş değillerdi. Davranışçı kuramın aksine bilişsel kuram bireyin iç dünyasına vurgu yapmaktadır. Bu kurama göre öğrenme boşlukta değil insanın dış dünyadan gelen iletileri ya da uyarıcıları kendi zihinsel süreçleri ile yorumlayarak öğrenmesi ilkesine dayanır. Dolayısıyla, bireylerin geçmişteki deneyimleri, bireysel farklılıkları, öğrenme biçimleri, beklentileri, tutumları öğrenmelerinde en önemli unsurlardır. Her bir bireyin farklı farklı özellikleri bireylerin öğrenme düzeylerini de farklı kılmaktadır diyebiliriz. Bilişsel yaklaşımın insanları davranışçı yaklaşımdaki gibi birer koşullanma nesnesi değil ancak birer sorun çözücü olarak görmesi nedeni ile gündem oluşturma hipotezi bilişsel psikoloji ile son derece önemli benzerlikler taşımaktadır. Bu nedenden dolayı medyanın gündem belirlemedeki etkisi kavramı bilişsel yaklaşımla daha net açıklanmaktadır.Bilişsel yaklaşımda olduğu gibi medyanın etkileri de insanların bir şeylerin farkında olma ve farkındalık yaratma kavramlarıyla uyuştuğu düşünülebilir. Bu nedenlerle gündem belirleme ve bilişsel yaklaşım oldukça net bir biçimde bir arada düşünülebilir.
Medyanın gündem belirlemede etkilerinden çerçeveleme kavramı nedir?
Medyanın gündem belirlemede etkileri konusunda yapılan araştırmalar incelendiğinde genel olarak iki düzeyde etkisinin olduğu söylenmektedir. Bunlar; • Medyanın temel (birinci) düzey etkileri ve • Medyanın ikinci düzey etkileridir. Çerçeveleme kavramı medyanın gündem belirlemede ikinci düzey etkileri arasında incelenmektedir. Medyanın ikinci düzey etkilerine verdiğimiz örneği incelersek; medya birinci düzey gündem belirleme etkisi için politik adayı ön plana çıkarır. Ancak ön plana çıkarılan politik adayın çeşitli bireysel özellikleri de vardır. Medyanın adayın bu özelliklerini de vurgulamasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi diyoruz. Örnekteki politik adayın belirli özellikleri ile çerçeveleme kavramı arasında bir ilişki vardır. Diğer bir anlatımla, politik adayın bazı özelliklerinin vurgulanarak, iyi bir eğitim almış olması gibi, ön plana çıkarılması ve bunun medyada duvara asılan bir resim gibi çerçevelenerek duvardan ayrılması örneği gibi paketlenerek kamuoyunun önüne sunulmasıdır denilebilir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, bazı araştırmalara göre medyanın gündemi ile halkın gündemi arasında bir benzerlik vardır. Çünkü pek çok çerçeveleme durumu gözlenmektedir. Karşıt görüşlere göre de medyanın gündemi ile halkın gündemi arasında bir benzerlik yoktur. Bu durum tamamen çerçeveleme kavramının tanımıyla ilgilidir. Eğer çerçeveleme kavramını medyanın gündem belirlemedeki ikinci düzey etkisinin altında incelerseniz halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir benzerlik vardır diyebilirsiniz diğer durumda yani ilişki yoktur dediğinizde de çerçeveleme kavramını medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi konusundan ayrıştırmanız gerekmektedir.
Gündem belirleme konusunda iletişim araçlarının etkisi nedir?
İnternette çevrimiçi ya da yeni medya olarak adlandırılabilecek iletişim araçları bilginin hızla yayılmasını sağlamakla birlikte, insanların sosyal konularla ilgili bağlantılarını da güçlendirmektedir. Burada önemli olan geleneksel medya araçları olan gazete, televizyon, radyo, dergi vb. araçlarla da hangi haberin ön sayfaya hangisinin orta sayfaya ya da televizyonda olduğu gibi haberlerin sırasını kimin belirleyeceği konusu ön plana çıkmaktadır. Bu durum da bize gündem belirmeme yaklaşımının çok farklı noktalara ilerleyeceğini göstermektedir.
Gündem belirleme kuramının psikolojik şeklinin ilgili olduğu unsurlar nelerdir?
Gündem belirleme kuramının psikolojik şekli ya da oryantasyon ihtiyacı kavramı ile ilgili iki unsur vardır. Bunlar; 1. İlgililik ve 2. Kesinlik’tir. Örneğin birey bir konunun ilgili olmadığını düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ise kendi kendine şu soruyu sorar: “Konu ile ilgili ne kadar bilgim var?” Eğer konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi değilse oryantasyon ihtiyacı oldukça yüksektir. Bu durumdan çıkarılacak sonuç ise şudur: Oryantasyon için büyük bir ihtiyaç varsa medyanın gündem belirleme etkisi o kadar güçlü olur. Bu sonuç, yani medyanın birey üzerindeki gündem belirleme etkisi, kişiden kişiye farklılık gösterebilir çünkü bireylerin oryantasyon ihtiyacı değişik düzeylerde olabilir.
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirleme etkisinin çözümlemesi nasıldır?
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisini çözümlemek için aynı yöntem kullanılır. Diğer bir deyişle, temel ya da birinci düzey medya etkisini belirlerken ne yapılıyorsa, ikinci düzey medya etkisini belirlerken de halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir öncelik sıralaması yapılır ve karşılaştırılır. Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar incelendiğinde ikinci düzey medya etkisinin bulunduğu ve halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında güçlü bir ilişkinin (korelasyonun) saptandığı gözlenmiştir.
Kitlesel Medya ne demektir?
Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır şeklinde tanımlanabilir. Günümüzde bu ve benzeri ortamlara geleneksel medya adı verilmektedir. Geleneksel medya ise tamamen bilgisayarı karıştırmadan ve barındırdığı iletileri bilgisayar yardımıyla işlemeden ve kaydetmeden kullanan iletişim ve kitle iletişimi araçlarıdır. Bu araçlar yukarıda da sözü edildiği gibi gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlar olarak adlandırılır.
Medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi nedir?
Medyanın temel gündem belirleme etkisinin yanı sıra bir başka etkisi daha vardır. Bu etkiye ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilmektedir. Birinci düzey yani temel medya etkisi ile ikinci düzey medya etkisi arasında ince bir ayrıntı vardır. Birinci düzey medyanın gündem belirleme etkisinde medyanın öne çıkarmak isteği nesneye ya da duruma vurgu yapılır ve öne çıkarılır. Ancak öne çıkarılmak istenilen nesnenin ya da durumun kendine özgü bazı özellikleri vardır. Öne çıkarılmak istenilen nesne ya da durumun bazı özelliklerini de medyanın ön plana çıkarmasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilir. Bu durumu daha iyi anlamak için örneğimize yoğunlaşalım. McCommbs (1999) medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi daha iyi anlamak için en iyi örneğin politik adaylar olduğunu söylüyor. Medya birinci düzey gündem belirleme etkisi için politik adayı ön plana çıkarır. Ancak ön plana çıkarılan politik adayın çeşitli bireysel özellikleri de vardır. Medyanın adayın bu özelliklerini de vurgulamasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi diyoruz.
Gündem çeşitleri nelerdir?
Medyanın gündem belirleme ve etkileri konusu kitle iletişimi alanında önemli bir yere sahiptir. Bir genelleme yapmak gerekirse, gündem belirleme çalışması medyanın gündemi ile halkın gündemi arasında bir sebep sonuç ilişkisi göstermektedir. Gündem belirleme konusu ise bu sebep sonuç ilişkisinde çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Bu bileşenler ya da gündem çeşitleri şunlardır: • Medya Gündemi: Medyada tartışılan konular (gazete, televizyon ve radyo), • Halk Gündemi: Halkın tartıştığı konular, • Politik Gündem: Politikacıların önem verdiği konular, • Şirket Gündemi: Ticari büyük şirketlerin önem verdiği konular.
Gündem belirleme ve spor arasındaki ilişkiyi anlatınız?
John Fortunato’nun 2008 senesinde Amerikan Futbolu ve Gündem Belirleme Yaklaşımı üzerine yaptığı araştırmaya göre televizyon programlarındaki akışın ve futbol liginin yeniden düzenlenmesi ticari medyanın kazancını oldukça artırmıştır. Televizyon programlarındaki düzenlemede hangi maçların ve oyuncuların hangi programlarda yer alacağı düşüncesi üzerine yapılmıştır. Yeni yayın akışının yapılamasının gerçek amacı maçların izlenme oranlarını artırarak maç aralarına en pahalı reklamları almaktı. Televizyonda primetime (televizyonun en fazla izlendiği zaman genellikle akşam ana haberlerden sonra saat 20:00 – 22:59 (22:59 dahil) arası saat dilimini kapsar) zamanlarında hangi takımların maçları hangi televizyon kanallarında gösterilecek konusu en çok tartışılan konu olmuştu. Amerika Birleşik Devletlerinde Ulusal Futbol Ligi üç büyük televizyon yayıncısından birisine Pazar akşamları esnek yayın imtiyazını verince diğer iki kanal bazı maçları yayınlayamama tehlikesi altına girmişti. Bu durum, aynı zamanda, çok büyük bir gelir kaybı demekti. Gündem belirleme kuramı Amerikan Futbol Ligine uyarlandığında, büyük televizyon kanallarının yayın stratejilerini yeniden düzenlemesi oldukça anlaşılır bir biçime dönüşmektedir. Bu durum şöyle özetlenebilir: Gündem belirleme kuramının temel düzeyi haberlerin sıraya dizilişi ile ilgilidir. Bu temel düzey, lig maçlarının yayınlarının sıraya dizilişi yani futbol maçlarının yayın saatleri değişimi ile eşleşmektedir. Sonuçta gündem belirleme kuramının birinci ve temel düzeyi yayın akışı değişimiyle işler bir biçime getirilmiştir. Gündem belirleme kuramının ikinci ilkesi ise öne çıkarılmak istenilen konu ve nesnelerdir. En çok izlenilen yayın zamanında yani prime time’da ise en popüler oyuncuların ve takımların maçlarının yayınlanması konusu da gündem belirleme kuramının ikinci düzeyi ile eşleşmektedir. Diğer bir deyişle öne çıkarılmak istenilen konunun özelliklerinin, bu durumda yayının en çok izlendiği zamanda popüler takım ve oyuncuların seçicimi ile gündem belirlemenin ikinci düzeyini eşleştirmesidir. 2006 yılında televizyonlar tarafından yapılan bu gündem belirleme çalışması beraberinde futbolu izleyen kitlelerde büyük bir artışa neden olmuştur.
Kitle iletişim araçlarının kamuoyu üzerindeki etkileri nelerdir?
Kitle iletişim araçları kamuoyuna “ne düşüneceklerini söylemede” fazla başarılı olmayabilir, ancak kamuoyuna “ne hakkında” düşüneceklerini söylemede oldukça başarılıdırlar. Bu değerlendirmeye baktığımızda kitle iletişim araçlarının bizim neyi düşünmemiz gerektiğini söylemeleri oldukça zor görünüyor. Diğer bir deyişle, kitle iletişim araçları yani medya, bize ne hakkında düşünmemiz gerektiğini söylemede ise oldukça başarılı olarak ifade ediliyor. Medyanın gündem belirme ya da kamuoyu oluşturma gücünün altında da bu görüş ve çalışmalar yatmaktadır. Erdoğan ve Alemdar’a (2005) göre kitle iletişim araçları dünyayı bizim için inşa etme yeteneğine sahiptir ve bu yönde çalışırlar. Bu çalışmaları yaparlarken de belli bir fikrin alacağı yönü belirlemeksizin kamuoyu yani halk için yeni gündem hazırlarlar.
Kitle haberleşmesi nedir, nelerden oluşur?
Kitle haberleşmesi ve iletişimi için kullanılan bu ortamlar geleneksel yapılarında metin, ses, resim, hareketli resim ve hem hareketli resim hem de sesleri barındırmaktadırlar. Kitle iletişimi dediğimizde bir kaynaktan kitleye yani büyük bir insan topluluğuna yönelik yapılan bir iletişim biçimini düşünmemiz gerekir. Kitle iletişim araçları denildiğinde ise insanların kitleler biçiminde alıcı durumda olduğu iletişim sürecinde iletileri taşıyan araçları düşünmemiz gerekir. Bu araçlar yukarıda belirtildiği gibi gazete, dergi, radyo, televizyon, sinema vb. olabilir.
Kitlesel medya neyi ifade eder?
Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır şeklinde tanımlanabilir.
Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır şeklinde tanımlanabilir.
Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır şeklinde tanımlanabilir.
Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır şeklinde tanımlanabilir.
Geleneksel medya olarak da tanımlanan kitlesel medya, kitle iletişimi için kullanılan gazete ve dergi gibi basılı yayınlar; radyo, sinema, televizyon gibi sesli veya hem sesli hem de görüntülü iletileri taşıyan ortamlardır şeklinde tanımlanabilir.
Yeni medya kavramı ne anlama gelir?
Yeni medyayı iletişimde etkileşimi artıran, iletileri sayısal bir biçime getiren ve herkesin kolayca erişebileceği bilgisayarlı ortamlar olarak tanımlayabiliriz. Yeni medya araçlarını ise, geleneksel medya olan gazete, tevizyon, dergi, radyo, sinema vb. farklı olarak, internet; internet uygulamaları ve ara yüzleri ve sayısal görsel oyunlar olarak listeleyebiliriz.
Yeni medyayı iletişimde etkileşimi artıran, iletileri sayısal bir biçime getiren ve herkesin kolayca erişebileceği bilgisayarlı ortamlar olarak tanımlayabiliriz. Yeni medya araçlarını ise, geleneksel medya olan gazete, tevizyon, dergi, radyo, sinema vb. farklı olarak, internet; internet uygulamaları ve ara yüzleri ve sayısal görsel oyunlar olarak listeleyebiliriz.
Yeni medyayı iletişimde etkileşimi artıran, iletileri sayısal bir biçime getiren ve herkesin kolayca erişebileceği bilgisayarlı ortamlar olarak tanımlayabiliriz. Yeni medya araçlarını ise, geleneksel medya olan gazete, tevizyon, dergi, radyo, sinema vb. farklı olarak, internet; internet uygulamaları ve ara yüzleri ve sayısal görsel oyunlar olarak listeleyebiliriz.
Yeni medyayı iletişimde etkileşimi artıran, iletileri sayısal bir biçime getiren ve herkesin kolayca erişebileceği bilgisayarlı ortamlar olarak tanımlayabiliriz. Yeni medya araçlarını ise, geleneksel medya olan gazete, tevizyon, dergi, radyo, sinema vb. farklı olarak, internet; internet uygulamaları ve ara yüzleri ve sayısal görsel oyunlar olarak listeleyebiliriz.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımını özetleyiniz.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımını özetleyiniz.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımını özetleyiniz.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımını özetleyiniz.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımı ya da davranışçı yaklaşımbireylerin dış dünyadan aldığı iletilerle davranışlarının ölçülebilir ve gözlenebilir bir düzeyde değişimi olarak açıklanabilir. Davranışçı yaklaşımda insan öğrenmesi yani davranışlarışlarının değişmesi uyarıcı- tepki üzerine odaklanmıştır. Bu durumda uyarıcının medyanın gönderdiği iletiler olarak, tepkinin ise bu iletilere maruz kalan bireylerin davranışlarındaki değişmeler olarak algılanması olarak açıklanmaktadır.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımı ya da davranışçı yaklaşımbireylerin dış dünyadan aldığı iletilerle davranışlarının ölçülebilir ve gözlenebilir bir düzeyde değişimi olarak açıklanabilir. Davranışçı yaklaşımda insan öğrenmesi yani davranışlarışlarının değişmesi uyarıcı- tepki üzerine odaklanmıştır. Bu durumda uyarıcının medyanın gönderdiği iletiler olarak, tepkinin ise bu iletilere maruz kalan bireylerin davranışlarındaki değişmeler olarak algılanması olarak açıklanmaktadır.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımı ya da davranışçı yaklaşımbireylerin dış dünyadan aldığı iletilerle davranışlarının ölçülebilir ve gözlenebilir bir düzeyde değişimi olarak açıklanabilir. Davranışçı yaklaşımda insan öğrenmesi yani davranışlarışlarının değişmesi uyarıcı- tepki üzerine odaklanmıştır. Bu durumda uyarıcının medyanın gönderdiği iletiler olarak, tepkinin ise bu iletilere maruz kalan bireylerin davranışlarındaki değişmeler olarak algılanması olarak açıklanmaktadır.
1950’li yıllarda baskın olan davranışçılık yaklaşımı ya da davranışçı yaklaşımbireylerin dış dünyadan aldığı iletilerle davranışlarının ölçülebilir ve gözlenebilir bir düzeyde değişimi olarak açıklanabilir. Davranışçı yaklaşımda insan öğrenmesi yani davranışlarışlarının değişmesi uyarıcı- tepki üzerine odaklanmıştır. Bu durumda uyarıcının medyanın gönderdiği iletiler olarak, tepkinin ise bu iletilere maruz kalan bireylerin davranışlarındaki değişmeler olarak algılanması olarak açıklanmaktadır.
Bilişsel yaklaşımın davranışçı yaklaşımdan farkı nedir?
Bilişsel yaklaşımın davranışçı yaklaşımdan farkı nedir?
Bilişsel yaklaşımın davranışçı yaklaşımdan farkı nedir?
Bilişsel yaklaşımın davranışçı yaklaşımdan farkı nedir?
Davranışçı yaklaşım daha çok dış dünya ve çevreye önem vermekteydi yani bireyin öğrenmesinin ve buna bağlı olarak davranışlarındaki değişimin dış dünyadan gelen uyarılar ve iletilerle olduğunu varsayarak medyanın etkisinin bu yönde olduğunu da düşünmekteydiler, ancak bu konuya tam bir açıklama da getirebilmiş değillerdi. Davranışçı kuramın aksine bilişsel kuram bireyin iç dünyasına vurgu yapmaktadır.
Davranışçı yaklaşım daha çok dış dünya ve çevreye önem vermekteydi yani bireyin öğrenmesinin ve buna bağlı olarak davranışlarındaki değişimin dış dünyadan gelen uyarılar ve iletilerle olduğunu varsayarak medyanın etkisinin bu yönde olduğunu da düşünmekteydiler, ancak bu konuya tam bir açıklama da getirebilmiş değillerdi. Davranışçı kuramın aksine bilişsel kuram bireyin iç dünyasına vurgu yapmaktadır.
Davranışçı yaklaşım daha çok dış dünya ve çevreye önem vermekteydi yani bireyin öğrenmesinin ve buna bağlı olarak davranışlarındaki değişimin dış dünyadan gelen uyarılar ve iletilerle olduğunu varsayarak medyanın etkisinin bu yönde olduğunu da düşünmekteydiler, ancak bu konuya tam bir açıklama da getirebilmiş değillerdi. Davranışçı kuramın aksine bilişsel kuram bireyin iç dünyasına vurgu yapmaktadır.
Davranışçı yaklaşım daha çok dış dünya ve çevreye önem vermekteydi yani bireyin öğrenmesinin ve buna bağlı olarak davranışlarındaki değişimin dış dünyadan gelen uyarılar ve iletilerle olduğunu varsayarak medyanın etkisinin bu yönde olduğunu da düşünmekteydiler, ancak bu konuya tam bir açıklama da getirebilmiş değillerdi. Davranışçı kuramın aksine bilişsel kuram bireyin iç dünyasına vurgu yapmaktadır.
McCombs ve Shaw’ un iletişimin insanlar üzerinde etkilerinden söz ederken ortaya koydukları dört düzey hangileridir?
McCombs ve Shaw’ un iletişimin insanlar üzerinde etkilerinden söz ederken ortaya koydukları dört düzey hangileridir?
McCombs ve Shaw’ un iletişimin insanlar üzerinde etkilerinden söz ederken ortaya koydukları dört düzey hangileridir?
McCombs ve Shaw’ un iletişimin insanlar üzerinde etkilerinden söz ederken ortaya koydukları dört düzey hangileridir?
McCombs ve Shaw (2004) iletişimin insanlar üzerinde belirli etkilerinden söz etmektedirler ve bunlarıda belirli düzeylerdeki etkileri olarak açıklanmaktadır. Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır:
-
Düzey: Farkında olma ya da farkındalık düzeyi
-
Düzey: Bilgi edinme ya da bilgilenme düzeyi
-
Düzey: Tutum değiştirme ya da tutum geliştirme düzeyi
-
Düzey: Davranış değişikliği ya da davranış oluşturma düzeyi
McCombs ve Shaw (2004) iletişimin insanlar üzerinde belirli etkilerinden söz etmektedirler ve bunlarıda belirli düzeylerdeki etkileri olarak açıklanmaktadır. Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır:
-
Düzey: Farkında olma ya da farkındalık düzeyi
-
Düzey: Bilgi edinme ya da bilgilenme düzeyi
-
Düzey: Tutum değiştirme ya da tutum geliştirme düzeyi
-
Düzey: Davranış değişikliği ya da davranış oluşturma düzeyi
McCombs ve Shaw (2004) iletişimin insanlar üzerinde belirli etkilerinden söz etmektedirler ve bunlarıda belirli düzeylerdeki etkileri olarak açıklanmaktadır. Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır:
-
Düzey: Farkında olma ya da farkındalık düzeyi
-
Düzey: Bilgi edinme ya da bilgilenme düzeyi
-
Düzey: Tutum değiştirme ya da tutum geliştirme düzeyi
-
Düzey: Davranış değişikliği ya da davranış oluşturma düzeyi
McCombs ve Shaw (2004) iletişimin insanlar üzerinde belirli etkilerinden söz etmektedirler ve bunlarıda belirli düzeylerdeki etkileri olarak açıklanmaktadır. Bu düzeyler genel olarak dört biçimde açıklanmaktadır:
-
Düzey: Farkında olma ya da farkındalık düzeyi
-
Düzey: Bilgi edinme ya da bilgilenme düzeyi
-
Düzey: Tutum değiştirme ya da tutum geliştirme düzeyi
-
Düzey: Davranış değişikliği ya da davranış oluşturma düzeyi
Gündem belirleme konusunda yapılan ilk çalışma hangisidir?
Gündem belirleme konusunda yapılan ilk çalışma hangisidir?
Gündem belirleme konusunda yapılan ilk çalışma hangisidir?
Gündem belirleme konusunda yapılan ilk çalışma hangisidir?
Kitle iletişim araçlarının gündem belirleme işlevi olduğunu belirten ilk bilimsel çalışma McCombs ve Shaw ’ın 1968 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin North Carolina eyaletinde Chapel Hill isimli kentte yapılan başkanlık seçiminde yaptıkları çalışmadır. McCombs ve Shaw bu çalışmada 1963 yılında B. Cohen tarafından yapılan çalışmadan etkilenmişlerdir ancak iletişim alanyazınında (literatüründe), genellikle, gündem belirleme çalışmalarında Dr. McCombs ve Dr. Shaw’ın çalışmaları bu konuda yapılan ilk bilimsel çalışma olarak anılmaktadır.
Kitle iletişim araçlarının gündem belirleme işlevi olduğunu belirten ilk bilimsel çalışma McCombs ve Shaw ’ın 1968 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin North Carolina eyaletinde Chapel Hill isimli kentte yapılan başkanlık seçiminde yaptıkları çalışmadır. McCombs ve Shaw bu çalışmada 1963 yılında B. Cohen tarafından yapılan çalışmadan etkilenmişlerdir ancak iletişim alanyazınında (literatüründe), genellikle, gündem belirleme çalışmalarında Dr. McCombs ve Dr. Shaw’ın çalışmaları bu konuda yapılan ilk bilimsel çalışma olarak anılmaktadır.
Kitle iletişim araçlarının gündem belirleme işlevi olduğunu belirten ilk bilimsel çalışma McCombs ve Shaw ’ın 1968 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin North Carolina eyaletinde Chapel Hill isimli kentte yapılan başkanlık seçiminde yaptıkları çalışmadır. McCombs ve Shaw bu çalışmada 1963 yılında B. Cohen tarafından yapılan çalışmadan etkilenmişlerdir ancak iletişim alanyazınında (literatüründe), genellikle, gündem belirleme çalışmalarında Dr. McCombs ve Dr. Shaw’ın çalışmaları bu konuda yapılan ilk bilimsel çalışma olarak anılmaktadır.
Kitle iletişim araçlarının gündem belirleme işlevi olduğunu belirten ilk bilimsel çalışma McCombs ve Shaw ’ın 1968 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin North Carolina eyaletinde Chapel Hill isimli kentte yapılan başkanlık seçiminde yaptıkları çalışmadır. McCombs ve Shaw bu çalışmada 1963 yılında B. Cohen tarafından yapılan çalışmadan etkilenmişlerdir ancak iletişim alanyazınında (literatüründe), genellikle, gündem belirleme çalışmalarında Dr. McCombs ve Dr. Shaw’ın çalışmaları bu konuda yapılan ilk bilimsel çalışma olarak anılmaktadır.
Gündem belirleme kuramı özünde neyi savunur?
Bu kavramın ya da tezin savunucularına göre kitle iletişim araçları kamuoyuna “ne düşüneceklerini söylemede” fazla başarılı olmayabilir, ancak kamuoyuna “ne hakkında” düşüneceklerini söylemede oldukça başarılıdırlar.
Bu kavramın ya da tezin savunucularına göre kitle iletişim araçları kamuoyuna “ne düşüneceklerini söylemede” fazla başarılı olmayabilir, ancak kamuoyuna “ne hakkında” düşüneceklerini söylemede oldukça başarılıdırlar.
Bu kavramın ya da tezin savunucularına göre kitle iletişim araçları kamuoyuna “ne düşüneceklerini söylemede” fazla başarılı olmayabilir, ancak kamuoyuna “ne hakkında” düşüneceklerini söylemede oldukça başarılıdırlar.
Bu kavramın ya da tezin savunucularına göre kitle iletişim araçları kamuoyuna “ne düşüneceklerini söylemede” fazla başarılı olmayabilir, ancak kamuoyuna “ne hakkında” düşüneceklerini söylemede oldukça başarılıdırlar.
McCombs ve Shaw’ un 1972 senesinde Charlotte şehrinde yaptığı araştırma neyi irdelemektedir?
McCombs ve Shaw’ un 1972 senesinde Charlotte şehrinde yaptığı araştırma neyi irdelemektedir?
McCombs ve Shaw’ un 1972 senesinde Charlotte şehrinde yaptığı araştırma neyi irdelemektedir?
McCombs ve Shaw’ un 1972 senesinde Charlotte şehrinde yaptığı araştırma neyi irdelemektedir?
McCombs ve Shaw 1972 senesinde, Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçiminde yaz ve sonbahar aylarında North Carolina eyaletinin Charlotteşehrinde, bütün oyverenleri temsilen seçilen örneklemi oluşturan bireylerle gündem belirleme çalışmalarıyapmışlardır. Araştırmacılar bu süre içerisinde üç faklı şehirde oy kullanan seçmenlerle neredeyse bir yıl boyunca görüşmeler yapmışlardır. Bu görüşmelerden aldıkları sonuçları üç ana televizyon kanalı ve yerel gazetelerde çıkan haberlerde eş zamanlı içerik analizi yapmışlardır. Yani seçmenlerin söyledikleri ile kitle iletişim araçlarının (televizyon ve gazete) söyledikleri arasındaki ilişkiyi derinlemesine çözümlemişlerdir.
McCombs ve Shaw 1972 senesinde, Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçiminde yaz ve sonbahar aylarında North Carolina eyaletinin Charlotteşehrinde, bütün oyverenleri temsilen seçilen örneklemi oluşturan bireylerle gündem belirleme çalışmalarıyapmışlardır. Araştırmacılar bu süre içerisinde üç faklı şehirde oy kullanan seçmenlerle neredeyse bir yıl boyunca görüşmeler yapmışlardır. Bu görüşmelerden aldıkları sonuçları üç ana televizyon kanalı ve yerel gazetelerde çıkan haberlerde eş zamanlı içerik analizi yapmışlardır. Yani seçmenlerin söyledikleri ile kitle iletişim araçlarının (televizyon ve gazete) söyledikleri arasındaki ilişkiyi derinlemesine çözümlemişlerdir.
McCombs ve Shaw 1972 senesinde, Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçiminde yaz ve sonbahar aylarında North Carolina eyaletinin Charlotteşehrinde, bütün oyverenleri temsilen seçilen örneklemi oluşturan bireylerle gündem belirleme çalışmalarıyapmışlardır. Araştırmacılar bu süre içerisinde üç faklı şehirde oy kullanan seçmenlerle neredeyse bir yıl boyunca görüşmeler yapmışlardır. Bu görüşmelerden aldıkları sonuçları üç ana televizyon kanalı ve yerel gazetelerde çıkan haberlerde eş zamanlı içerik analizi yapmışlardır. Yani seçmenlerin söyledikleri ile kitle iletişim araçlarının (televizyon ve gazete) söyledikleri arasındaki ilişkiyi derinlemesine çözümlemişlerdir.
McCombs ve Shaw 1972 senesinde, Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçiminde yaz ve sonbahar aylarında North Carolina eyaletinin Charlotteşehrinde, bütün oyverenleri temsilen seçilen örneklemi oluşturan bireylerle gündem belirleme çalışmalarıyapmışlardır. Araştırmacılar bu süre içerisinde üç faklı şehirde oy kullanan seçmenlerle neredeyse bir yıl boyunca görüşmeler yapmışlardır. Bu görüşmelerden aldıkları sonuçları üç ana televizyon kanalı ve yerel gazetelerde çıkan haberlerde eş zamanlı içerik analizi yapmışlardır. Yani seçmenlerin söyledikleri ile kitle iletişim araçlarının (televizyon ve gazete) söyledikleri arasındaki ilişkiyi derinlemesine çözümlemişlerdir.
Funkhouser’ in Shaw ve McCombs ile aynı zamanlarda, birbiriden habersiz benzer araştırmalar yapmasını nasıl yorumlayabiliriz?
Funkhouser’ in Shaw ve McCombs ile aynı zamanlarda, birbiriden habersiz benzer araştırmalar yapmasını nasıl yorumlayabiliriz?
Funkhouser’ in Shaw ve McCombs ile aynı zamanlarda, birbiriden habersiz benzer araştırmalar yapmasını nasıl yorumlayabiliriz?
Funkhouser’ in Shaw ve McCombs ile aynı zamanlarda, birbiriden habersiz benzer araştırmalar yapmasını nasıl yorumlayabiliriz?
Funkhouser Stanford gibi coğrafi olarak yalıtılmış bir ortamdaydı ve diğer akademisyenlerle McCombs ve Shaw gibi, iletişimi pek fazla yoktu. Bu nedenlerden dolayı McCombs ve Shaw gibi iletişim dünyasından fazla ilgi görmedi. Bu durum da, bizi şu sonucu çıkarmaya zorluyor: Ne kadar iyi bir araştırmacı olursanız olun yaptığınız çalışmaları ve bulgularınızı meslektaşlarınızla paylaşmalı ve kendinizi meslek çevrenize daha iyi tanıtmalısınız.
Funkhouser Stanford gibi coğrafi olarak yalıtılmış bir ortamdaydı ve diğer akademisyenlerle McCombs ve Shaw gibi, iletişimi pek fazla yoktu. Bu nedenlerden dolayı McCombs ve Shaw gibi iletişim dünyasından fazla ilgi görmedi. Bu durum da, bizi şu sonucu çıkarmaya zorluyor: Ne kadar iyi bir araştırmacı olursanız olun yaptığınız çalışmaları ve bulgularınızı meslektaşlarınızla paylaşmalı ve kendinizi meslek çevrenize daha iyi tanıtmalısınız.
Funkhouser Stanford gibi coğrafi olarak yalıtılmış bir ortamdaydı ve diğer akademisyenlerle McCombs ve Shaw gibi, iletişimi pek fazla yoktu. Bu nedenlerden dolayı McCombs ve Shaw gibi iletişim dünyasından fazla ilgi görmedi. Bu durum da, bizi şu sonucu çıkarmaya zorluyor: Ne kadar iyi bir araştırmacı olursanız olun yaptığınız çalışmaları ve bulgularınızı meslektaşlarınızla paylaşmalı ve kendinizi meslek çevrenize daha iyi tanıtmalısınız.
Funkhouser Stanford gibi coğrafi olarak yalıtılmış bir ortamdaydı ve diğer akademisyenlerle McCombs ve Shaw gibi, iletişimi pek fazla yoktu. Bu nedenlerden dolayı McCombs ve Shaw gibi iletişim dünyasından fazla ilgi görmedi. Bu durum da, bizi şu sonucu çıkarmaya zorluyor: Ne kadar iyi bir araştırmacı olursanız olun yaptığınız çalışmaları ve bulgularınızı meslektaşlarınızla paylaşmalı ve kendinizi meslek çevrenize daha iyi tanıtmalısınız.
McCombs ve Shaw 1968 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin North Carolina eyaletinde Chapel Hill kentinde başkanlık seçimiyle ilgili ilk gündem belirleme çalışmasında hangi hipotezi denemişlerdir?
McCombs ve Shaw 1968 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin North Carolina eyaletinde Chapel Hill kentinde başkanlık seçimiyle ilgili ilk gündem belirleme çalışmasında hangi hipotezi denemişlerdir?
McCombs ve Shaw 1968 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin North Carolina eyaletinde Chapel Hill kentinde başkanlık seçimiyle ilgili ilk gündem belirleme çalışmasında hangi hipotezi denemişlerdir?
McCombs ve Shaw 1968 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin North Carolina eyaletinde Chapel Hill kentinde başkanlık seçimiyle ilgili ilk gündem belirleme çalışmasında hangi hipotezi denemişlerdir?
McCombs ve Shaw’ın hipotezi eğer devamlı okuduğunuz gazetenin ön sayfasını birkaç hafta gözünüzün önünde bulundurursanız gazetenin ön sayfasında yer alan haber ya da mesajla ilgili bir göürüşünüz oluşur düşüncesiydi. Bazı konular gazetelerin ön sayfalarında oldukça sık yer alırken bazıkonular ise çok seyrek yer almaktadır. Bazı konular ise gazetelerde kesinlikle yer bulamamaktadır.
McCombs ve Shaw’ın hipotezi eğer devamlı okuduğunuz gazetenin ön sayfasını birkaç hafta gözünüzün önünde bulundurursanız gazetenin ön sayfasında yer alan haber ya da mesajla ilgili bir göürüşünüz oluşur düşüncesiydi. Bazı konular gazetelerin ön sayfalarında oldukça sık yer alırken bazıkonular ise çok seyrek yer almaktadır. Bazı konular ise gazetelerde kesinlikle yer bulamamaktadır.
McCombs ve Shaw’ın hipotezi eğer devamlı okuduğunuz gazetenin ön sayfasını birkaç hafta gözünüzün önünde bulundurursanız gazetenin ön sayfasında yer alan haber ya da mesajla ilgili bir göürüşünüz oluşur düşüncesiydi. Bazı konular gazetelerin ön sayfalarında oldukça sık yer alırken bazıkonular ise çok seyrek yer almaktadır. Bazı konular ise gazetelerde kesinlikle yer bulamamaktadır.
McCombs ve Shaw’ın hipotezi eğer devamlı okuduğunuz gazetenin ön sayfasını birkaç hafta gözünüzün önünde bulundurursanız gazetenin ön sayfasında yer alan haber ya da mesajla ilgili bir göürüşünüz oluşur düşüncesiydi. Bazı konular gazetelerin ön sayfalarında oldukça sık yer alırken bazıkonular ise çok seyrek yer almaktadır. Bazı konular ise gazetelerde kesinlikle yer bulamamaktadır.
McCombs ve Shaw’ un çalışmaları nasıl özetlenebilir?
Araştırmacıların gündem belirleme kuramı ile yaptıkları çalışmalar özetlenecek olursa: Medya bazıkonuları vurgulayarak ve öne çıkararak kamuoyu için gündemi belirler biçiminde açıklanabilir. Medyada yer bulan parlatılmış haberler halkın büyük ilgisini çeker ve bu haberlerde öne çıkarılan bazı konular da halkın zihninde önemli bir yer işgal eder biçime dönüşür.
Araştırmacıların gündem belirleme kuramı ile yaptıkları çalışmalar özetlenecek olursa: Medya bazıkonuları vurgulayarak ve öne çıkararak kamuoyu için gündemi belirler biçiminde açıklanabilir. Medyada yer bulan parlatılmış haberler halkın büyük ilgisini çeker ve bu haberlerde öne çıkarılan bazı konular da halkın zihninde önemli bir yer işgal eder biçime dönüşür.
Araştırmacıların gündem belirleme kuramı ile yaptıkları çalışmalar özetlenecek olursa: Medya bazıkonuları vurgulayarak ve öne çıkararak kamuoyu için gündemi belirler biçiminde açıklanabilir. Medyada yer bulan parlatılmış haberler halkın büyük ilgisini çeker ve bu haberlerde öne çıkarılan bazı konular da halkın zihninde önemli bir yer işgal eder biçime dönüşür.
Araştırmacıların gündem belirleme kuramı ile yaptıkları çalışmalar özetlenecek olursa: Medya bazıkonuları vurgulayarak ve öne çıkararak kamuoyu için gündemi belirler biçiminde açıklanabilir. Medyada yer bulan parlatılmış haberler halkın büyük ilgisini çeker ve bu haberlerde öne çıkarılan bazı konular da halkın zihninde önemli bir yer işgal eder biçime dönüşür.
Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” isimli kitabında gündem belirleme kuramına zemin oluşturacak hangi fikirleri savunmuştur?
Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” isimli kitabında gündem belirleme kuramına zemin oluşturacak hangi fikirleri savunmuştur?
Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” isimli kitabında gündem belirleme kuramına zemin oluşturacak hangi fikirleri savunmuştur?
Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” isimli kitabında gündem belirleme kuramına zemin oluşturacak hangi fikirleri savunmuştur?
Walter Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” Türkçeye Kamuoyu olarak çevirebilebileceğimiz kitabında sözü geçen haber medyasının gündem belirlemedeki etkisi isimli bölüme kadar uzanmaktadır. Lippmann klasik haline gelmiş bu kitabında “Dış Dünya ve Beynimizdeki Resimler” isimli bölümünde kitle iletişim araçlarının dünyadaki olaylarla olan bağlantılarını ve halkın bu olaylarla ilgili zihinlerinde oluşturulan fikirleri tartışır. Bu bölümde Lippmann, aynı zamanda, dış dünyanın halk, diğer bir deyişle okuyucular için medya tarafından nasıl yeniden biçimlendirildiği üzerinde tartışır.
Walter Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” Türkçeye Kamuoyu olarak çevirebilebileceğimiz kitabında sözü geçen haber medyasının gündem belirlemedeki etkisi isimli bölüme kadar uzanmaktadır. Lippmann klasik haline gelmiş bu kitabında “Dış Dünya ve Beynimizdeki Resimler” isimli bölümünde kitle iletişim araçlarının dünyadaki olaylarla olan bağlantılarını ve halkın bu olaylarla ilgili zihinlerinde oluşturulan fikirleri tartışır. Bu bölümde Lippmann, aynı zamanda, dış dünyanın halk, diğer bir deyişle okuyucular için medya tarafından nasıl yeniden biçimlendirildiği üzerinde tartışır.
Walter Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” Türkçeye Kamuoyu olarak çevirebilebileceğimiz kitabında sözü geçen haber medyasının gündem belirlemedeki etkisi isimli bölüme kadar uzanmaktadır. Lippmann klasik haline gelmiş bu kitabında “Dış Dünya ve Beynimizdeki Resimler” isimli bölümünde kitle iletişim araçlarının dünyadaki olaylarla olan bağlantılarını ve halkın bu olaylarla ilgili zihinlerinde oluşturulan fikirleri tartışır. Bu bölümde Lippmann, aynı zamanda, dış dünyanın halk, diğer bir deyişle okuyucular için medya tarafından nasıl yeniden biçimlendirildiği üzerinde tartışır.
Walter Lippmann’ın 1922 yılında “Public Opinion” Türkçeye Kamuoyu olarak çevirebilebileceğimiz kitabında sözü geçen haber medyasının gündem belirlemedeki etkisi isimli bölüme kadar uzanmaktadır. Lippmann klasik haline gelmiş bu kitabında “Dış Dünya ve Beynimizdeki Resimler” isimli bölümünde kitle iletişim araçlarının dünyadaki olaylarla olan bağlantılarını ve halkın bu olaylarla ilgili zihinlerinde oluşturulan fikirleri tartışır. Bu bölümde Lippmann, aynı zamanda, dış dünyanın halk, diğer bir deyişle okuyucular için medya tarafından nasıl yeniden biçimlendirildiği üzerinde tartışır.
Gündem belirleme çalışmaları ABD dışında hangi ülkelerde yapılmıştır?
Günümüzde Avrupada İspanya ve Almanya’da, Uzak Doğuda Tayvan, Kore, Japonya ve Honk Kong da benzer gündem belirleme çalışmaları yapılmaktadır. Yakın zamanda, Brezilya, Şili ve Arjantin’de benzer gündem belirleme etkileri araştırmacılar tarafından bulunmuştur. Haber medyasının gündem belirlemedeki rolü ve etkisi benzer biçimlerde ancak farklı ülke ve kültürlerde ve yine benzer etkilerde olduğu araştırmacılar tarafından saptanmıştır.
Günümüzde Avrupada İspanya ve Almanya’da, Uzak Doğuda Tayvan, Kore, Japonya ve Honk Kong da benzer gündem belirleme çalışmaları yapılmaktadır. Yakın zamanda, Brezilya, Şili ve Arjantin’de benzer gündem belirleme etkileri araştırmacılar tarafından bulunmuştur. Haber medyasının gündem belirlemedeki rolü ve etkisi benzer biçimlerde ancak farklı ülke ve kültürlerde ve yine benzer etkilerde olduğu araştırmacılar tarafından saptanmıştır.
Günümüzde Avrupada İspanya ve Almanya’da, Uzak Doğuda Tayvan, Kore, Japonya ve Honk Kong da benzer gündem belirleme çalışmaları yapılmaktadır. Yakın zamanda, Brezilya, Şili ve Arjantin’de benzer gündem belirleme etkileri araştırmacılar tarafından bulunmuştur. Haber medyasının gündem belirlemedeki rolü ve etkisi benzer biçimlerde ancak farklı ülke ve kültürlerde ve yine benzer etkilerde olduğu araştırmacılar tarafından saptanmıştır.
Günümüzde Avrupada İspanya ve Almanya’da, Uzak Doğuda Tayvan, Kore, Japonya ve Honk Kong da benzer gündem belirleme çalışmaları yapılmaktadır. Yakın zamanda, Brezilya, Şili ve Arjantin’de benzer gündem belirleme etkileri araştırmacılar tarafından bulunmuştur. Haber medyasının gündem belirlemedeki rolü ve etkisi benzer biçimlerde ancak farklı ülke ve kültürlerde ve yine benzer etkilerde olduğu araştırmacılar tarafından saptanmıştır.
McCombs’un bakış açısıyla medyanın etkilerini değerlendirdiğimiz zaman gündem belirlemede söylenen etkilerin belirli şartlara bağlı olduğu konusu öne çıkmaktadır. Bu şartları ortaya çıkarmak için hangi soruları sormak gerekir?
McCombs’un bakış açısıyla medyanın etkilerini değerlendirdiğimiz zaman gündem belirlemede söylenen etkilerin belirli şartlara bağlı olduğu konusu öne çıkmaktadır. Bu şartları ortaya çıkarmak için hangi soruları sormak gerekir?
McCombs’un bakış açısıyla medyanın etkilerini değerlendirdiğimiz zaman gündem belirlemede söylenen etkilerin belirli şartlara bağlı olduğu konusu öne çıkmaktadır. Bu şartları ortaya çıkarmak için hangi soruları sormak gerekir?
McCombs’un bakış açısıyla medyanın etkilerini değerlendirdiğimiz zaman gündem belirlemede söylenen etkilerin belirli şartlara bağlı olduğu konusu öne çıkmaktadır. Bu şartları ortaya çıkarmak için hangi soruları sormak gerekir?
Bu şartları ortaya çıkarmak için de iki soru sormak gerekir.
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri güçlüdür?
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri zayıftır?
Bu şartları ortaya çıkarmak için de iki soru sormak gerekir.
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri güçlüdür?
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri zayıftır?
Bu şartları ortaya çıkarmak için de iki soru sormak gerekir.
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri güçlüdür?
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri zayıftır?
Bu şartları ortaya çıkarmak için de iki soru sormak gerekir.
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri güçlüdür?
-
Hangi şartlar altında medyanın etkileri zayıftır?
Oryantasyon İhtiyacı kavramı ne anlama gelir?
Oryantasyon İhtiyacı kavramı ne anlama gelir?
Oryantasyon İhtiyacı kavramı ne anlama gelir?
Oryantasyon İhtiyacı kavramı ne anlama gelir?
Psikolojik bir kavram olan oryantasyon ihtiyacı, bizim, çevremizi anlama gereksinimimiz üzerine inşa edilmiştir. Kendinizi bir üniversitenin kampüsüne ilk kez gelen biri olarak düşündüğünüzde bir oryantasyon gereksinimi duygusuna kapılırsınız. Örneğin, derslere nasıl kayıt olacağım? Fakülte binası nerede? Kütüphaneyi nasıl kullanacağım? Buna benzer sorular aklınıza gelir ve birinin ya da birilerinin sizi yönlendirmesi gereksinimini hissedersiniz. Bu durumu gündem belirleme kuramı Oryantasyon İhtiyacı kavramı olarak açıklamaktadır.
Psikolojik bir kavram olan oryantasyon ihtiyacı, bizim, çevremizi anlama gereksinimimiz üzerine inşa edilmiştir. Kendinizi bir üniversitenin kampüsüne ilk kez gelen biri olarak düşündüğünüzde bir oryantasyon gereksinimi duygusuna kapılırsınız. Örneğin, derslere nasıl kayıt olacağım? Fakülte binası nerede? Kütüphaneyi nasıl kullanacağım? Buna benzer sorular aklınıza gelir ve birinin ya da birilerinin sizi yönlendirmesi gereksinimini hissedersiniz. Bu durumu gündem belirleme kuramı Oryantasyon İhtiyacı kavramı olarak açıklamaktadır.
Psikolojik bir kavram olan oryantasyon ihtiyacı, bizim, çevremizi anlama gereksinimimiz üzerine inşa edilmiştir. Kendinizi bir üniversitenin kampüsüne ilk kez gelen biri olarak düşündüğünüzde bir oryantasyon gereksinimi duygusuna kapılırsınız. Örneğin, derslere nasıl kayıt olacağım? Fakülte binası nerede? Kütüphaneyi nasıl kullanacağım? Buna benzer sorular aklınıza gelir ve birinin ya da birilerinin sizi yönlendirmesi gereksinimini hissedersiniz. Bu durumu gündem belirleme kuramı Oryantasyon İhtiyacı kavramı olarak açıklamaktadır.
Psikolojik bir kavram olan oryantasyon ihtiyacı, bizim, çevremizi anlama gereksinimimiz üzerine inşa edilmiştir. Kendinizi bir üniversitenin kampüsüne ilk kez gelen biri olarak düşündüğünüzde bir oryantasyon gereksinimi duygusuna kapılırsınız. Örneğin, derslere nasıl kayıt olacağım? Fakülte binası nerede? Kütüphaneyi nasıl kullanacağım? Buna benzer sorular aklınıza gelir ve birinin ya da birilerinin sizi yönlendirmesi gereksinimini hissedersiniz. Bu durumu gündem belirleme kuramı Oryantasyon İhtiyacı kavramı olarak açıklamaktadır.
Gündem belirleme kuramının psikolojik şekli ya da oryantasyon ihtiyacı kavramı ile ilgili iki unsur vardır. Bunlar hangileridir?
Gündem belirleme kuramının psikolojik şekli ya da oryantasyon ihtiyacı kavramı ile ilgili iki unsur vardır. Bunlar hangileridir?
Gündem belirleme kuramının psikolojik şekli ya da oryantasyon ihtiyacı kavramı ile ilgili iki unsur vardır. Bunlar hangileridir?
Gündem belirleme kuramının psikolojik şekli ya da oryantasyon ihtiyacı kavramı ile ilgili iki unsur vardır. Bunlar hangileridir?
1. İlgililik
2. Kesinlik
Örneğin birey bir konunun ilgili olmadığını düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ise kendi kendine şu soruyu sorar: “Konu ile ilgili ne kadar bilgim var?” Eğer konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi değilse oryantasyon ihtiyacı oldukça yüksektir. Bu durumdan çıkarılacak sonuç ise şudur: Oryantasyon için büyük bir ihyiyaç varsa medyanın gündem belirleme etkisi o kadar güçlü olur.
1. İlgililik
2. Kesinlik
Örneğin birey bir konunun ilgili olmadığını düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ise kendi kendine şu soruyu sorar: “Konu ile ilgili ne kadar bilgim var?” Eğer konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi değilse oryantasyon ihtiyacı oldukça yüksektir. Bu durumdan çıkarılacak sonuç ise şudur: Oryantasyon için büyük bir ihyiyaç varsa medyanın gündem belirleme etkisi o kadar güçlü olur.
1. İlgililik
2. Kesinlik
Örneğin birey bir konunun ilgili olmadığını düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ise kendi kendine şu soruyu sorar: “Konu ile ilgili ne kadar bilgim var?” Eğer konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi değilse oryantasyon ihtiyacı oldukça yüksektir. Bu durumdan çıkarılacak sonuç ise şudur: Oryantasyon için büyük bir ihyiyaç varsa medyanın gündem belirleme etkisi o kadar güçlü olur.
1. İlgililik
2. Kesinlik
Örneğin birey bir konunun ilgili olmadığını düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ise kendi kendine şu soruyu sorar: “Konu ile ilgili ne kadar bilgim var?” Eğer konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünüyorsa oryantasyon ihtiyacı hissetmez. Ancak, konu düşündüğü durumla ilgili ve birey bu durum ya da konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi değilse oryantasyon ihtiyacı oldukça yüksektir. Bu durumdan çıkarılacak sonuç ise şudur: Oryantasyon için büyük bir ihyiyaç varsa medyanın gündem belirleme etkisi o kadar güçlü olur.
Medyanın İkinci Düzey Gündem Belirleme Etkisi neyi ifade eder?
Medyanın İkinci Düzey Gündem Belirleme Etkisi neyi ifade eder?
Medyanın İkinci Düzey Gündem Belirleme Etkisi neyi ifade eder?
Medyanın İkinci Düzey Gündem Belirleme Etkisi neyi ifade eder?
Birinci düzey medyanın gündem belirleme etkisinde medyanın öne çıkarmak isteği nesneye ya da duruma vurgu yapılır ve öne çıkarılır. Ancak öne çıkarılmak istenilen nesnenin ya da durumun kendine özgü bazı özellikleri vardır. Öne çıkarılmak istenilen nesne ya da durumun bazı özelliklerini de medyanın ön plana çıkarmasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilir.
Birinci düzey medyanın gündem belirleme etkisinde medyanın öne çıkarmak isteği nesneye ya da duruma vurgu yapılır ve öne çıkarılır. Ancak öne çıkarılmak istenilen nesnenin ya da durumun kendine özgü bazı özellikleri vardır. Öne çıkarılmak istenilen nesne ya da durumun bazı özelliklerini de medyanın ön plana çıkarmasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilir.
Birinci düzey medyanın gündem belirleme etkisinde medyanın öne çıkarmak isteği nesneye ya da duruma vurgu yapılır ve öne çıkarılır. Ancak öne çıkarılmak istenilen nesnenin ya da durumun kendine özgü bazı özellikleri vardır. Öne çıkarılmak istenilen nesne ya da durumun bazı özelliklerini de medyanın ön plana çıkarmasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilir.
Birinci düzey medyanın gündem belirleme etkisinde medyanın öne çıkarmak isteği nesneye ya da duruma vurgu yapılır ve öne çıkarılır. Ancak öne çıkarılmak istenilen nesnenin ya da durumun kendine özgü bazı özellikleri vardır. Öne çıkarılmak istenilen nesne ya da durumun bazı özelliklerini de medyanın ön plana çıkarmasına medyanın ikinci düzey gündem belirleme etkisi denilir.
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisi arasında nasıl bir ilişki vardır?
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisi arasında nasıl bir ilişki vardır?
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisi arasında nasıl bir ilişki vardır?
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisi arasında nasıl bir ilişki vardır?
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisini çözümlemek için aynıyöntem kullanılır. Diğer bir deyişle, temel ya da birinci düzey medya etkisini belirlerken ne yapılıyorsa, ikinci düzey medya etkisini belirlerken de halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir öncelik sıralaması yapılır ve karşılaştırılır. Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar incelendiğinde ikinci düzey medya etkisinin bulunduğu ve halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında güçlü bir ilişkinin saptandığı gözlenmiştir.
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisini çözümlemek için aynıyöntem kullanılır. Diğer bir deyişle, temel ya da birinci düzey medya etkisini belirlerken ne yapılıyorsa, ikinci düzey medya etkisini belirlerken de halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir öncelik sıralaması yapılır ve karşılaştırılır. Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar incelendiğinde ikinci düzey medya etkisinin bulunduğu ve halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında güçlü bir ilişkinin saptandığı gözlenmiştir.
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisini çözümlemek için aynıyöntem kullanılır. Diğer bir deyişle, temel ya da birinci düzey medya etkisini belirlerken ne yapılıyorsa, ikinci düzey medya etkisini belirlerken de halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir öncelik sıralaması yapılır ve karşılaştırılır. Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar incelendiğinde ikinci düzey medya etkisinin bulunduğu ve halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında güçlü bir ilişkinin saptandığı gözlenmiştir.
Birinci düzey gündem belirleme etkisi ile ikinci düzey gündem belirle etkisini çözümlemek için aynıyöntem kullanılır. Diğer bir deyişle, temel ya da birinci düzey medya etkisini belirlerken ne yapılıyorsa, ikinci düzey medya etkisini belirlerken de halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında bir öncelik sıralaması yapılır ve karşılaştırılır. Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalar incelendiğinde ikinci düzey medya etkisinin bulunduğu ve halkın gündemi ile medyanın gündemi arasında güçlü bir ilişkinin saptandığı gözlenmiştir.
Gündem belirleme konusu ise bu sebep sonuç ilişkisinde çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Kaç çeşit gündem vardır?
Gündem belirleme konusu ise bu sebep sonuç ilişkisinde çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Kaç çeşit gündem vardır?
Gündem belirleme konusu ise bu sebep sonuç ilişkisinde çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Kaç çeşit gündem vardır?
Gündem belirleme konusu ise bu sebep sonuç ilişkisinde çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Kaç çeşit gündem vardır?
-
Medya Gündemi: Medyada tartışılan konular (gazete, televizyon ve radyo)
-
Halk Gündemi: Halkın tartıştığı konular
-
Politik Gündem: Politikacıların önem verdiği konular
-
Şirket Gündemi: Ticari büyük şirketlerin önem verdiği konular
Dört faklı gündem maddesi birbirleriyle ilişkilidir. Yaşadığımız çağda dört çeşit olarak tanımlanan gündem biçimleri birbirleriyle ilişkili ve kitle iletişimi tarafından araştırılmaya değer konulardır.
-
Medya Gündemi: Medyada tartışılan konular (gazete, televizyon ve radyo)
-
Halk Gündemi: Halkın tartıştığı konular
-
Politik Gündem: Politikacıların önem verdiği konular
-
Şirket Gündemi: Ticari büyük şirketlerin önem verdiği konular
Dört faklı gündem maddesi birbirleriyle ilişkilidir. Yaşadığımız çağda dört çeşit olarak tanımlanan gündem biçimleri birbirleriyle ilişkili ve kitle iletişimi tarafından araştırılmaya değer konulardır.
-
Medya Gündemi: Medyada tartışılan konular (gazete, televizyon ve radyo)
-
Halk Gündemi: Halkın tartıştığı konular
-
Politik Gündem: Politikacıların önem verdiği konular
-
Şirket Gündemi: Ticari büyük şirketlerin önem verdiği konular
Dört faklı gündem maddesi birbirleriyle ilişkilidir. Yaşadığımız çağda dört çeşit olarak tanımlanan gündem biçimleri birbirleriyle ilişkili ve kitle iletişimi tarafından araştırılmaya değer konulardır.
-
Medya Gündemi: Medyada tartışılan konular (gazete, televizyon ve radyo)
-
Halk Gündemi: Halkın tartıştığı konular
-
Politik Gündem: Politikacıların önem verdiği konular
-
Şirket Gündemi: Ticari büyük şirketlerin önem verdiği konular
Dört faklı gündem maddesi birbirleriyle ilişkilidir. Yaşadığımız çağda dört çeşit olarak tanımlanan gündem biçimleri birbirleriyle ilişkili ve kitle iletişimi tarafından araştırılmaya değer konulardır.
Gündem belirleme ve spor arasında nasıl bir ilişki vardır?
Gündem belirleme kuramının temel düzeyi haberlerin sıraya dizilişi ile ilgilidir. Bu temel düzey, lig maçlarının yayınlarının sıraya dizilişi yani futbol maçlarının yayın saatleri değişimi ile eşleşmektedir. Sonuçta gündem belirleme kuramının birinci ve temel düzeyi yayın akışı değişimiyle işler bir biçime getirilmiştir.
Gündem belirleme kuramının temel düzeyi haberlerin sıraya dizilişi ile ilgilidir. Bu temel düzey, lig maçlarının yayınlarının sıraya dizilişi yani futbol maçlarının yayın saatleri değişimi ile eşleşmektedir. Sonuçta gündem belirleme kuramının birinci ve temel düzeyi yayın akışı değişimiyle işler bir biçime getirilmiştir.
Gündem belirleme kuramının temel düzeyi haberlerin sıraya dizilişi ile ilgilidir. Bu temel düzey, lig maçlarının yayınlarının sıraya dizilişi yani futbol maçlarının yayın saatleri değişimi ile eşleşmektedir. Sonuçta gündem belirleme kuramının birinci ve temel düzeyi yayın akışı değişimiyle işler bir biçime getirilmiştir.
Gündem belirleme kuramının temel düzeyi haberlerin sıraya dizilişi ile ilgilidir. Bu temel düzey, lig maçlarının yayınlarının sıraya dizilişi yani futbol maçlarının yayın saatleri değişimi ile eşleşmektedir. Sonuçta gündem belirleme kuramının birinci ve temel düzeyi yayın akışı değişimiyle işler bir biçime getirilmiştir.